Bugun...



Kasıtlı Olarak Cünüp Kalmak

Kasıtlı Olarak Cünüp Kalmak

facebook-paylas
Güncelleme: 15-06-2020 15:13:08 Tarih: 15-05-2020 13:04

Kasıtlı Olarak Cünüp Kalmak

Soru 772: Sabah ezanına kadar bazı zorluklardan dolayı cenabet kalan (gusül etmeyen) kimsenin oruç tutması caiz midir?

Cevap: Ramazan ayı orucu ve kazası hariç, oruç tutmasının sakıncası yoktur. Ancak Ramazan ayı orucu ve kazasında gusletmekten mazur olursa, teyemmüm etmesi gerekir; teyemmüm de edemezse, orucu sahih olmaz.

Soru 773: Eğer bir adam cenabet olduğu hâlde birkaç gün oruç tutar ve cenabetten temizlenmenin oruç için şart olduğunu bilmezse, cenabet olarak oruç tuttuğu günlerden dolayı üzerine keffaret farz olur mu, yoksa sadece kazası yeterli midir?

Cevap: Soruda varsayılan duruma göre oruçların kazasını tutması yeterlidir.

Soru 774: Kaza veya müstehap oruç tutan cenabet kimsenin güneş doğduktan sonra gusül alması caiz midir?

Cevap: Fecir doğuncaya (sabah ezanının vaktine) kadar kasıtlı olarak cenabet kalırsa, Ramazan ayı orucu ve kazası sahih olmaz. Ama bunların dışındaki oruçların, özellikle müstehap orucun sahih olması akvadır (güçlü görüştür).

Soru 775: Ramazan ayı gecesinde bir yerde misafir olan kimse geceleyin ihtilam oluyor; misafir olduğundan ve yanında da yeterli elbise olmadığından dolayı oruçtan kaçmak için yarın sefere gitmeyi amaçlıyor; acaba, bu şahıs hiçbir şey yemeden sabah ezanından sonra sefere çıkmak niyetiyle hareket ederse, sefere çıkmayı niyet etmesi keffareti üzerinden kaldırır mı?

Cevap: Cenabet olduğunun farkında olarak fecir doğmadan önce gusül ve teyemmüm etmeksizin sabahlarsa, sırf geceleyin sefere çıkmayı amaçlamak veya gündüz sefere çıkmak keffareti düşürmek için yeterli değildir.

Soru 776: Acaba su olmadığından veya başka bir mazeret yüzünden cenabet guslü yapamayacak olan kimsenin Ramazan gecesinde bilerek cünüp olması caiz midir?

Cevap: Bu şahsın üzerine farz olan, teyemmüm yapmaktır. Cünüp olduktan sonra teyemmüm için yeterli vakit varsa caizdir.

Soru 777: Mübarek Ramazan ayında sabah ezanından önce uykudan uyanan, fakat ihtilam olduğunun farkına varmadan tekrar uyuyan kimse, sonra sabah ezanı esnasında uyanır ve sabah ezanından önce muhtelim olduğunu kesin bilirse orucunun hükmü nedir?

Cevap: Sabah ezanından önce, muhtelim olduğunun farkına varmamışsa orucu sahihtir.

Soru 778: Bir mükellef, mübarek Ramazan ayında sabah ezanından sonra uykudan kalkıp muhtelim olduğunu görür, fakat tekrar uyur, güneş doğduktan sonra (sabah namazını kılmaksızın) uyanırsa, guslünü öğle ezanına kadar geciktirir ve öğleden sonra guslederek öğle ve ikindi namazını kılarsa orucunun hükmü nedir?

Cevap: Orucu sahihtir, ancak tekrar uyuyup ezandan önce uyanmamış olsaydı orucunu kaza etmesi gerekirdi.

Soru 779: Ramazan ayı gecesinde sabah ezanından önce muhtelim olup olmadığında şüphe eden bir mükellef, şüphesine itina etmez ve tekrar uyur, sabah ezanından sonra uykudan kalkıp ezandan önce muhtelim olduğunun farkına varırsa orucunun hükmü nedir?

Cevap: Birinci uykudan uyandıktan sonra kendisinde ihtilamdan bir eser görmez, sadece muhtelim olduğuna ihtimal verir ve durumunu araştırmazsa, tekrar uyuyup ezandan sonra kalkar ve ezandan önce muhtelim olduğunu anlarsa orucu sahihtir.

Soru 780: Mübarek Ramazan ayında necis suyla gusleden ve bir hafta sonra suyun necis olduğunu hatırlayan kimsenin bu müddet içerisindeki oruç ve namazının hükmü nedir?

Cevap: Namazı batıldır ve kaza etmesi gerekir; ama orucu sahihtir.

Soru 781: Bir adam yakalandığı bir hastalık yüzünden idrarı damla damla akmaktadır, fakat bu durumu geçicidir. Yani her idrardan sonra bir saat veya daha çok devam etmektedir. Bu adamın oruçla ilgili vazifesi nedir? Şöyle ki, bazı gecelerde cünüp oluyor, ezandan bir saat önce uykudan kalkıyor idrar damlalarıyla beraber meni de çıkması mümkündür; cenabetten temizlenmiş halde sabahlaması için vazifesi nedir?

Cevap: Sabah ezanından önce gusleder veya cenabet yerine teyemmüm ederse, -bundan sonra elinde olmaksızın meni çıksa da- orucu sahihtir.

Soru 782: Sabah ezanından sonra veya önce uyur, uykuda muhtelim olur ve ezandan sonra kalkarsa guslü için tanınan müddet ne kadardır?

Cevap: Sorudaki takdirde cenabet olması o günkü orucuna zarar dokundurmaz; ancak namaz için gusletmesi farzdır, guslü namaz vaktine kadar da geciktirebilir.

Soru 783: Ramazan ayı veya başka günlerin orucu için cenabet guslü almayı unutur ve gündüz hatırlarsa vazifesi nedir?

Cevap: Ramazan ayında sabah ezanından önce cenabet guslünü unutur ve cünüp olarak sabahlarsa, orucu batıl olur. İhtiyat gereği Ramazan ayının orucunun kazası (hüküm açısından), Ramazan ayının orucu hükmündedir. Ama diğer oruçlarda bununla oruç batıl olmaz.

 

ORUÇLUYKEN VEYA DİĞER HALLERDE İSTİMNA

Soru 784: Haram olan cinsi münasebet, istimna veya haram olan yeme içme yoluyla orucunu batıl edenin hükmü nedir?

Cevap: Soruda varsayılan duruma göre; ya altmış gün oruç tutmalı veya altmış fakiri doyurmalıdır. Ancak her ikisini de yapmak ihtiyatı müstehap gereğidir.

Soru 785: İstimnanın orucu batıl ettiğini bildiği halde oruçluyken istimna yapan mükellefin, üzerine cem keffareti farz olur mu?

Cevap: Eğer şahıs bilerek istimna yapar ve ondan meni gelirse cem kefareti farz olmaz. Ancak bu durumda cem kefareti vermek ihtiyatı müstehaptır.

Soru 786: Mahrem olmayan kadınla telefonla konuşma esnasında oluşan tedirginlikten dolayı ve arada istimna sebeplerinden hiçbirisi olmadan Mübarek Ramazan ayında benden meni çıktı; ancak, o kadınla konuşmam lezzet alma kastıyla değildi, bu durumda acaba orucum batıl olur mu? Eğer batıl olursa keffaret de farz mıdır?

Cevap: Daha önce bir kadınla konuşmanız yüzünden âdetiniz icabı sizden meni çıkmıyorduysa ve o kadınla telefonla konuşmanız şehvet ve lezzet kastıyla da değildiyse, buna rağmen elinizde olmaksızın sizden meni çıktıysa böyle bir şey orucu batıl etmez ve üzerinize de bir şey gelmez.

Soru 787: Birkaç yıldır Ramazan ayında ve diğer aylarda istimnaya müptela olan kimsenin namaz ve orucunun hükmü nedir?

Cevap: İstimna mutlaka haramdır, meni çıkmasına sebep olursa cenabete yol açar; oruçluyken bu işi yaparsa haramla orucu batıl etme hükmündedir. Gusül ve teyemmüm almaksızın, cünüp olarak namaz kılar veya oruç tutarsa namaz ve orucu batıldır ve onları kaza etmesi farzdır.

Soru 788: Erkeğe, karısının eliyle istimna yapması caiz midir?

Cevap: Bu iş haram olan istimna hükmünde değildir ( sakıncasızdır).

Soru 789: Doktor, bekâr bir adamın menisini tahlil etmek ister ve onun da menisini vermesi ancak istimnayla mümkün olursa, istimna etmesi caiz midir?

Cevap: Tedavi buna bağlıysa sakıncası yoktur.

Soru 790: Bazı tıp merkezlerinde döllenme yapıp yapamayacağını bilmek amacıyla meni üzerinde tıbbi araştırmalar yapmak için erkekten istimna yapmasını istiyorlar; bu durumda erkeğin istimna yapması caiz midir?

Cevap: Döllenme yapıp yapamayacağını bilmek için bile olsa şer'an istimna yapmak caiz değildir. Ancak eşlerin çocuklarının olmamasına sebep olan hastalığı teşhis etmek buna bağlı olursa caizdir.

Soru 791: Karısı yanında olmayan erkek şehvetini tahrik etmek için karısını hayal edebilir mi? Başka kadını hayal etmenin hükmü nedir?

Cevap: Birinci durumda, meni gelmesi gibi haram bir işe sebep olmazsa sakıncası yoktur. İkinci durumda( başka kadını hayal etme), ihtiyata uygun olan bu işin terkidir.

Soru 792: Bulûğ çağına eriştiği ilk dönemlerde Ramazan ayının orucunu tutan bir kimse oruçluyken istimna ederek cünüp olur ve oruç tutmak için cenabetten temizlenmenin gerektiğini bilmeyerek birkaç gün bu halde oruç tutarsa, sadece o günleri kaza etmesi yeterli midir, yoksa bu konuda başka bir hükmü mü vardır?

Cevap: Sorudaki takdirde ona hem kaza, hem de keffaret farzdır.

Soru 793: Oruçlu bir kimse Ramazan ayında şehveti tahrik eden bir manzaraya bakar ve cünüp olursa orucu batıl olur mu?

Cevap: Meni çıkması kastıyla bakarsa veya baktığında cünüp olacağını bilirse ya da adet ve alışkanlığı gereğince baktığında cünüp oluyorsa, buna rağmen kasten bakar ve cünüp olursa bilerek cünüp olan kimsenin hükmündedir. Yani hem kaza ve hem keffare boynuna gelir.

Soru 794: Oruçlu birisi orucu bozan şeylerden birisini birkaç kez yaparsa bunun hükmü nedir?

Cevap: Bir kere keffare ona vacip olur. Ancak bu oruç bozma işi cinsi münasebet ya da istimna yoluyla olursa, bu işin sayısı kadar keffare vermek ihtiyatı vacip gereğidir.

 

 

Ayetullah el-Uzma Seyyid Ali Hüseyni Hamanei'nin İlmihali 




Bu haber 3705 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SORU-CEVAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI