Bugun...



İmam Rıza’nın (a.s) Siretinde Namaz Kültürü

Ali b. Musa b. Cafer (a.s) “İmam Rıza” olarak bilinir (148-203 hk.), Şii On İki İmam'ın sekizincisidir.

facebook-paylas
Tarih: 22-05-2024 17:25

İmam Rıza’nın (a.s) Siretinde Namaz Kültürü

Bismillahirrahmanirrahim

 

İmam Rıza (a.s) 20 yıl imamlık yapmıştır ve bu dönem Harun Reşid'in (10 yıl), Muhammed Emin'in (yaklaşık 5 yıl) ve Memun'un (5 yıl) hilafeti ile aynı zamana denk gelmiştir.

İmam Cevad'dan (a.s) gelen bir rivayete göre, "Rıza" lakabı Allah tarafından babasına verilmiştir. Aynı zamanda “Âlim-i Al-i Muhammed (s.a.a)” olarak da tanınır. Abbasîlerden Memun, onu zorla Horasan'a getirtmiş ve istemeyerek de olsa kendi “veliahtı” yapmıştır. Nişabur'da ondan rivayet edilen "Silsiletü’z-Zeheb" (Altın Zincir) Hadisi meşhurdur. Memun, onunla diğer din ve mezhep büyükleri arasında münazaralar düzenlerdi; bu da herkesin onun üstünlüğünü ve bilgisini kabul etmesine sebep oldu. İmam Rıza (a.s), Tus şehrinde Memun tarafından şehit edilmiştir. Mezar yeri Meşhed'de Müslümanlar için bir ziyaret yeridir.

 

Namaz kılmaktaki amacım,

Seninle ayrılığın acısını konuşmak içindir,

Yoksa sensiz olan bu namaz, ne namazdır,

Yüzü kıbleye ve kalbi çarşıya dönük kılmaktır.

 

Bu durumda namaz kılan için gerçek namaz, gerçek değerli kazanımlar sağlar. Şunu belirtmek gerekir ki, her sorumlu ve Allah'ı seven Müslümanın şu Nebevi (s.a.a) sözü kendine rehber edinmesi gerekmektedir: O hazret, namazda huşu ve zevk almayı şöyle tanımlamıştır:

یا اباذر! جعلاللّه جلّ ثناؤه قرّه عینى فى الصّلاه و حبّب الیّ الصلاه کما حبّب الى الجائع الطّعام و الى الظمآن الماء و انّ الجائع اذا اکل شبع و انّ الظمآن اذا شرب روى و انا لااشبع من الصّلاة.

"Ey Ebu Zer! Allah-u Teâlâ, benim gözümün nurunu namazda ve namazı bana sevgili kıldı; aynı aç kimsenin yemeği ve susuz kimsenin suyu sevdiği gibi. (Ancak şu farkla ki,) aç olan yediğinde doyar, susuz olan içtiğinde kanar ama ben namazdan doymam." [1]

 

En Üstün Amel

İmam Rıza'ya (a.s) göre, namazdan daha üstün ve değerli bir amel yoktur; çünkü Allah'a yakınlaşmanın en iyi ve kestirme yoludur. İmam Rıza (a.s) sürekli olarak şöyle buyururdu:

الصّلاة قربان کل تقیٍّ

"Namaz, her takva sahibini Allah'a yaklaştırır." [2] Bu nedenle o hazret, İbrahim b. Musa'ya şöyle buyurdu:

لاتؤخرنّ الصّلوه عن اوّل وقتها الى آخر وقتها من غیر علّهٍ علیک، ابدأ باوّل الوقت

"Namazı ilk vaktinden başka bir zamana erteleme, her zaman ilk vakitte başla!" [3]

Sekizinci İmam’ın (a.s) kendisi de böyleydi ve hiçbir şekilde namazın ilk vaktinin faziletini kaçırmazdı, hatta en önemli siyasi ve ilmi toplantılarda bile, namazın ilk vaktine önem verirdi. Aşağıdaki rivayet bu gerçeği göstermektedir:

“Memun'un emriyle, farklı mezheplerden seçkin alimler münazara meclislerine katılıyor ve İmam Rıza (a.s) onlarla münazara ediyordu. Bir mecliste büyük bilginlerden olan İmran Sabi de vardı ve “Tevhid” konusu üzerine İmam Rıza (a.s) ile tartışmaya başladı. İmam (a.s), o toplantıda onun sorularını sabırla, metanetle, kesin ve açık delillerle yanıtladı ve onu tevhidin doğru yoluna yönlendirdi. Münazaranın şiddeti zirveye ulaştığı ve İmran Sabi'nin [4] içsel bir dönüşüme ulaşmasına az kaldığı vakitte, İmam Rıza (a.s) öğle ezanı ve namaz vaktinin geldiğini fark etti. İmam (a.s), Memun'a dönerek:

الصّلاة قد حضرت

"Namaz vakti geldi" buyurdu. İmran Sabi, yeni öğrendiği hakikatlerden etkilenmiş ve İmam'ın (a.s) ilim denizinden faydalanmış olarak:

یا سیّدى! لاتقطع علیّ مسألتى فقد رقّ قلبى

"Ey efendim! Lütfen sorumu yarıda kesmeyin; kalbim sözlerinizi kabul etmeye hazırdır" dedi. Ancak İmam Rıza (a.s) duygusal sözlerin etkisinde kalmayarak: "Bir sorun yok; namazımızı kılarız ve sonra tekrar konuşmaya devam ederiz" diye buyurdu. İmam (a.s) ve yanındakiler namaza başladılar. İmam (a.s), namazdan sonra yeniden konuşmaya devam ederek aydınlatıcı cevaplarını verdi. [5]

 

Muteber hadis ve tarih kitaplarında gelen bu rivayet, normal insanlar ve İslam hükümet yetkilileri için namazı ilk vaktinde kılmaya hiçbir mazeret bırakmamaktadır. İmam'ın (a.s) takipçileri de bu gerçeği göz ardı etmemeli ve çeşitli bahanelerle bunu ihmal etmemelidirler.

 

Bayram Namazı Olayı

İmam Rıza'nın (a.s) bayram namazıyla ilgili en önemli olaylarından biri olan bayram namazını kılmak ve onun toplum üzerindeki önemini, cemaatle kılınan namazların bereketli etkilerini ve dönüştürücü gücünü Müslümanlara ve yöneticilere kanıtlamak üzere musallaya gitmesidir.

 

Olay şöyle gelişti: Bir bayram günü Memun, İmam Rıza’dan (a.s) halkla birlikte bayram namazını kılmasını istedi. Böylece halkın, onun veliahtlığı konusunda daha fazla güven duymasını amaçlıyordu. İmam (a.s), "Benim resmi işlere karışmayacağım konusunda anlaşmıştık. Bu nedenle beni bayram namazını kılmaktan muaf tut" diyerek mesaj gönderdi. Ancak Memun, onun bu önemli namazı kılmasının hem veliahtlık makamını pekiştireceğini ve hem de İmam'ın (a.s) fazilet ve büyüklüğünü daha da ortaya çıkaracağını söyleyerek ısrar etti. Ama İmam (a.s) kabul etmedi. Memun, İmam'ı (a.s) ikna etmek için birçok haberci ve mesaj gönderdi. İmam Rıza (a.s), halifenin ısrarını fark edince, "Eğer mutlaka gitmem gerekiyorsa, bu farz olan ibadeti Hz. Peygamber'in (s.a.a) ve Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) sünnetine göre yerine getireceğim" buyurdu. Memun, "İstediğin şekilde yap, tercih senindir" dedi.

Bunun üzerine Memun, komutanlara ve halka sabahleyin İmam Rıza'nın (a.s) evinin önünde toplanmalarını emretti. Bu haber yayılınca Merv halkı büyük bir coşkuyla bu törene katılmak ve İmam Rıza'nın (a.s) huzurundan faydalanmak için hazırlandı. Güneş doğduğunda İmam (a.s) gusül aldı, pamuktan yapılmış beyaz bir sarık taktı ve bir ucunu göğsüne, diğer ucunu da omuzlarına attı. Güzel koku sürdü. Eteklerini beline bağladı ve takipçilerine de böyle yapmalarını emretti. Sonra elinde asayla evden çıktı.

İmam (a.s) yalın ayak, etekleri beline bağlı olarak, köleleri ve yakın dostlarıyla birlikte evinden musallaya doğru yürümeye başladı. Evden çıkarken İmam (a.s) başını gökyüzüne kaldırdı ve dört tekbir getirdi. Bu tekbirler öylesine güçlü ve ruhani bir şekilde ifade edildi ki, sanki gökyüzü, duvarlar ve her şey İmam'la (a.s) birlikte tekbir getiriyordu. Komutanlar, askerler ve diğer halk, İmam Rıza'yı (a.s) ve onun yarenlerini bu şekilde görünce, ona uyarak tekbir getirmeye başladılar.

Merv şehri tekbir sesleriyle inledi ve ardından binlerce Ehl-i Beyt (a.s) sevdalısının ağlama ve feryatlarıyla yankılandı. Askeri komutanlar İmam'ı (a.s) bu halde gördüklerinde atlarından indiler, ayakkabılarını çıkardılar ve onu takip etmeye başladılar. İmam Rıza (a.s), on adımda bir durarak tekbir getiriyordu.

Yaser isimli bir hizmetçi, "Biz, sanki göklerin, yerin ve dağların onunla birlikte tekbir getirdiğini sanıyorduk. Merv şehri hep bir ağızdan ağlıyordu, duyguların coşkusu her yeri kaplamıştı ve İman, tekbir ve namazın ihtişamı, İslam başkentinde yankılanıyordu. Maddi ve dünyevi düşünceler unutulmuş, herkes Yaratıcıya ve ilahi temsilciye tabi olmayı düşünüyordu. Birbirine yakın olan saflar, İmam Rıza’nın (a.s) arkasından musallaya doğru gidiyordu" dedi.

 

Bu haber Memun'a ulaştığında Fazl b. Sehl, Memun'a "Eğer durum böyle devam ederse, halkın tamamı ona âşık olacak ve bir işaretiyle hükümetin sonunu getirebilir" dedi. Memun tehlikeyi hissederek İmam Rıza'dan (a.s) yoldan dönmesini rica etti. İmam (a.s) da ayakkabılarını getirtti ve eve geri döndü, "Beni bu işten muaf tutun demiştim" buyurdu. [6]

 

Yağmur Duası

İmam Rıza'nın (a.s) Hicaz'da kaldığı dönemde, bir süre yağmur yağmaması ve kuraklık meydana gelmesi sonucu, bazı münafıklar ve Memun'un etrafındakiler bu durumu istismar ederek, Memun'un İmam Ali b. Musa'yı (a.s) veliaht yapmasının Allah tarafından hoş karşılanmadığı ve bu yüzden yağmurun kesildiğini yaymaya başladılar.

 

Bir cuma günü Memun, İmam Rıza'dan (a.s) yağmur yağması için dua etmesini istedi. Ancak İmam (a.s), "Pazartesi günü yağmur duası için dışarı çıkacağım; çünkü rüyamda dedem Resulullah'ı (s.a.a) ve Emirü’l-Müminin Ali'yi (a.s) gördüm. Peygamber bana, 'Oğlum! Pazartesi gününe kadar sabret ve o gün çöle çıkıp Allah'tan yağmur dile. Allah rahmet yağmurunu gönderecek ve insanlar senin yüceliğini ve Allah katındaki itibarını anlayacaklar' dedi" diye cevap verdi.

Pazartesi günü geldiğinde insanlar evlerinden dışarı çıktı ve İmam Rıza (a.s) çöle gittiğinde halk toplandılar. O hazretin hareket ve davranışlarına baktılar. İmam (a.s) iki rekât yağmur namazı kıldıktan sonra minbere çıktı. Allah'a hamd ve senadan sonra hutbede şöyle buyurdu:

الهم یا رب انت عظّمت حقّنا اهل البیت فتوسلوا بنا کما امرت و اهلوا فضلک و رحمتک و توقعوا احسانک و نعمتک فاسقهم سقیاً نافعاً عاما غیر رایث و لاضائر ولیکن ابتداء مطرهم بعد انصرافهم من مشهد هم هذا الى منازلهم و مقارهم

"Ey Allah'ım! Ey Rabbim! Sen biz, Ehl-i Beyt'in hakkını yücelttin. Bu insanlar senin emrettiğin gibi bize tevessül ettiler; rahmetine ve lütfuna umut bağladılar. Onları faydalı ve zarar vermeyen bol yağmurunla sula. Yağmuru, buradan ayrılıp evlerine döndüklerinde başlat."

Orada bulunan bir şahıs şöyle diyor: "Vallahi, o hareket anında gökyüzünde bulutlar belirdi. Gök gürledi ve şimşek çaktı. İnsanlar yağmur gelmeden evlerine dönmek için harekete geçti.

İmam Rıza (a.s) onlara şöyle buyurdu: “Sakin olun! Bu bulut, burası için değil; şu bölgeye gidecek”. Bulut geçti ve bir diğer bulut şimşek çakarak geldi. İmam (a.s) yine şöyle buyurdu: “Bu bulut da falan bölgeye gidecek”. Bu şekilde yaklaşık on bulut geldi ve oranın gökyüzünden geçti. Her defasında İmam (a.s) “Bu bulut sizin için değil” diye buyurdu. On birinci bulut geldiğinde, İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Bu bulut, Allah'ın sizin için gönderdiği buluttur. Allah'ın faziletine ve keremine şükredin ve evlerinize dönün. Siz evlerinize ulaşmadan yağmur yağmayacaktır”. İmam Rıza (a.s) minberden indi ve insanlar da evlerine döndüler. O sırada yoğun bir yağmur başladı ve bütün havuzlar, çukurlar ve dereler doldu. Halk sevinç içinde "Allah'ın lütufları ve iyilikleri Resulullah'ın (s.a.a) evladına mübarek olsun" diyordu.

Yağmurun yağması ve toprağın bereketlenmesinden sonra İmam Rıza (a.s) halkın arasına dönüp onları nasihat etti ve Allah'ın nimetlerine karşı şükretmeleri gerektiğini hatırlattı. [7]

 

Namazın Fayda ve Bereketleri

Namaz, birçok faydayı beraberinde getirir. Bu faydalar, insan ruhu üzerinde disiplini güçlendirir; bu sebeple belirli zamanlarda kılınması gerekir. Bu düzenin değişmesi namazın batıl olmasına sebep olur. Yine diğer adap ve ahkamın düzen ve tertibine uyulması gerekir. Eğer düzensiz ve uygun olmayacak şekilde yapılırsa, namazın hakikatine halel gelir. Namaz kılan, namazı düzenli ve uyumlu bir şekilde kılarak, bu düzen ve disiplini hayatının diğer alanlarına da uygulaması gerekir.

 

İmam Rıza (a.s), “Namazın farz kılınmasının neden ve felsefesi” hakkında sorulan soruyu cevaplayarak, namazın sırları ve faydaları hakkında şöyle buyurmuştur: "Namazın farz kılınmasının nedeni, kulun Allah'ın rabliğini itiraf ederek, şirk ve putperestlikle mücadele etmesidir. Namaz, kulun Allah'ın huzurunda, en büyük tevazu ve teslimiyet içinde durmasını, günahlarını itiraf etmesini ve geçmiş günahları için af dilemesini sağlar. Namaz kılan insan, Allah'ı unutmamalı, kibir ve gurura kapılmamalı, daima alçakgönüllü ve mütevazı olmalıdır."

 

İmam Rıza (a.s), namazın diğer kazanımları hakkında da şöyle buyurmuştur: "Namaz ve Allah'ı gece gündüz anmak, insanın yaratıcısını unutmamasını sağlar ve ruhunu Allah'a karşı isyan etmekten alıkoyar." [8]

 

Gençlerin Namazı

Hasan b. Kari, şöyle diyor: İmam Rıza'ya (a.s) bir babanın genç oğlunu namaz kılmaya zorlaması ve bu çocuğun bazen namazı terk etmesi hakkında soruluyor. İmam (a.s) “Bu çocuk kaç yaşındadır?” diye sorar. “8 yaşında” dediklerinde, İmam Rıza (a.s) şaşkınlıkla şöyle buyurur: "Subhanallah! 8 yaşındadır ve namazı terk ediyor?" Çocuğun “bazen yorgun ve rahatsız olduğu” söylenir. İmam (a.s) şöyle buyurur: “Çocuk nasıl rahat ediyorsa, öyle namazını kılmalıdır”. [9]

 

Kutsal Gömlek

İmam Rıza'nın (a.s) nazarında, namaz ve namaz kılanlar ne kadar değerliyse, namaz kılınan kıyafetlerinin de özel bir yeri vardır. Debil Huzai'nin kardeşi İsmail b. Ali:

احتفظ بهذا القمیص فقد صلیت فیه الف لیله کل لیله الف رکعه و ختمت فیه القرآن الف ختمه

İmam (a.s) Debil'e bir gömlek hediye etmiş ve "Bu gömleği koru! Ben bu gömlekle bin gece, her gece bin rekât namaz kıldım ve bin kez Kur'an'ı hatmettim" dediğini naklediyor. [10]

 

Cemaat Namazının Felsefesi

İmam Rıza (a.s), cemaatle namazın neden gerekli olduğunu şu şekilde açıklar: “Allah, cemaatle namazı, ihlas, tevhit gibi İslami değerler ve ilahi maarifler Allah'a ibadetin görünür ve yaygın olmasını sağlamak için emretmiştir. Zira bu amellerin zahir olması ve yaygın olması, alemin doğusundan batısındaki halka Allah’ın hüccetinin tamamlanmasıdır. 

Ayrıca münafık, iki yüzlü Müslümanlar ve namaza önem vermeyenlerin ayırt edilmesi ve onların ilahi emirlere zorlanmasıdır. Cemaatle namaz, insanların birbirlerine adalet ve iyilikle şahitlik etmelerini sağlar ve iyilik ve faziletler yayarak, birçok kişiyi kötülüklerden uzak tutar. [11]

 

Namazın Adabı

İmam Rıza (a.s) adabı konusunda şöyle buyuruyor: "Namaz kılmak için ayağa kalktığında, tembellik ve uyku sersemliği içinde olma. Namazı sakin ve vakur bir halde kıl. Allah'a karşı tevazu, huşu ve korku içinde bulun. Namazda aynı kaçak ve günahkâr kölenin sahibinin huzurunda durduğu gibi Allah'ın huzurunda durduğunun bilincinde ol. Ayaklarını bir arada tut, vücudunu dik tut ve sağa sola bakma! Allah'ı görüyormuş gibi ol; çünkü sen O'nu görmüyorsan, O seni görmektedir". [12]

 

-----------

[1]- Mekârimü'l-Ahlâk, s. 461.

[2]- Men La Yahzuruhu'l-Fakih, c.1, s.210.

[3]- Biharü'l-Envar, c.49, s.49.

[4]- Sabii, kendilerini Hz. Yahya’nın (a.s) takipçileri olarak gören muvahhid ve müşrik olarak ikiye ayrılan bir gruptur. Bazıları da yıldızlara tapmaktadırlar.

[5]-Tevhid Saduk, s. 434; Hayatü'l-İmam Rıza (a.s), c.1, s.110.

[6]- Şeyh Müfid, İrşad, c.2, s.264; Usulu Kâfi, Movludu Ebil Hasanu’r-Rıza (a.s), h:7.

[7]- Uyunu Ahbaru’r-Rıza (a.s), c.2, s.165.

[8]- Tefsiri Numune, c.16, s.294.

[9]- Vesailü’ş-Şia, c.4, s.20.

[10]- Biharu’l Envar, c.79, s.309.

[11]- Vesailü’ş-Şia, c.5, s.372.

[12]- Fıkhu’r-Rıza (a.s), s.101.




Bu haber 631 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI