Bugun...



Hz. Muhammed'in (s.a.a) Şaban Ayının Son Cuma Günü Ramazan Ayının Fazileti Hakkındaki Hutbesi

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 26-02-2025 16:46

Hz. Muhammed'in (s.a.a) Şaban Ayının Son Cuma Günü Ramazan Ayının Fazileti Hakkındaki Hutbesi

Hz. Peygamber (s.a.a), Şaban ayının son Cuma günü okuduğu hutbede insanlara şu öğütleri verdi:

“Bu ay (Ramazan), bereket ve rahmet ayıdır; bağışlanma, dua ve duaların kabul edildiği aydır; namaz ayı, Kur'an okuma ayı, sadaka, sıla-i rahim ve fedakârlık ayıdır; farzların yerine getirilmesi, oruç ve infak ayı, bağışlanma ve alt kademedekiler üzerinde kolaylık sağlama baharı, küçüklere merhamet etme, büyüklere saygı ve hürmet gösterme ayıdır.”

 

Detaylı açıklamalarda bulundu. Bunun anlamı şudur ki, mümin Ramazan ayında sadece fakihlerin ilmihal kitaplarında belirttikleri adabı terk etmekle yetinmemeli, bu rahmet ayında tüm varlığıyla rahmet celbetmeli, huşu ve tevazu sahibi olmalı, daima Allah'ı zikretmeli, onu Allah'a yaklaştıracak her işte öne çıkmalı, onu Allah'tan uzaklaştıracak her şeyden kaçınmalı, Allah'ın emrettiği şeyleri yapmalı ve yasakladığı şeylerden kaçınmalı, bakılması haram kılınan şeylerden gözlerini kapatmalı ve dinlenmesi yasaklanan şeyleri dinlememelidir.

 

Özetle bu hutbedeki beyanlarıyla insan ile Allah arasındaki en kısa mesafe olan doğru yolu (sırat-ı müstakim) açıkladı. Bu rivayeti açıklayan Emirü’l-Müminin Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

Hutbenin sonunda ayağa kalktım ve şöyle arz ettim:

یا رَسُولَ اللَه! مَا أَفْضَلُ الاعْمَالِ فِی‌ هَذَا الشَّهْرِ؟ فَقَالَ: یا أَبَا الْحَسَنِ! أَفْضَلُ الاعْمَالِ فِی‌ هَذَا الشَّهْرِ الْوَرَعُ عَنْ مَحَارِمِ اللَه.

"Ey Allah'ın Resulü! Bu ayda en faziletli ameller nelerdir?" Şöyle buyurdu: "Ey Ebu'l-Hasan! Bu ayda en faziletli amel, Allah'ın haramlarından sakınmaktır (vera)."

ثُمَّ بَکی‌، فَقُلْتُ: مَا یبْکیک یا رَسُولَ اللَه؟ فَقَالَ: أَبْکی‌ لِمَا یسْتَحَلُّ مِنْک فِی‌ هَذَا الشَّهْرِ؛ کأَنِّی‌ بِک وَ أَنْتَ تُصَلِّی‌ لِرَبِّک وَ قَدِ انْبَعَثَ أَشْقَی‌ الاوَّلِینَ وَ الاخِرِینَ، شَقِیقُ عَاقِرِ نَاقَةِ ثَمُودَ؛ فَضَرَبَک ضَرَبَةً عَلَی‌ قَرْنِک فَخُضِبَتْ مِنْهَا لِحْیتُک.

Sonra ağladı. Sordum: "Ey Allah'ın Resulü! Neden ağlıyorsunuz?" Şöyle buyurdu: "Bu ayda senin kanının helal sayılacağı olaya ağlıyorum. Sanki görüyorum ki, sen Rabbine namaz kılarken, ilk ve son gelenlerin en bedbahtı, Semud kavminin devesini kesenlerin arkadaşı olan kişi harekete geçmiş ve başına öyle bir darbe indirmiş ki, bu darbeden sakalın kana bulanmış."

