Kızımın YKS sınavına girmesinden dolayı günlerdir evimizde sınav heyecanı yaşanıyordu.

Neyi ne için istediğimizi belki de hiç düşünmeden heyecanlıydık; çünkü canımızdan candılar çocuklarımız; onların mutluluğuyla mutlu oluyor, onların başarısıyla gururlanıyoruz!

“Bizi biz” yapan yaşam mücadelemizde rotamızı belli eden isteklerimiz; isteklerimize yön verense duygularımızdır! Yani; heyecanımız, sevgimiz, üzüntümüz, öfkemiz, beklentimiz, sabrımız ve hırslarımız!

Hayat senaryomuzda bize verilen rollerde hangi arzumuz tavan yapıyorsa; kaygılarımız ve tedirginliklerimiz o yönde yoğunlaşıyor, o yönde koşturuyoruz!

Sadece okul eğitiminde değil; yaşam yolculuğumuzda tâbi olduğumuz sınavlarda, duygularımızın kontrolü belki de en zor sınavımızdır.

Galiba doğru yaşam sanatında başarı; duygularımızın kontrolünde gizli!

Duygularımızın kontrolünü yapabildiğimiz ölçüde vazifelerimizi tespit edebiliyor; vazifeye uyum sağladığımız ölçüde de başarılı olabiliyoruz aslında!

Her insana özel hayat sınavlarımızda bize öğretilen en önemli imtihan da bu olsa gerek!

Belki de en önemli hata, rollerdeki vazifeyi belirleyememek olmuştur. Galiba vazifeyi belirleyip ona göre hareket edebilmeyi başaranlar, hem dünyada hem de ahirette gerçek başarıyı yakalayanlar onlar olacaktır.

Çocuklarımız bizim aynalarımızdır!

Hiçbir ihmali kaldırmayacak kadar hassas olan hayat sınavlarımızda ebeveynler olarak bizler; vazifelerimizde duygu kontrolümüzü yapabildiğimiz ölçüde çocuklarımıza faydalı olabiliyoruz!

Sadece okul eğitiminde değil, hayat senaryomuzda bize verilen rollerde birçok sınava tâbi olduk; bundan sonra da tâbi olacağız.

Hiçbir başarı tesadüf değildir aslında!

Bize verilen yaşam rollerinde her “an”, her şekilde imtihan edileceğiz.

Bugün öğrenci rolünde, yarın ebeveyn rolünde!

Galiba her iki rolde de vazifeye göre hareket edenlerin başarıya ulaşmaları daha kolay olacaktır!

Aslında, her insana özel hayat senaryomuzda her gün onlarca sınava tâbi oluyoruz.

Bu tür sınavlar bizler için ne ilk ne de son olacak!

Her insan kendi sınavını verecektir!

Hiçbirimiz çocuklarımızın yerine sınava giremedik. Bundan sonraki ne okul sınavlarında ne de yaşam sınavlarında maalesef her zaman yanlarında olamayacağız!

Yaşam mücadelesinde;

bugün okul eğitiminde,

yarın evlilikte,

diğer gün çocuklarımızda,

başka bir gün hastalıkta sürekli imtihan edileceğiz!

İmtihanlarımızdaki başarı veya başarısızlığımız başka sınavları doğuracaktır!

Her sınavımızın sonucu, başka bir sınavın başlangıcı olacaktır!

Hayatımızdaki sınavlarımızın hedefi; bizi gerçek sınav gününe hazırlamak olmalıdır aslında. Hedeflerimiz, bizi hiçbir zaman ahiretin sınavından alıkoymamalı!

Neyi, ne için istiyoruz; hiç düşündük mü?

Rabbim, sınava tâbi olduğumuz ve bundan sonra da olacağımız imtihanları hakkıyla verebilmeyi, büyük sınav gününde sınıfta kalmamayı nasip etsin!

Bu bilinçle yaklaştığımızda şunu görüyoruz ki;

Allah’ın izin verdikleri ve razı oldukları hariç, kimsenin kimse namına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamayacağı ve hiç kimsenin hiçbir taraftan yardım göremeyeceği günden sakının.

Bakara - 123