Tweet |
…
Hatırlatma İlkesi
Hatırlatma ilkesi, eğitimsel açıdan gaflet temeline dayanır. Bu ilkeye göre, insanı gaflet uykusundan uyandırmak ve bilmesi gerekenleri ona anlatmak, çeşitli durumlarda gafletin kötü sonuçlarında kurtarmak için onu uyarmak gerekir.
İmam Zeynelabidin (a.s), baştan sona zikir ve Allah’ı hatırlama olan Sahife-i Seccadiye'de, sabah ve akşam duaları, hastalık anında dua, belalar ve zorlukları def etmek için dua gibi… çeşitli dualarla insanı sürekli olarak Allah'a yönlendirir ve böylece onun gafletini siler. Ayrıca İmam (a.s), sekizinci duada "Allah'a sığınma", on ikinci duada "günah itirafı", otuz dokuzuncu duada "af dileme" ve diğer dualarında insandaki gaflet özelliğine işaret ederek, gafletin giderilmesi yolunu Allah'ı zikretmek ve hatırlamak olarak açıklayarak şöyle buyurur:
"Beni unutkanlık zamanlarında kendini hatırlamaya çağır. " [1]
"Ve kalplerimizi her türlü hatırlamadan sıyırıp kendini hatırlatmanla doldur." [2]
İmam Zeynelabidin (a.s), Sahife-i Seccadiye'de Allah'ı hatırlamanın önemli rolünü şöyle buyurur:
1-Allah'ı hatırlamak insanın şerefinin kaynağıdır,
2-Allah'ı hatırlamak şeytanın kalbe düşürdüğü kötülüklerden korur,
3-Allah'ı hatırlamak kalbin sağlığına sebep olur,
4-Allah'ı hatırlamak insanı gaflete düşmekten kurtarır.
"Sen, beni uyararak kendi gafletimden ve unutkanlığımdan haberdar ettin." [3]
Zühd İlkesi
Bu ilke, dünya sevgisi temeline dayanır. Bu ilke gereğince Sahife-i Seccadiye'nin eğitim sisteminde, dünya sevgisi kalpten çıkarılmalı ve makul, övgüye değer bir şekilde züht ve dünyadan kaçış onun yerini almalıdır. Öyle ki dünya, sadece bir araç olarak görülmelidir. Dünyaya aşırı bağlanmaktan kaçınmak için İmam Zeynelabidin (a.s), insanların "züht" sahibi olmalarını önerir ve bunu Allah'tan şöyle diler: "Bana zühtte ve dünyadan uzaklaşmada rahatlık nasip et." [4]
İmam (a.s), bu bölümde huzur ve rahatlığı zühd ve dünyadan uzak durmakta bulduğunu ifade eder ve Allah'tan zühd talep eder. Bir başka pasajda ise, züht sahibi insanın özelliklerini şu şekilde buyurur: "Beni her durumda övgü, ibadet ve şükür ile meşgul kıl ki, bana dünyadan verdiğin şeyler için sevinmeyeyim ve beni onlardan mahrum bıraktığın şeyler için üzülmeyeyim." [5]
Özetle, tüm mutsuzlukların ve bedbahtlığın kaynağı dünya sevgisidir. Sahife-i Seccadiye'de üzerinde çok durulan züht ilkesi, dünya bağlarından uzaklaşmak ve insanı Allah'tan, Allah'ı anmaktan ve ahiretten koparacak her türlü bağlılıktan kurtulmak anlamına gelir.
Sahife-i Seccadiye'de Eğitimsel Yöntemler
Eğitimsel yöntemler, davranışsal ve spesifik bir yapıya sahiptir. Bunlar uygulamada ilke ve esaslara göre daha pratiktir veya bir taraftan "Mebani" (temeller) ve "usul" (ilkeler) arasındaki ve diğer taraftan hedefler arasındaki sınırı oluştururlar ve ilkelere dayalıdır.
Sahife-i Seccadiye'deki eğitimsel yöntemler, bilişsel, duygusal ve davranışsal yöntemler olarak sınıflandırılır. Sahife-i Seccadiye'deki dualar ve bölümlerini incelediğimizde, Allah'ı anma, tövbe, iyiliklerin azımsanması ve kötülüklerin büyütülmesi, nimetlerin hatırlatılması, saygı ve hürmet, yumuşaklık ve ihsan gibi eğitimsel yöntemler görülmektedir. Bu yöntemlerden bazılarının açıklaması şöyledir:
1. Bilişsel Yöntem: Bu yöntem, insanın bilişsel boyutuyla ilgilidir. Bu eğitimsel yöntemlerin rolü, insana doğru bir bakış açısı ve anlayış sağlayarak hatalarını önlemektir. Bu kategoride incelenen eğitimsel yöntemler şunlardır:
a)- Bakış açısı sağlama yöntemi: 1-Dünya hakkındaki bakış açısı, 2-İnsanın hakikati hakkındaki bakış açısı, 3-Ölüm ve ahiret hakkındaki bakış açısı.
b)- Allah'ı anma yöntemi.
1- Dünya Hakkında Bakış Açısı
Bazı insanlar dünyaya maddi bir perspektifle bakarlar ve içinde doğup-öldükleri bu dünya hayatından başka bir hayat olmadığını düşünürler. [6] Dini açıdan böyle bir bakış açısıyla bakmak yanlıştır ve insanın eylem ve davranışlarında pek çok hataya yol açar.
Bu hatalardan biri, dünyayı ve onun içindeki yaşamı anlamsız görmektir ki insanın eylem ve davranışları üzerinde oldukça olumsuz etkilere sahiptir. Dünyaya böyle bakmak insanı umutsuzluğa sürükler ve sonuçta kendisi hakkında düşünme ve hatalarını telafi etme gücünü insanın elinden alır.
Sahife-i Seccadiye'nin eğitim sistemi, böyle yanlış bir bakış açısını engellemek için doğru bir anlayış sunarak insanın davranışlarını iyileştirir. Burada, insan hayatı sadece dünya hayatıyla sınırlı değildir. Aksine, dünya ile sonsuz hayat arasında yol-hedef veya araç-amaç ilişkisi vardır. Bu anlayışla dünya hayatı hedefli olur ve tek düzelikten çıkar. Dolayısıyla insan, dünyada artan çabasıyla ahiretini imar etmelidir.
İmam Zeynelabidin (a.s) Sahife-i Seccadiye'de dünya hakkında şöyle buyuruyor: "Benden geçici dünya malını aldığında, onun yerine sürekli olan ahirette sonsuz hazinelerinde benim için biriktir. Bana bahşettiğin dünya mal ve imkânlarını, rahmetine yakınlaşmam ve kurbiyetine ulaşmam için bir araç kıl." [7]
İmam Zeynelabidin (a.s) yukarıdaki duasında dünya hayatının geçici olduğunu, asıl amacın ahiret olduğunu ve insanın İlahi yakınlığa ulaşabilmek için çaba göstermesi gerektiğini vurgulayarak dünya hakkında doğru bir bakış açısı sunar. Sahife-i Seccadiye'nin eğitim sisteminde dünya, maksada ulaşmak için bir geçiş yoludur. Bu yüzden İmam Zeynelabidin (a.s), dünya rızkı ve Allah'tan bu rızkı talep etme konusunda şöyle dua ediyor: "Beni zahmetle kazanç sağlamaktan müstağni kıl ve bana hesapsız rızık ver ki rızık elde etmek için ibadet ve kulluğundan geri kalmayayım." [8]
İmam (a.s) bu duada dünyayı, dünyanın kendisi için değil, "itaat etmek ve Allah kulu olmak" için istiyor.
2. Eğilim Yöntemi
Bu yöntem, insanın duygusal boyutuyla ilgilidir. Bu eğitimsel yöntemlerin rolü, duyguları saptırılmaktan korumak ve yönlendirmektir. Sahife-i Seccadiye'de bu kategoride incelenen eğitimsel yöntemler şunlardır: Tövbe yöntemi, iyiliklerin azımsanması ve kötülüklerin büyütülmesi yöntemi, nimetlerin hatırlanması yöntemi.
Tövbe Yöntemi
Sahife-i Seccadiye'de eğitim ve ıslah yöntemlerinden biri de "tövbe" [9] yöntemidir. İmam Zeynelabidin (a.s), Sahife-i Seccadiye'deki pek çok duasında, özellikle otuz birinci duayı "tövbe"ye ayırarak ve "mağfiret dileme" [10], "af dileme" [11] ve "Allah'a sığınma" [12] duaları gibi diğer dualarında bu yönteme değinir. Bir yerde tövbeyi açıkça insanların bozukluğunu düzeltmenin bir aracı olarak tanımlayarak şöyle buyurur: "Ey onların bozukluklarını tövbe ile düzelten!" [13]
İmam Zeynelabidin (a.s) göre tövbe, İlahi bir lütuftur [14] ki, günahkâr insan buna ulaşır; onun yoluyla ilahi affın makamına sığınır; gerçek istiğfar ve bağışlanma halini elde eder; kalbini temizler; [15] geçmişte işlediği günahlardan pişman olur ve geçmiş kusurlarını telafi etmeye karar vererek İlahi makamdan uzaklaşmışken yeniden yakınlaşır.
İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyuruyor: "Ey Allah'ım! Sana tövbe ve dönüş yapıyoruz. Öyle bir tövbe ki, gönlünde bir daha günaha dönme düşüncesi olmayan, tövbesinden sonra günaha geri dönmeyen, şüpheden arınmış saf bir tövbe. Onu bizden kabul et, bizden razı ol ve bizi ona sabit kıl." [16]
Aslında İslam'ın eğitim sisteminde tövbenin temel amacı, günah sebebiyle helaketten kurtulmak, günahın yol açtığı bozulmadan kurtarmaktır. Zira tövbe, kurtuluşun ve mutluluğa erişmenin aracıdır. Buna ilave olarak tövbe, insanda umut ruhunu korumanın vesilesidir. Öyle ki İmam (a.s) şöyle buyuruyor: "Tövbe kapısını açık tuttuğun sürece senden ümidimi kesmem." [17]
İnsan umut ruhuna sahip olduğu sürece kendi eğitimi için çaba harcar ve ciddiyet gösterir. Ama eğer ümitsizlik onu sarar ve kurtuluş yolunu kapalı görürse, amel etmede çaresizliğe düşer ve yok oluşa doğru sürüklenir. İnsanın bu durumdan kurtuluşun tek yolu tövbedir.
Bu nedenle tövbe, umutsuz ve yorgun insanın ruhuna umut aşılayarak, davranışlarını iyileştirme motivasyonunu oluşturur ve güçlendirir. Bu yönüyle tövbe, insanda ıslah ve eğitim motivasyonu oluşturan bir duygusal yöntemdir.
3. Davranışsal Yöntem
Bu yöntemler insanın davranışsal boyutuyla ilgilidir. Bu yöntemlerin rolü, doğru ve uygun davranış modelleri sunmaktır. Böylece insan bu davranış yöntemlerini uygulayarak eğitimcinin hedeflerine ulaşabilir. Bu yöntemler şunlardır: Kötülüğe iyilikle karşılık verme yöntemi; Ebeveynler ve komşulara karşı yumuşak ve hoşgörü yöntemi; saygı ve hürmet yöntemi.
Yukarıdakilere örnek olarak "Kötülüğe iyilikle karşılık verme" yöntemini inceleyeceğiz.
Kötülüğe İyilikle Karşılık Verme Yöntemi
Eğitim ve öğretimde, "cezalandırma" ve "ödüllendirme" insan davranışlarını düzeltmek için iki yöntemdir. Buna göre hata yapanlar cezalandırılır ve iyi davranış gösterenler ödüllendirilir. İslam da her iki yöntemi caiz görür ve her birini kendi yerinde faydalı ve gerekli kabul eder. Elbette "ödüllendirme" her zaman "cezalandırmadan" önce gelir ve ödüllendirmeden yararlanılabildiği sürece tehdide ve cezalandırmaya başvurulmamalıdır.
İmam Zeynelabidin (a.s), Sahife-i Seccadiye'de kötülükleri düzeltmek için başka bir yol daha öneriyor ve o da "Kötülüğe iyilikle karşılık vermek"tir. Sahife-i Seccadiye'nin pek çok bölümünde, insan kişiliğine saygı ilkesine dayanarak, hata yapan insanlara iyilikle davranılmasını önerir. Bunun sebebi, insanın saygıya layık ve diğer yaratıklar arasında yüce bir konumda olmasıdır.
Dolayısıyla onlarla ilişki, saygı, hoşgörü ve affetme temelinde olmalıdır. İmam (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: "Ey Allah'ım! Beni şuna muktedir kıl ki, kötü davrananlara iyilikle karşılık vereyim; zulmedenlerden affederek geçeyim; hepsine iyi gözle bakayım ve hepsini iyilikle kollayıp gözeteyim; namuslu bir şekilde gözlerimi onlardan çevireyim; alçakgönüllülükle onlara yumuşak davranayım; merhametle sıkıntıda olanlara şefkat gösterip teselli vereyim; onlar arkasından da dostluğumu açığa vurayım; temiz bir şekilde onlar için sürekli nimeti isteyeyim; yakınlarım için geçerli olanı onlar için de geçerli sayayım; özel yakınlarıma gösterdiğim özeni onlara da göstereyim." [18]
Yukarıdaki dualardan anlaşılıyor ki, kötülükleri düzeltme yolu yalnızca cezalandırma ve yaptırımla sınırlı değil, bağışlama ve iyilik yaparak da kötülükleri düzeltmek mümkündür. Bazen bir insan cezadan ders alıp hatalarından vazgeçerken, bazen de başkalarının iyiliğiyle doğal yapısı uyanır, kötü davranışlarından pişman olur ve doğru yola gelir. Hata yapana iyilik eden kişi, onun için bir model olur ve iyi davranış dersi verir. Bu şekilde onun vicdanını uyarır ve etkiler, utanç duymasına neden olur. Dolayısıyla bu iyilik, bir çeşit ceza sayılır ve karşı tarafı pişmanlık göstermeye zorlar. [19]
Elbette bu yöntemi her yerde, her kişiye ve her koşulda uygulamak doğru ve etkili değildir. Yanlış uygulanırsa, olumsuz sonuçlar doğurabilir. Eğitimci durumları iyi değerlendirmeli ve uygun gördüğü yerlerde bu yöntemi kullanmalıdır. [20]
Devamı Edecek…
----------
[1]- Dua 20.
[2]- Dua 11.
[3]- Dua 13.
[4]- Dua 20.
[5]- Dua 21.
[6]- Kur'an-ı Kerim bu insanlardan şöyle bahseder: "Bizim hayatımız sadece bu dünya hayatından ibarettir; bir kısmımız ölür, bir kısmımız onların yerini alır; bizi sadece zaman ve doğa yok eder." (Casiye/24).
[7]- Dua 30.
[8]- Dua 20.
[9]- "Tövbe" geri dönüş ve yönelme anlamındadır. (Mu'cem Makayisü'l-Lüğa, c.1, s.357)
[10]- Dua 9.
[11]- Dua 39.
[12]- Dua 10.
[13]- Dua 12.
[14]- Ve sonra bizi (hakikate) tevbeye ve günahtan geri dönmeye yönlendiren Allah'a şükür ki, biz bunu O'nun lütfu ve ihsanı olmadan bulamayız. (Dua 22)
[15]- Ey Allah'ım! Muhammed ve ailesi üzerine salat eyle, günahtan güzel bir şekilde geri dönmeyi nasip eyle ve beni tövbe ile temizle. (Dua 33)
[16]- Dua 45.
[17]- Dua 7.
[18]- Dua 26.
[19]- Murtaza Mutahhari, İslam'da Eğitim ve Öğretim, s.365.
[20]- Murtaza Mutahhari, İslam'da Eğitim ve Öğretim, s.365.
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
halkalı escort ,avrupa yakası escort ,şişli escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,beylikdüzü escort ,mecidiyeköy escort ,istanbul escort ,şirinevler escort ,avcılar escort