Bugun...



İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) Hayatına Kısa Bir Bakış

İmam Cafer-i Sadık (a.s) Şiilerin altıncı imamıdır. Künyesi "Ebu Abdullah", lakabı "Sadık"tır. Saygıdeğer babası İmam Muhammed Bakır (a.s) ve annesi "Ümmü Ferve"dir.

facebook-paylas
Tarih: 19-09-2024 15:12

İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) Hayatına Kısa Bir Bakış

Bismillahirrahmanirrahim

 

İmam Cafer-i Sadık (a.s) 17 Rebiyülevvel 83 hicri yılında Medine'de dünyaya geldi ve 65 yaşında, 148 hicri yılında şehit oldu. Baki mezarlığında, saygıdeğer babasının mezarının yanına defnedildi.

 

İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) Çağdaşı Olan Halifeler:

İmam Cafer-i Sadık (a.s) 114 hk. yılında imamet makamına ulaştı. Onun imamet dönemi, 132 hk. yılında sona eren Emevi hükümetinin son dönemleri ve bu tarihten sonra başlayan Abbasi hükümetinin ilk dönemlerine denk geldi.

 

İmam Cafer-i Sadık (a.s) Emevi halifelerinden şu kişilerle çağdaştı:

1-Hişam bin Abdülmelik (105-125 hk.)

2-Velid bin Yezid bin Abdülmelik (125-126 hk.)

3-Yezid bin Velid bin Abdülmelik (126 hk.)

4-İbrahim bin Velid bin Abdülmelik (126 hk. yılından 70 gün)

5-Mervan bin Muhammed, “Mervan Himar” olarak meşhur (126-132 hk.)

 

Abbasi halifelerinden de şu kişilerle çağdaştı:

1-Abdullah bin Muhammed, “Seffah” olarak meşhur (132-137 hk.)

2-Ebu Cafer, “Mansur Devaniki” olarak meşhur (137-158 hk.)

 

İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) İlmi Büyüklüğü:

İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) ilmi büyüklüğü hakkında pek çok kanıt vardır. Bu durum hem Şii ve hem de Sünni alimler tarafından kabul edilmektedir. Büyük fakihler ve alimler onun ilmi büyüklüğü karşısında saygıyla eğilir ve onun ilmi üstünlüğünü överlerdi.

 

Ebu Hanife, Hanefi mezhebinin meşhur imamı, şöyle diyordu: "Ben Cafer bin Muhammed'den daha bilgili birini görmedim." [1]

Ayrıca şöyle diyordu: "Mansur Devaniki, Cafer bin Muhammed'i çağırdığında, beni istedi ve dedi ki: 'İnsanlar Cafer bin Muhammed'e hayran olmuşlar; onu mahkûm etmek için bir dizi zor soru hazırla.' Ben kırk zor soru hazırladım. Bir gün Mansur Devaniki Hire'deyken beni çağırdı.

Onun meclisine girdiğimde, Cafer bin Muhammed'in onun sağ tarafında oturduğunu gördüm. Ona baktığımda, onun heybeti ve azameti beni öyle etkiledi ki, Mansur'u gördüğümde bile böyle bir hal yaşamamıştım. Selam verdim ve Mansur Devaniki'nin işaretiyle oturdum. Mansur ona döndü ve dedi ki: 'Bu Ebu Hanife'dir.' O cevap verdi: 'Evet, onu tanıyorum.' Sonra Mansur bana dönerek dedi:

'Ey Ebu Hanife! Sorularını Ebu Abdullah'a (Cafer bin Muhammed) sor.' Bu sırada sorularımı sormaya başladım. Her soru sorduğumda şöyle cevap veriyordu: 'Bu konuda sizin görüşünüz şöyle, Medine ehlinin görüşü böyle ve bizim görüşümüz şöyledir.' Bazı konularda bizim görüşümüze katılıyor, bazılarında Medine ehline katılıyor ve bazen her ikisine de muhalefet ediyordu. Bu şekilde kırk soruyu sordum ve hepsini cevapladı."

Ebu Hanife buraya geldiğinde, İmam Sadık'a (a.s) işaret ederek şöyle dedi: "İnsanların en bilgilisi, fetva ve fıkhi meselelerde insanların ihtilaflarını en iyi bilendir." [2]

 

Malik'in, İmam Cafer-i Sadık (a.s) Hakkındaki Sözleri:

Maliki mezhebinin imamı Malik bin Enes şöyle diyordu: "Bir süre Cafer bin Muhammed'in yanına gidip geldim, onu her zaman üç halden birinde gördüm: Ya namaz kılıyordu ya oruçluydu ya da Kur'an okuyordu ve onu asla abdestsiz hadis rivayet ederken görmedim." [3]

"İlim, ibadet ve takva konusunda Cafer bin Muhammed'den üstününü hiçbir göz görmemiş, hiçbir kulak duymamış ve hiçbir insanın kalbine gelmemiştir." [4]

 

Şeyh Müfid'in İmam Cafer-i Sadık (a.s) Hakkındaki Görüşü:

Şeyh Müfid şöyle yazıyor: "Ondan o kadar çok ilim nakledilmiştir ki, insanlar arasında dillere düşmüş ve onun şöhreti her yere yayılmıştır. Onun ailesinden hiç kimseden onun kadar ilim ve bilgi nakledilmemiştir." [5]

 

İbn Hacer el-Heytemi'nin İmam Cafer-i Sadık (a.s) Hakkındaki Sözü:

İbn Hacer el-Heytemi şöyle yazıyor: "Ondan o kadar çok ilim nakledilmiştir ki, insanlar arasında dillere düşmüş ve onun şöhreti her yere yayılmıştır. En büyük imamlar (fıkıh ve hadis alimleri) örneğin: Yahya bin Said, İbn Cüreyh, Malik, Süfyan es-Sevri, Süfyan bin Uyeyne, Ebu Hanife, Şu'be ve Eyyub es-Secistani ondan rivayet nakletmişlerdir." [6]

 

Cahiz'in İmam Cafer-i Sadık (a.s) Hakkındaki Sözü:

Üçüncü yüzyılın ünlü alimlerinden "Ebu Bahr Cahiz" şöyle diyor: "Cafer bin Muhammed öyle biridir ki, ilmi ve bilgisi dünyayı doldurmuştur ve denilir ki Ebu Hanife ve Süfyan es-Suri onun öğrencileridir. Bu ikisinin öğrenciliği, onun ilmi büyüklüğünü kanıtlamak için yeterlidir." [7]

 

Seyyid Emir Ali'nin İmam Cafer-i Sadık (a.s) Hakkındaki Sözü:

"Seyyid Emir Ali", Emevi hilafeti dönemindeki dini gruplar ve felsefi ekoller hakkında şöyle yazıyor: "Dini fetvalar ve görüşler sadece Fatımi seyitler ve şahsiyetler nezdinde felsefi bir renk almıştı. O dönemde ilmin yayılması, tartışma ve araştırma ruhunu uyandırmıştı. Felsefi tartışmalar ve konuşmalar tüm toplantılarda yaygınlaşmıştı.

Belirtmek gerekir ki, bu fikri hareketin liderliğini Medine'de gelişen ilmi çevre üstlenmişti. Bu çevreyi, Ali bin Ebi Talib'in (a.s) torunu olan ve "Sadık" lakaplı İmam Cafer kurmuştu. O, aktif bir araştırmacı ve büyük bir düşünürdü. Çağının ilimleriyle iyi bir şekilde tanışıktı ve İslam'da ana felsefi okulları kuran ilk kişiydi.

Onun ders meclislerine sadece daha sonra fıkhi mezhepler kuranlar katılmıyordu. Aynı zamanda uzak bölgelerden filozoflar ve felsefe öğrencileri de hazır bulunuyordu. "Basra" felsefi ekolünün kurucusu "Hasan Basri" ve Mutezile mezhebinin kurucusu "Vasıl bin Ata", onun ilim pınarından beslenen öğrencilerindendi." [8]

 

Ünlü tarihçi "İbn Hallikan" şöyle yazıyor: "O, İmamiye mezhebindeki on iki imamdan biridir ve Hz. Peygamber (s.a.a) ailesinin büyüklerindendir. Sözlerindeki doğruluk ve dürüstlük nedeniyle ona “Sadık” denilirdi.

Onun fazileti ve büyüklüğü, açıklamaya ihtiyaç duyulmayacak kadar meşhurdur. Ebu Musa Cabir bin Hayyan et-Tartusi onun öğrencisiydi. Cabir, Cafer-i Sadık'ın (a.s) öğretilerini içeren bin sayfalık bir kitap telif etti ve bu kitap, beş yüz risale içeriyordu." [9]

 

Anlatılanlardan şu sonuç çıkarılabilir: Şiilerin altıncı imamı olan İmam Cafer-i Sadık (a.s), kendisine sunulan fırsat sayesinde Medine-i Münevvere'de çeşitli İslami ilimlerin öğretimi ve yayılması için bir üniversite kurabilmiş ve çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir.

Bu büyük üniversitede Ehl-i Sünnet'in büyükleri de bulunuyor ve onun ders meclislerine katılıyorlardı. Ehl-i Sünnet'in en büyük alimlerinden biri olan Ebu Hanife, onun öğrencilerinden sayılmaktadır.

 

---------------

[1]- Şemseddin Muhammed Zehebi, Tezkiretü'l-Huffaz, c.1, s.166.

[2]- Meclisi, Biharu'l-Envar, c.47, s.217; Esed Haydar, el-İmamu's-Sadık ve'l-Mezahibu'l-Erbaa, c.4, s.335.

[3]- İbn Hacer el-Askalani, Tehzibu't-Tehzib, c.1, s.88.

[4]- Esed Haydar, el-İmamu's-Sadık ve'l-Mezahibu'l-Erbaa, c.1, s.53.

[5]- el-İrşad, s.270.

[6]- es-Savaiku'l-Muhrika, s.201.

[7]- Esed Haydar, el-İmamu's-Sadık ve'l-Mezahibu'l-Erbaa, c.1, s.55 (Resailu'l-Cahiz'den naklen).

[8]- Muhtasar Tarihu'l-Arab, s.193.

[9]- Vefeyatu'l-A'yan, tahkik: Dr. İhsan Abbas, c.1, s.327.




Bu haber 998 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EHLİBEYT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI