Tweet |
İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor:
"İnsanlar gaip imamın varlığından bulutlar arkasında kalan güneşten istifade ettikleri gibi faydalanırlar."[1]
Bu ve benzeri birkaç hadiste Sahibu’l Emr’in mukaddes varlığı ve insanların ondan yararlanması bulutların ardında kalan güneşe ve ondan istifade edilmesine benzetilmiştir.
Bu ikisi arasındaki ortak yön de şudur: Tabii bilimler ve astronomide güneşin güneş sisteminin merkezi olduğu ispat edilmiştir. Çekim gücü de yeryüzünü parçalanıp, yok olmasını önlemektedir.
Dünyayı kendi etrafında döndürerek, gece ve gündüz ile mevsimleri oluşturmaktadır. Sıcaklığı insanlar, bitkiler ve hayvanların hayat nedenidir; onun ışığı yeryüzünü aydınlatmaktadır.
Bütün bunların olmasında güneşin bulutların ardında kalıp kalmamasının etkisi yoktur. Yani güneşin çekim gücü, ışığı ve ısısı her iki durumda da mevcuttur. Bu arada azalma ve çoğalma elbette söz konusudur. Güneş bulutların arkasında kalınca veya gece olunca, “varlıkların güneşin hareket ve ışığından faydalanmadığını” söylemek cahilane bir iddia veya çok büyük bir yanılgıdır. Zira güneş bir dakika bile ışık ve ısısını varlık âlemine göndermezse, her şey donup helak olur. Güneşin etkilerinin bereketiyle kara bulutlar dağılmakta ve güneşin gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır.
İmam’ın mukaddes varlığı da âleme güneş, insanlık âleminin kalbi, pedagog ve tekvini kılavuzdur. Söz konusu etkilerde imamın zahir veya gaip olmasının bir farkı yoktur.
Nübüvveti amme ve imamet hakkındaki konuları dikkatle düşündüğümüzde, velayetin gerçek manası imamın varlığının en önemli faydası ve insanın şu anda sahip olduğu her şeyin gaip imamın vücudunun bereketiyle olduğu anlaşılacaktır.
Bahsedilen diğer faydalara gelince; evet, insanlar gaybet zamanında bunlardan mahrum haldedirler. Ama bu feyzin yokluğu Allah-u Teâlâ ve imamın mukaddes varlığından değildir.
Belki eksiklik bizzat insanın kendisindendir. Eğer zuhurun engellerini ortadan kaldıracak, adalet ve tevhide dayalı bir hükümetin teşkili için bir ön hazırlık yapacak ve insanların fikrini elverişli hale getirecek olsalardı, İmam-ı Zaman (a.f) da elbet zuhur eder ve insanlık toplumunu sayısız nimetlere ulaştırırdı.
Bu arada "genel şartlar imamın zuhuru için elverişli değilse, o halde bu zor ve tehlikeli yolda çalışmanın ne gereği vardır?" şeklinde bir soru akla gelebilir.
Hâlbuki bütün Müslümanların toplumsal işlerinin ıslahı ve hatta bütün dünyanın ıslahı için çalışmaları gerekir. Toplumun refahı yolunda çalışma ve zulümle savaş en büyük ibadetlerden sayılmaktadır.
---------------
[1]- Yanabiu’l Mevedde, c.2, s.217.
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort