Tweet |
Bismillahirrahmanirrahim
Doğumundan önce İmam Hüseyin'in (a.s) şehadet haberi
Çok sayıda hadis ve rivayete gereğince, o hazretin tevellüt ve Müslümanların eliyle mazlum bir şekilde şehadeti, onun tevellüdünden önce Cebrail-i Emin ve Peygamber Efendimiz (s.a.a) tarafından haber verilmişti. Bunlardan biri de İmam Sadık'ın (a.s) şu hadisidir:
إِنَّ جَبْرَئِیلَ نَزَلَ عَلَى مُحَمَّدٍ (ص) فَقَالَ لَهُ: یَا مُحَمَّدُ إِنَّ اللَّهَ یُبَشِّرُکَ بِمَوْلُودٍ یُولَدُ مِنْ فَاطِمَهَ تَقْتُلُهُ أُمَّتُکَ مِنْ بَعْدِکَ. فَقَالَ یَا جَبْرَئِیلُ: وَ عَلَى رَبِّیَ السَّلَامُ لَا حَاجَهَ لِی فِی مَوْلُودٍ یُولَدُ مِنْ فَاطِمَهَ تَقْتُلُهُ أُمَّتِی مِنْ بَعْدِی. فَعَرَجَ ثُمَّ هَبَطَ فَقَالَ لَهُ مِثْلَ ذَلِکَ. فَقَالَ: یَا جَبْرَئِیلُ وَ عَلَى رَبِّیَ السَّلَامُ لَا حَاجَهَ لِی فِی مَوْلُودٍ تَقْتُلُهُ أُمَّتِی مِنْ بَعْدِی. فَعَرَجَ جَبْرَئِیلُ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ هَبَطَ فَقَالَ: یَا مُحَمَّدُ إِنَّ رَبَّکَ یُقْرِئُکَ السَّلَامَ وَ یُبَشِّرُکَ بِأَنَّهُ جَاعِلٌ فِی ذُرِّیَّتِهِ الْإِمَامَهَ وَ الْوَلَایَهَ وَ الْوَصِیَّهَ. فَقَالَ: قَدْ رَضِیتُ. ثُمَّ أَرْسَلَ إِلَى فَاطِمَهَ: أَنَّ اللَّهَ یُبَشِّرُنِی بِمَوْلُودٍ یُولَدُ لَکِ تَقْتُلُهُ أُمَّتِی مِنْ بَعْدِی. فَأَرْسَلَتْ إِلَیْهِ لَا حَاجَهَ لِی فِی مَوْلُودٍ مِنِّی تَقْتُلُهُ أُمَّتُکَ مِنْ بَعْدِکَ. فَأَرْسَلَ إِلَیْهَا أَنَّ اللَّهَ قَدْ جَعَلَ فِی ذُرِّیَّتِهِ الْإِمَامَهَ وَ الْوَلَایَهَ وَ الْوَصِیَّهَ. فَأَرْسَلَتْ إِلَیْهِ أَنِّی قَدْ رَضِیتُ.
Cebrail-i Emin, Allah'ın elçisi Hz. Peygamber Efendimiz'e (s.a.a) nazil oldu ve şöyle arz etti: “Ey Muhammed! Gerçekten yüce Allah, sana kızın Fatıma Zehra'dan (s.a) bir evlat müjdeledi. Ama senden sonra ümmetin onu öldürecektir”. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ey Cebrail! Selamımı Rabbime ilet ve de ki, beni ümmetimin benden sonra öldüreceği bir evlada ihtiyacım yok”.
Cebrail-i Emin, göğe yükseldi; sonra geri döndü ve aynı mesajı tekrar etti. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) de önceki sözlerini yineledi ve Müslümanların öldüreceği bu evladı kabul etmeyi reddetti. Cebrail-i Emin, üçüncü kez indi ve şöyle dedi: “Ey Muhammed! Yüce Rabbim sana selam gönderiyor ve bu önemli meselede seni müjdeliyor ki, imamet ve velayeti senin neslinde karar kılmıştır.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu mesajı alınca sevinerek ve şöyle dedi: “Kabul ettim ve bundan memnunum”. Sonra Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu önemli ilahi mesajı kızı Hz. Fatıma Zahra'ya (s.a) iletti ve Fatıma Zehra (s.a) cevap verdi: “Babacığım! Ben, ümmetinin öldüreceği bir evlada ihtiyaç duymuyorum”.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) yüce Allah'ın müjdesini Hz. Fatıma Zehra'ya (s.a) iletti ve buyurdu: “Kızım Fatıma! Gerçekten yüce Allah, imamet, velayet ve vasiyeti benim soyumda (bu evlatla) karar kılmıştır”. Hz. Fatıma (s.a) bu ilahi müjdeyi ve Rabbinin sarsılmaz garantisini duyunca, değerli babasına şöyle dedi: “Babacığım! Ben de bu hayırlı evladın doğumuna seviniyorum”. [1]
İmam Hüseyin'in (a.s) doğumunu Allah'ın tebrik etmesi
Şeyh Sadık, İmam Cafer Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
إِنَّ الْحُسَیْنَ بْنَ عَلِیٍّ لَمَّا وُلِدَ أَمَرَ اللَّهُ عَزَّ وَ جَلَّ جَبْرَئِیلَ أَنْ یَهْبِطَ فِی أَلْفٍ مِنَ الْمَلَائِکَهِ فَیُهَنِّئَ رَسُولَ اللَّهِ مِنَ اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ وَ مِنْ جَبْرَئِیل.
“İmam Hüseyin (a.s) dünyaya gözlerini açtığında, Cebrail (a.s) yanında bin melek ile birlikte yeryüzüne inip Hz. Fatıma Zehra’nın (s.a) bebeğini tebrik etme ve kutlamak için Yüce Allah tarafından görevlendirildi”. [2]
İmam Hüseyin (a.s) ve Futrus'un Kurtuluşu
Futrus'un hikayesi ve bu ilahi meleğin İmam Hüseyin'in (a.s) doğumunun bereketiyle azap ve cezadan kurtuluşu, bu hadiste ifade edilmiştir; İmam Sadık (a.s) devamında şöyle buyurmuştur:
فَهَبَطَ جَبْرَئِیلُ فَمَرَّ عَلَى جَزِیرَهٍ فِی الْبَحْرِ فِیهَا مَلَکٌ یُقَالُ لَهُ فُطْرُسُ کَانَ مِنَ الْحَمَلَهِ بَعَثَهُ اللَّهُ عَزَّ وَ جَلَّ فِی شَیْءٍ فَأَبْطَأَ عَلَیْهِ فَکَسَرَ جَنَاحَهُ وَ أَلْقَاهُ فِی تِلْکَ الْجَزِیرَهِ. فَعَبَدَ اللَّهَ تَبَارَکَ وَ تَعَالَى فِیهَا سَبْعَمِائَهِ عَامٍ حَتَّى وُلِدَ الْحُسَیْنُ بْنُ عَلِیٍّ.
Cebrail gökyüzünden indiğinde, “Futrus” adında bir meleğin yaşadığı bir adaya ulaştı. Futrus, ilahi arşın taşıyıcılarından biriydi ama bir durumda ilahi emri hızlıca yerine getirmediği için Allah, onun kanatlarını kırdı ve bu adaya sürgün etti. O da Hüseyin b. Ali'nin (a.s) doğumuna kadar 700 yıl bu adada ibadetle meşgul oldu.
فَقَالَ الْمَلَکُ لِجَبْرَئِیلَ: یَا جَبْرَئِیلُ أَیْنَ تُرِیدُ؟ قَالَ: إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَ جَلَّ أَنْعَمَ عَلَى مُحَمَّدٍ بِنِعْمَهٍ فَبُعِثْتُ أُهَنِّئُهُ مِنَ اللَّهِ وَ مِنِّی. فَقَالَ: یَا جَبْرَئِیلُ احْمِلْنِی مَعَکَ لَعَلَّ مُحَمَّداً یَدْعُو لِی. فَحَمَلَهُ
Futrus, Cebrail’i görünce “Ey Cebrail! Nereye gidiyorsun?” dedi. Cebrail, “Allah, Muhammed'e (s.a.a) bir nimet vermiştir; onu tebrik etmek için gidiyorum” dedi. Futrus, “Cebrail, beni de al yanına. Belki Muhammed (s.a.a) benim için dua eder” dedi. Cebrail onu da yanına aldı.
فَلَمَّا دَخَلَ جَبْرَئِیلُ عَلَى النَّبِیِّ هَنَّأَهُ مِنَ اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ وَ مِنْهُ وَ أَخْبَرَهُ بِحَالِ فُطْرُسَ. فَقَالَ النَّبِیُّ قُلْ لَهُ تَمَسَّحْ بِهَذَا الْمَوْلُودِ وَ عُدْ إِلَى مَکَانِکَ. قَالَ فَتَمَسَّحَ فُطْرُسُ بِالْحُسَیْنِ بْنِ عَلِیٍّ وَ ارْتَفَعَ.
Cebrail, Hz. Peygamber'in (s.a.a) huzuruna geldiğinde, Allah ve kendisi tarafından tebrik etti. Futrus'un halini de ona iletti. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Futrus'a bu yeni doğan bebeği mesh etmesini söyleyin. Böylece tekrar eski yerine dönebilir”. Futrus da bu işi yaptı ve gökyüzüne yükseldi.
فَقَالَ: یَا رَسُولَ اللَّهِ أَمَا إِنَّ أُمَّتَکَ سَتَقْتُلُهُ وَ لَهُ عَلَیَّ مُکَافَاهٌ أَلَّا یَزُورَهُ زَائِرٌ إِلَّا أَبْلَغْتُهُ عَنْهُ وَ لَا یُسَلِّمَ عَلَیْهِ مُسَلِّمٌ إِلَّا أَبْلَغْتُهُ سَلَامَهُ وَ لَا یُصَلِّی عَلَیْهِ مُصَلٍّ إِلَّا أَبْلَغْتُهُ صَلَاتَهُ ثُمَّ ارْتَفَعَ.
Sonra Cebrail "Ey Allah'ın Resulü! Ümmetin bu çocuğu öldürecek. Ben bunun karşılığında şöyle yapacağım: Ben, Hüseyin'i (a.s) ziyaret eden herkesin mesajını ona ulaştıracağım ve Hüseyin'e (a.s) selam eden herkesin selamını ona ileteceğim. Hüseyin'e (a.s) salavat getiren herkesin salavatını ona ulaştıracağım." Cebrail bunu söyledi ve gökyüzüne yükseldi. [3]
İmam Hüseyin'in (a.s) Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) yanındaki yeri
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) bir hadisinde, İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s) hakkında şöyle buyurdu:
اللَّهُمَّ إِنِّی أُحِبُّهُمَا فَأَحِبَّهُمَا وَ أَحْبِبْ مَنْ أَحَبَّهُمَا
"Allah’ım! Ben bu ikisini seviyorum; sen de onları sev ve onları seven herkesi de sev."
Yine şöyle buyurdu:
مَنْ أَحَبَّ الْحَسَنَ وَ الْحُسَیْنَ أَحْبَبْتُهُ وَ مَنْ أَحْبَبْتُهُ أَحَبَّهُ اللَّهُ وَ مَنْ أَحَبَّهُ اللَّهُ أَدْخَلَهُ الْجَنَّهَ وَ مَنْ أَبْغَضَهُمَا أَبْغَضْتُهُ وَ مَنْ أَبْغَضْتُهُ أَبْغَضَهُ اللَّهُ وَ مَنْ أَبْغَضَهُ اللَّهُ أَدْخَلَهُ النَّار.
“Kim Hasan ve Hüseyin'i severse, ben de onu severim ve ben kimi seviyor isem, Allah da onu sever. Allah'ın sevdiği herkes cennete gider. O ikisini düşman bilem kimseyi ben de düşman biliyorum. Benim düşman bildiğim kimseyi Allah da onu düşman bilir. Allah'ın düşman bildiği kimse cehenneme gider.” [4]
İmam Hüseyin (a.s) Gözyaşları Şehidi
İmam Hüseyin (a.s), tarihsel ve ebedi kıyam ve şehadetiyle, aşıkların gönüllerinde öyle bir aşk ateşi yaktı ki, o ateş asla sönmez ve soğumaz. Bu anlam, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) tarafından da bir rivayette belirtilmiştir:
إِنَّ لِقَتْلِ الْحُسَیْنِ حَرَارَةً فِی قُلُوبِ الْمُؤْمِنِینَ لَا تَبْرُدُ أَبَداً.
"Hüseyin'in (a.s) şehadeti için müminlerin kalplerinde asla sönmeyecek veya soğumayacak bir ateş ve sıcaklık vardır." [5]
İmam Hüseyin (a.s) kendi hakkında şöyle buyurmuştur:
أَنَا قَتِیلُ الْعَبْرَهِ قُتِلْتُ مَکْرُوباً وَ حَقِیقٌ عَلَى اللَّهِ أَنْ لَا یَأْتِیَنِی مَکْرُوبٌ قَط إِلَّا رَدَّهُ اللَّهُ وَ أَقْلَبَهُ إِلَى أَهْلِهِ مَسْرُورا.
"Ben gözyaşları şehidiyim; zorluk ve kederle şehit olacağım. Benim yanımda hiçbir üzüntülü insan olmaması, onun üzüntüsünü alıp onu sevdiklerine mutlu bir şekilde döndürmesi Allah'a yakışır." [6]
Yine o hazret başka bir bölümde şöyle buyuruyor:
أَنَا قَتِیلُ الْعَبْرَهِ لَا یَذْکُرُنِی مُؤْمِنٌ إِلَّا اسْتَعْبَر.
"Ben gözyaşları şehidiyim. Yüreğinin acısıyla gözyaşı döken müminden başka kimse beni hatırlamaz." [7]
Bu ifadeler İmam Hüseyin'in (a.s) Kerbela'daki şehadeti o kadar mazlumca ve yürek parçalayıcıydı ki, inanan her birey, onun şehadetinin, mağduriyetinin, yalnızlığının, susuzluğunun… nasıl olduğunu düşündüğünde, içten bir acıyla gözyaşlarını tutamayacaktır.
Başka bir hadisede şöyle geçiyor: Emiru’l Müminin Ali (a.s), İmam Hüseyin'e (a.s) baktı ve buyurdu:
یَا عَبْرَهَ کُلِّ مُؤْمِنٍ
"Ey her müminin gözyaşı!" İmam Hüseyin (a.s) şöyle arz etti: “Babacığım! Beni mi kastediyorsun?” Emiru'l-Müminin (a.s) şöyle buyurdu: “Evet, oğlum”. [8]
İmam Hüseyin’in (a.s) şehadeti, daha o hazretin veladetinden önce Ahlibeyt’in (a.s) hüzün ve kederlenmesine sebep olmuştur. Allah, o hazrete verdiği ilahi lütuflarla, Ahlibeyt’in (a.s) hüzün ve kederini biraz hafifletti. İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela'daki şehadeti, o kadar zalimce ve yürek dağlayıcıydı ki, her inançlı kişi, şehadet şekli, mazlumiyeti, yalnızlığı, susuzluğu vs. aklına geldiğinde, istemeden kalbinden akan acıyla gözyaşlarına boğulacaktır. Bu yüzden o hazret, "Gözyaşları Şehidi" olarak anılmaktadır.
---------
[1]- Muhaddis Kuleyni, el-Kâfi, c.1, s.464, rivayet: 4.
[2]- Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.43, s.243.
[3]- Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.43, s.243.
[4]- Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.43, s.275.
[5]- Mukarram, Maktalu’l-Hüseyin (a.s), s.123.
[6]- Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.44, s.279.
[7]- Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.44, s.284.
[8]- Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.44, s.280.
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri