“Ne kadar iyi olduğunun pek bir önemi yok. Nasıl olsa ilk zıtlaşmanızda veya ilk hatanda en kötü insan sen olacaksın.”
Günümüzdeki en büyük hastalığımız, her konuda negatif olmamızdır. Düşüncelerimizde, bakışlarımızda, bireysel ilişkilerimizde, Negatif olmamız, Negatif davranmamız ve hatta Negatif olmayı sevmemizdir.
Günümüzde dostluklar, arkadaşlıklar ve akraba ilişkileri pamuk ipliğine bağlıdır. İnsanlar dostluklarını korumak için bahane aramak yerine en ufak bahanede bozmaya çalışmaktadırlar.
İnsanların çoğunluğu, başkalarına karşı negatif baktıkları için bir düşünür şöyle diyor: “Ne kadar iyi olduğunun pek bir önemi yok. Nasıl olsa ilk zıtlaşmanızda veya ilk hatanda en kötü insan sen olacaksın.”
İmam Ali (a.s) Negatif değil de Pozitif olma hakkında şöyle buyuruyor: “Arkadaşının sana getirdiği bahaneyi kabul et; eğer bahane dahi getirmiyorsa, sen ona bir bahane bul.”
Örneğin; arkadaşınızla bir yerde buluşmak için sözleştiniz ve arkadaşınız sözleştiğiniz vakitte oraya gelemedi. Hemen aklınıza kötü düşünceler getirmeyin, negatif düşünmeyin. Arkadaşınız niçin gelemediği hakkında size bir bahane getirirse, kabul edin. Yok, doğru söylemiyorsun veya bu getirdiğin bahane, bahane değil, diye karşılık vermeyin. Bu getirilen bahaneyi sadece yüze karşı değil, kalbinizde de kabul edin. Eğer bahane dahi getirmeden hiçbir şey söylemiyorsa ve sadece gelemedim, kusura bakma diyorsa, siz ona bir bahane bulun. Deyin ki belki hiç kimseye söyleyemeyeceği bir durumu oldu ve gelemedi. Gerçekten de bazen insanların başına öyle durumlar gelir ki kimseye söylemezler. Böylesi bir durumda siz onu sıkıştırdığınızda asıl durumu söyleyemeyeceği için belki de yalan söylemek zorunda kalacaktır. Sıkıştırma da iki türlüdür: Ya sözle neden gelemediğini ısrarla sorarsınız veya küserek tavır yaparsanız. Küserek tavır yapmak da sıkıştırmadır.
Arkadaşlarınızda, dostlarınızda veya akrabalarınızda size yanlış gelen konularda onlar için bahaneler getirerek pozitif olun. İnanın, pozitif olmanın en çok faydası size olacaktır.
İnsan sadece başkaları hakkında değil, kendisi hakkında da negatif olmaktan kurtulmalı ve pozitif olmalıdır. İnsanın sürekli kendisini yermesi, sen hiçbir şey yapamazsın, senden adam olmaz demesi veya geleceğine ümitsizce bakması da doğru değildir.
Allah-u Teâlâ Zümer Suresi 53’üncü ayetinde şöyle buyuruyor:
قُلْ يَا عِبَادِىَ الَّذٖينَ اَسْرَفُوا عَلٰى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمٖيعًا اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحٖيمُ
“De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Bu ayet tek taraflı değildir; yani insanın sadece kendisine yönelik değil, başkalarına karşı da yöneliktir. Sadece kendi hatalarınızı ve yanlışlarınızı düşünerek Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin değil, başkaları için de Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Etrafınızda size karşı hata ve yanlış yapanlar olabilir veya kendisi ile Allah arasında birçok günaha bulaşmış insanlar olabilir. Hemen bunlardan adam olmaz, diyerek kestirip atmayın. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Belki de Allah-u Teâlâ rahmeti ile kendi katında onları sizlerden daha üstün ve daha değerli hale getirebilir.
Ölçülü ve dengeli bir şekilde pozitif olmak, hayatı daha anlamlı ve daha yaşanılır hale getirir.
Etrafınızdaki insanlarla, arkadaşlarınızla, akrabalarınızla irtibatlarınızı kesmek veya bozmak için değil devam ettirmek için bahaneler arayın…
Alevi Din Âlimi
Ali Akın Caba
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024