Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde cuma namazı eda edildi ve Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Alimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras konuşmasında, “insanın en büyük düşmanının nefsi” olduğunu vurguladı. Akaras, Hz. Peygamber Efendimiz’in (s.a.a) bir hadisini "Ey Müslüman! Senin en büyük düşmanın içinde beslediğin düşmandır" sözlerine dikkat çekti ve bu öğüdün, dış düşmanlardan çok içsel mücadeleye odaklanmamız gerektiğini gösterdiğini ifade etti.

Ehlader Başkanı Akaras, harici düşmanları tanımanın ve onlardan kaçmanın daha kolay olduğunu, ancak insanın kendi içindeki ve toplumdaki gizli düşmanları anlamasının oldukça zor olduğunu belirtti. "İnsanın içindeki düşmanların hilelerini ve bizi neyin aldatacağını bilmiyoruz" diyen Ehlader Başkanı, insanın en büyük sınavının, değer verdiği şeyler ve sevdikleri ile Allah'ın yolundan sapıp sapmamakla alakalı olduğunun altını çizdi.

Ehlader Başkanı, Tövbe Suresi’nin şu ayetlerini aktardı:  

"Ey iman edenler! Babalarınız ve kardeşleriniz, Allah yolunda savaşmaktan vazgeçip kâfirliği tercih ederlerse, onları dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerdir. De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileleriniz, kazandığınız mallar, kesilmesini umduğunuz ticaret ve hoşlandığınız meskenler, Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda cihat etmekten daha sevimli ise, o zaman Allah’ın emri gelene kadar bekleyin. Allah fasıkları doğru yola iletmez."

Ehlader Başkanı Akaras, bu ayetlerin insanın en değerli yakınlarını bile sınav unsuru olarak görebileceğimizi ve insanların en yakınlarına bile dikkatli bir şekilde bakması gerektiğini söyledi.

Ehlader Başkanı Akaras konuşmasında, insanın değer verdiği şeyler eğer Allah’ın rızasına aykırıysa, kişiyi Allah’ın yolundan saptırabileceğini ve en önemli hedefi unutturabileceğini belirtti.

İsrail’in Soykırımı ve Batı’nın Gerçek Yüzü

Ehlader Başkanı Akaras, açıklamalarında katil İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki insan hakları ihlallerine ve Batı'nın bu saldırılara verdiği gizli desteğe dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Akaras, 15 aydır süren insanlık dışı savaşın, özellikle Netanyahu ve Trump’ın son buluşmasıyla daha da derinleştiğini belirterek, Batı’nın Siyonist İsrail’e verdiği maddi ve askeri desteği eleştirdi. Bu desteğin, Batı'nın uluslararası hukuk ve insan hakları normlarını yok sayarak, savaşın şiddetini artırmasına olanak tanıdığına vurgu yaptı.

Ehlader Başkanı Akaras, Batı ülkelerinin Siyonist İsrail’e sağladığı desteklerin göstermelik tepkilerle sınırlı olduğunu ve bu ülkelerin her zaman işgalci İsrail’e ekonomik ve askeri yardımlarını sürdürdüğünü belirtti. Bu noktada, özellikle ABD’nin, katil İsrail’in saldırganlıklarını onaylamaya devam ettiğini ifade etti. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, Siyonist yetkilileri hakkında tutuklama kararı vermesinin ardından Batı’nın bu kararı reddetmesi ise, Akaras’a göre Batı dünyasının gerçek yüzünü gözler önüne seriyor. Akaras, ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin, Siyonist İsrail’in işlediği savaş suçları ve soykırım eylemlerini hiçe sayarak, bu kararları tanımadıklarını açıkça beyan etmelerinin, adaletin ve insan haklarının gerçekte ne kadar önemsiz olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Gazze’deki insanlık dramına dikkat çeken Ehlader Başkanı Akaras, burada süregeldiği iddia edilen sürgün planlarına ve Siyonist İsrail’in toprakları işgal etme amacına yönelik tepkisini de dile getirdi. Akaras, Gazze’de 65 bin insanın şehit olduğunu ve 111 bin insanın yaralandığını belirterek, bu bölgedeki insani durumun ne kadar kötü olduğunu vurguladı. Akaras, bu kadar küçük bir coğrafyada, 75 yıldır devam eden bir direnişin olduğunu ve bu halkın asla teslim olmayacağını ifade etti.

Ehlader Başkanı, Siyonist İsrail’in bu saldırılarının 60 yıl öncesine dayandığını belirterek, ABD’nin Siyonist İsrail’in bu tür saldırılara devam etmesini sağlayamayacağını bildiğini, aslında burada asıl hedefin Gazze halkını ve Müslüman dünyayı sindirerek, soykırımı unutturmak için bir algı operasyonu yürütmek olduğunu söyledi. ABD’nin ve Batılı ülkelerin sürekli olarak bu saldırılara göz yummalarının ve Siyonist İsrail’e olan desteğinin arkasında, uluslararası hukuku çiğnemekten ve soykırımı savunmaktan çekinmediklerinin altını çizdi.

Ehlader Başkanı Akaras, Müslüman ülke liderlerinin büyük bir kısmının bu süreçteki ihanetlerinden söz ederek, Batı'nın bu saldırılara karşı sessiz kalmalarının, bölgedeki siyasi dengeleri daha da kırılgan hale getirdiğini belirtti. Ayrıca, Batı’nın kaybettiği güçlerini yeniden kazanma çabası olarak, Siyonist İsrail’in daha fazla saldırganlaştığını ve bu saldırganlıkların sadece kendi gücünü koruma adına yapıldığını dile getirdi. Bu süreçte İsrail'in uyguladığı şiddetin arkasında, dünya genelindeki hegemonik güçlerin çıkarlarının olduğunu vurguladı.

Ehlader Başkanı, bu dönemde herkesin Siyonist İsrail’in soykırımına karşı sessiz kalmaması gerektiğini ifade ederek, "İsrail’in soykırımına ses çıkarmayan herkes ya ajandır ya da cahildir" diyerek, insanlık adına büyük bir sorumluluk taşındığını belirtti. Özellikle bu dönemde, Suriye’deki yönetim değişiklikleri sonrası artan iftiraların, Müslümanlar arasındaki birliğini sarsmayı amaçladığını söyledi. Ehlader Başkanı, Şii-Sünni, Türk-Kürt-Fars gibi bölgesel farklılıkların vurgulanmasının, küresel güçlerin işine yaradığını belirterek, bu meselelerin bu süreçte gündem yapılmasının büyük bir hata olacağını ifade etti. Müslüman ülkelerin birliği ve Gazze halkının yanında durmanın bu dönemde daha önemli olduğunu dile getirdi.

Ehlader Başkanı Akaras, bu küresel güçlerin oyunlarına karşı uyanık olunması gerektiğini ve Müslümanların birlik içerisinde, Gazze’nin ve Filistin’in haklarının savunulmasında daha güçlü bir duruş sergilemeleri gerektiğini vurguladı.