![]() |
Tweet |
Bilimsel ilerlemeler günümüzde kısırlıkla mücadele eden çiftlerin yardımına koşmuş ve dış ortamda döllenmeden sperm bankası ya da yumurta bağışına kadar uzanan çeşitli yollarla onların anne-baba olma nimetinden faydalanmalarına ve çocuk sahibi olmanın hazzını tatmalarına imkân tanımıştır. Bu yöntemlerden biri de, yumurtaya sahip olamama sebebiyle çocuk sahibi olamayan kadınlar için öngörülen yumurta bağışıdır. Bu makalede, yumurta bağışının dinî açıdan hükmü ele alınmaktadır.
Yumurta Bağışı Nedir?
Henüz çok eski olmayan bir geçmişte, çocuk sahibi olma çabası sonuçsuz kalan çiftler ya çocuk sahibi olamama gerçeğini kabulleniyor, ya boşanmayı tercih ediyor ya da başka birinin çocuğunu evlat edinerek büyütüyorlardı.
Ancak bazı vakalarda, kısırlık sebepleri ne ilaç tedavisiyle ve ne de gelişmiş infertilite yöntemleriyle giderilebilecek niteliktedir. Örneğin, bazı kadınlarda yaşın ilerlemesi, erken menopoz ya da başka birtakım bozukluklar sebebiyle üreme organları sağlıklı olsa bile yumurta üretilememektedir ve bu durum doğrudan doğurganlığı engellemektedir. Bu gibi durumlarda çocuk sahibi olmanın tek yolu, gönüllü bir kadından alınan donör yumurtasını kullanmaktır.
Laboratuvar ortamında bağışlanan yumurta, alıcı kadının eşi olan erkeğin spermiyle döllenmekte ve oluşan embriyo kısırlık sorunu yaşayan kadının rahmine yerleştirilmektedir.
Müçtehitlerin Görüşüne Göre Yumurta Bağışının Şer‘î Hükmü
Âyetullah el-Uzmâ Seyyid Ali Hamenei:
Eğer bir erkeğin eşi yumurta üretme yetisine sahip değilse, o erkeğin sperminin yabancı bir kadının yumurtasıyla rahim dışında yapay döllenmeyle birleştirilmesi ve ardından oluşan embriyonun eşinin rahmine yerleştirilmesi caizdir. Ancak bu işlem sırasında haram olan ön hazırlıklardan uzak durulması şarttır. Bu yolla doğan çocuk, sperm ve yumurtanın sahibi olan kişilere neseben ait olur. Embriyonun yerleştirildiği rahim sahibine nesep açısından aidiyeti ise şüpheli olup, bu konuda şer’î hükümlere ilişkin ihtiyatlı davranmak gerekir.
Âyetullah Şübeyrî Zencânî:
Genel itibarıyla, kadın ve erkeğin nikâh akdi olmaksızın –rahim dışında dahi olsa– aralarındaki sperm ve yumurtanın döllenmesi haramdır. Ancak aralarında –ister daimî ister geçici (mütemporary)– şer’î bir evlilik bağı kurulmuşsa ve döllenme bu evlilik çerçevesinde gerçekleşirse, bu durumda herhangi bir sakınca söz konusu değildir.
Yumurta Bağışıyla İlgili Şer’î Sorular:
Soru: Laboratuvar ortamında gerçekleştirilen döllenme işleminde, yapay gebelik için erkekten sperm (meni) ve kadının yumurtalıklarından yumurta alınması zorunlu olduğundan, aşağıdaki durumlar hakkında siz cenabı âlinin muhterem görüşü nedir?
1- Kadının yumurtalıklarından yumurta alınması, ultrason rehberliğinde vajinal yolla gerçekleştirilmekte, bu işlem kadın hastalıkları uzmanı tarafından ameliyathane koşullarında, tamamen steril ve hijyenik ortamda, kadının avret yerine bakılmasını gerektirecek şekilde yapılmaktadır.
2- Ultrason rehberliğinde yapılan bu işlem, laparoskopi yöntemiyle gerçekleştirilmekte olup, avret yerine bakılmasını gerektirmemektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, son yıllarda bu yöntem yüksek riskli ve maliyetli olması nedeniyle yaygın olarak tercih edilmemektedir.
Cevap:
Âyetullah el-Uzmâ Hamenei:
Her iki durumda da söz konusu işlem, kendi zatında dinen sakıncalı değildir. Ancak haram olan ön hazırlıklardan –dokunma ve bakma gibi– kaçınmak farzdır.
Âyetullah el-Uzmâ Sistanî:
Haram dokunma ve bakıştan sakınılması şartıyla, böyle bir işlem dinen engel teşkil etmez. Bununla birlikte, embriyoya gebe kalan kadın kimdir (yumurtanın sahibi mi yoksa rahmin sahibi mi)? Bu konuda bir ihtimal söz konusudur. Bu sebeple, her iki taraf da şer‘î hükümlere dair ihtiyatı gözetmelidir.
Soru: Yabancı bir kadının, bir erkeğin eşine yumurta bağışlamasının hükmü nedir?
Cevap:
Âyetullah el-Uzmâ Mekarim Şirazî:
Kadının yumurtasıyla ilgili bir sorun varsa, tek çare; erkekle başka bir kadın arasında –birbirlerini hiç görmeseler dahi– geçici nikâh akdi yapılmasıdır. Ardından, erkeğin menisi alınır ve bu nikâh süresi içinde diğer kadının yumurtasıyla döllenir. Elde edilen embriyo, erkeğin asıl eşinin rahmine yerleştirilir. Bu yolla doğan çocuk, hem erkek ve hem de yumurta sahibi kadınla mahrem (namahremlik kalkmış) olur; fakat sadece sperm ve yumurtanın sahibi olan kişilerden miras alır.
Soru: Kadın yumurtasının alım-satımı caiz midir?
Cevap:
Âyetullah el-Uzmâ Mekarim Şirazî: Böyle bir işlem caiz değildir.
Âyetullah el-Uzmâ Sistanî: Caizdir.
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
halkalı escort ,avrupa yakası escort ,şişli escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,beylikdüzü escort ,mecidiyeköy escort ,istanbul escort ,şirinevler escort ,avcılar escort