Bugun...



Şaban Ayının Önemi İle İmamların ve Velilerin Bu Aydaki Sireti - 2

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 13-02-2025 14:50

Şaban Ayının Önemi İle İmamların ve Velilerin Bu Aydaki Sireti - 2

7. Sessizlik ve Sakinliği Korumak

Şaban ayı için büyüklerin önemli tavsiyelerinden biri de az konuşmak ve sükuneti korumaktır. Çok konuşmak ve ömrü konuşarak geçirmek, sermaye ve cepten yemektir ve yapılmış olan amellerin kaybedilmesine sebep olmaktadır.

 

Merhum Allame Tahrani, dostların toplantılardan sonra birbirleriyle daha az konuşmalarını, hatta toplantılardan sonra aileleriyle bile daha az konuşmalarını söylerdi. Ve sıradan konuşmaların, karşı tarafın durumuna dikkat edilerek, faydalı konular etrafında olmasının gerektiğini belirtirdi. Birinin ruh hali konuşmak için uygun değilse ve kendi içinde kalmak istiyorsa, sessiz kalıyorsa, yanına gelirler ve mesela "Efendim, doğrusu dün falancanın ne yaptığını biliyor musunuz?!" diyorlar. Bu durum, tüm o hali ortadan kaldırır! Özellikle hürmet edilen veya haram olan Recep, Şaban ve Ramazan gibi aylarda. Ayrıca Allah'ın lütfu ve inayetinin farklı bir biçimde olduğu özel zamanlarda. Bu tür durumlarda fırsatı kaçırdığımızı görüyoruz. Yani tam o anda bir merhametin bir kişiye inmesi, ona bir esinti veya bir lütfun inmesi gerektiği anda ya kendisi konuşuyor ya da yanındaki arkadaş birden "Ey efendim...!" diyerek araya giriyor. Ne oldu?! Bitti ve gitti! Şimdi o esintinin tekrar ne zaman geleceğini Allah bilir!

Rabb'in o rahmeti ve o parıltı sakin kalbe oturur, konuşan kalbe değil. Çünkü o, dalgalanma, döngü ve heyecan içindedir. İlahi cazibeler ve esintiler huzursuz kalbe girmez. Kalbin sakin olması gerekir. Onların gelebilmesi için kalp müteveccih ve dikkatli olmalıdır.

  

Merhum Kazi (r.a) bir vakit mecliste oturmuş "Huzur" konusunda konuşuyorlardı. "Huzur, yani zihnin rahat olması, toplanması ve yaratıcıya yönelmesi ve kendinde olmasıdır. Bunun değerini bilin" diyordu. Bu sırada caddeden geçen birisi duvara vurur ve bir "tak" sesi gelir. O, "bazı zamanlar bu "tak" sesi, o huzuru ortadan kaldırır ve artık gelmez" der. Yani o anda gelmesi ve kalbe ulaşması gerekirdi. Fakat bu "tak" sesi kalbin tedirgin olmasına neden oldu. [1]

 

Merhum Allame Tahrani sessizlik konusunda çok ısrar ederdi. Hatta faydalı konularda bile konuşmayı sınırlandırırdı. "Fiyatlar düştü/çıktı" gibi gereksiz konuşmalardan kesinlikle kaçınılmalıdır. Dünya insanları bu tür konulara dalabilir ama bizim böyle endişelere girmemize gerek yoktur. Bu konuda bir endişemiz olmamalı ve hamdolsun ki Allah, bu konularla ilgilenecek kişileri yaratmıştır. Bu konular hakkında konuşmak yeri değildir ve her zaman yasaktır. Ancak, toplamda faydalı olan bilgiler de vardır ama zorunlu değildir; yine de insan bu üç ay boyunca daha fazla dikkat etmeli ve bu konularda da sessizliği korumalıdır, zorunlu durumlar dışında bu farklı bir meseledir. [2]

 

Bilmek gerekir ki Allah'ın misafirlerini kalbimizden uzaklaştıran en önemli şeylerden biri konuşmaktır! Çok şaşırtıcıdır; büyükler bu konuda bu kadar uyarıda bulundukları halde, diğer konular hakkında tavsiyede bulunmamışlardır! [3]

 

8. Büyüklerin Halleri ve İlahi Velilerin Şiirleri Üzerine İnceleme

Büyüklere dair halleri okumak, büyüklerin hikayeleri, ahlaki kitaplar, merhum Allame Tahrani'nin çeşitli konulardaki eserleri insan için oldukça faydalı olabilir. Ayrıca büyüklere ve evliyalara ait şiirleri zaman zaman mırıldanmak ve anlamlarına dikkat etmek çok yol göstericidir. Her gün insan, örneğin, Şirazlı Hoca Hafız veya Mevlâna veya diğer evliya ve büyüklere ait birkaç dize şiir okumalı ve bunların içeriğini kendi kapasitesine göre incelemelidir. Bu şiirlerin okunması, insanı bu çokluklar aleminden çıkarır ve insan kendi içindeki halin, büyüklere dair halleri okumak ve bu şiirlerle nasıl oluştuğunu fark eder. [4]

 

9. Mezarlık Ziyareti

Haftada bir kez kabir ziyareti yapmak ve onlar için bağışlanma dilemek vurgulanmaktadır. Tabii ki, insanın her gün gitmesi gerekmiyor; haftada bir kez ve o da öğle ve akşam değil, Perşembe günü, şafakla gün doğumu arasında mezarlığa gitmelidir.

 

Artık şimdilerde mezarlıklar park ve bahçe haline gelmiştir! Bu mezarlıklar insanı çokluktan çıkarmamakla kalmaz, aynı zamanda insanı çokluklara ve dünyaya yönlendirir. Hacı Şeyh'in Kum'daki mezarlığı gibi, Necef’teki "Vadiü's-Selam" gibi bir mezarlık bulmalısınız. İnsan mezarlığa gidip mezarlığa baktığında onu sarsacak, titretecek ve yarın onun sırası olduğunu anlamasını sağlamalıdır. Aynı büyüklerin buyurdukları gibi, gidip mezarlığın kenarında oturalım, bir Fatiha okuyalım ve sonra tefekkür ve suskunluğa dalalım. Bu suskunluğun ruh üzerindeki etkisi, Kur’an okumaktan daha fazladır. Elbette ondan sonra insan bir Mülk suresi, bir Yasin suresi okuyarak onlara sevap göndermeyi de unutmamalıdır. [5]

 

10. Hastaları Ziyaret Etmek ve Onların İşlerini Yapmak.

Hastaları ziyaret etmek ve hasta işleriyle ilgilenmek insana bir hız kazandırır. [6]

 

İnsan hastayı ziyaret etmeli ve hastayı görmeğe gitmelidir. Hasta ziyaretiyle kastedilen, hastanın insandan hoşnut ve mutlu olmasıdır. Bu yüzden insanın bir şey götürmesi müstehaptır. Çünkü hastanın morali bozulmuş durumdadır ve insan onu ziyaret ettiğinde bir elma ya da bir ayva gibi küçük bir hediye bile götürürse, hasta mutlu olur. [7]

 

11. Sıla-i Rahim ve Bireyler Arasındaki Anlaşmazlıkların Giderilmesi

Recep ayında büyüklerin vurguladığı konulardan biri, Sıla-i Rahim ve iki kişi arasındaki anlaşmazlıkları gidermektir.

Şaban ayında büyüklerin vurguladığı konulardan biri, Sıla-i Rahim ve arabuluculuk ile iki kişi arasındaki tartışma ve anlaşmazlıkları gidermektir.

Allame Tahrani (r.a), Sıla-i Rahim konusunun önemiyle ilgili olarak şöyle diyor: "Akrabalara ve yakınlara yardım etmek ne kadar güzeldir! Akrabalar ve yakınlarla ilgilenmekle açılan çok sağlam bir anahtar (cennetin anahtarları) bu Sıla-i Rahimle açılır!

Sıla-i Rahim, yani kişinin gönlünü kazanmak, onu hoşnut etmek ve en güzel bir şekilde onun ihtiyaçlarını gidermektir. [8]

 

12. Sürekli Zikir

Zikir, yani insanın teveccüh ve dikkat etme halinde olmasıdır; bu halde herhangi zikri söylesin ya da söylemesin fark etmez. İnsan sürekli olarak Allah'ı hazır ve nazır görmeli ve Allah'ın varlığını asla unutmamalıdır. Eğer bir kimse evde olursa, insan ne kadar dikkatli ve uyanık oluyor?! Biraz da Allah'a değer vermelidir! [9]

Recep, Şaban ve Ramazan aylarında çok vurgulanan konulardan biri de insanın sürekli yaptığı zikirdir. Sürekli zikir, sayısı olmayan bir zikirdir ve insan saymadan bu zikri söyleyebilir. Buna "sürekli zikir" denir. Sayılı zikirlere dahil değildir ve kişinin bunu söylemesinde bir sakınca yoktur. Örneğin "Lâ ilâhe illallah" zikrini yürüyorken sürekli olarak söylemesi veya oturduğu sırada "Lâ ilâhe illallah" diyebilir. Yavaş bir şekilde başkası hissetmeden ya da ağzı hareket etmeden yine "Lâ ilâhe illallah" diyebilir. Bu çok uygundur.

Zikirlerinden biri, Yunusîye zikridir (Lâ ilâhe illa ente subhaneke inni kuntu minez-zalimin) [10] ve sayısız olarak tavsiye edilmiştir. Eğer biri örneğin iki Şafak (tan yerinin ağarması ve güneş doğması) arasında yüz kez söyleyebilir ve bir diğeri iki yüz kez söyleyebilir.

Bu Yunusîye zikri çok önemlidir; ancak sayısız olarak: Elli kez, yetmiş kez, yüz kez, yüz elli kez. Herkes kendini yormayacak şekilde yapabilir. Büyükler bu zikrin üzerinde çok durmuşlardır ve ben de merhum Hadad hocadan şöyle dediğini işittim: "Bu Yunusîye zikrinde gizli hazineler saklıdır ve eğer bir kimse sürekli olarak yaparsa, Allah onu çok büyük nimetlere ulaştırır." [11]

 

Şaban Ayında Evliyaların Önemle Vurguladığı Dualar

1. Şabaniye Münacatı

Şaban ayı içerisinde dikkat edilmesi gereken konulardan biri, Şaban ayının dualarının ve özellikle de Şabaniye münacatının okunmasıdır. Bu dua, gerçekten çok yüksek içeriklere sahiptir ve bazı büyükler Şabaniye münacatının bazı bölümlerini tamamen namazlarının kunut dualarında okumaktadırlar. Mesela "İlahi, hebli kemalel inkitai ileyk" (Allah’ım! Sana yönelmekteki kemalini bana bağışla" bu maddenin sonuna kadar. Gerçekten Emirü'l-Müminin Ali’nin (a.s) bu münacatı müthiş bir münacattır ve insanı değiştirir. Arapça bilmeyenlerin, bu münacatı doğru bir şekilde tercüme ile okumaları ve münacat boyunca anlamlarından yararlanmaları çok güzeldir. Her ne kadar, İmamların (a.s) bize aktardığı duaların sadece okunması (ve tam anlamıyla anlaşılmadan) iyi ve sevaplıdır, insanı harekete geçirir; ancak bu anlamların anlaşılması ve bu kavramlara ulaşılması insana başka bir fayda sağlar. İnsan bu duayı sadece kendi anlamlarıyla anladığında ve okuduğunda, sadece kelimelere odaklanmaktan çok daha farklı oluyor. [12]

 

Ben, merhum Allame Tahrani’nin (r.a) hayatta olduğu zamanlarda, yanında bulunduğum her Şaban gecesini, Şabaniye münacatını okumakla veya dinlemekle geçirdiğini hatırlıyorum ve gözlerinden de yaş gelirdi. Kendisi de hatta gündüzleri ve Cuma günü öğleden sonralarında Semat duasının yerine Şabaniye münacatının okunmasının iyi olduğunu ve bu duanın bereketlerinden yararlanılması gerektiğini vurgulardı. [13]

 

2. Mekarimü'l-Ahlak Duası

"Makarimü'l-Ahlak" duasını okumak, özellikle Recep ve Şaban ayında çok faziletlidir. Eğer insan her gün okuyamazsa, haftada bir kez okusun. [14]

 

3. Diğer Dualar

Ayrıca "Camia-i Kabire" ziyareti, İmam Zeynel Abidin'in (a.s) Hamse Aşere münacatı, Recep ve Şaban aylarında büyükler tarafından tavsiye edilmiştir. [15]

Hz. Peygamber (s.a.a) özellikle Recep ve Şaban aylarında şu duayı çok okurdu: "Allahumme, la tekilna ila enfusina terfete eynin ebeda" (Allah'ım! Bizi bir göz kırpması kadar bile olsa asla kendimize bırakma). Yani düşüncelerimizi sen yönet, niyetlerimizi sen ıslah et, kalbimizi sen idare et. Kalbimizi sen ele al ki bizim için ve yolumuz için hayırlı olan şeyleri sen önümüze getir, bize başarı ver ve evliyanın yolundan sapmamıza sebep olacak şeylerden sen bizi koru. [16]

 

-------------

[1]- Ebu Hamza Sumali Duasının Şerhi, Oturum: 2, Ramazan 1424 hk.

[2]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 156.

[3]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 144.

[4]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 92 ve 200.

[5]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 92.

[6]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 92.

[7]- Ayet ve Rivayetlerde Ahlak Temelleri, c.2, s.169.

[8]- Ayet ve Rivayetlerde Ahlak Temelleri, c.1, s.115.

[9]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 1.

[10]- Enbiya, 87.

[11]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 8.

[12]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 199.

[13]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 198 ve 199.

[14]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 198.

[15]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 198.

[16]- Şerhi Hadis-i Unvan-ı Basri, Oturum: 121.




Bu haber 445 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI