Tweet |
Bismillahirrahmanirrahim
O'nun adıyla ki, yer yüzünde aşk ve şehadet mazharını yaratmış ve bizi “Hüseyin” adıyla aşık etmiştir. O Hüseyin ki, Kerb u bela (Kerbela) toprağında kendi erlerini yiğitlik meydanında sergilemiş ve altı aylık evladını saadetin aydınlık yoluna kurban etmiştir.
O Hüseyin ki, adını anmakla gözler denize ve kalpler volkanlara dönüşür. Hüseyin ki, öğretileriyle bizi bu yaşama ve dünyaya aşina etmiş; tek gayemizin Allah'a yakınlık olması gerektiğini bize öğretmiştir. Hüseyin ki, kendisi aşıktı ve herkesi kendisine hayran bıraktı. İmam Hüseyin'in (a.s) kanının intikamını alan Beklenen Mehdi (a.f) ile İmam Hüseyin'in (a.s) kıyamının benzerliği ne kadar güzeldir.
Bu yazıda İmam Hüseyin'in (a.s) İmam Mehdi (a.f) hakkında buyurmuş olduğu hadisleri inceleyerek, araştırma, inceleme, masum imamların (a.s) rivayetleri ve özellikle İmam Hüseyin’in (a.s) söz ve rivayetleriyle ona karşı olan en üst düzeydeki aşk ve sevgiye ulaşılabiliriz. Çünkü insanın ince ruhu, Kur’an ve itret olan ilahi ışıkların etkisi altına ne kadar fazla girerse, daha hızlı ve daha iyi bir şekilde ilahi yakınlık olan büyük dünya ve ahiret saadetine ulaşabilir.
İmam Hüseyin'in (a.s) nazarıyla İmam Mehdi'nin (a.f) özellikleri:
Bir gün İmam Hüseyin'in (a.s) huzurunda şöyle soruldu: "Acaba Hz. Mehdi (a.f) dünyaya gelmiş midir?" İmam (a.s) şöyle buyurdu:
لا، ولو ادرکته لخدمته ایام حیاتی
"Hayır, henüz dünyaya gelmemiştir. Onu gördüğüm zaman, bütün ömrümü onun hizmetine adayacağım."
“Kemalu’d-Din” kitabında İmam Hüseyin’inden (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: Bizim on iki imamız vardır. Onların ilki Emirü’l Mü'minîn Ali b. Ebi Talib (a.s) ve sonuncusu, benim dokuzuncu evladımdır. O, hak üzere kıyam edecek bir imamdır. Allah, küfür ve dinsizlikle ölmüş olan yeryüzü halkını onun vasıtasıyla diriltir ve müşrikler istemezse dahi onunla hak İslam dinini bütün dinlere galip kılacaktır. O'nun gaybet ve gizlilik dönemi vardır ki, bu dönemde birçok insan dinden döner ve bir grup da gerçek İslam dininde sabit kalır. Bazıları sitem ederek onlara “Eğer doğru söylüyor iseniz, İmam-ı Zaman'ınızın zuhur etmesi ne zamandır?” diye sorarlar.
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyuruyor:
انّ الصابر فی غیبته علی الاذی و التکذیب بمنزله المجاهد بالسیف بین یدی رسول الله(ص).
"Şüphesiz gaybet döneminde sıkıntılara karşı sabırlı olmak ve dinsizlerin yalanlamalarına karşı kendi inancında sabit kalırsa, aynı Allah Resulü’nün (s.a.a) yanında kılıçla cihat eden kimse gibidir.”
İmam Hüseyin’den (a.s) şöyle soruldu: "Acaba siz, bu işin sahibi misiniz?" İmam (a.s) buyurdu:
لا لکن صاحب الامر الطرید الشدید، الموتور بابیه، المکنی بعمه، یَضَع سیفه علی عاتقه ثمانیه اشهر؛
"Hayır, ancak bu işin sahibi, insanlar arasından ayrılır; uzak topraklara gider ve babasının kanı yerde kalır ve amcasından saklanır. O zaman kılıcını alarak sekiz ay boyunca savaşır ve kılıcını yere bırakmaz."
Ayrıca başka bir yerde şöyle nakledilmiştir:
قائم هذه الامه التاسع من ولدی صاحب الامر، و هو الذی یقسم میراثه و هو حی.
"Bu ümmetin kaimi (kıyam edeni), benim dokuzuncu evladımdır. O, bu emrin sahibi ve mirası paylaştıran ve hayatta olandır.”
Hazretin Nişaneleri
Haris b. Muğeyre şöyle diyor: Ebû Abdullah Hüseyin b. Ali’ye (a.s) şöyle arz ettim: "İmam Mehdi (a.f) hangi nişanelerle tanınır?" İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Sakinlik ve vakarla”. Yine “Hangi nişanelerle” diye sordum. İmam (a.s) buyurdu: "Allah'ın helâl ve haramını tanımakla; halk ona muhtaç olduğu halde onun kimseye ihtiyacı yoktur."
Yine İmam Hüseyin’den (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Biz Âl-i Muhammed’in (s.a.a) kaiminde İbrahim’den (a.s) bir sünnet, Musa'dan (a.s) bir sünnet, İsa’dan (a.s) bir sünnet, Eyyûb’dan (a.s) bir sünnet, Muhammed’den (s.a.a) bir sünnet vardır. Nuh’tan (a.s) miras olarak aldığı sünnet, ömrünün uzun olmasıdır. İbrahim’den (a.s) miras olarak aldığı sünnet, dünyaya gizli gelmesi ve insanlar arasından ayrılmasıdır. Musa'dan (a.s) miras olarak aldığı sünnet, korku ve gaybette olmasıdır. İsa’dan (a.s) miras olarak aldığı sünnet, halkın onun hakkında ihtilafa düşmesidir. Eyyûb’dan (a.s) miras olarak aldığı sünnet, sıkıntıdan sonra bağışlayıcı olmasıdır. Hz. Peygamber’den (s.a.a) miras olarak aldığı sünnet, kılıçla zuhur etmektir”.
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur:
لِلمَهدی خَمسُ علامات: السفیانی و الیمانی و الصیحه من السماء، والخسف بالبیداء، و قتل النفس الزکیه.
"Bizim Mehdi'miz için beş alamet vardır: 1- Süfyani'nin zuhuru; 2- Yemani'nin zuhuru; 3- Gökyüzünden bir ses duyulması; 4- 'Beyda' topraklarında bir göçük; 5- Nefsi Zekîyye’nin öldürülmesi."
Yine Haris b. Muğeyre şöyle diyor: İmam Hüseyin’in (a.s) huzuruna vardım ve şöyle arz ettim: "Hz. Mehdi’yi (a.f) hangi nişanelerle tanıyabiliriz?” İmam (a.s) şöyle buyurdu:
بمعرفه الحلال و الحرام و بحاجه الناس اءلیه، و لا یحتاج الی أحد.
"Helâl ve haramı tanıyarak; herkesin ona muhtaç olması ve onun hiç kimseye muhtaç olmamasıyla tanınır."
Ebû Yahyâ şöyle naklediyor: Bir adam, İmam Hüseyin'den (aleyhisselam) “imamlar” hakkında sorduğunda o hazret şöyle buyurdu: "On iki kişidirler ki, onlar İsrailoğullarının havarileri sayısı kadardır. Onlardan dokuzu benim evlatlarımdandır ve sonuncusu, Âl-i Muhammed’in (s.a.a) Kaim’idir. Şüphesiz Resulullah’tan (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum: Size müjde olsun, size müjde olsun, size müjde olsun! Şüphesiz Ehlibeyt’imin durumu, bir bahçenin durumu gibidir ki, her yıl insanlar ondan fayda alır ve doyarlar. Sonuncuları ise, insanların en geniş cemaatine sahip olacaklar, anlayışları en derin ve gelişmiş, nurani varlıklarıyla fayda toplamada en üstün olacaklardır."
"Bunların hepsi kurtuluş ve felah ehlidir. O insanlar ki, onların ilki benim ve on iki kişiden sonuncusu, benden ve İsa b. Meryem'den sonra en akıllı ve en mutlu kimseler nasıl yok olacaklardır? Evet, bu arada cahillerin (dünyaya uyanların) ömrü sona erecektir. Onlar benden değiller ve ben de onlardan değilim."
Kerbela olayları ile Hz. Mehdi'nin (a.f) zuhuru arasındaki ilişki
Rivayet edilmiştir ki, Hz. Mehdi'nin (a.f) zuhuru ile Kerbela olayları arasında özel bir ilişki bulunmaktadır: Bunlar şöyledir:
1- İmam-ı Zaman (a.f) ile ilgili “15 Şaban gecesi ve Kadir Gecesi gibi”, bütün günlerde İmam Hüseyin'in (a.s) ziyareti gelmiştir.
2- Birçok rivayete göre Hz. Mehdi'nin (a.f) dünya çapındaki kıyamı, Aşura gününde olacaktır.
3- Hz. Resulullah’tan (s.a.a) İmam Hüseyin (a.s) vasıtasıyla “Dünyayı ıslah eden” konusunda gelmiş olan birçok hadiste, "oğlum Hüseyin'in (a.s) neslinden", "oğlum Hüseyin'in (a.s) soyundan", "oğlum Hüseyin'in dokuzuncu oğlu" gibi ifadelerle tanıtılmıştır.
4- İmam'ın (a.s) Kufe maksadıyla Mekke'den başlayan ve maksada ulaşmayan tarihi yolculuğu, o hazretin dünya çapındaki hükümetinin başkenti Kufe şehri olan onun yetişkin oğlu tarafından tamamlanacaktır.
5- Rivayetler gereğince İmam-ı Zaman (a.f) her sabah ve akşam sürekli olarak büyük ceddi İmam Hüseyin'i (a.s) hatırlayarak ağlıyor.
Bu gibi konular arasında, 15 Şaban gecesinde Hz. Seyyid-i Şüheda İmam Hüseyin’in (a.s) ziyareti çok önemli ve faziletli ibadetlerinden biridir. Elbette burada, “Hz. Mehdi'nin (a.f) doğumu ile Hz. İmam Hüseyin'in (a.s) ziyareti arasında ne gibi bir bağlantı olduğu?” sorusu gündeme gelebilir.
İmam Hüseyin (a.s) o hazretin büyük ceddi olduğundan bu ziyaretle evladının doğumunu ona tebrik diyoruz. Ama bu söz başka bir açıdan doğru olmayabilir. Çünkü İmam Hasan Askeri’nin ziyareti daha uygundu. O hazret, İmam-ı Zaman’ın (a.f) vasıtasız babası ve İmam Hüseyin (a.s) vasıtayla olan babasıdır. Eğer İmam Hüseyin'in (a.s) dedesi olduğu söylenirse, onun ziyareti, diğer Masum İmamların ziyareti gibidir: İmam Hasan Askeri'nin (a.s) ziyareti gibi. Bu durumda Hz. Ali'nin ziyareti veya Peygamber Efendimizin (s.a.a) ziyareti daha uygun olacaktır. Çünkü bu iki büyük, İmamların babalarıdır. Bu yüzden bu konuda şunu söylemek gerekir: Gerçek önemli olan bundan daha fazlasıdır.
Bu gecede İmam Hüseyin’in (a.s) ziyareti, Kerbela olayının özel bir ilişki ve İmam Hüseyin'in (a.s) hareketinin İmam Mehdi (a.f) ile ilahi bir bağını ifade etmektedir. Çünkü bu kutsal ilahi hareket sırasında, Hüseyin b. Ali'nin (a.s) liderliğindeki hareket, toprak ve kana bulanır; bu kutsal cihatta ashabı, vefalı ve kahraman yarenleri Allah’a ulaşırlar. Hepimiz biliyoruz ki, maktulün intikamını almak, maktulün vârisi ve maktulün oğlunun üzerinedir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
و من قتل مظلوما جعلنا لولیه سلطانا
“Bir maktulün mazlum olarak öldürülmesinden dolayı, onun velisi için bir saltanat ve iktidar belirledik.”
Bu nedenle İmam Hüseyin'in (a.s) kanını alma velisi, Hz. Mehdi'dir (a.f). Kanını istemek ve intikam emri ve kan dökmek işi, onun eliyledir.
Zuhur Sırasında İmam'ın Özellikleri
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eğer Âl-i Muhammed’in Mehdi’si (a.f) kıyam ederse, insanlar onu tanımazlar; çünkü o, onlara doğru gelirken olgun bir gençtir. En büyük sınavlardan biri, insanların onu yaşlı bir ihtiyar sanmalarıdır; fakat o, genç olarak zuhur eder."
Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Talha Horasani'nin İsmail b. Mehran'dan, Amr b. İyan'dan, Amr b. Semer'den, Câbir'den, Ebu Cafer’den (a.s) aynı bu hadis rivayet olmuştur.
Şeyh Sadûk, "Sevabü'l-A'mâl" adlı kitabında İbn-i Velid'den, Safâ'dan, Ebad b. Süleymân'dan, Muhammed b. Süleymân'dan, babasından şöyle nakletmiştir: "Ebû Abdullah'a (a.s)
هل أتی'ک حدیث الغاشیه
“Hel etake hedisul ğaşie” hakkında sordum. Buyurdu: “Maksat Kaim’dir (a.f). Zira zalimleri kılıçla kuşatacaktır.” Ravi şöyle diyor:
وجوه یومئذ خاشعه
“Ve vücûhü yevmeizin hâşı'a” hakkında sordum: Şöyle buyurdu: 'Kaim’in huzurunda boyun eğecekler ve ona itaat edeceklerdir. Bu işler onun eylemidir. Kaim’in zuhurundan başkasına iman, ona fayda sağlamaz; hatta diğer imamlara iman etmiş olsa bile. Zuhur zamanında ona iman etmek fayda sağlar.'
Kemaalüddin, İbn-i Mutevekkil'den, Muhammed Atar'dan, İbn-i İsa'dan, Ömer b. Abdülaziz'den, ashabımızdan bir cemaatten, Ebu Abdullah'dan (a.s) naklettiğimiz
الذین یؤمنون بالغیب
"Ellezîne yü'minûne bil-ğayb" ayetinin tefsirinde şöyle dedi: "Gaybete inanmak, Kaim'in kıyamına iman etmek demektir."
"El-İmam el-Hüccet İbnü'l-Hasan el-Askerî" kitabında, İmam Bakır'dan (a.s), babası İmam Ali b. Hüseyin'den (a.s), babası İmam Hüseyin'den (a.s) rivayet edilmiştir: "Masum İmamlar zulmün karşısında, Kur'an'ın düşmanlarının ve halifelerin karşısında savaşa girince, bizim tarafımızdan bir kimse haklı olarak kıyam eder ve 313 kişi cesur adamlar ve sadık destekçileri ona yardım eder. Allah'ın izni ve Peygamber'in (s.a.a) sancağıyla Medine yönünde hareket eder. “Beyda” meydanından geçtiklerinde “Bu yer, güçlü Allah azabı zalimleri yere geçiren yerdir” der.
İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurur: “Allah, bizim (Âl-i Muhammed) kaimimizi açığa çıkarır, böylece zalimlerden intikam alır.” 'Ey Peygamber'in oğlu! Kaiminiz kimdir?' diye sorulduğunda söyle buyurdu: “Benim oğullarımın dokuzuncu oğlu olan Muhammed b. Ali’dir. O, Hüccet b. Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa b. Cafer b. Muhammed b. Ali'dir. O, uzun bir süre gaybettedir ve sonra ortaya çıkar. Yeryüzünü adalet ve doğrulukla doldurur; zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi."
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri