Bugun...



Şaban Ayı, Bağışlanma ve Af İçin Altın Bir Fırsat

Günler peş peşe geldi ve gitti. Aylar geçti ve Şaban hilali gökyüzünde parlamaya başladı.

facebook-paylas
Tarih: 12-02-2025 11:40

Şaban Ayı, Bağışlanma ve Af İçin Altın Bir Fırsat

Bismillahirrahmanirrahim

 

Şaban ayı, Hakk'ın âşıkları için başka bir renk taşır. Sevgilinin kokusunu verir ve vuslat zamanının müjdecisidir. Rahmet Peygamberi'nin (s.a.a) “kendi ayı” olarak adlandırdığı ve din büyüklerinin Hz. Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'e (a.s) salavat getirmeyi en faziletli amel saydıkları bir aydır.

Bu yüceltme ve saygının sebebi nedir?! Din âlimlerinin bu ayı kutsamalarının nedeni nedir?!

Bu sorunun cevabını bulmanın en iyi yolu, hak dinin kılavuzlarının sözlerini incelemektir.

 

Sevgilinin Görüşüne Gidenler

İnsan büyük birini ziyaret etmek istediğinde, o günün gelmesi için anları sayar ve hazırlıkları yapar. Kendisi için en güzel kıyafetleri ve en temiz giysileri hazırlar. Büyük bir şevkle yola koyulur ki tam bir hazırlıkla ve belirlenen vakitte onun huzuruna çıkabilsin.

 

Şaban ayı da Ramazan ayına ulaşmak için bir hazırlıktır. Allah'ın ziyafet ayı. Hakk'ın rahmet kapılarının kullarına açıldığı ay.

 

Âşık insan, Rabbini görmeyi arzulayarak lahzaları ve anları sayar. O, fırsatları ganimet bilir ve anlardan en iyi şekilde faydalanır. O, Ramazan ayına kavuşma arzusuyla Şaban ayının kıymetini bilecektir. Şaban ayında, hatta daha öncesinde Recep ayında, varlığın sahibinin huzurunda bulunmanın hazırlıklarını kendinde yapar ve varlığından günah tozunu siler. O her zaman Yüce Peygamber'in (s.a.a) "Şaban benim ayımdır ve Allah'ın ayı olan Ramazan dışında yılın tüm aylarından üstündür" sözünü hatırlar.

 

Din önderlerinin yolunda Şaban ayının yüce konumu açıkça görülür. Bu ayda oruç tutmak, namaz kılmak, sadaka vermek ve ibadet etmek onlar için başka bir anlam taşır. Tarihî kayıtlarda Hz. Peygamber'in (s.a.a) Şaban ayında çokça oruç tuttuğu belirtilmiştir. Allah Resulü'nün (s.a.a) eşi Aişe, Hz. Peygamber'in (s.a.a) bu aydaki yaşantısı hakkında şöyle demiştir:

مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ (ص) يَصُومُ فِي شَهْرٍ أَكْثَرَ مَا كَانَ يَصُومُ مِنْ شَعْبَانَ.

"Allah Resulü'nü (s.a.a) hiçbir ayda Şaban ayında tuttuğu kadar oruç tutarken görmedim." [1]

 

Hadislerde Hz. Peygamber Efendimiz'in (s.a.a) Şaban ayı orucunu Ramazan ayına bağladığı rivayet edilmiştir:

"Peygamber (s.a.a) Şaban'ı Ramazan ayına bağlardı."

Böylece tek mabuduna olan görüşme şevkini ispat eder ve ilahi vazifeleri yerine getirmedeki kararlı azmini daha da belirgin kılardı.

 

Birçok rivayette Şaban ayında orucun önemine işaret edilmiştir ki bu, insanın ruhunu Allah'ın ziyafetine katılmak için hazırlamadaki önemli rolünü gösterir. İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:

مَنْ صَامَ ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ مِنْ شَعْبَانَ وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ وَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ (ص) شَفِيعَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ.

"Kim Şaban ayında üç gün oruç tutarsa, ona cennet vacip olur ve Resulullah (s.a.a) kıyamet gününde onun şefaatçisi olur." [2]

 

İstiğfar, insanın ruhunu berraklaştırır. Kalbini cilalar ve geçmiş günahlarını varlığından temizler. Eğer insan bu ayda ruhunu tövbe ve istiğfar ile parlatabilirse, Ramazan ayından faydalanma ve daha fazla bereket alma gücünü artırır. Ruhunu tövbe ve oruç ile Allah-u Teâlâ'nın huzurunda bulunmak için hazırlayan insan, diğerlerinden daha fazla Ramazan ayının maddi ve manevi nimetlerini elde edebilir ve ilahi ziyafetten eli dolu döner.

 

Orucun yanında, bu ayda Allah'ın huzurunda istiğfar ve tövbe de tavsiye edilmiştir. İmam Rıza'ya (a.s) şöyle sorulur: "Şaban ayında hangi dua daha yüce bir konuma sahiptir?" O hazret şöyle cevap verir:

فَقَالَ الِاسْتِغْفَارُ إِنَّ مَنِ اسْتَغْفَرَ فِي شَعْبَانَ كُلَّ يَوْمٍ سَبْعِينَ مَرَّةً كَانَ كَمَنِ اسْتَغْفَرَ فِي غَيْرِهِ مِنَ الشُّهُورِ سَبْعِينَ أَلْفَ مَرَّةٍ قُلْتُ فَكَيْفَ أَقُولُ قَالَ قُلْ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَ أَسْأَلُهُ التَّوْبَةَ.

"İstiğfar. Şüphesiz ki Şaban ayında her gün 70 kere istiğfar eden kimse, diğer aylarda 70 bin kere istiğfar etmiş gibidir." “Nasıl söyleyelim?” diye sorulduğunda şöyle buyurdu: "Estağfirullah ve es'elühüt-tevbe" (Allah'tan bağışlanma diler ve tövbe isterim) deyin." [3]

 

Genel olarak günahlardan istiğfar etmek, musibetlerin ve sıkıntıların giderilmesinde, gökteki ve yerdeki nimetlerin kapılarının açılmasında ani bir etkiye sahiptir. İnsan toplumunun ıslahı ile bozulması ve dünyanın genel durumu arasında bir bağlantı vardır. Eğer insan toplumları kendilerini ıslah ederlerse, temiz ve hoş bir yaşama ulaşırlar; eğer tersini yaparlarsa, tersini elde ederler.

Kur'an bu konuya çeşitli şekillerde işaret etmiştir. Bunlardan biri şu ayettir:

فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كانَ غَفَّاراً*يُرْسِلِ السَّماءَ عَلَيْكُمْ مِدْراراً*وَ يُمْدِدْكُمْ بِأَمْوالٍ وَ بَنينَ وَ يَجْعَلْ لَكُمْ جَنَّاتٍ وَ يَجْعَلْ لَكُمْ أَنْهارا.

"Dedim ki: 'Rabbinizden bağışlanma dileyin; şüphesiz O çok bağışlayıcıdır. (Böyle yaparsanız) üzerinize gökten bol bol yağmur gönderir. Size mallar ve oğullar verir, size bağlar bahçeler verir, ırmaklar verir.'" [4]

 

İstiğfar, insanın ruhunu berraklaştırır. Kalbini cilalar ve geçmiş günahlarını varlığından temizler. Eğer insan bu ayda ruhunu tövbe ve istiğfar ile parlatabilirse, Ramazan ayından faydalanma ve daha fazla bereket alma gücünü artırır. Ruhunu tövbe ve oruç ile Allah-u Teâlâ'nın huzurunda bulunmak için hazırlayan insan, diğerlerinden daha fazla Ramazan ayının maddi ve manevi nimetlerini elde edebilir ve ilahi ziyafetten eli dolu döner.

 

---------

[1]- Fezâilü'l-Eşhüri's-Selase, s. 61.

[2]- Fezâilü'l-Eşhüri's-Selase, s. 61.

[3]- Fezâilü'l-Eşhüri's-Selase, s. 56.

[4]- Nuh/10-12, el-Mizan Tefsiri Tercümesi, c. 20, s. 46.




Bu haber 492 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAŞAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI