Bugun...



Rumların Zuhur Asrındaki Rolü

Ahir zaman ve İmam Mehdi'nin (a.f) gelişi ile ilgili rivayetlerde Rumlar derken, Avrupa halkları ve son yüzyılda onların Amerika'ya göç etmiş nesilleri kastedilir. Çünkü Amerikalılar Rumların çocukları ve eski Roma İmparatorluğu'nun vârisleridir.

facebook-paylas
Güncelleme: 08-07-2022 15:23:13 Tarih: 08-07-2022 15:18

Rumların Zuhur Asrındaki Rolü

Zuhur dönemiyle alakalı rivayetlerin birçoğunda "Rum" adından bahsedilmiştir. Onların fitne çıkaracağı ve Müslümanları egemenlikleri altına alacağı ile ilgili rivayetler de vardır. Bazı diğer rivayetlerde ise, Batılı gemilerin Hz. Mehdi'nin (a.s) zuhurundan kısa bir süre önce Arap ülkeleri kıyılarına doğru hareket edecekleri yer alıyor.

İmam Cafer Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilir: Şam topraklarında fitneyi gördüğünde, bil ki artık ölüm ve ölmek vardır. Nihayet sarı saçlılar Arap ülkelerine doğru akın ederler ve aralarında birtakım olaylar meydana gelir. [1]

Zuhur asrı ile ilgili rivayetlerde söz edilen “Şam fitnesi”, yabancıların İslam ümmetine egemen olduktan sonra Şam bölgesinde meydana gelen olaylar hakkında kullanılır. Yani sarı saçlı olan Batılılar, halkın sergileyeceği direniş sonucu Filistin konusunda bölgeye hâkim olamayınca, direkt askerî müdahaleye girişecekler. Bu askerî müdahale ise, anında Arap ülkelerindeki Müslümanların direnişi ile karşılık görecek.

İmam Ali'den (a.s) şöyle rivayet edilir: Ramazan ayının bir sabah vaktinde doğu tarafından bir münadi şöyle seslenir: "Ey hidayet ehli! Bir araya toplanın." Güneşin batışıyla da batı tarafından bir münadi şöyle seslenir: "Ey batıl ehli! Bir araya toplanın." Derken Rumlar Ashab-ı Kehf mağarasının yakınındaki denizin kıyısına yönelirler. O sırada yüce Allah Ashab-ı Kehf'i köpekleri ile birlikte diriltip mağaradan gönderir. Onların arasında, Kaim'in (Mehdi'nin) şahidi olacak ve emirlerine uyacak “Meliha” ile “Hamlaha” adında iki kişi vardır.[2]

Bu askerî operasyonlar öncekilerin devamı olabileceği gibi aynısı da olabilir. Rivayete göre, o olay Hz. Mehdi'nin (a.f) zuhuruna yakın bir zamanda gerçekleşecek. Çünkü onun akabinde Ramazan ayında duyulan nida ardından peş peşe birtakım olaylar vuku bulacak ve bunlar Muharrem ayına kadar devam edecek ve İmam'ın (a.f) zuhuru da Muharrem ayının onuncu gününde veya gecesinde başlayacaktır.

Anlaşılan o ki, Batılı güçler Şam'a doğru hareket edecek; Sur ve Akka'da, bazı rivayetlere göre ise Ashâb-ı Kehf'in mağarasının yakınına, yani Türkiye ile Suriye arasındaki Antakya'nın sahil bölgesine yerleşeceklerdir.

Ashab-ı Kehf gençlerine gelince; rivayetlerde onlar hakkında şu bilgiler yer almaktadır: Yüce Allah onları “insanlar için bir ayet ve nişane olsun” diye Ahir Zaman'da ortaya çıkaracak ve onlar Hz. Mehdi'nin (a.f) yardımcıları olacaklardır.

Batı güçlerinin yukarıda adını belirttiğimiz bölgeye yerleşeceği hassas bir dönemde Ashâb-ı Kehf'in ortaya çıkması, Hristiyanlar için özel bir mucize olması amacına yöneliktir. Çünkü rivayetlere göre, Hz. Mehdi'nin (a.f) dostları Tevrat ve İncil'in asıl nüshalarını Antakya'daki bir mağaradan çıkaracak; o ikisini esas alarak Yahudiler ve Rumlarla konuşup tartışacaklardır.

Bu mağaranın günümüzde “Ashab-ı Kehf Mağarası” olarak bilinen mağara olması muhtemel olduğu gibi, başka bir mağara da olma ihtimali vardır.

