Bugun...



Mübahele Olayı

“Mübahele” (Arapça: المباهلة; Al-Mobahaleh), karşılıklı beddua ve lanetleşmek anlamına gelir.

facebook-paylas
Güncelleme: 12-07-2023 17:05:55 Tarih: 12-07-2023 17:04

Mübahele Olayı

Kendisini haklı bilen iki kişi veya iki grup, birbirlerinin karşısında yüce Allah'ın huzurunda ağlayarak niyaz etmekte, O'ndan yalancıya lanet etmesini istemekte ve bu şekilde kimin haklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) Necran Hristiyanlarına mübahele önerisinde bulunmuş ve onlar da kabul etmişlerdir. Ancak kararlaştırılan gün gelip çattığında bu işten vazgeçmişlerdir. Çünkü Hz. Peygamber’in (s.a.a) en yakın ailesi (yani kızı: Hz. Fatıma (s.a), damadı: İmam Ali (a.s), torunları: İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)) ile birlikte mübaheleye geldiğini gördüler. Bundan dolayı onun sadakatine inandılar ve bu şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu olaydan zaferle çıkmıştır.

Hz. Peygamber’in (s.a.a) Necran Hristiyanları ile mübahele hadisesi, yalnızca Hz. Peygamber’in (s.a.a) iddiasının hakkaniyetini (yani İslam’a daveti) ortaya koymamış, aynı zamanda yanındakilerinin de özel faziletlerini ispat etmiştir. Çünkü tüm yâren ve akrabalarının arasından bu kişileri yanına alarak, en yakınlarını bu şekilde ortaya koymuştur. Hz. Peygamber’in (s.a.a) Hristiyanlarla mübahelesi Zilhicce ayının 24’ünde hicretin onuncu yılında gerçekleşmiştir. Elbette bazıları Zilhicce ayının 25’inde olduğunu belirtmişlerdir.

Şia ve Sünni müfessirler bu ayetin Necran Hristiyanlarının Hz. Resulullah (s.a.a) ile münazara ve argümanlarını ortaya koydukları olaya işaret ettiğine inanmakta ve Nasranilerin Hz. İsa’nın (a.s) baba, oğul ve Ruhu’l Kudüs’ten biri olduğu konusunda ısrar etmeleri ve Efendimizin (s.a.a) Kur’an-ı Kerim’in vahiyleri ile onun Allah’ın takvalı bir kulu ve peygamber olduğuna dair açıklamalarını reddetmeleri üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.a) mübahele teklifinde bulunmuştur.[1]

Ehlisünnet müfessirlerinin (Zamahşeri,[2] Fahri Razi,[3] Beyzavi,[4] ve başkaları) dediklerine göre, “Ebnaena”dan (oğullarımız) maksat, Hasan ve Hüseyin (aleyhima’s-selam), “Nisaena”dan (kadınlarımız) maksat, Hz. Fatıma Zehra (s.a) ve “Enfusena”dan (kendimiz veya nefsimiz) maksat, Hz. Ali'dir (a.s). Yani Efendimizle birlikte bu dört kişi Al-i Aba veya Ehl-i Kisa veya Ehl-i Kisa’yı teşkil etmektedir. Bu kişilerin yüce makamlarını gösteren bu ayet, Zamahşeri ve Fahri Razi’nin dediğine göre onun peşi sıra nazil olan “Tathir ayeti” [5] onların anı, değer ve paklıklarını ortaya koymaktadır.

اِنَّمَا يُرٖيدُ اللّٰهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ اَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهٖيرًا

Sadece ve sadece Allah, ey Ehl-i Beyt! Sizden her çeşit pisliği, günahı gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek ister.[6]

Necran Nasranileri, Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) ve yanında getirdiği Ehlibeyti'nin (a.s) sadakat ve yiğitçe ihlasını görünce endişeye kapılmış ve ilahi azaptan korkarak, mübaheleye yanaşmamışlardır. Hz. Resulullah (s.a.a) ile anlaşma yaparak, kendi dinlerinde kalmak şartıyla cizye vermeye razı olmuş ve Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) de onların şartını kabul etmiştir.[7]

 

 

--------------

[1]- Kur’an-ı Kerim, tercüme: Bahauddin Hurremşahi, Mübahele ayetinin altı, s. 57, 1376.

[2]- Ez-Zemahşeri, Tefsiru’l Keşşaf, Al-i İmran suresi 61. ayetin açıklaması.

[3]- Er-Razi, Et-Tefsiru’l Kebir, Al-i İmran suresi 61. ayetin açıklaması.

[4]- El-Beyzavi, Tefsiru Envaru’t-Tenzil ve Esraru’t-Tevil, Al-i İmran suresi 61. ayetin açıklaması.

[5]- Ahzab suresi, 33. ayet

[6]- Ahzab suresi, 33. ayet

[7]- Kur’an-ı Kerim, tercüme: Bahauddin Hurremşahi, Mübahele ayetinin altı, s. 57, 1376.




Bu haber 943 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI