![]() |
Tweet |
Bismillahirrahmanirrahim
Tarih, içinde insanlar, davranışlar, olaylar, mezhepler ve bilimlerle ilgili birçok sır barındırır. Onunla daha fazla tanışan kimse, ondan daha fazla şey öğrenir ve daha fazla bilgi biriktirir.
Eğer "Her şeyi kendi tarihsel bağlamında incelemeli ve tarihiyle tanımalıyız" deniyorsa, bunun nedeni tarihin tozlanmamış bir ayna olması ve içinde barındırdığı her şeyi net bir şekilde göstermesidir.
Masum imamların (a.s) sözleri, davranışları ve onaylarını ifade eden “hadis” ve “rivayet” de "zamana bağlı" ve "tarihe dayalı" bir gerçekliktir. Her hadis, bir ihtiyacın ardından, bir soruya cevap olarak ve bir gerçeği açıklamak amacıyla söylenmiştir. Başka bir deyişle her hadisin bilinmesinin, o hadisin daha iyi anlaşılmasına faydalı olacağı bir "şan-ı nüzul" (nüzul sebebi) vardır.
Bu meseleye ciddi olarak dikkat eden ve “istimbat” (sonuç ve hüküm çıkarma) yöntemi ve öğretim tarzında buna bağlı kalan ilk fakih, Ayetullah Uzma Burucerdi idi. O şöyle inanıyordu:
"Bizim hadislerimizin iniş sebepleri vardır ve Ehl-i Sünnet'in büyük fakihlerinin görüş ve düşüncelerinin hâkim olduğu bir ortamda sadır olmuş ve söylenmişlerdir. Bu fetvalarla ilgili olarak, Ehl-i Beyt (a.s) konuşmuşlardır. Onların sözleri ya bir görüşü reddetmek ya da onu ispatlamak içindir. Bu nedenle hadisin amacının ne olduğunu anlamak için fıkhi meselenin atmosferini kavramak gerekir." [1]
Şehit Sadr, dini metinlerdeki içtihat kusurlarından birini "Şer'i Delilin Kendi Ortam ve Şartlarından Soyutlanması" olarak tanımlamış [2] ve bunu iki bölümde açıklamıştır. Bir bölümde şöyle demiştir:
"Eğer bir şey yasama döneminde meşru sayıldıysa, araştırmacı bu izinde etkili olabilecek her şeyi dikkate almalıdır; aksi takdirde, o zamanın dış koşullarını göz önünde bulundurmadan hükmü genelleştirmek hatalı olacaktır." [3]
Allame Seyyid Cafer Murtaza Amili, bir hadisin sudur (çıkış) tarihini bilmenin gerekliliğini ve bunun fıkhi çalışmalardaki faydalarını bir röportajda şöyle açıklamıştır:
"... Sizler, tarih üzerinde hakimiyet kurmanın ve tarihi olayları bilmenin, hadisleri ve dini metinleri anlamadaki rolünden gaflet etmeyin. Tüm olaylar kendi tarihsel bağlamlarında şekillenir. İnsan, zamanla karşılıklı etkileşim ve etki ilişkisindedir." [4]
"...Bu nedenle birçok metnin doğru anlaşılması, sudur (çıkış) zaman, mekân ve koşullarını tam olarak bilmeyi gerektirir. Ortamı ve metinlere karşı tepkisini tanımamız gerekir. Bu unsurları bilmek, bize hadisin sınırlarını, kayıtlarını ve işaretlerini ve inceliklerini anlamada yardımcı olur. “El-Sûk, fî Zıll el-Devlet el-İslâmiyye” kitabında böyle bir bakış açısına sahiptik... Bu kitap küçük hacmine rağmen, sadır olan metinlerin doğasını tanımada dış gerçeklerin tanınmasının etki ölçüsünü ve hedeflerini gösterebilir. Bu tanıma, metinleri daha iyi anlamak ve onlardan tam olarak yararlanmak için geniş bir alan sağladığını net bir şekilde ortaya koyar." [5]
Ayrıca Ayetullah Hamenei, fıkıh ilmini zenginleştirmek için ilim havzalarına yaptığı tavsiyede şöyle buyurmuştur:
"...Tarih de çok önemlidir. Hatta fıkıhta bile tarihten faydalanılabilir. Birçok fıkhi mesele tarihle ilişkilidir. Biz bu irtibata çok az dikkat etmiş ve onu keşfetmemişiz." [6]
Hadisin Sadır olma Tarihini Bilmenin Faydaları
Hadisin sadır olma tarihini bilmenin birçok faydası vardır ki, burada sadece bazılarına değiniyoruz:
1- Takiyye İçeren Rivayetleri Tanımak
Şüphesiz Hz. Peygamber’in (s.a.a) Ehlibeyti’nin (a.s) rivayetleri arasında, o dönemin hâkim siyasi ve ilmi atmosferine uygun olarak söylenmiş hadisler vardır. Açıktır ki bu tür rivayetler kalıcı ve daimî hükümleri içermez. O dönemin siyasi ve fıkhi durumlarını bilmeden, bu tür hadisleri tanımak mümkün değildir. Bu eksik bilgi, bazen takiyye (koruma) amacıyla söylendiği kesin olmayan bir rivayetin takiyye olarak kabul edilmesine neden olabilir.
Bazı fakihlerin bir hadisi sadece ihtimal üzerine takiyye olarak yorumlamaları, bu bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. [7] Çünkü hadisin söylendiği zamanın koşulları, fıkhi ve ilmi görüşleri belirlenmeden ve dönemin hâkim atmosferi anlaşılmadan, takiyye iddiası uygun değildir.
2- Geçici ve Kalıcı Hükümleri Ayırt Etmek
Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'ten (a.s) gelen rivayetler arasında, bu yüce kişilerin "hâkim ve yönetici" sıfatıyla söylediği hadisler vardır. Ancak çoğu hadis, "Allah'ın hükmünü tebliğ" amacıyla söylenmiştir ve asıl olan, her hadisin Allah'ın daimî hükmü olarak kabul edilmesidir. Bu sınırlı ve az sayıdaki istisnaları tanımak, "sadır olma tarihini" bilmeye bağlıdır.
Şehit Sadr şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (s.a.a) 'velayet sahibi' olarak boş alanları doldurduğu yasalar, daimî hükümler değildir. Çünkü bu tür hükümler, Allah Resulü'nden (s.a.a) 'ilahi hükmün tebliğcisi' olarak değil, 'Müslümanların velisi ve hâkimi' unvanıyla sadır olmuştur. [8]
Ayrıca İmamlar (a.s) şüphesiz bazen genel bir yöntemle onay vermiş ve bazen de özel bir yöntemle ve bazı mülahazalara dayanarak onaylamışlardır. Yani bazen onay, genel bir konuya ilişkin olup herkes için ve her zaman geçerlidir. Bundan "genel hüküm" çıkarılabilir. Bazen ise "özel bir davranış ve yöntem" söz konusudur ki bunu genelleştirmek mümkün değildir.
Fakihlerin terminolojisinde "Belirli Bir Olaya İlişkin Hüküm" [9] ifadesi, bu ikinci türü ifade eder. Açıktır ki bu ikisini ayırt etmek, "Sadır olma tarihini" bilmeye bağlıdır.
Bazıları şu görüşü dile getirmiştir: Heykel yapımının, astronominin ve fizyonomi (yüz okuma) ilminin yasaklanmasının sırrı ile hadislerdeki ihtikar (stokçuluk) ve sebk (yarışma) ve rimaye (atış) konularındaki farklılıklar, hadislerin ortaya çıkış döneminin tarihi bir incelemesiyle ortaya çıkacaktır. [10]
3- Bazı Hadislerin Uydurma Olduğunu Tespit Etmek
Doğal olarak hadisin çıktığı dönemin incelenmesiyle, ravilerin yaşam koşulları da aydınlanacaktır. Bu sayede ravinin o dönemde hayatta olup olmadığı, eğer hayatta idiyse, hadisi anlayacak yaşta olup olmadığı tespit edilecektir (bazılarının Hammad b. İsa'nın hadisi hakkında söylediği gibi). [11]
4- Hadisin Gerçek Amacını Anlamak
Rivayetler içinde sıkça farklı anlamlara gelebilecek hadislerle karşılaşırız. Hadisin söylendiği ortamı bilmek, gerçek amacı belirleyebilir.
Örneğin, "el-Cârru Sümme'd-Dâr" (önce komşu, sonra ev) [12] hadisi, eğer komşunun değerini ve konumunu açıklama bağlamında söylenmişse, 'ihtiyaçları giderme konusunda komşunun ev halkından önce geldiği' anlamındadır. Ancak ev seçimi ve satın alması bağlamında söylenmişse, 'önce komşuyu tanıyın ve sonra evi satın almaya gidin' anlamına gelecektir. [13]
Bunların dışında "hadisin söylendiği zamanı bilme" ile ilgili daha birçok sonuç ve fayda vardır.
Değinilmesi gereken nokta da şudur ki: Bizimle hadisin “sadır olduğu ve söylendiği” zaman arasındaki büyük zaman farkı ve hadis aktarıcılarının ve derleyicilerinin de buna değinmemiş olması durumunda, nasıl "hadisin sadır olma tarihi" hakkında bilgi sahibi olabilir ve bu sonuçları ona bağlayabiliriz?
Görünüşe göre ilk adımda bazı kriterler ve stratejiler, aşağıdaki gibi ortaya konulabilir:
1- Masum İmamların (a.s) hayat tarihini bilmek ve her bir masum imamın (a.s) döneminin genel atmosferini anlamak, hadislerin genel tanınması için faydalıdır. Bu tanımada aşağıdaki noktaların açıklığa kavuşturulması gerekir:
a) Siyasi akımlar
b) Yöneticiler ve siyasi otoriteler
c) Partiler ve sosyal hareketler
d) Fikri ve inançsal meseleler ve yaygın sorular
e) Fıkıh ekolleri
f) Savaş ve barış koşulları
g) Yoksulluk ve zenginlik koşulları
h) Diğer İslam şehirleri ve İslam olmayan ülkelerle ilişkilerin derecesi.
2- Ravilerin mesleği, yaşam durumu ve kişisel özellikleri hakkında bilgi edinmek, hadisleri genel olarak tanımak için bir başka kriterdir.
3- Hadis ilkelerini ve ilk kaynaklarını (İmamların (a.s) yaşadığı dönemde derlenenler) tanımak da bu konuda yol gösterici olabilir.
--------------
[1]- Havza Dergisi, Sayı: 43-44, s.145.
[2]- İktisaduna, Dar'ut-Tearüf, s.404
[3]- İktisaduna, Dar'ut-Tearüf, s.412 (özetlenerek)
[4]- Aine-i Pejuheş Dergisi, Sayı: 5, s.64.
[5]- Aine-i Pejuheş Dergisi, Sayı: 5, s.69.
[6]- Cumhuriyi İslami Gazetesi, 04.07.1370, s.15.
[7]- Örnek olarak bkz: el-Hadaiku’n-Nazıra, c.13, s.185; Müstenadü'l-Urve (Nikah Kitabı), c.2, s.75.
[8]- İktisaduna, s.401.
[9]- Örnek olarak bkz: Cevahirü'l-Kelam, c.4, s.7 ve 269; c.12, s.59; c.19, s.17 ve 402; c.21, s.91, 96, 133, 145, 246 ve...
[10]- Keyhan Endişe Dergisi, Sayı: 32, s.51-57, "Zaman ve Mekân Unsurunun İçtihattaki Rolü" makalesi.
[11]- Marifetu'l-Hadis, s.3-4.
[12]- Vesailü'ş-Şia, s.1150; Biharü'l-Envar, c.13, s.428; c.43, s.82; c.89, s.313; c.93, s.338.
[13]- Havza Dergisi, Sayı: 43-44, s.145.
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
halkalı escort ,avrupa yakası escort ,şişli escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,beylikdüzü escort ,mecidiyeköy escort ,istanbul escort ,şirinevler escort ,avcılar escort