Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde cuma namazı eda edildi. Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Alimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

Toplum olmanın ve dayanışmanın önemine dair değerlendirmelerde bulunan Ehlader Başkanı Akaras, "Allah, insanı toplumsal bir varlık olarak yarattı" ifadesiyle başlayarak, insanın mutluluğa ve huzura ancak başkalarıyla birlikte ulaşabileceğini vurguladı. Akaras, "Toplu olarak mutluluk yaşanır ve bu duygular tek başına elde edilemez. İşte bu nedenle İslam dini, topluma büyük önem verir" dedi.

Dengeli Bir Toplum Hayal Eder

Ehlader Başkanı Akaras, İslam'ın "ifrat ve tefritten uzak", dengeli bir toplum hayal ettiğini belirterek, bir arada yaşama kültürünün din tarafından önemle vurgulandığını kaydetti. Bu ideal toplum modelinin somut bir örneğinin, Hz. Peygamberimiz (s.a.a) önderliğinde "Asr-ı Saadet" olarak adlandırılan dönemde yaşandığını ifade eden Akaras, o dönemi "Huzurun egemen olduğu, insanların birbirine yardım ettiği, birbirlerinin dertleriyle dertlendiği ve herkesin birbirlerine destek olduğu bir zaman" olarak tanımladı.

Sağlam Temeller Üzerine Oturmalı

Böyle bir toplumun inşası için sağlam temeller konulması gerektiğinin altını çizen Ehlader Başkanı, "Huzurlu bir toplumun sağlam temeller üzerine oturması şarttır" diye konuştu.

İbadetler Üst Yapı, Toplumsal Değerler Temeldir

Ehlader Başkanı Akaras, bu sağlam temellerin başında Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünneti olarak bıraktığı toplumsal dinamiklerin geldiğini söyledi. İbadetlerin bu yapı içindeki yerine de değinen Akaras, "İbadet elbette önemlidir; ancak ibadet bir binanın üst yapısıdır, temeli değildir. Temel farklı şeylerdir" ifadelerini kullandı.

Akaras, toplumun temelini oluşturan değerleri ise şöyle açıkladı: "Temeli sarsılmaz olan, bir takım insani ve ahlaki değerleri ön plana çıkartır. Bunlar, elbette birçoğunuzun bildiği ama ne yazık ki çok da uygulanmayan değerlerdir."

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, bir hadisi referans alarak, sağlam bir toplum yapısının "vazgeçilmez" üç temel esasını cemaate anlattı. Akaras, Hz. Peygamber’in (s.a.a) bu üç ilkeyi toplum hayatının olmazsa olmazı olarak bildirdiğini ifade etti.

Birinci Esas: Anne-Babaya İhsan

Ehlader Başkanı Akaras, sağlam bir toplum için en önemli şeyin "anne ve babaya iyi davranmak" olduğunu vurguladı. Bu ilkenin toplumsal analizde bir ölçüt olduğunu belirterek, "Bir toplumda bir insan anne ve babasına iyi davranmazsa, başka kimseye iyi davranmaz. Bu, bir toplumu anlamak ve temellerini anlamak için gerekli olan şeydir" dedi.

Ehlader Başkanı, "Tevhid'den sonra en önemli vacip, anne ve babaya ihsanda bulunmak, yani iyi davranmaktır" diye konuştu. Hz. Peygamber’in (s.a.a) bu konudaki iki hadisini aktaran Akaras, "Peygamberimiz diyor ki: 'Baba ve anneye iyilikte bulunmak, bütün iyiliklerinizden üstündür.' Yine Peygamberimiz diyor ki: 'Baba ve annenin razı olduğu insana Allah cennette iki kapı verecek'" ifadelerini kullandı.

Bu iyi davranışın pratikteki yansımalarına da değinen Akaras, "Anne ve babanın yanında mütevazi olmak, onların yanında onlardan daha sesli olmamak gibi birtakım davranışlar vardır. Bunlara dikkat edilmelidir" şeklinde konuştu.

Ehlader Başkanı Akaras, anne-babaya iyi ve mütevazi davranmanın birey ve toplum için üç önemli kazanımını şöyle sıraladı:

Birincisi, rızkı bol olur. İkincisi, ömrü uzun olur. Üçüncüsü ise, kişi kendi babasına annesine iyi davranırsa, onun çocukları da aynı şekilde ona yaklaşır deniliyor.

İkinci Esas: Ahde Vefa

Ehlader Başkanı Akaras'ın altını çizdiği ikinci temel ilke ise "ahde vefa" oldu. Bunun istisnası olmayan bir kural olduğunu söyleyen Akaras, "Kiminle anlaşma yaptıysan, kime söz verdiysen bunu yerine getirmek zorundasın. Ahdine vefa etmek, verilen sözü yerine getirmek, en önemli yapı taşlarından biridir. İnsan sözüne sadık olmalıdır" dedi.

Üçüncü Esas: Emanete Riayet

Üçüncü temel değerin "emanete riayet etmek" olduğunu kaydeden Akaras, "Emanette, karşı taraf iyi veya kötü olsa bile, bu konu ondan bağımsızdır. Emanete ihanet etmemek en önemli değerlerden biridir. Emanet büyük bir sorumluluktur" değerlendirmesinde bulundu.

Bu Değerler Olmazsa Toplum Çöker

Ehlader Başkanı, bu üç değeri toplumun en önemli dinamikleri olarak nitelendirerek "Bu üç etken toplumda eksikse, bu toplum çökmeye mahkumdur" uyarısında bulundu.

Ehlader Başkanı Akaras, namaz, hac ve zekât gibi ibadetlerin ancak bu sağlam toplumsal temeller üzerine inşa edildiğinde anlam kazanacağını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Bunların üzerine namaz, hac, zekat gibi ibadetler anlam kazanır, değer kazanır. Temeli sağlam atmadan diğer ibadetlerin bir manası yoktur."

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, Hz. Fatıma'nın (s.a) şehadet günleri münasebetiyle yaptığı konuşmada, Ehl-i Beyt'e gösterilmesi gereken saygının sınırlarını ve bu çerçevede yapılan saygısızlıkların vebalini anlattı.

Konuşmasına, "Kuran'da Kevser Suresi'yle övdüğü, Hz. Peygamber’in (s.a.a) soyunu devam ettiren, Hz. Peygamber’in (s.a.a) en yakını Hz. Zehra (s.a), “Tathir Ayeti”yle temizliğine Allah'ın şahit olduğu Hz. Fatıma'nın (s.a) şehadet günleri geldi çattı. Bir rivayete göre gelecek Salı günüdür" diyerek başlayan Akaras, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) "Sen ve ben bu ümmetin iki babasıyız" hadisini hatırlattı.

Akaras, bu hadisin işaret ettiği manayı şu sözlerle açıkladı: "Yani babamıza ve annemize gösterdiğimiz saygı, onlar (Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt) için de geçerlidir. Hem ilim, hem manevi, hem soy olarak bizlerin babasıdır. Onlara da her türlü saygıyı göstermek bizler için vaciptir."

Hz. Peygamber’in (s.a.a) Eşleri Bizim Annelerimizdir

Ehlader Başkanı Akaras, Kur’an-ı Kerim'in Hz. Peygamber’in (s.a.a) eşleri için 'Anne' ifadesini kullandığını vurgulayarak, "Allah bizden peygamberlere karşı babalık saygısı bekler ve aynı şekilde peygamberlerin eşleri ve Hz. Fatıma (s.a) da bizlerin annesidir. Onlara da saygı göstermek farz olan şeylerden biridir. Eleştiriler de bu şekilde, saygılı bir biçimde olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Farklılıklar Tekfir Hakkı Vermez

Elbette herkesin aynı fazilete ve iman seviyesine sahip olmadığını, peygamberler arasında dahi fazilet farkları bulunduğunu belirten Ehlader Başkanı, önemli bir uyarıda bulundu: "Bazıları bazılarından daha üstün olabilir. Ama bu bize tekfir hakkı vermez. Hz. Peygamber’in (s.a.a) eşlerinden bazılarını eleştirebiliriz, bazılarını daha üstün görebiliriz. Ama bu noktada saygıyı aşmak, hem annelerimize ve hem de Hz. Peygamberimize (s.a.a) hakarettir."

Hakaret ve Saygısızlıktan Uzak Durulmalı

Ehlader Başkanı Akaras, bu konuda maalesef aşırılığa gidenlerin olduğunu ve bu silsilenin Fatımiler ve İsmaili dönemine kadar uzandığını ifade etti. Ancak dini otoritelerin bu konudaki fetvalarının net olduğunu söyleyerek, "Hakaret ve saygısızlık içeren bütün ifadeler, uzak durmamız gereken bir durumdur" dedi.

Akaras, sözlerine çarpıcı bir tarihi örnekle devam etti: "Selman Rüşdi'yi hatırlarsınız. Onun hakkında İmam Humeyni'nin (r.a) idam kararı vermesinin nedeni, Hz. Peygamber’in (s.a.a) eşleri hakkında dalga geçmesi ve saygısızlık yapmasıydı." Bu örnekle, Ehl-i Beyt'e yönelik hakaretin İslam dünyasında nasıl ağır bir karşılık bulduğuna dikkat çekti.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, işgalci İsrail ile yapılan anlaşmalara ilişkin sert bir değerlendirmede bulunarak, Müslümanları tarihi bir yanılgıya karşı uyardı.

Akaras, konuşmasının temelini Kur’an-ı Kerim'deki İsrailoğulları kıssalarına dayandırarak, "Allah, Kur’an'da İsrailoğulları'ndan bahsederken onların emanete ihanet edişinden bahsediyor. Kur’an bunu defalarca zikreder. Onlar, Allah ile aralarında olan her anlaşmayı ihlal ettiler" ifadelerini kullandı.

Kur’an'a İmanımıza Rağmen Gerçeği Unutuyoruz

Bu ilahi ikaza rağmen Müslümanların tutumuna eleştiri getiren Akaras, "Biz Kur’an'a iman etmemize rağmen, İsrail ile yapılan anlaşmalara uyarak bu gerçeği unutuyoruz" dedi.

Ehlader Başkanı, Siyonist İsrail rejiminin karakterine dair şu tespitleri yaptı: "İsrail, kurulduğu günden bu yana hiçbir anlaşmaya sadık kalmadı ve bundan sonra da kalmayacaktır."

Vahşi Saldırılar Yeniden Başladı

Yaşanan güncel gelişmeleri bu tarihi arka planla ilişkilendiren Ehlader Başkanı Akaras, "Bütün dünyanın baskısına rağmen, birkaç gün sonra yine vahşi saldırılar başladı ve yüzlerce kişi yine şehit oldu" diyerek uluslararası toplumun baskılarının sonuç getirmediğine işaret etti.

Akaras, Müslümanların içinde bulunduğu durumu "Bu konuda yine Müslümanlar aldanmış olmak üzereler" sözleriyle özetledi.

Hiçbir Akıllı İnsan Akrebin Soktuğu Deliğe Elini Sokmaz

Akaras, çarpıcı bir benzetmeyle uyarısını pekiştirdi: "Hiçbir akıllı insan, akrebin soktuğu deliğe elini sokmaz. Bunu İsrail konusunda neden defalarca yapıyoruz? Onlara neden güveniyoruz?"

Ehlader Başkanı Akaras, "Biz ‘ateşkes olmasın’ demiyoruz ama onlara güvenmemeliyiz" dedi ve sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Karşımızdaki düşman, hiçbir uluslararası kuralı ve yasağı kabul etmeyen vahşi bir düşmandır."