Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde cuma namazı eda edildi. Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Alimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, hasedin bireysel, toplumsal ve hatta devlet düzeyinde yıkıcı sonuçlara neden olduğunu belirterek “Haset kalpte oluşmaya başladığında iman küçülmeye başlar” dedi.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, ahlaki değerlerin önemine dikkat çekerek insanın hem güzel sıfatlarla donanması ve hem de olumsuz sıfatlardan uzak durması gerektiğini söyledi. Akaras, özellikle hasedin kalpteki en tehlikeli hastalıklardan biri olduğunu vurguladı.

Kur'an-ı Kerim'de de bu tür manevi hastalıklardan uzak durulması gerektiğinin altını çizen Akaras, “Haset yalnızca bir duygu değildir ve birçok günahın da zeminini hazırlar. Hem bireysel, hem toplumsal ve hatta devlet düzeyinde sonuçları vardır. Tıpkı bir birey gibi bir toplum veya devlet de kıskanç olabilir” diye konuştu.

Hasedin tanımını yapan Akaras, bu duygunun “sadece benim olsun, başkasının olmasın” anlayışıyla şekillendiğini ifade etti. Akaras, “Hasedin karşısında ise, gıpta etmek vardır. Gıpta ‘hem benim ve hem de başkasının olsun’ düşüncesidir. Bu, bir paylaşım anlayışıdır. Haset ise, tekelciliğe ve dikta anlayışına götürür” dedi.

Haset ile imanın bir arada bulunamayacağını dile getiren Akaras, sözlerine şöyle devam etti: “Mümin bir insanın kalbinde haset oluşmaya başlarsa, iman küçülmeye başlar. Haset ve iman bir arada olmaz. Bunlar birbirine zıt olarak hareket eder”.

Hasedin toplumsal örneklerine de değinen Akaras, “Mesela ABD, dünyada tek güç olma iddiasında bulunuyor. Sadece kendisinin kazandığı bir sistem kurmak istiyor. Ya da bir siyasi parti, diğer muhalefet partilerinin varlığını istemiyor. Bunlar kıskançlığın reel hayattaki örnekleridir” ifadelerini kullandı.

Ehlader Başkanı Akaras, haset eden bir kişiyle uğraşmanın da kişiye zarar verdiğini belirterek, “Hasetle mücadele etmek, kişisel gelişime bir katkı sunmaz. Bu nedenle Allah’a sığınmak gerekir” dedi.

Konuşmasında İslam büyüklerinin sözlerine de yer veren Akaras, şu alıntıları paylaştı:

Hz. Muhammed (s.a.a): “Hayattan en az zevk alan kişi haset edendir.”

İmam Ali (a.s): “Haset eden kişinin güler yüzü yoktur.”

İmam Ali (a.s): “Haset eden kişi gerçekte Allah’ın takdirine karşı çıkıyor demektir.”

İmam Ali (a.s): “Haset eden kişi her zaman hastadır.”

İmam Muhammed Bakır (a.s): “Haset, imanı yok eder.”

İmam Cafer-i Sadık (a.s): “Haset eden insan en fazla kendisine zarar verir.”

Ehlader Başkanı Akaras, hasedin ‘ruhu kemiren bir hastalık’ olduğunu belirterek “Bu duygu insanın her noktasına zarar verir ve yavaş yavaş kişiliğini yok eder” dedi.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, Gazze’ye yönelik zorunlu göç planlarının “vicdani” değil, Siyonist işgali meşrulaştıran politikalar olduğunu belirterek, “Gazze’yi boşaltmak İsrail’e alan açmaktır” dedi.

Ehlader Başkanı Akaras, konuşmasında Filistin halkının direnişini ve sabrını selamladı. Gazze’nin gündemden düşmediğini belirten Akaras “Gazze ve Filistin’i asla unutmuyoruz. Bu mesele, bir asırdır İslam dünyasının kalbinde yer alıyor” dedi.

Filistin’deki direnişin sadece bir toprak savunması değil, aynı zamanda bir İslam mücadelesi olduğunu vurgulayan Ehlader Başkanı Akaras, “Müslümanlar 1948'den bu yana Kudüs ve Filistin meselesine yeterince sahip çıkmadı. Ancak bugün Lübnan’dan Yemen’e, İran’dan açılan destek cepheleriyle direniş yeni bir aşamaya ulaştı” ifadelerini kullandı.

Akaras, direniş cephesindeki yükselişe rağmen, ihanetlerin de arttığını söyledi. Siyonistlerle iş birliği yapanların artık gizli kalmadığını vurgulayan Akaras, son dönemde gündeme gelen “zorunlu göç” planlarına dikkat çekti.

Gazze’yi boşaltmak, İsrail’in işgaline alan açmaktır

Ehlader Başkanı Akaras, Gazze’de yaşanan kadın ve çocuk ölümlerini gerekçe göstererek sivillerin bölgeden çıkarılması çağrılarını eleştirdi. “Bu söylemler insani değil, Siyonist işgale hizmet ediyor. İsrail’i durdurmak yerine Gazze’yi boşaltmayı tartışıyorlar. Bu, Siyonist projenin tam da istediği şeydir” dedi.

Zorunlu göç söylemlerinin İslam ve vatana ihanet anlamı taşıdığını dile getiren Akaras, “Bu düşünce, Müslümanların içinde göçü meşrulaştırmak, direnişi kırmak ve işgalci İsrail’e alan açmaktır. Bu fikrin başını ABD çekmektedir. ABD olmadan İsrail’in bölgede 3 gün kalması mümkün değildir” diye konuştu.

Direniş Cephesi açık hedefte

ABD’nin yalnızca Siyonist İsrail’i değil, bölgedeki tüm direniş hareketlerini hedef aldığına dikkat çeken Ehlader Başkanı Akaras şunları kaydetti: “Filistin’i boşaltmak ve Hamas’ı etkisizleştirmek istiyorlar. Yemen’de Ensarullah’ı yok etmek, Suriye’de bazı planlarını hayata geçirmek, Lübnan’da Hizbullah’a ve Irak’ta Haşdi Şabi’ye karşı siyasi baskılar uygulamak bu planın parçalarıdır. İran’a karşı da nükleer baskılarla savaş dayatmaları devam ediyor.”

Hedefte sadece Direniş Cephesi var

“Bütün bu saldırıların ortak yönünün yalnızca Direniş Cephesi’ni hedef almak olduğunu” belirten Ehlader Başkanı Akaras “Küfrün, sömürünün temsilcileri sadece Direniş Cephesi’ni düşman olarak görüyor. Ensarullah, Haşdi Şabi, Hizbullah, Hamas… Hepsi saldırı altındadır. Saflar netleşiyor ve kim kimin yanında olduğu artık çok açıktır” dedi.

Ehlader Başkanı Akaras, Kur’an’dan örnek vererek “Allah, Kur’an’da ‘Akıl edin’ diyor. Bu mesele, akletme ile anlaşılacak bir meseledir” diyerek, Müslümanlara farkındalık ve birlik çağrısında bulundu.