Tweet |
Sikatu'l-İslam Kuleyni "el-Kâfi" ve Şeyh Müfid "el-İrşad" kitabında şöyle nakletmektedirler:
Hüseyin bin Muhammed el-Eş'ari, Muhammed bin Yahya ve diğerleri şöyle anlatıyor: 'Ahmed bin Ubeydullah bin Hakan (Abbasi halifesi Mu'temid'in veziri), halifenin Kum ve Amil şehirlerindeki mülklerinin ve gayrimenkullerinin vekili ve onlardan vergi toplama görevlisiydi. O, Ehl-i Beyt'e (a.s) karşı düşmanlıkta çok şiddetliydi.
Bir gün onun meclisinde Aleviler, Ehl-i Beyt (a.s) ve onların mezhebi hakkında konu açıldı. Ahmed şöyle dedi: "Ben, Aleviler arasında davranış, vakar, iffet, asalet, izzet ve şeref bakımından Hasan bin Ali bin Muhammed bin Rıza gibisini görmedim. Ailesinin ileri gelenleri ve Beni Haşim onu herkesten önde tutardı. Halifenin komutanları, vezirler ve tüm halk arasında saygı ve hürmet görürdü.
Bir gün babamın (halifenin baş veziri Ubeydullah bin Hakan) başucunda duruyordum. Kapıcılar, 'İbnu'r-Rıza girmek istiyor' dediler. Babam yüksek sesle, 'İzin verin, teşrif etsinler' dedi. Kapıcıların babamın huzurunda birini künye ile anmasına şaşırdım. Çünkü sadece halife, halifenin veliahdı veya halifenin künye verdiği kişiler babamın huzurunda künye ile anılırdı.
O sırada buğday tenli, güzel endamlı, güzel yüzlü, orantılı vücutlu, genç, heybetli ve vakur bir adam içeri girdi. Babam onu görünce ayağa kalktı ve ona doğru yürüdü. Babamın Beni Haşim'den veya komutanlardan hiç kimseyi karşılamak için gittiğini görmemiştim. Ona ulaşınca boynuna sarıldı, yüzünü ve göğsünü öptü, elini tuttu ve onu kendi namaz kıldığı yere oturttu. Kendisi de onun yanına oturdu. Ona döndü ve konuşmaya başladı. Ara sıra 'Sana feda olayım' diyordu. Ben şaşkınlık içindeydim.
Bu sırada kapıcı geldi ve 'Muvaffak (halifenin kardeşi) geldi' dedi. Muvaffak babamın yanına geldiğinde, kapıcılar ve komutanlar giriş kapısından babamın tahtına kadar iki sıra halinde dizilirlerdi. Muvaffak onların arasından gelip giderdi. Babam onunla konuşmaya devam ederdi ta ki Muvaffak'ın özel hizmetçileri görününceye kadar. O zaman babam ona (İmam’a (a.s)), 'Allah beni sana feda etsin, eğer gitmek isterseniz bir engel yok' dedi. O ayağa kalktı. Babam, 'Onu sıraların arkasından götürün ki Emir (Muvaffak) onu görmesin' dedi. Sonra babam onunla kucaklaştı, yüzünü öptü ve o gitti.
Kapıcılara, 'Yazıklar olsun size! Bu kimdi ki babam ona böyle saygı gösterdi?' dedim. Kapıcılar 'Bu, Alevilerden bir adam olan Hasan bin Ali'dir ki "İbnu'r-Rıza" olarak bilinir' dediler. Şaşkınlığım daha da arttı. O gün hep onu ve babamın ona karşı davranışını düşünüyordum. Babam geceleri yatsı namazından sonra oturur, toplantıları, işleri ve halifeye sunulması gereken konuları gözden geçirirdi.
İşini bitirince gittim ve önüne oturdum. 'Ahmed! Bir işin mi var?' dedi. 'Evet, babacığım! İzin verirseniz' dedim. 'İzin verdim, ne istiyorsan sor' dedi. 'Babacığım! Dün o kadar saygı ve ikram gösterdiğiniz, kendinizi, babanızı ve annenizi ona feda ettiğiniz adam kimdi?' diye sordum.
Babam dedi ki 'Oğlum! O, İbnü'r-Rıza ve Rafızilerin imamıdır.' Kısa bir sessizlikten sonra ekledi: 'Eğer hilafet Beni Abbas'tan çıkarsa, Beni Haşim'den ondan başka kimse layık olmaz. Çünkü o, fazilet, iffet, vakar, nefsi koruma, zühd, ibadet, güzel ahlak ve salahta diğerlerinden öndedir. Eğer onun babasını görseydin, onun çok yüce, büyük, iyi ve faziletli bir adam olduğunu görürdün.'
Bu sözler, babama karşı duyduğum rahatsızlığı, düşünceyi ve öfkeyi artırdı. Bundan sonra sürekli onun durumunu soruyor ve işini araştırıyordum. Ama Beni Haşim'den, komutanlardan, kâtiplerden, kadılardan, fakihlerden ve diğer insanlardan kime sorduysam, hepsinin yanında son derece yüceltilmiş, saygın, yüksek makam sahibi, iyi anılan ve ailesinden ve diğerlerinden önde olduğunu gördüm. Hepsi 'O, Rafızilerin imamıdır' diyordu. Bu yüzden onun makamı benim gözümde büyüdü; çünkü dost da düşman da onun hakkında iyi konuşuyor ve övgüde bulunuyordu.
Orada bulunanlardan bazı Eş'ariler ona 'Ey Ebu Bekir! Peki kardeşi Cafer'in durumu nasıldı?' dediler. Dedi ki: 'Cafer kim ki, ondan soru sorulsun veya onunla bir arada anılsın? Cafer açıkça günah işlerdi, utanmazdı ve içki içerdi. Onun gibi kendi perdesini yırtan birini az gördüm. Ahmak, sarhoş ve değersizdi. Allah'a yemin olsun ki Hasan bin Ali'nin vefatı sırasında sultanın yanına geldiğinde şaşırdım ve böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim.'
İbnü'r-Rıza hastalandığında, hemen babama haber gönderdi ki o hastadır. Sonra derhal halifenin evine geldi ve halifenin beş hizmetçisi ve özel adamlarıyla, bunların arasında Nehrir (hayvanat bahçesi sorumlusu) ile birlikte geri döndü. Onlara Hasan bin Ali'nin evinde kalmalarını ve durumunu gözetlemelerini söyledi. Birkaç doktora da gece gündüz onu ziyaret etmelerini söyledi... Olay şöyle gelişti ki o, Rebiu'l-Evvel ayının birkaç günü geçtikten sonra 260 hk. yılında vefat etti. Samarra şehri baştan başa feryat figan oldu. Herkes 'İbnü'r-Rıza vefat etti' diyordu...
Ondan sonra Cafer babamın yanına geldi ve dedi ki: 'Babamın ve kardeşimin makamını bana ver ve karşılığında her yıl sana yirmi bin dinar vereceğim.' Babam onu kovdu ve şöyle dedi: 'Ahmak! Halife kılıcını ve kırbacını eline aldı ki insanları babanın ve kardeşinin imametinden döndürsün. Mümkün olmadı ve başaramadı. O ikisini imametten indirmeye çalıştı, başarılı olamadı. Eğer Şia nezdinde baban ve kardeşin gibi imam olsaydın, sultanın veya başkasının seni onların yerine koymasına gerek kalmazdı. Eğer onlar senin imametini kabul etmezlerse, halifenin atamasıyla imamete ulaşamazsın.' Babam onu aşağıladı ve yanına gelmesine izin verilmemesini söyledi..." [1]
-----------
[1]- Şu kaynaklara bakınız: el-Kâfi: c.1, s.503, "Ebu Muhammed el-Hasan bin Ali'nin Doğumu" bölümü; Şeyh Müfid, İrşad, s.318, İmam Hasan Askeri'nin (a.s) hayatı hakkında; Şeyh Saduk, Kemalü'd-Din, c.1, s. 40-43, "İmam Hasan Askeri'nin (a.s) Vefatı Hakkında Rivayet Edilenler" bölümü; Şeyh Tusi, Fihrist'inde "Ahmed bin Ubeydullah bin Hakan'ın biyografisinde" ve ayrıca Necaşi de onun biyografisinde bu meclise (toplantıya) işaret etmişlerdir.
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024