فَقُلْتُ: یا رَسُولَ اللَه! فِی‌ سَلَامَةٍ مِنْ دِینی‌؟ فَقَالَ صَلَّی‌ اللَه عَلَیهِ وَ ءَالِهِ وَ سَلَّمَ: فِی‌ سَلَامَةٍ مِنْ دِینِک.

"Sordum: Ey Allah'ın Resulü! O durumda dinim selamet üzere olacak mı? Allah'ın selamı O'nun ve ailesinin üzerine olsun, şöyle buyurdu: Evet, dinin selamet üzere olacak."

ثُمَّ قَالَ: یا عَلِی! مَنْ قَتَلَک فَقَدْ قَتَلَنِی‌، وَ مَنْ أَبْغَضَک فَقَدْ أَبْغَضَنِی‌؛ لاِنَّک مِنِّی‌ کنَفْسِی‌، وَ طِینَتُک مِنْ طِینَتِی‌، وَ أَنْتَ وَصِیی‌ وَ خَلِیفَتِی‌ فِی‌ أُمَّتِی‌.

"Sonra (Peygamber) şöyle buyurdu: Ey Ali! Seni öldüren şüphesiz beni öldürmüştür ve sana buğz eden şüphesiz bana buğz etmiştir; çünkü sen benim nefsim gibisin, senin yaratılışın benim yaratılışımdandır, sen benim vasim ve ümmetim içindeki halifemsin."

 

Hz. Resûlullah'ın (s.a.a) Hutbesinin Tercümesi

Şeyh Saduk, güvenilir bir senetle İmam Rıza'dan (a.s), o da büyük babalarından, onlar da Emirü'l-Müminin Ali'den (a.s) şöyle rivayet etmiştir:

Bir gün Allah'ın Resulü (s.a.a) bize bir hutbe okudu ve şöyle buyurdu: Ey insanlar! Şüphesiz Allah'ın bereket, rahmet ve mağfiret ayı size yönelmiştir. Bu ay, Allah katında ayların en hayırlısıdır; günleri günlerin en hayırlısı, geceleri gecelerin en hayırlısı ve saatleri saatlerin en hayırlısıdır. Bu ayda Allah'ın ziyafetine Allah'ın keramet ehline davet edildiniz. Bu ayda nefesleriniz tesbih sevabına, uykularınız ibadet sevabına, amelleriniz kabule ve dualarınız icabete erişmiştir. O halde Rabbinizden doğru niyetler ve günahlardan ve kötü sıfatlardan arınmış kalpler ile bu ayı oruç tutmak ve Kur'an okumak için size başarı vermesini isteyin.

Şüphesiz bu büyük ayda Allah'ın mağfiretinden mahrum kalan kimse bedbaht ve kötü akıbetlidir. Bu aydaki açlık ve susuzluğunuz ile kıyamet gününün açlık ve susuzluğunu hatırlayın. Fakirlerinize ve yoksullarınıza sadaka verin, büyüklerinize saygı gösterin, çocuklarınıza merhamet edin, akrabalarınıza iyilik yapın, dillerinizi söylenmemesi gereken şeylerden koruyun, gözlerinizi bakılması helal olmayan şeylerden çevirin, kulaklarınızı dinlenmesi helal olmayan şeylerden uzak tutun, insanların yetimlerine şefkat gösterin ki sizden sonra sizin yetimlerinize şefkat gösterilsin. Günahlarınızdan Allah'a tövbe edin ve namaz vakitlerinde dua için ellerinizi kaldırın; çünkü namaz vakitleri, Allah'ın kullarına rahmetle baktığı, onunla konuştuklarında cevap verdiği, onu çağırdıklarında "Buyur" dediği ve dua ettiklerinde dualarını kabul ettiği en hayırlı saatlerdir.

Ey insanlar topluluğu! Şüphesiz canlarınız amellerinizin rehinidir, onu Allah'tan mağfiret dileyerek kurtarın. Sırtlarınız günahlarınızın ağırlığıyla yüklüdür, uzun secdelerle onları hafifletin. Bilin ki Allah, izzet ve celaliyle yemin etmiştir ki bu ayda namaz kılanları ve secde edenleri azaplandırmayacak ve kıyamet gününde onları cehennem ateşiyle korkutmayacaktır.

Ey insanlar! Bu ayda kim mümin bir oruçluya iftar verirse, Allah katında bir köle azat etmiş ve geçmiş günahları bağışlanmış gibi sevap kazanır. Bunun üzerine bazı sahabeler "Ey Allah'ın Resulü! Hepimizin buna gücü yetmez" dediler. Hazret şöyle buyurdu: "Yarım hurmayla olsa bile, bir yudum suyla olsa bile oruçluya iftar vererek cehennem ateşinden korunun. Şüphesiz Allah, bundan fazlasına gücü yetmese bile, böyle yapana bu sevabı verir.

Ey insanlar! Bu ayda kim ahlakını güzelleştirirse, ayakların kaydığı günde sırat üzerinde kolay geçer. Kim bu ayda köle ve cariyesinin görevini hafifletirse, Allah kıyamette onun hesabını kolaylaştırır. Kim bu ayda kötülüğünü insanlardan uzaklaştırırsa, Allah kıyamette gazabını ondan uzaklaştırır. Kim bu ayda yetim bir çocuğa ikram ederse, Allah kıyamette ona ikram eder. Kim bu ayda akrabalarına iyilik ve bağış yaparsa, Allah kıyamette onu rahmetiyle birleştirir. Kim bu ayda akrabalarına iyiliği keserse, Allah kıyamette ondan rahmetini keser. Kim bu ayda sünnet namazı kılarsa, Allah ona cehennem ateşinden kurtuluş beratı yazar. Kim bu ayda farz bir namazı eda ederse, Allah ona diğer aylarda kılınan yetmiş farz namaz sevabı verir. Kim bu ayda bana çokça salavat getirirse, Allah amellerin hafif olduğu günde onun mizanını ağırlaştırır. Kim bu ayda Kur'an'dan bir ayet okursa, diğer aylarda Kur'an'ı hatmeden kimsenin sevabını alır.

Ey insanlar! Şüphesiz bu ayda cennetin kapıları açıktır, o halde Rabbinizden bu kapıların üzerinize kapanmamasını isteyin. Ve cehennemin kapıları bu ayda kapalıdır. O halde Yüce Rabbinizden, bu ayın gece ve gündüzlerinde Kur'an-ı Mecid'i okumak, namaza durmak, ibadetlerde gayret göstermek, namazları faziletli vakitlerinde kılmak, çokça istiğfar etmek ve dua etmek isteyin.

 

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:

اَنَّهُ مَنْ لَمْ یغْفَرْ لَهُ فى شَهْرِ رَمَضانَ لَمْ یغْفَرْ لَهُ اِلى قابِلٍ اِلاّ اَنْ یشْهَدَ عَرَفَةَ

"Ramazan ayında bağışlanmayan kimse, Arafat'ta hazır olmadıkça gelecek yıla kadar bağışlanmaz".

 

Allah'ın haram kıldığı şeylerden ve haram şeylerle iftar etmekten kendinizi koruyun. Mevlamız İmam Sadık'ın (a.s) tavsiye ettiği ve buyurduğu şekilde davranın: "Oruç tuttuğunda kulağın, gözün, saçın, derinin ve tüm organların da oruç tutmalıdır." Yani haramlardan ve hatta mekruhlardan sakınmalıdır.

 

Yine şöyle buyurdu: "Oruçlu olduğun gün, iftar ettiğin gün gibi olmamalıdır."

 

Yine şöyle buyurdu: "Oruç sadece yemek ve içmekten uzak durmak değildir; bilakis oruç gününde dilinizi yalandan koruyun, gözlerinizi haramdan çevirin, birbirinizle çekişmeyin, haset etmeyin, gıybet etmeyin, tartışmayın, yalan yere yemin etmeyin ve hatta doğru da olsa yemin etmeyin, sövmeyin, kötü söz söylemeyin, zulmetmeyin, akılsızlık etmeyin, canınız sıkılmasın, Allah'ı anmaktan ve namazdan gafil olmayın, söylenmemesi gereken şeylerde susun, sabırlı olun, doğru sözlü olun, şer ehlinden uzak durun, kötü söz söylemekten, yalan ve iftiradan, insanlarla düşmanlıktan, kötü zandan, gıybet etmekten ve laf taşımaktan kaçının. Kendinizi ahirete yönelmiş kabul edin, Hz. Muhammed (s.a.a) hanedanından olan Hz. Kaim'in (İmam Mehdi’nin) (a.f) zuhurunu bekleyin. Ahiret sevaplarını arzulayın ve ahiret yolculuğu için salih ameller azığı hazırlayın.

Üzerinizde kalp ve beden sükuneti, huşu ve tevazu, efendisinden korkan bir köle gibi bir açıklık ve alçakgönüllülük olsun. Allah'ın azabından korkun ve rahmetini ümit edin. Ey oruçlu kişi! Kalbin kusurlardan, için hilelerden ve aldatmalardan, bedenin pisliklerden temiz olmalıdır. Allah'tan başka her şeyden uzaklaşmalısın ve orucunda velayetini sadece O'nun için halis kılmalısın. Allah'ın sana açıkta ve gizlide yasakladığı şeylerde susmalısın ve Kahhar olan Allah'tan gizlide ve açıkta korkulmaya layık olduğu şekilde korkmalısın. Oruç günlerinde ruhunu ve bedenini Aziz ve Celil olan Allah'a bağışlamalısın, kalbini O'nun sevgisi ve zikri için boşaltmalısın, bedenini Allah'ın sana emrettiği ve seni davet ettiği şeylere yönlendirmelisin. Eğer tüm bunları yerine getirirsen, oruca layık olanı yapmış olursun ve Allah'ın emrine itaat etmiş olursun. Sana anlattıklarımdan ne kadar eksiltirsen, orucunun fazilet ve sevabından o kadar eksilir.

Şüphesiz babam dedi ki, Allah Resulü (s.a.a) bir kadının oruçlu olduğu bir günde cariyesine sövdüğünü duydu. Hazret yemek istedi ve kadına "Ye" dedi. Kadın "Ben oruçluyum" dedi. Hz. buyurdu: "Cariyene sövdüğün halde nasıl oruçlu olursun? Oruç sadece yememek ve içmemekten ibaret değildir. Şüphesiz Allah, orucu diğer çirkin işlerden, kötü davranış ve sözlerden bir perde kılmıştır. Oruç tutanlar ne kadar az, aç kalanlar ne kadar çoktur!"

 

Emirü'l-Müminin (a.s) şöyle buyurdu: "Nice oruç tutan vardır ki, susuzluk ve açlıktan başka oruçtan bir nasibi yoktur ve nice ibadet eden vardır ki, yorgunluktan başka ibadetten bir nasibi yoktur. Ne mutlu zeki insanların uykusuna ki, ahmakların uyanıklığından ve ibadetinden daha hayırlıdır ve ne mutlu zeki insanların iftar etmesine ki, akılsızların oruç tutmasından daha hayırlıdır."

 

Cabir b. Yezid'den rivayet edilmiştir ki, İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurdu: "Allah Resulü (s.a.a) Cabir b. Abdullah'a şöyle buyurdu: Ey Cabir! Bu Ramazan ayıdır. Her kim gündüzünde oruç tutar, gecesinin bir kısmında ibadete kalkar, karnını ve cinsel organını haramdan korur, dilini tutar, günahlarından çıkar, tıpkı aydan çıkar gibi günahsız olur." Cabir dedi ki 'Ey Allah'ın Resulü! Bu buyurduğun hadis ne güzeldir.' Hazret şöyle buyurdu: 'Ey Cabir! Koyduğum şartlar ne kadar zordur!"

 

Ayetullah Seyyid Muhammed Hüseyin Hüseyni Tahrani




Bu haber 471 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI