Bismillâhirrahmânirrahîm

“Ramazan ayı, bir aydır ki insanlara doğruyu bildiren, doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan, hakla batılı ayırt eden Kur'an, bu ayda indirildi. Sizden kim, bu aya erişirse orucunu tutsun. Hasta olan ve yolcu bulunan, hastalığında, yolculuğunda orucunu yer, sonra yediği günler kadar tutar. Allah sizin için kolaylık diler, güçlük değil. Bu da sayıyı tamamlamanız, Allah'ın size doğru yolu göstermesine karşılık onu ululamanız içindir, böylece de ona şükretmiş olabilirsiniz.” [1]

Rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan, yeryüzünde ve gökyüzünde maddi ve manevi sofraların açıldığı aydır. Oruç; Allah'ın rızasını kazanmak için ibadet maksadıyla gün boyu yemekten, içmekten, nefsi arzulardan uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. Her şeyin bir zekâtı olduğu gibi, bedenin zekâtı da oruçtur diye buyrulmuştur hadislerde. Oruç tutmak da diğer birçok ibadet gibi hem bedene hem de ruha faydalıdır.

Oruç Tutmanın Bazı Faydaları:

1) Sağlık: Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Oruç tutun, sağlıklı olun.”

2) Hikmet: Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Peygamber miraç gecesinde Rabbine şöyle sordu: Orucun mirası nedir? Allah buyurdu: Orucun mirası hikmettir. Hikmet, marifet getirir ve marifet yakine ulaştırır…”

3) Duanın kabulü: Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Oruçlunun duası geri çevrilmez.”

4) Kıyamet gününde âmânda olmak: İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdu: “Allah, Hz. Musa’yla (a.s) konuştuğunda Musa şöyle dedi: “Senin rızan için oruç tutanın karşılığı nedir?” Allah şöyle buyurdu: Ey Musa! Cennet onun içindir. Kıyamet günü her çeşit korkudan âmânda olacaktır ve cehennem ateşinden kurtulacaktır.”

5) Oruç şefaat eder: Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde oruç ve Kur’an kul hakkında şefaat edecek. Oruç şöyle diyecek: ilahi, ben onun yemek ve gündüz arzularının önünü aldım. Benim şefaatimi onun hakkında kabul et. Kur’an da diyecek ki: Ben onun gece uykusunu engelledim. Öyleyse şefaatimi onun için kabul et.”

* * *

Ramazan ayında birkaç genç, insanların görmeyeceği bir köşede yaşlı adamı yemek yerken gördüler. Yaşlı adama; “Ey yaşlı insan sen bu ayda oruç değil misin?” diye sordular. Yaşlı adam “Evet orucum, sadece su içiyor ve yemek yiyorum” dedi.

Gençler gülerek dalga geçmeye başladılar “Gerçekten mi?”

Yaşlı adam: “Evet, yalan söylemiyorum, Yalan söylemiyorum, kimseye kötü gözle bakmıyorum, kimseyle dalga geçmiyorum, ağır söz söylemiyorum, kimseye zararım dokunmuyor ve incitmiyorum. Kimsenin elindekine göz dikmiyorum ve insanlar da benden incinmiyor. Ama özel bir hastalığım var diye midemi susuz ve yemeksiz bırakamadığımdan su içip yemek yemek zorunda kalıyorum, mideme oruç tutturamıyorum sadece.”

Yaşlı adam gençlere “Siz de oruç musunuz?” diye sordu.

Gençlerden biri utanarak başı önde cevap verdi “Hayır, biz sadece yemek yemiyor ve su içmiyoruz”

Ramazan ayı, gözünü, elini, dilini, amellerini ve kendini halka hizmet ve iyilik için adayanlara, insanların elinden, dilinden ve hareketlerinden güvende oldukları insanlara mübarek olsun.

-----------

[1]- Bakara, 185.