Bugun...



İmam Ali'nin (a.s) Vasiyetleri

İmam Ali'nin (a.s) Vasiyetleri

facebook-paylas
Tarih: 06-12-2021 10:11

İmam Ali'nin (a.s) Vasiyetleri

1- İmâm Ali'nin (a.s) İmâm Hasan'a (a.s) Ve İmâm Hüseyin'e (a.s) Vasiyeti

Hz. Emirü’l Mu'minin Ali (a.s) İbn-i Mülcem Mürâdî Mel'un tarafından vurulduğunda, ölüm yatağında İmâm Hasan (a.s) ve İmâm Hüseyin’e (a.s) hitaben şöyle vasiyet ettiler:

İkinize de Allah'tan çekinmeyi, dünya sizi arasa, istese bile onu aramamayı, istememeyi vasiyet ederim. Ona ait bir şeyi elde edemediğiniz, elinizdekini yitirdiğiniz için de hayıflanmayın. Gerçeği söyleyin; âhiret ecri için iş görün; zâlime düşman olun ve mazlûma yardımcı kesilin.

İkinize, bütün evladıma, Ehlibeytime ve bu yazım kime ulaşırsa ona, Allah'tan çekinmeyi; işlerinizi düzene koymayı ve aranızı uzlaştırmayı vasiyet ederim. Allah'ın salâtı ona ve soyuna olsun. Ceddinizden duydum; o derdi ki: İki kişinin arasını bulmak, bütün (nâfile-sünnet) namazlardan, oruçlardan üstündür.

Allah için, Allah için yetimleri koruyun; onları bazen aç ve bazen tok bırakmayın; onların size emanet edilen haklarını yitirmeyin. Allah için komşularınızı görün ve gözetin. Bu, Peygamber'inizin vasiyetidir. Komşular hakkında öylesine tavsiyede bulundu ki, onlar da mîrâsa girecekler sandık.

Allah için, Allah için Kur'ân'a riâyet edin; onunla amel etmekte başkaları sizi geçmesin.

Allah için, Allah için namazı bırakmayın; çünkü o, dininizin direğidir. Allah için, Allah için Rabbinizin evininin ziyâretini, haccetmeyi bırakmayın; siz hayatta bulundukça boşlamayın o evi; çünkü o ev terk edilirse, mühlet bile verilmez sizlere; azap gelir çatar. Allah için, Allah için mallarınızla, canlarınızla, dillerinizle Allah yolunda savaşın; birbirinizi dolaşmanızı, görüp-gözetmenizi, birbirinizin ihtiyâcını gidermenizi, birbirinizden yüz çevirmemenizi, birbirinizden ayrılmamanızı vasiyet ediyorum. İyiliği buyurmayı, kötülükten nehyetmeyi bırakmayın; sonra kötüleriniz başınıza geçer; sonra da duâ edersiniz ve size icâbet edilmez.

Ey Abdülmuttalib oğulları! “Emirü’l-Mu'minin katledildi” deyip, Müslümanların kanlarına girmenizi, öç almaya kalkmanızı istemem; bundan sakının. Benim için yalnız beni öldüreni öldürün. Bekleyin hele, onun şu vuruşundan ölürsem, onun bana bir tek vuruşuna karşı siz de ona bir kere vurun. Şurasını ve burasını keserek, eziyete kalkışmayın; çünkü ben, Allah'ın salâtı ona ve soyuna olsun, Rasûlullah'tan duydum; o derdi ki:

Sakının eziyetten, işkenceden, öldüreceğiniz kuduz köpek bile olsa.[1]

2- İmâm Ali’nin (a.s) İnsanlara Vasiyeti:

Allah kulları! Size terk edecek olan şu dünyayı sizin de terk etmenizi vasiyet ve tavsiye ederim. Onun sizi terk etmesini dilemeseniz de, sevmeseniz de o, bedenlerinizi yıpratacaktır. İsterseniz siz, onun yenilenmesini, gençleşmesini dileyin. Bir yola koyulan, yürür-gider; derken varacağı yere varır-ulaşır. Kim vardır ki gelecek gün, ona gelip çatmasın. İnsanı dünyada sürüp götüren, insanı dileyip çeken ölüm, sonunda insanı dünyadan ayırır. Dünyanın yüceliğine ve dünya ile övünmeğe rağbet etmeyin. Onun süsüne-püsüne ve onun nimetlerine aldanmayın. Derdinden, mihnetinden acıklanmayın. Onun yüceliği de biter-gider; onunla övünmek de bir gün gelir, yiter. Ziyneti de zevâl bulur; nimetleri de yok olur; derdi de sona erer ve mihneti de biter. Dünyadaki her müddetin sonu gelir. Dünyada her diri sonunda yok olur. Aklınız varsa evvel geçenlerden ibret almaz mısınız? Geçip giden atalarınıza bakmaz mısınız? Görmez misiniz ki içinizden göçüp gidenler gitmekteler; yerlerine kalanlar da durmamaktalar. Görmez misiniz ki dünya ehli çeşitli hallerde akşamı eder, sabahı bulur:

Onlardan ölen vardır, ona ağlanır; bir başkası vardır, ona başsağlığı verilir; birisi derde uğramıştır, öbürü gider, dolaşır onu; halini-hatırını sorar. Bir başkası tasını-tarağını toplar ve âhirete göçer. Biri dünyayı ister ve ölüm ise onu istemektedir; öbürü gaflete düşmüştür. Fakat ondan gaflet eden yoktur; geçip gidenin ardından kalan da geçip gitmektedir.

Kendinize gelin de kötü işlere girişeceğiniz zaman, anın lezzetleri yıkıp yok edeni, özlemleri bulandıranı, direkleri kırıp geçireni ve hakkını yerine getirmek, nimetleriyle ihsanlarının sayılmasına imkân bulunmayanın şükrünü edâ etmek için Allah'tan yardım dileyin.[2]

 

 

--------------

[1]-Nehcü’l Belâğa, Mektup: 47; Ravzatü’l Vâizîn, s.136; Tuhefu’l Ukûl, s.135 (cüzi farklarla).

[2]- Nehcü’l Belâğa, Hutbe: 99.




Bu haber 706 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER NURANİ SÖZLER Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI