Bugun...



Sakaleyn Hadisinde Ehl-i Beyt (a.s) Kur’an’ın Yanında - 2

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 14-10-2025 15:37

Sakaleyn Hadisinde Ehl-i Beyt (a.s) Kur’an’ın Yanında - 2

Neden Hz. Peygamber (s.a.a) Sakaleyn Hadisinde Ehl-i Beyt’i (a.s) Kur’an’ın Yanında Getirdi?

Hz. Peygamber (s.a.a), Ehl-i Beyt’i (a.s) Kur’an’ın yanında karar kılmıştır ki, Kur’an’ın doğru bir şekilde tefsir edilmesi ve sahih olarak anlaşılması, Ehl-i Beyt’in (a.s) rehberliği ve hidayeti olmadan mümkün olmadığı anlaşılsın. Zira Ehl-i Beyt (a.s), sahip oldukları ilahî ilim ve masumiyet sebebiyle Kur’an ayetlerinin ve dinî öğretilerin gerçek beyan edicileridir. Bu birliktelik, İslam ümmetinin ilahî hidayet yolunda kalmasını ve sapkınlıktan korunmasını güvence altına almaktadır.

 

Sakaleyn Hadisi Hakkında Allâme Tabâtabâî’nin (r.a) Önemli Noktaları

Tefsîrü’l-Mîzân’ın müellifi olan Allâme Tabâtabâî (r.a), Sakaleyn Hadisinde Ehl-i Beyt’in (a.s) Kur’an’ın yanında zikredilmesine dair birtakım önemli ve değerli tespitlerde bulunmuştur. Ona göre:

1- Nasıl ki Kur’an kıyamete kadar insanlar arasında baki kalacaksa, Hz. Peygamber’in (s.a.a) Ehl-i Beyti de (a.s) kıyamete kadar varlığını sürdürecektir. Yani hiçbir zamanın gerçek bir imam ve hakiki bir liderden boş kalmayacağı anlamına gelir.

2- Hz. Peygamber (s.a.a), bu iki büyük emanet aracılığıyla Müslümanların bütün ilmî ve dinî ihtiyaçlarını karşılamış; Ehl-i Beyt’ini (a.s) ilmin ve marifetin mercisi olarak tanıtmış; onların söz ve fiillerini hüccet kılmıştır.

3- Kur’an ile Ehl-i Beyt (a.s) birbirinden ayrılmamalıdır. Hiçbir Müslüman, Ehl-i Beyt’in (a.s) ilmiyle çelişme hakkına sahip değildir ve kendisini onların irşat ve hidayetinden bağımsız göremez.

4- Eğer insanlar Ehl-i Beyt’e (a.s) itaat ederler ve onların sözlerine sarılırlarsa, asla sapkınlığa düşmezler ve hak daima onların yanında olacaktır.

 

Ehl-i Beyt’in (a.s) Kur’an’ın Tefsiri ve Açıklanmasındaki Rolü

Ehl-i Beyt’in (a.s) yaşamında Kur’an’a bağlılık, pek çok örnekte görülmektedir. Onlar, sahip oldukları ilahî ilim ve Kur’an tefsirinde eşsiz uzmanlıkları doğrultusunda, ayetleri Müslümanlara açıklamış ve detaylı şekilde yorumlamışlardır. Ehl-i Beyt’in (a.s) bu alandaki başlıca faaliyetleri şunlardır:

1- Kur’an-ı Kerîm’in tefsiriyle meşgul olmak:

Hz. Peygamber’in (s.a.a) kendisi, farklı toplantılarda ve Müslümanların karşılaştığı sorular ile sorunlar karşısında ayetlerin tefsirini yapmıştır.

Emirü’l-Müminin Ali (a.s), “Hz. Peygamber’in (s.a.a) ilk veli ve imamı” unvanıyla birçok defa Kur’an-ı Kerim’i tefsir etmiş ve ayetlerin derin anlamlarını Müslümanlara açıklamıştır. O, pek çok hutbe ve mektubunda ayetlerin anlamlarını detaylı biçimde ele almış, bu açıklamalar özellikle Nehcü’l-Belâğa’da geniş ölçüde yer almıştır.

İmam Muhammed Bakır ve İmam Cafer-i Sadık (a.s) dönemlerinde de bu iki büyük imam, fıkhî ve itikadi derslerinde Kur’an ayetlerini tefsir etmiş ve anlamlarını açıklamışlardır. Kurdukları ders halkaları aracılığıyla Kur’an’dan pek çok ilmî bilgiye ve dini öğretiye ışık tutmuşlardır. Özellikle İmam Muhammed Bakır (a.s) döneminde, Kur’an halifeler tarafından ihmal edilmişti. O hazret, Müslümanların sorularını ayetlerle yanıtlayarak Kur’an’ın önemini ve değerini hatırlatmıştır.

 

2- Ehl-i Beyt’in (a.s) Kur’an’ın derin anlamlarının kavranması ve sapmaları önlemedeki rolü:

Ehl-i Beyt (a.s), İslam ümmetinin dini liderleri olarak, sadece Kur’an’ın anlamlarını açıklamakla kalmamış, aynı zamanda yanlış yorum ve sapmaları da önlemişlerdir. Bu bağlamda dikkat çekilen hususlar şunlardır:

a) Kendi görüşüne (kişisel kanaatine) göre tefsir etmenin önlenmesi:

Ehl-i Beyt (a.s) her zaman vurgulamıştır ki, Kur’an tefsiri güvenilir ve ilmî kaynaklar üzerinden yapılmalıdır. Bu görev, hiçbir şekilde kişisel yorumlara veya uzman olmayan şahıslara bırakılamaz.

b) Kur’an Bilimlerinin Geliştirilmesi:

Ehl-i Beyt (a.s), doğrudan Kur’an bilimlerinin geliştirilmesinde özel bir rol oynamıştır. Onlar, hadis ve rivayetler aracılığıyla dinin hakikatlerini ve Kur’an’daki anlamları Müslümanlara açıklamış, Kur’an’ın ilmî tefsirinin ve doğru anlaşılmasının yolunu açmışlardır.

c) Pratik Örnekler:

Ehl-i Beyt (a.s), özellikle günlük yaşamlarında Kur’an ayetlerini tatbik etmişlerdir. Bu tür davranışlar, onların hayatının kendisinin ayetlerin en güzel tefsiri olmasını sağlamıştır.

d) Güvenilir Kaynak:

Ehl-i Beyt’in (a.s) Kur’an ayetlerini açık ve doğru bir biçimde tefsir etme çabaları, gelecekteki nesiller için güvenilir bir kaynak ve İslâmî ilke ve Kur’anî bilgilerin korunması için teminat niteliğindedir. Bu durum, Ehl-i Beyt’in (a.s) Kur’an’ın yanında bulunmasının önemini ve gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

 

Sonuç

Genel olarak söylemek gerekir ki Hadis-i Sekaleyn’de Ehl-i Beyt’in (a.s) Kur’an’ın yanında zikredildiği gibi, her iki kaynağa da sarılmak gerekmektedir. Eğer Müslümanlar bu iki kaynağa bağlı kalırlarsa, hidayet yolunu bulacak ve asla sapmayacaklardır. Ayrıca, Ehl-i Beyt (a.s) ve Kur’an asla birbirinden ayrılmaz. Ehl-i Beyt (a.s), Kur’an’a dair eksiksiz bir ilme sahiptir ve ayetlerin açıklanmasında önemli bir role sahiptir.

Buna ilave olarak, bu değerli hadis, Ehl-i Beyt’in (a.s) imamet ve masumiyetinin bir delilidir. Hadis-i Sekaleyn, Hz. Peygamber (s.a.a) tarafından farklı zamanlarda Müslümanlara açıklanmış, Şiî ve Ehli Sünnetin güvenilir kaynaklarında zikredilmiştir.




Bu haber 308 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EHLİBEYT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI