Bugun...



Ehl-i Sünnet Metinlerinde Kur'an'ın Tahrif Edildiğine Dair Rivayetler

Şiiler gibi Ehl-i Sünnet de Kur'an'ın tahrife uğramadığına inanmaktadır. Ancak Ehl-i Sünnet'in rivayet metinlerinde, Kur'an'ın tahrif edildiğine ve değiştirildiğine dair birçok rivayet bulunmaktadır.

facebook-paylas
Tarih: 02-09-2024 17:22

Ehl-i Sünnet Metinlerinde Kur'an'ın Tahrif Edildiğine Dair Rivayetler

Bismillahirrahmanirrahim

 

Ehl-i Sünnet'in rivayet metinlerinde, Kur'an'ın tahrif edildiğine ve değiştirildiğine dair birçok rivayet bulunmaktadır. Ehl-i Sünnet, bu rivayetlere dayanarak, Kur'an'da bazı ayetlerin yazılmadığına ve kıraatten düştüğüne inanmaktadır. Ehl-i Sünnet buna "Kıraatte Nesh" (Kıraatten düşmek) demektedir. Tabii ki bu durum Kur'an'ın tahrifi ile aynı şeydir; ancak Ehl-i Sünnet buna "Kur'an'ın tahrifi" demiyor.

 

Ehl-i Sünnet'in "Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim" gibi rivayet kitaplarında, Kur'an'ın tahrifi ve değiştirilmesine dair birçok rivayet nakledilmiştir.[1] Ehl-i Sünnetin müfessiri Seyyid Mahmud Âlûsî, bu rivayetlerden bazılarını zikrettikten sonra,

و الروایات فی هذا الباب اکثر من ان تحصی الا انها محموله علی ما ذکرناه

"Bu konudaki (Kur'an'ın tahrifi) rivayetler sayılamayacak kadar çoktur; fakat bunlar bizim zikrettiğimiz (Kıraatten düşmek) şekline hamledilir" diyor. [2]

Bu yazıda bu rivayetlerden bazılarına işaret edilecektir:

 

Kur'an-ı Kerim'in Tahrif Edilmesi - Ayetlerinin Eksiltilmesi

Ehl-i Sünnet metinlerindeki rivayetler, Kur'an'dan bazı şeylerin eksiltildiğine delalet etmektedir. Yani Kur'an değişmiş ve tahrif edilmiştir. Bu rivayetlerden birkaç örnek veriyoruz:

 

1- Celâleddîn Süyûtî ve Âlûsî, İbn Ömer'den şöyle nakletmişlerdir:

و لا یقولون احدکم قد اخذت القرآن کله ما یدریه ما کله؟ قد ذهب منه قرآن کثیر و لکن لیقل قد اخذت ما ظهر منه.

 "Hiçbiriniz 'Bütün Kur'an'ı aldım' demesin. Çünkü onun tamamını kim bilir? Ondan çok şey kaybolmuştur. 'Sadece zahir olan kısmını aldım' desin". [3]

2- Ehl-i Sünnet metinlerinde, Tevbe suresine benzer bir sure bulunduğu, ancak sonra o surenin çıkarıldığı nakledilmiştir. Zerkeşî, “el-Burhân” adlı eserinde Sahih-i Müslim'den Ebû Mûsâ el-Eş'arî'den şöyle nakleder:

انا نقرأ سوره نشبهها فی الطول و الشده ببراءه فانسیتها غیرانی احفظ منها «لو کان لابن آدم وادیان من مال لا تبغی واو یا ولا یملأ جوف ابن آدم الا التراب» و کنا نقرأ سوره نشبهها باحدی المسبحات فانسیتها غیر انی حفظت منها «یا ایها الذین آمنوا لم تقولون ما لا تقعلون فتکتب شهاده فی اعناقکم فتسألوه عنها یوم القیامه»

"Biz, Tevbe suresine uzunluk ve sertlik bakımından benzeyen bir sure okuyorduk. Onu unuttum, ama ondan 'Eğer insanın iki vadi dolusu malı olsa, üçüncüsünü de ister...' ayetini hatırlıyorum. Yine biz, Tesbihlerden birine benzeyen bir sure okuyorduk. Onu da unuttum, ama ondan 'Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri neden söylüyorsunuz? Böyle yaparsanız, yarın kıyamet günü sizden sorulur' ayetini hatırlıyorum." [4]

3- Übey bin Kâ'b'dan rivayet edildiğine göre, Ahzâb sûresi Bakara sûresi kadar uzunmuş ve biz o surede "Recm" ayetini okuyorduk. Bu ayet şöyleydi:

اذا زنیا الشیخ والشیخه فارجموهما البته نکالا من الله و الله عزیز حکیم

"Yaşlı erkek ve kadın zina ederse, onları recmedin. Bu, Allah'tan bir cezadır. Allah güçlüdür, hikmet sahibidir." [5]

4- El-Dürrü'l-Mensûr tefsirinde, şimdi Kur'an'da bulunmayan "el-Hulâ'" ve "el-Hufd" sûrelerinden bahsedilmiştir. Rivayete göre İbn Abbas ve Übey bin Ka'b'ın mushaflarında şu ayet okunuyormuş:

اللهم انا نستعینک و تستغفرک و نثنی علیک الخیر و لا نکفرک و نخلع و نترک من یفجرک. قال حماد هذه ألان سوره و احسبه قال اللهم إیاک نعبد و لک نصلى و نسجد و إلیک نسعى و نحفد نخشى عذابک و نرجو رحمتک ان عذابک بالکفار ملحق.

 "Allah'ım! Biz senden yardım diler, mağfiret talep eder, seni hayırla överiz, seni inkâr etmeyiz ve fücûr işleyenleri terk ederiz. Allah'ım! Yalnız sana ibadet eder, sana secde eder ve sana yönelir, senin azabından korkar, rahmetini umarız. Çünkü senin azabın kâfirlere yöneliktir." [6]

5- Aişe'den, Kur'an'ın tahrif edildiğine dair şu rivayet nakledilmiştir:

قَالَتْ: لَقَدْ نَزَلَتْ آیَهُ الرَّجْمِ، وَ رَضَاعَهُ الْکَبِیرِ عَشْرًا، وَ لَقَدْ کَانَ فِی صَحِیفَهٍ تَحْتَ سَرِیرِی، فَلَمَّا مَاتَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَیْهِ وَ سَلَّمَ وَ تَشَاغَلْنَا بِمَوْتِهِ، دَخَلَ دَاجِنٌ فَأَکَلَهَا.

"Recm ayeti ve büyük emzirmeye dair ayet indirilmişti. Benim yatağımın altında bulunan Kur’an sahifelerinde bunlar yazılıydı. Biz Resûlullah'ın (s.a.a) vefatından sonra onun ölümüyle meşgul olduğumuzda, bir keçi odaya girdi ve onu yedi." [7]

 

Ehl-i Sünnet'in güvenilir kaynaklarında daha başka rivayetler de yer almaktadır. Bazı Ehl-i Sünnet âlimleri bu rivayetleri doğrulamış ve bazıları da reddetmiştir. Kesinlikle bu hadisler ve rivayetler sahtedir; çünkü Kur'an'ın tahrifini ne Şii ve ne de Sünni Müslümanlar kabul ediyor.

 

Bu hadislerin Ehl-i Sünnet'in güvenilir kaynaklarında yer almalarına karşın, Şiîler Ehl-i Sünnet'i "Kur'an'ın tahrif edildiğine inanıyorlar" suçlamasında bulunmazlar. Aksine, Şiîler açıkça belirtirler ki, Ehl-i Sünnet de Kur'an'ın tahrif edilmediğine inanıyor. Ne yazık ki Ehl-i Sünnet, özellikle Vehhâbîler, zayıf veya yorumlanabilir birkaç hadise dayanarak Kur'an'ın tahrif edildiğini Şiîlere yüklerler.

Hâlbuki Şiî fakihler, müfessirler ve âlimler, Kur'an'ın tahrif edilmediğini kesin bir şekilde reddederler. Yalnızca “Muhammed Hüseyin Nûrî” adında bir muhaddis, kendi hatası olduğunu kabul ederek “Fâslü'l-Hıtâb” adlı kitabını yazmıştır. Bu kitap, Şiî âlimler tarafından reddedilmiş ve sadece bir kez basılmıştır.

 

Kur'an-ı Kerim'in Tahrif Edilmesi - Ayetlerin Çoğaltılması

 

1- Süyûtî, Ehl-i Sünnet rivayet kaynaklarından şunu nakletmiştir: 'İbn Abbâs ve İbn Merdeviye, 'Muavvizeteyn' (Felak ve Nâs suresi) surelerinin Kur'an'dan olmadığını ve onları Kur'an'la karıştırmayın, Peygamber (s.a.a) sadece onlarla Allah'a sığınmayı emretmiştir' demiştir. İbn Mes'ûd da onları tilâvet etmezdi. Ancak Bezzâz, sahâbîlerin İbn Mes'ûd'u takip etmediklerini ve Hz. Peygamber'in (s.a.a) bu iki sureyi namazda okuduğu rivayet edilmiştir. [8]

 

2- Enes'ten rivayet edildiğine göre, o Hz. Resûlullah (s.a.a), Ebû Bekir, Ömer ve Osman ile namaz kılmış; ancak onların hiçbirinde "Bismillâhirrahmânirrahîm"i okuduğunu işitmemiştir. [9] Bu hadisin anlamı, "Bismillâhirrahmânirrahîm" cümlesinin sonradan surelerin başına eklendiğidir.

 

Eğer bu rivayetlere itibar edilirse, Kur'an'ın ziyadeyle de tahrif edildiği Ehl-i Tahrifçiler'in görüşünce sabit olur. Ancak buna rağmen Şiîler, Ehl-i Sünnet'i 'Kur'an'ın tahrif edildiğine inandıkları' suçlamasında bulunmazlar. Fakat Ehl-i Sünnet âlimleri, bu hadisleri tefsir ve açıklamada "Kırâatte Nesh" kullanmışlar ki, bu açıklamalar da Kur'an'ın tahrif edildiğine işaret etmektedir. Onların yapması gereken, bu hadisleri kökten reddetmek ve böylece Kur'an'ın tahrif edildiği sonucuna varılmamasını sağlamaktır.

 

Her ne kadar Ehl-i Sünnet, Kur'an'ın tahrif edildiğine inanmıyorsa da, güvenilir kaynaklarında Kur'an'ın eksiklikle ve fazlalıkla tahrif edildiğine dair rivayetler yer almaktadır. Ehl-i Sünnet âlimleri, buna "Tahrif" demeyip "Nesh" diyorlar. Hâlbuki Şiî âlimler, Ehl-i Sünnet kaynaklarında ve bazı güvenilir olmayan Şiî kaynaklarda yer alan bu tür hadisleri köklü bir şekilde bâtıl saymaktadırlar. Çünkü bunların ne senet ve kaynak açısından ve ne de muhteva açısından güvenilirliği vardır.

 

----------

[1]- Şerhu'l-Kirmânî, Sahih-i Buhari, c.23, s.214; Sahih-i Müslim, c.3, s.1317.

[2]- Rûhu'l-Meânî fî Tefsîri'l-Kur'âni'l-Azîm ve's-Seb'i'l-Mesânî, c.1, s.26.

[3]- Rûhu'l-Meânî, c.1, s.26; el-İtkân fî Ulûmi'l-Kur'ân, c.1, s.662.

[4]- el-Burhân fî Ulûmi'l-Kur'ân, c. 2, s. 168.

[5]- el-İtkân fî Ulûmi'l-Kur'ân, c.1, s.662.

[6]- ed-Dürrü'l-Mensûr fî't-Tefsîr bi'l-Me'sûr, c.6, s.420-421.

[7]- Sünenü İbn Mâce, c.3, s.374.

[8]- ed-Dürrü'l-Mensûr fî't-Tefsîr bi'l-Me'sûr, c.6, s.416.

[9]- Sahih-i Müslim, c.1, s.299.




Bu haber 592 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER NURANİ SÖZLER Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI