Bugun...



Alimlerin Müșterisi

Toplumun islahında alim ve cemaatin sorumluluklarını bilmesi ümidi ile.

facebook-paylas
Tarih: 15-09-2020 10:41

Alimlerin Müșterisi

Hayatı bir ticarethane olarak gӧrecek olursak, insanlarında bir kısmını tüccar ve bir kısmını da müșteri olarak gӧrebiliriz. Zira bu ticarethanede herkes birbirinin eksiğini temin ederek, karșılıklı olarak birbirinden kar elde etme durumundalar.

Bir marketi çalıștıran esnafı ӧrnek verecek olursak, o esnafın daha fazla müșteri ve kazanç elde etmek için bir çok plan ve projeler geliștirmek zorunda olduğunu gӧrürüz.

Herșeyden ӧnce doğru tartı, dürüst davranıș, daha fazla çeșit mal, helal, taze, temiz, kaliteli mallar bulundurmak, gelen müșterilere güleryüzle davranmak, gerektiğinde reklam ve promosyon yapmak gibi birçok argumanlara sahip olmak gerekiyor. Yani azami hedefe ulașmak için çesit çesit yollar ve yӧntemler denemek durumundadır. Yani helal ve bol kazanç kazanma yolunda kısaca yapması gereken herșeyi yapıp, gerisini Allah-u Teala’ya bırakmak ve tevekkül etmek gerekiyor.

Yaratılmıșların en değerlisi olan insan, gerek esnaf sıfatıyla, gerekse müșteri sıfatıyla hem maddi ve hem de manevi bakımdan en büyük potansiyeldir. Maddi bakımdan esnaf ve o esnafın müșterilerine yukarıda kısaca değinmeye çalıștık. Tabiri caizse bir de insanın manevi olarak esnaflığı ve müșteriliği sӧz konusudur. Manevi esnaflara alimleri, manevi müșterilere de cemaati ӧrnek olarak verebiliriz. Dolayısı ile alimlerin yaratılmıșların en șereflisi olan insanın eğitiminde çok büyük rollerinin olduğunu gӧz ardı edemeyiz. Zira onlar Kur’an ilmini ve Ehl-i beyt (a.s) ahlakını ӧğrenip ӧğrendiklerini de tabiri caizse müșterilerine ӧğretmek zorundalar. Zorundalar diyorum, zira alimin zekatı da ilimlerinin zekatını vermektir. Ama bu zekatı kime ve nasıl verecekleri konusunda biraz kafa yoralım. Alimlerin müșterilerini de çocuklar, gençler ve yașlılar olarak, üç guruba ayırmak mümkündür.

Bunlara ayrı ayrı programlarla ancak hitab edebilir. Her kesimin kendi kapasitesine gӧre plan ve projeler geliștirip programlar uygulamak gerekiyor. Ama tabi her șeyden ӧnce yukarıda verdiğimiz ӧrnekte olduğu gibi esnafın müșterisine verdigi değer ve hassasiyeti gӧstermek çok ӧnemlidir.

Alim kendisine ilk ӧnce samimi bir șekilde şunu sormak durumundadır: “Ben bu tezgahta durduğum sürece burada müșterilerime yӧnelik kaliteli ve uygun bir programla müșterilerimin seviyelerini, inanç ve ahlaklarını üst düzeye çıkarmak istiyor muyum?” Yoksa “Kapı açık gelen olursa hizmet ederim, olmazsa bana ne” mi diyor. Yani klasik bir programla gelenlere bir cemaat namazı, soru olursa cevap verme, Ramazan ayında iftar yemekleri varsa tabi, Muharrem ayında 10-15 gün mersiye, nuha, bir de senede iki kez bayram Namazı kıldırmaktan ibaret bir programla mı yetiniliyor? Bu çok ӧnemli, yani esnafın müșterisine gӧsterdiği ӧzen ve hassasiyet gӧsterip gӧstermemesi çok ӧnemlidir. Aksi taktirde bașarıya ulașılmaz. “Batıdaki müslüman doğudaki müslümanın derdiyle dertlenmedikçe tam iman etmiș olmaz” hadisiyle ӧrtüșmeceği için, tabiki biz, alimi toplumun dertleriyle dertlenen, yaratılmıșların en yücesi olan insanın eğitiminde azami enerji harcayacağına inanıyoruz.

Alim derken sadece camide cemaat ve Cuma namazları kıldıran bir profilden bahsetmiyoruz. Alim gerektiğinde kalemiyle, makaleleriyle, kitapları ile, sosyal medyadaki video konușmaları ile batılı hak, hakkı batıl gӧsterme gayreti içinde olan siyonist medyanın ve satılmıș kalemlerin aksine, topluma yӧn veren hakkı haykıran bir bilirkiși, ӧnder, çocukla çocuk, gençle genç olabilen cezbedici ӧzelliğe sahip bir profilden bahsediyoruz.

Tabi her alim her alanda bașarılı olmayabilir. Ama hangi alanda ve gӧrevde olursa olsun, ondan toplumun islahı için çalıșmalarında samimi olmasını beklemek durumundayız.

Zira alimlerin hayatları boyunca anlattıkları ve ӧrnek olarak gӧsterdikleri Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i beytini (a.s) tanımak, onlara benzemek, ӧrneğin Kerbela’da Hüseyni durușu, cesareti, ӧzgürlüğü, hürriyeti ӧrnek alıp, Hüseyni olmak yolunda bașarıya ulașmak, alimlerin titizlikle çalıșmaları sonucunda ancak mümkündür.

Yani alimler cemaatlerini, toplumu genel manada Hüseyni bir çizgide gӧrmek isterler. Öyleyse o yolda azami çalıșmayı titizlikle, düzenli ve her yașa uygun eğitim programını uygulamakla yükümlüdürler. 'İlim çinde bile olsa gidin, arayın bulun' hadisi, ilimin ve ilim sahibinin ӧnemini yeterince belirtiyor. Zira alim, ilim sahibi demektir ve ilim sahibi topluma hizmet etmeye adaydır. Alim, en büyük sermayesi olan ilmi iyi satmalı ve sunmalıdır.

Alimin yaptığı veya yapmasını beklediğimiz hal ve hareketleri, faaliyetleri, Allah rızasını kazanmak için yapıldığında șüphesiz ayrıca ibadettir ve bu ibadet ӧzellikle hür insanların ibadetidir.

Tabi alimin bu uğrașısı ve çabası yeterli midir? Toplumun ıslahında ve eğitiminde tabiki yeterli değildir. Zira bir ebeveyn çocuğunu bu programlardan uzaklaștırır, camiye getirmez, alimle tanıștırmazsa, ya da alim çağırdığında gitmesine izin vermezse, alim kimsenin çocuğunu evinden zorla alıp eğitme gibi bir lükse sahip olamaz. İşte bu durumda alimin çekiciliği ve cezb etme ӧzeliği devreye girip, ulașamadığı gençlere sosyal medya yolu ile hitab etmesi sӧz konusu olabilir.

Tabi bu beklentilerimizin hayata geçirilmesi için, alimlerin yapması gerekenler olduğu gibi, cemaatin de yapması gerekenler vardır. Herkes kendi sorumluluğunu bilip sorumlu davrandığı sürece bașarı sağlanır ancak. Acizane alimlerden beklentimiz yukarıda saymaya çalıștığımız kısaca her șeyden evvel insanın eğitiminde, toplumun ıslahında samimi olmak ve onun için gerekli plan ve programları hayata geçirmek, en azından bir esnafın müșterilerine gӧsterdiği kadar ӧzen gӧstermek ve ӧnemsemektir.

Cemaattan beklentilerimizi ise, kısaca șu șekilde sıralayabiliriz:

Her șeyden ӧnce bulundukları bӧlgede onları toplayacak bir mescid, inșaa etmeleri lazımdır. Sonra onlara ve çocuklarına ӧnderlik edecek bir alim davet edip, o alimin bütün maddi-manevi ihtiyaçlarını tedarik etmeleri, alimin ekonomik ӧzgürlüğünü sağlayıp, alimin ӧzgürce konușmalarını ve dinin hükümlerini anlatması için emniyetini sağlamalı, çağrıldığında yardımına koșulmalı, toplumsal olaylarda ve büyük organizelerde kendisine destek olunmalıdır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi alimlerimizin eğitimine sunmalı, daima alimin yanında olup, programlarında ve aktivitelerinde bulunulmalıdır.

Toplumun ıslahında alim ve cemaatin sorumluluklarını bilmesi ümidi ile…..

 

Mehmet Yüksek




Bu haber 435 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI