Tweet |
Cevap: Muhterem kardeşim, kurba bu ayette yakınlar demektir. Bunun ise Resulullah’ın yakınları olduğu açıktır. Ayrıca ister Şia, ister Sünni kaynaklarda bunu teyid eden birçok hadis vardır. Tefsirlerde bu konuda zikredilen diğer yorumların hiçbir mantıklı dayanağı yoktur ve indi yorumlardır.
Tefsir, hadis ve tarih yazarları, bu ayetteki “Kurba” (Peygamber’in yakınları) kelimesinden maksadın, “Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin (a.s)” olduğunu nakletmişlerdir.
Zemahşerî, el-Keşşaf adlı tefsirinde şöyle yazıyor: “Nakledilmiştir ki, müşrikler bir gün toplanıp kendi aralarında şöyle konuşuyorlardı: “Acaba Muhammed, yaptıklarına karşılık olarak bir şey isteyecek mi?” O zaman, “Buna karşılık sizden o yakınlarımı (Ehl-i Beyt’imi) sevmekten başka bir mükâfat istemem.” ayeti nazil oldu.”
Zemahşerî daha sonra sözüne şöyle devam ediyor: “Bu ayet nazil olduğu zaman Hz. Peygamber’e (s.a.a), “Ya Resulallah! Sevgi ve muhabbetleri bize farz olan yakınların kimlerdir?” diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.a), “Onlar Ali, Fatıma ve iki evladı Hasan ve Hüseyin’dir” diye buyurdular.”
Ahmed b. Hanbel de, Müsned’inde kendi senedi ile Said b. Cübeyr’den, o da İbn-i Abbas’tan (r.a) şöyle nakleder: “Meveddet Ayeti nazil olduğunda Hz. Peygamber’e (s.a.a), “Ya Resulallah! Sevgi ve muhabbetleri bize farz olan yakınların kimlerdir?” diye sordular. Hz. Resulullah, “Onlar Ali, Fatıma ve onların iki evladıdır” diye buyurdu.”İbn-i Münzir, İbn-i Ebî Hatem, İbn-i Merdeveyh ve Taberanî, İbn-i Abbas’tan şöyle naklederler: “Meveddet Ayeti nazil olunca Müslümanlar, “Ya Resulallah! Muhabbet ve sevgileri bizlere farz olan yakınların kimlerdir?” diye sordular. Resulullah (s.a.a), “Ali, Fatıma ve onların iki evladıdır” diye buyurdular.” (Bu hadis, aşağıdaki kaynaklarda da az bir farkla nakledilmiştir:
Suyutî, İhya’ül Meyt Bi Fezail-i Ehl’il Beyt, s.8; Suyutî, ed-Dürr’ül Mensur, c.6, s.7; Taberanî, el-Mu’cem’ül Kebir, Müsned-i İmam Hasan, c.1, s.125; Heysemî, Mecma’üz-Zevaid, c.9, s.168; Taberî, Zehair’ul Ukba, s.25; İbn-i Sabbağ Malikî, el-Füsul’ül Mühimme, s.29; Kurtubî, el-Camiu Li Ahkâm’il Kur’an, c.16, s.21-22.)
Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’in (s.a.a), ümmetine, “Ben sizden peygamberlik ve Allah’ın ahkâmını tebliğ etme yolunda çektiğim zahmetler ve zorluklar karşısında Ehl-i Beytimi ve yakınlarımı sevmekten başka hiçbir ücret istemiyorum” demesini emrederken, gerçekte ümmetin takip edeceği doğru yolu, inançlarını ve şeriatın hükümlerini öğrenmekte kime başvuracaklarını onlara göstermiş ve bu vesileyle ümmeti Ehl-i Beyt’in yoluna sevk etmek istemiştir. Nitekim diğer bir ayette şöyle buyurur: “De ki: "Buna (elçiliğe) karşılık sizden, Rabbine doğru bir yol tutmak isteyen kimseler dışında bir ücret istemem” (Furkan 57)
Karşılık isteyen Hz. Peygamber (s.a.a), bu isteğe muhatap olan ümmet, karşılık ise Ehl-i Beyt sevgisidir ki Furkan suresindeki ayet bunu doğru yol olarak nitelendirmiştir. Bu da Ehl-i Beyt’e bağlılığın farz olduğunu ve doğru yolun bu sevgiyi taşımak ve bunun gereğini yerine getirmek olduğunu ortaya koyar.
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024