Bismillahirrahmanirrahim

Ramazan ayı ile nasıl vedalaşalım?

Bizler bir ay boyunca Allah’ın misafiriydik ve bir ay boyunca bütün sofralarımız bereket ve nurla doluydu. Bir ay boyunca evimizin bütün köşeleri Kur’an ve dua kokusu veriyordu. Ama şimdi bu aziz ay ile gelecek yıla kadar vedalaşmamız gerekiyor ve belki de bu son Ramazan ayımız olduğunu kimse bilmiyor. Ayrılık vakti geldiği zaman, vücudumuzu büyük bir üzüntü sarıyor. Öyle ki bizler bu ayda berekete, paklığa ve yaşamın zahirine uzak kalmağa alışmıştık.

Ramazan ayı, Kur’an ile dostluk ayı, başkalarına yardım ve yoksulların hatırlanma ayı; geceyi ihya etme, uyanık kalma ve uyanma ayıdır. Allah’ın rahmet ve bağışlama kapısı bütün kullarının üzerine açılmış olan bir aydır. Bu ayda bütün dünya el ele vermiş ve çok güzel bir manevi ortam oluşturmuşlardır. Ama binlerce pişmanlıktır ki bu güzel manevi dünya son bulma halindedir ve gitmesiyle biz kullara pişmanlık ve özlemden başka bir şey baki kalmayacaktır.

Din alimleri şu inançtadırlar ki Ramazan ayını uğurlamak ve veda etmek için Ramazan Bayramından sonra Şevval ayının ilk altı gününü oruç tutmak çok iyidir. Öyle ki böyle aziz bir dostu uğurlamak için onunla birlikte birkaç adım atmamız gerekiyor.

Büyük düşünür ve fakihlerden olan Ayetullah Cevad Amuli, İslam dininin amellerinin felsefesi konusunda geniş ve kâmil bir şekilde şerh ve açıklamada bulunmuştur. Bu bölümde sizleri, bu büyük düşünürün “mübarek Ramazan ayını uğurlama” konusundaki sözlerinden en iyi şekilde faydalanmağa davet ediyoruz.

İmam Zeynelabidin’den (a.s) Ramazan ayını uğurlama konusunda bir hadis

İmam Zeynelabidin (a.s) mübarek Ramazan Ayının sonu geldiğinde Sahife-i Seccadiye’deki duayı okuyarak şöyle buyuruyordu:

وَ قَدْ أَقَامَ فينَا هٰذَا الشَّهْرُ مُقَامَ حَمْدٍ، وَ صَحِبَنَا صُحْبَةَ مَبْرُورٍ، وَ أَرْبَحَنَاۤ أَفْضَلَ أَرْبَاحِ الْعَالَمينَ، ثُمَّ قَدْ فَارَقَنَا عِنْدَ تَمَامِ وَقْتِهِ وَانْقِطَاعِ مُدَّتِهِ، وَ وَفَاۤءِ عَدَدِهِ، فَنَحْنُ مُوَدِّعُوهُ وِدَاعَ مَنْ عَزَّ فِرَاقُهُ عَلَيْنَا، وَ غَمَّنَا وَ أَوْحَشَنَا انْصِرَافُهُ عَنَّا، وَ لَزِمَنَا لَهُ الذِّمَامُ الْمَحْفُوظُ، وَالْحُرْمَةُ الْمَرْعِيَّةُّ، وَالْحَقُّ الْمَقْضِيُّ.

“Bu ay, gerçekten de beğenimizi kazanarak aramızda kaldı; bizimle iyi bir birlikteliği oldu ve bize âlemlerin en üstün kazancını kazandırdı. Sonra da vakti dolunca, süresi bitince, sayısı tamamlanınca bizden ayrılıp gitti. Şimdi biz, ayrılığı bize çok zor olan, bırakıp gitmesi bizi üzüp ürküten, ahdini bozmamamız, saygısını gözetmemiz, hakkını ödememiz gereken biri gibi onunla vedalaşıyoruz.” [1]

Merhum Sahip Cevahir gibi din alimleri ve büyükleri de şöyle demişlerdir: “Oruç tutmak sayısız faziletlere sahiptir ve bu yeterlidir ki insan birçok günahı terk ederek, aynı mukarreb (Allah’a yakın) melekler gibi pak, münezzeh ve günahtan temiz olur. O miktar ki insan, mideyi düşünmeyi bırakarak melek olmağa yakınlaşıyor.” [2]

İmam Zeynelabidin (a.s) şöyle buyuruyor:

وَ أَوْحَشَنَا انْصِرَافُهُ عَنَّا، وَ لَزِمَنَا لَهُ الذِّمَامُ الْمَحْفُوظُ، وَالْحُرْمَةُ الْمَرْعِيَّةُّ، وَالْحَقُّ الْمَقْضِيُّ، فَنَحْنُ قَاۤئِلُونَ:

اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا شَهْرَ اللهِ الْأَكْبَرَ، وَ يَا عٔيدَ أَوْلِيَاۤئِهِ.

اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ يَاۤ أَكْرَمَ مَصْحُوبٍ مِنَ الْأَوْقَاتِ، وَ يَا خَيْرَ شَهْرٍ فِی الْأَيَّامِ وَالسَّاعَاتِ.

“Ayrılığı bize çok zor olan, bırakıp gitmesi bizi üzüp ürküten, ahdini bozmamamız, saygısını gözetmemiz, hakkını ödememiz gereken biri gibi onunla vedalaşıyoruz. Ve diyoruz ki:

Selâm sana, ey Allah'ın en büyük ayı ve ey Allah'ın dostlarının bayramı!

Selâm sana, ey bizimle birlikte olan vakitlerin en değerlisi ve ey günlerin ve saatlerin içinde en iyi ay!” [3]

İmam Zeynelabidin (a.s) defalarca bu aziz aya selam veriyor. Eğer Ramazan ayı geçici bir zaman ise, zatı, hakikati, ruhu ve manası yok ise, Allah’ın velisi ona selam etmezdi. Bu sözler, şairlerin vehmi olan dağa, harabelere işaret eden söz ve şiirleri gibi değildir. O hazretin (a.s) sözleri şöyledir ki bizim oldukça fazla dost ve yaranımız vardır ama hiçbiri bu ayın azamet ve yüceliğinde değildir. Gündüzü hiçbir gündüzle aynı olmayan ve gecesi hiçbir geceyle aynı olmayan bir ay.

-----------

[1]- Sahife-i Seccadiye, Dua: 45.

[2]- Cevahirü’l Kelam, c.16, s.181.

[3]- Sahife-i Seccadiye, Dua: 45