Bazı hadislerde İmam Mehdi'nin (a.f) zuhur edeceği yılda Ramle bölgesine inen Rumların ayaklanmasından söz edilir.

Cabir el-Cu'fi, İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s) şöyle buyurduğunu naklediyor: Çok yakında Rum isyancıları (İslam ülkelerine doğru) gelip Ramla'ya inecekler. Ey Cabir! O yıl içerisinde batının her bölgesinde pek çok ihtilaflar oluşacak. [3]

Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta, Rûm Suresi'nin ilk ayetlerin [4] tefsiri ile ilgili Ehlibeyt'ten (a.s) nakledilen rivayetlerdir. İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s) nakledilen bir hadiste, ayetteki "Allah'ın müminlere yönelik yardımı" Hz. Mehdi'nin (a.f) zuhuru şeklinde tefsir edilir. Yani Allah onu Rumlara karşı galip kılacaktır. [5]

Konuyla ilgili bazı rivayetler ise, Hz. İsa'nın (a.s) yeryüzüne inip Hristiyanları Müslüman olmaya ve Hz. Mehdi'ye (a.f) tâbi olmaya davet edeceğini ifade eden rivayetlerdir ki Kur’a’ın ayetlerinin[6] tefsiri amacıyla irat edilmişlerdir.

Yani Hz. İsa (a.s), kıyamet gününün alametlerinden biridir; Allah onu yeryüzüne indirdiğinde Hristiyan ve Yahudi olan herkes ona iman edecek, dünyadan göçmeden önce onun mucizelerini görecek ve onu tasdik edecektir.

Bir rivayette şöyle geçer: Hz. İsa (a.s) Rumlarla konuşurken, Hz. Mehdi'yi (a.f) ve Allah'ın onun emrine verdiği mucizeleri kanıt olarak gösterecektir. [7]

Bu olaylar hakkındaki rivayetlerin bir kısmı da Müslümanlarla Rumlar arasında gerçekleşecek ateşkesi konu eden ve saldırmama yönünde İmam'ın (a.f) onlarla anlaşma imzalayacağını dile getiren hadislerdir. Muhtemelen bu anlaşma, İmam'la (a.f) Süfyanî ordusu arasında Kudüs'te vuku bulacak olan büyük savaştan, İmam'ın (a.f) zafer elde edip Kudüs'e girmesinden ve Hz. İsa'nın (a.s) yeryüzüne inmesinden sonra olacaktır.

Anlaşıldığı kadarıyla Hz. İsa (a.s) bu barış anlaşmasının gerçekleşmesi konusunda aracı konumunda olacaktır.

Hz. Peygamber’den (s.a.a) şöyle nakledilir: Ey Avf! Kıyametten önce altı olayı say… Onlardan biri hiçbir Arap’ın evinden eksik olmayan fitnedir. Bir diğeri de sizinle sarışınlar (Batılılar) arasında yapılacak olan barış anlaşmasıdır. Fakat onlar daha sonra bu anlaşmayı bozacak; her biri on iki bin askerden oluşan seksen ordu ile size saldıracaklar. [8]

Yine Allah Resulü'nden (s.a.a) şöyle rivayet edilir: Sizinle Rumlar arasında dört barış anlaşması imzalanacaktır. Dördüncüsü Hırakl (Hercules) hanedanına mensup bir kişinin aracılığı ile olacak ve birkaç yıl (iki sene) sürecektir. O sırada Abdu'l-Kays kabilesinden olan Su'ded b. Geylan sordu: "O zamanda insanların önderi kim olacak?" Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: "Benim evlatlarımdan olan Mehdi." [9]

Bazı rivayetlerde bu anlaşmanın süresi yedi yıl olarak geçer. Ama Batılılar iki yıldan hemen sonra sözlerine sadık kalmayıp anlaşmayı bozarak, seksen bayraktan oluşan ve yaklaşık bir milyon askerle Müslümanlara saldıracaklar. Böylece Filistin sahillerinde ve Şam diyarında büyük bir savaş çıkacak. Bunun üzerine Hz. Mehdi (a.f) Avrupa'yı ve Müslüman olmayan ülkeleri fethetmek için harekete geçecek.

Zuhur hadislerinin bir bölümü de Süfyanî'nin Rumlarla olan ilişkisidir. Süfyanî'nin yenilgiye uğraması sonucu adamları Rum'a kaçacak ve Hz. Mehdi'nin (a.f) askerleri tarafından takip edileceklerdir.

Nitekim İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyuruyor: Kaim (İmam Mehdi) (a.f) kıyam ettiğinde ve ordusunu Ümeyye Oğulları (Süfyanîlerin) üzerine gönderdiğinde, onlar Rum'a kaçacaklar. Rumlar onlara, "Bizim dinimize girmediğiniz sürece sizi kabul etmeyeceğiz" derler. Onlar da kabul edince, Rumlar onlara sığınma hakkı verirler. Derken Mehdi'nin (a.f) ordusu Rumlarla karşı karşıya gelir; ancak onlar barış ve can güvenliği isterler. İmam'ın (a.f) adamları, "Bizim dindaşlarımızı serbest bırakmadığınız sürece size güven vermeyeceğiz" derler. Bunun üzerine Rumlar onları serbest bırakıp, İmam'ın (a.f) adamlarına teslim ederler. [10]

Bazı rivayetler de vardır ki, Süfyanî'yi Batı tarzı kültüre sahip bir kişi olarak tanıtmıştır. İlk başta Rum'da olacak, sonra da Şam'a doğru yola çıkacak ve hareketini oradan başlatacaktır.

Şeyh Tusî'nin “el-Gaybet” adlı eserinde şöyle geçer: Kavmin lideri olan Süfyanî, boynuna haç taktığı bir hâlde Rum'dan hareketine başlayacaktır. [11]

Bazı başka rivayetler ise, Rum'un Hz. Mehdi'nin (a.f) vesilesiyle fethedilmesinden ve Rumların onun eliyle İslam'ı kabul etmesinden söz ediyor. Muhtemelen bu olay onların barış anlaşmasını bozmasından ve Filistin sahili ile Şam topraklarına saldırıp, mağlup olmasından sonra gerçekleşecektir. Nitekim bu savaşın, Rumların Hz. Mehdi (a.f) ile yaptığı en şiddetli savaş olma ihtimali vardır ki, bunun ardından Avrupalı insanlar arasında İslam'a eğilim artacak ve bu dini kabul edecekler.

Bazı rivayetlerde şöyle bir ifadeye yer verilir: Yetmiş bin Müslümanın katılımıyla Batı şehirlerinden biri tekbirle fethedilecektir. [12]

Batı ülkelerinin başkenti konumundaki bu şehrin düşmesinin, Batılı halkların gösterileri ve tekbirleri sonucu, İmam Mehdi (a.f) ile dostlarının onlara eşlik ettiği bir hâlde gerçekleşeceği hiç de uzak bir ihtimal değildir.

İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyuruyor: O zaman Rum halkı Mehdi (a.f) eliyle İslam'ı kabul edecek; o, onlar için orada bir cami inşa edecek ve yardımcılarından birini temsilci olarak bırakıp kendisi geri dönecektir. [13]

Anlaşıldığı kadarıyla Hz. Mehdi (a.f) ile Batı arasındaki barış anlaşmasının hâkim olduğu süre zarfında, Hz. İsa'nın (a.s) Batılı halkların değişiminde etkin rolü olacak ve galiba Hz. İsa (a.s) bu süre içinde Batı'da yaşayacak veya genellikle Batı'da bulunacaktır.

 

 

--------------

[1]- el-Fiten ve'l-Melahim, s.107.

[2]- Bihâru'l-Envâr, c.52, s.275.

[3]- Beşaretu'l-İslam, s.102.

[4]- Rûm, 1-5.

[5]- Meheccet (Bahranî), s.170.

[6]- Zuhruf, 61; Nisâ, 159.

[7]- Bihâru'l-Envâr, c.52, s. 26.

[8]- Beşaretu'l-İslam, s.235, Sülemî'nin Ikdu'd-Durer'inden naklen. Sülemî'nin dediğine göre Buharî bu rivayeti kendi kitabında Avf b. Malik'ten nakletmiştir.

[9]- Bihâru'l-Envâr, c.51, s.80, Hafız Ebu Nuaym'in "Erbain" adlı eserinin 12. rivayetinden naklen.

[10]- Bihâru'l-Envâr, c.51, s.88.

[11]- Gaybet (Şeyh Tusi), s.278.

[12]- Beşaretü'l-İslam, s.297.

[13]- Beşaretü'l-İslam, s.251.




Bu haber 684 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MEHDEVİYET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI