![]() |
Tweet |
Bismillahirrahmanirrahim
İlk ilahi vahiy mesajı Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) kalbine indiği anda, tarif edilemez bir heyecan Hazretin mübarek varlığını tamamen kapladı. O nur, Cebrail suretinde görünerek doğu ve batı ufkunu kapladı ve tüm uzayı altı bin kanadıyla doldurdu. Bu da onun akli hakikatinin Hz. Peygamberin (s.a.a) gözündeki temsiliydi. [1]
Ruhu'l Emin'in heybetinden Hz. Peygamberin (s.a.a) kalbi şiddetle çarptı; nur ayetleri alemin efendisinin aydınlık kalbine nakşedildi ve o andan itibaren imanın berrak suyu, zamanın yatağında ebedi akışına başladı. O muhteşem gece, insanlığın dönüşümünün başlangıcı ve ilahi rahmet ve nimetin, yani Kur'an'ın inişinin başlangıcıydı.
Kadir Gecesi'nde melekler, Rabb'in emriyle grup grup ve bölük bölük yeryüzüne kanat çırparlar ve şafak vaktine kadar tevhit ehli insanı selamlamaya koşarlar. Taberi'nin dediği gibi: "Ramazan ayında, Kadir Gecesi denilen bir gece vardır ki, o meleklerin bayramıdır; hepsi gökten yeryüzüne inerler ve Cebrail, Mikail, İsrafil ve sayısız melek o gece yeryüzüne iner ve o gece Ramazan ayının on dokuzuncu gecesinden yirmi yedinci gecesine kadardır." [2]
'İnna enzelnahu fi leyleti'l-kadr' (Biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik) ayetinin açık ifadesine göre, Kur'an'ın inişi Kadir Gecesi'nde olmuştur; ancak Kadir Gecesi'nin hangi gecede veya hangi ayda olduğu tam olarak belli değildir. Bu konuda uzmanlar hemfikir değildir.
Bazı müfessirler şöyle diyor: 'İnna enzelnahu fi leyletin mubaraketin' (Biz onu mübarek bir gecede indirdik) ayetindeki mübarek geceden kasıt, Şaban ayının on beşinci gecesidir. [3]
Müfessirlerin Kadir Gecesi Hakkındaki Görüşleri
Birçok müfessir, 'Şehru Ramazan ellezi unzile fihil Kur'an' (Ramazan ayı ki onda Kur'an indirilmiştir) [4] ve 'Ma enzelnahu yevmel furkan' (Onu furkan gününde indirdik) [5] ayetlerine dayanarak Kadir Gecesi'nin Ramazan ayında olduğunu belirtmişlerdir.
“İslam Peygamberi'nin (s.a.a) Tarihi” isimli kitapta şöyle geçer: 'Resulullah'a vahyin ilk inişi Ramazan ayında olmuştur ve bi'set günü Ramazan ayının on yedinci günü, yani Bedir günüdür'. [6]
İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) nakledilen bir rivayette de 'Yevmu'l-Furkan, Hz. Resulün (s.a.a) hicretinin ikinci yılının Ramazan ayının on dokuzuncu günüdür' [7] denilmiştir.
Yine “Kur'an Tarihi” kitabının yazarı, bu büyük olayı 'hicretten on üç yıl önce Ramazan ayının on yedinci veya on dördüncü gününün seher vaktinde, pazartesi günü' [8] olarak kaydetmiştir.
Müfessirler, Kadir Gecesi'nin zamanı hakkında farklı görüşler belirtmişlerdir. Bunlar arasında: Ramazan'ın ilk gecesi; Ramazan'ın son on günü; Ramazan gecelerinden biri; Şaban'ın on beşinci gecesi; belirsiz özel bir gece vardır. Bağvî'ye göre 'Allah bu geceyi İslam ümmeti için belirsiz bırakmıştır ki, Ramazan'ın bütün gecelerinde onu idrak etme umuduyla O'na ibadet etmeye çalışsınlar. Tıpkı Cuma gününde icabet saatini ve beş vakit namazda orta namazı (salat-ı vusta) gizlediği gibi.' [9]
Tefsir-i Münir, Revzü'l-Cinan ve Ruhü'l-Cinan'da da bu konuda şöyle okuyoruz: 'Yüce Allah birkaç şeyi birkaç şeyin içinde gizlemiştir: Kadir Gecesi'ni geceler arasında, orta namazı namazlar arasında, kıyamet saatinin vaktini vakitler arasında, en büyük ismini isimler arasında, dua kabul saatini Cuma gününün saatleri arasında, rızasını itaatler arasında, gazabını günahlar arasında ve dostunu kulları arasında.' [10]
Taberi şöyle yazar: 'Kur'an, Ramazan ayından on sekiz gece geçtikten sonra Hz. Resulullah'a (s.a.a) indirildi.' [11]
Birçok Şii müfessir, Kadir Gecesi'ni Ramazan ayının son on gününden birinde kabul etmiştir ve kuvvetli bir zanna ve rivayetlerin şahitliğine göre Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesi Kadir Gecesi olarak kabul edilmelidir. [12] Bu konuda aşağıdaki rivayetlere dayanılabilir:
Emirü'l-Müminin Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Resulullah (s.a.a) (Ramazan ayının) son on gününde ailesini uyandırırdı." [13]
Bir grup sahabe Hz. Resulullah'ın (s.a.a) huzuruna gelip "Ey Allah'ın Resulü! Rüyamda Kadir Gecesi'nin Ramazan ayının son günlerinden yedinci gece olduğunu gördüm" dediler. Hazret şöyle buyurdu: "Sizden kim Ramazan ayının gecelerinde ibadetle meşgul olmak isterse, bu yirmi üçüncü gecede olmalıdır." [14]
İmam Muhammed Bakır'dan (a.s) güvenilir bir hadiste şöyle okuyoruz: "O hazret, yirmi birinci ve yirmi üçüncü geceleri ihya ederdi ve gecenin ilk yarısında dua ile meşgul olur, ikinci yarısında ise namaz kılardı." [15]
Diğer hadislerden de anlaşılıyor ki Kadir Gecesi bu gecedir: "Hazreti Resul (s.a.a) Ramazan ayının son on gününde yatağını toplardı. Yirmi üçüncü gecede ailesini uyandırır ve uyuyanların yüzüne su serperdi. Hz. Fatıma (s.a) da bu gecede ailesinden hiç kimsenin uyumasına izin vermez ve onların uykusunu az yemekle tedavi ederdi... ve şöyle buyururdu: 'Mahrum kişi, bu gecenin hayrından mahrum kalandır.'" [16]
Rivayet edilmiştir ki Hz. Sadık (a.s) şiddetli bir şekilde hastalanmıştı. Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesi olunca, hizmetinde olanlara kendisini hareket ettirip mescide götürmelerini emretti ve o geceyi sabaha kadar mescitte geçirdi. [17] Bu konuda Şii ve Ehl-i Sünnet de şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah Enis Ensari (Cüheni), Hz. Resulullah'a (s.a.a) şöyle dedi: 'Benim evim Medine'den uzaktır. Hangi gece Medine'ye gelmemi emredersiniz?' Hazret, yirmi üçüncü geceyi işaret etti. Bu yüzden o geceye 'Cüheni Gecesi' denilirdi." [18]
İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s) da şöyle nakledilmiştir: "Kim (Ramazan ayının) yirmi üçüncü gecesinde Rum ve Ankebut surelerini okursa, Allah onu bağışlar." [19]
Kadir Gecesi'nin belirlenmesi hakkında, yukarıdakilere ek olarak, bazıları zevk ve yetenek uygulaması niteliğinde olan başka görüşler de yazılmıştır. Aşağıdaki iki rivayet bu türdendir:
1- İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir ki, “Leyletu'l-Kadr” ifadesi Kadir Suresi'nde üç kez tekrarlanmıştır ve “Leyletu'l-Kadr” kelimesindeki harflerin toplamı dokuz harftir. Üçün dokuzla çarpımı yirmi yedidir. Bu nedenle Kadir Gecesi'nin yirmi yedinci gece olması gerekir." [20]
2- Ebu Bekir Verrak'a sordular: Dedi ki 'Bu surenin sayısı ayın gecelerinin sayısına denktir. Sure otuz kelimedir ve ay otuz gecedir.' Sonra sorana dedi ki 'Say.' O saydı ve 'Hiye' kelimesine geldiğinde, 'Kaç sayıyorsun?' dedi. 'Yirmi yedi' dedi. 'Hiye, hiye' dedi." [21]
Devam Edecek…
-----------
[1]- Mahmud Ramyar, Tarih-i Kur'an, s. 55.
[2]- Muhammed Cerir-i Taberi, Taberi Tefsirinin Tercümesi, c. 7, s. 2038.
[3]- Ebu Ali el-Fazl b. el-Hasan et-Tabersi, Mecmeu'l Beyan, c. 9, s. 61.
[4]- Bakara, 185.
[5]- Enfal, 41.
[6]- Muhammed İbrahim Ayeti, Tarih-i Peygamber-i Ekrem (s.a.a), s. 85.
[7]- Ebu'l-Fütuh Razi, Ravzu'l-Cinan ve Ruhu'l-Cinan Fi Tefsir'il-Kur'an. Şeyh Ebu'l-Fütuh Razi Tefsiri, c. 9, s. 121.
[8]- Mahmud Ramyar, Tarih-i Kur'an, s. 54.
[9]- Mahmud Ramyar, Tarih-i Kur'an, s. 194.
[10]- Ebu'l-Fütuh Razi, Ebu'l-Fütuh Razi Tefsiri, c. 20, s. 902.
[11]- Taberi Tarihi, c. 2, s. 300 ve Dr. Hücceti'nin Kur'an Tarihi, s. 40.
[12]- Muhammed Bakır Hücceti, Kur'an Tarihi Üzerine Bir Araştırma, s. 40.
[13]- Ebu'l-Mehasin el-Hüseyin b. el-Hasan el-Cürcani, Tefsir-i Gazer, Cela el-Ezhan ve Cela el-Ahzan, c. 10, s. 410.
[14]- Fethullah Kaşani, Menhec es-Sadikin, c. 10, s. 306.
[15]- Muhammed Bakır Meclisi, Zâdü'l-Mead, s. 187
[16]- Muhammed Bakır Meclisi, Bihar'ül-Envar, c. 97, s. 10.
[17]- Abbas Kummi, Mefatihu’l-Cinan, s. 483.
[18]- Seyyid Ali Ekber Kureşi, Kamusu'l-Kur'an, c. 5, s. 255.
[19]- Ebu'l-Fütûh Râzî, Âsitân-ı Kuds-i Razavî nüshası, c. 20, s. 903.
[20]- Seyyid Muhammed Bakır Hüccetî, Kur'an Tarihi Üzerine Bir Araştırma, s. 39.
[21]- Ebu'l-Fütûh Râzî, Gevherşad Camii Kütüphanesi nüshası, c. 20, s. 456.
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu
gaziantep escort,alanya escort,gaziantep escort
tesettürlü escort ,fatih escort ,türbanlı escort ,travesti escort ,taksim escort ,beylikdüzü escort ,çapa escort
halkalı escort ,avrupa yakası escort ,şişli escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,beylikdüzü escort ,mecidiyeköy escort ,istanbul escort ,şirinevler escort ,avcılar escort