![]() |
Tweet |
Bismillahirrahmanirrahim
Kur'an, yozlaşmaya karşı mücadele eden erdemli insanlardan "Ulu-Bakiyyetin" (Fazilet sahipleri) olarak bahseder ve şöyle buyurur:
فَلَوْلَا كَانَ مِنَ الْقُرُونِ مِنْ قَبْلِكُمْ اُو۬لُوا بَقِيَّةٍ يَنْهَوْنَ عَنِ الْفَسَادِ فِي الْاَرْضِ اِلَّا قَل۪يلًا مِمَّنْ اَنْجَيْنَا مِنْهُمْ
"Sizden önceki nesillerden -kurtardığımız az bir kısmı hariç- yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet ve hayır sahipleri neden olmadı?" [1]
Fazilet ve iyilik sahiplerine "Bakiyye" (kalanlar) denilmesinin nedeni, insanın genellikle daha iyi ve güzel olanı kendisi için saklayıp korumasıdır. [2]
İmam Hadi'nin (a.s) bir rivayetinde, kültürel mücahitler geminin dümenini tutan kaptana benzetmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Eğer İmam Kaim'in (a.f) gaybetinden sonra Allah'a davet eden, O'na işaret eden, ilahi delillerle O'nu savunan ve Allah'ın zayıf kullarını İblisin ve yardımcılarının tuzağından kurtaran, onları Nasıbilerin (Ehl-i Beyt düşmanları) bağından özgürleştiren alimler olmasaydı, tüm insanlar Allah'ın dininden vazgeçer ve dinden dönerlerdi.
Fakat alimler, zayıf Şiilerimizin kalplerinin dizginlerini elinde tutan ve onları kontrol eden kişilerdir, tıpkı bir geminin kaptanının dümenini elinde tutması gibi. Bu grup, Aziz ve Celil olan Allah katında en üstün ve en faziletli kişiliklerdir." [3]
Açıktır ki, eğer bir gün milyonlarca askerden oluşan bu büyük savunma gücü faaliyetini durdurur ve beden savunmasız kalırsa, zararlı mikroorganizmaların at koşturduğu bir alan haline gelir ve hızla çeşitli hastalıklar ona saldırır. İnsan toplumu da benzer bir duruma sahiptir. Eğer "Ulu-Bakiyyetin" olan savunma gücü ortadan kaldırılırsa, her toplumun köşelerinde var olan sosyal hastalık mikroorganizmaları hızla çoğalır ve toplumu baştan aşağı hasta eder. [4]
Kültürel mücahitler, insanların ruh ve canlarını canlandıranlardır ki, bunun en yüce ufukları son Peygamber'in (s.a.a) misyonunda tecelli etmiştir. Kur'an şöyle buyurmuştur:
يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ
"Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman icabet edin." [5]
Kültürel Mücahitlerin Özellikleri
Kültürel cihat, düşünce ve nefis terbiyesinin savaş alanıdır ve herkes bunu üstlenemez. Müminlerin Emiri Ali (a.s) insanları güzelce sınıflandırmış ve şöyle buyurmuştur: "İnsanlar üç gruptur: Rabbani olan ve Allah'ı tanıyan alim, kurtuluş yolunda çaba gösteren öğrenci ve sağa sola savrulan, her sese uyan ve her rüzgarla yön değiştiren değersiz kişiler. Bunlar ne ilmin ışığından aydınlanmış, ne de sağlam bir sığınağa koşmuşlardır."
Müminlerin Emiri Ali (a.s), gerçekten arınmış bir insanın örneği olan bir kardeşten bahseder ve müminlerden, eğer bu seviyede değillerse en azından tüm iyi hasletleri terk etmemelerini ister: "Geçmişte bir dini kardeşim vardı ki gözümde büyük bir değere sahipti. Çünkü dünya onun gözünde değersizdi ve oburluktan uzaktı. Bu nedenle bulamadığını arzu etmez, bulduğunda da aşırıya kaçmazdı.
Ömrünün çoğunda sessizdi; ancak konuştuğunda diğer konuşmacılardan üstündü ve soru soranların susuzluğunu giderirdi. Alçakgönüllüydü ve gözlere zayıf görünürdü; ancak iş zamanı ormanın aslanı ve çölün yılanı gibiydi. Hâkimin huzuruna çıkmadıkça delil sunmaz, mazereti olan birini mazur görmeden kınamazdı. Sağlığına kavuşmadan önce ağrılarından şikâyet etmezdi. Yaptığını söyler, yapmadığı şeyi söylemezdi.
Konuşmada onu geçseler de, suskunlukta mağlup olmazdı ve konuşmaktan çok dinlemeye hırslıydı. İki iş arasında kaldığında, hangisinin nefsin isteğine daha yakın olduğunu düşünür ve ona karşı çıkardı. Öyleyse bu tür ahlaki değerlere yönelin ve bunları kazanmada birbirinizle yarışın. Eğer hepsini yapamıyorsanız, bilin ki bu ahlaki değerlerden bazılarını elde etmek, hepsini terk etmekten daha iyidir. [6]
Bu temelde, kültürel mücahitlerin özelliklerini tanımak ve onlarla birlikte olmak çok yol göstericidir, aksi takdirde imkanlar ve fırsatlar elden gidecektir.
Samimi İman
Kültürel cihatta başarı, içeriğe, mesaja ve çizilen yola olan imanın derecesine bağlıdır. Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor:
وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ
"Eğer inanıyorsanız, üstün olan sizsiniz." [7]
Kur'an-ı Kerim, Peygamber ve müminleri şu sıfatla anar:
اٰمَنَ الرَّسُولُ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه.
"Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine iman ettiler ve [derler ki]: 'Onun elçilerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız.'" [8]
Aynı şekilde en büyük kültürel mücahitler olan peygamberler hakkında şöyle buyurur:
اَلَّذِينَ يُبَلِّغُونَ رِسَالَاتِ اللّٰهِ وَ يَخْشَوْنَهُ وَ لَا يَخْشَوْنَ اَحَدًا اِلَّا اللّٰهَ
"Öncekiler, Allah'ın mesajlarını tebliğ eden, O'ndan korkan ve Allah'tan başka kimseden korkmayan kimselerdi." [9]
İman ve samimi inanç motivasyonuyla çaba gösteren bir kimse, yorgunluk ve umutsuzluğa kapılmaz, artan bir ruhsal güç kazanır ve Allah'ın vaatlerine olan imanı onu korku ve endişe faktörlerine karşı kayıtsız kılar.
Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor:
اَلَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ اِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ اِيمَانًا وَقَالُوا حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ.
"İnsanlar onlara, 'Düşmanlarınız size karşı ordu topladılar, onlardan korkun' dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve 'Allah bize yeter, O ne güzel vekildir' dediler." [10]
Bu ruhsal gücün etkisiyle, Allah'ın şu sözünün güzel bir tezahürü olur:
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ اِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ وَاِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِائَةٌ يَغْلِبُٓوا اَلْفًا مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَفْقَهُونَ.
"Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi olursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur." [11]
Devam Edecek…
---------
[1]- Hûd, 116.
[2]- Mahmud Zemahşeri, El-Keşşaf, c.2, s.436.
[3]- Tabersi, El-İhticac, c.1, s.18.
[4]- Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, c.9, s.276.
[5]- Enfal, 24.
[6]- Seyyid Razi, Nehcü'l-Belağa, s.466, Hikmetli Sözler: 281.
[7]- Al-i İmran, 139.
[8]- Bakara, 285.
[9]- Ahzab, 39.
[10]- Âl-i İmrân, 173.
[11]- Enfal, 65.
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
halkalı escort ,avrupa yakası escort ,şişli escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,beylikdüzü escort ,mecidiyeköy escort ,istanbul escort ,şirinevler escort ,avcılar escort