Camlıkahve Ehlibeyt Mescidi'nde cuma namazı eda edildi. Cuma namazı öncesi mimbere çıkan Türkiye'deki Ehlibeyt Alimlerinin çatı kuruluşu Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras cemaate seslendi.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, Cuma hutbesinde takva, basiret, toplumsal birlik ve hak anlayışının önemine dair kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Hutbede, Müslümanların yalnızca “haklı olmakla” değil, “haklı kalmakla” da sorumlu oldukları vurgulandı.

Ehlader Başkanı Akaras, birçok hutbesinde olduğu gibi bu hutbede de takvanın önemini Kur’an ve hadisler ışığında açıkladı. Takvanın insan hayatındaki temel merhalelerinden birinin basiretli olmak ve kalbin açık kalması olduğunu belirten Akaras, bunun bireysel bir sorumluluk olmasının yanı sıra, toplumsal birlik ve kardeşliği güçlendirdiğini ifade etti.

“Haklı olmak Allah tarafından gösterilen bir ölçüdür” diyen Ehlader Başkanı “Ama Allah bize sadece haklı olmayı değil, haklı kalmayı da emreder. Hak ve hakkın ölçüleri, peygamberler ve imamlar aracılığıyla anlaşılır. İmamların en önemli özelliği, haklı olmak değil, haklı kalmaktır,” şeklinde konuştu.

Tarihsel örneklerle konuyu somutlaştıran Ehlader Başkanı, sahabelerin Hz. Peygamber (s.a.a) döneminde haklı olduklarını, ancak “Cemel, Sıffin ve Nehrevan” gibi önemli mücadelelerde bazı sahabelerin haklı kalamadığını hatırlattı. “Bir noktada haklı olmak, sonsuza kadar haklı kalmak anlamına gelmez” diyerek, haklı kalmanın sürekli çaba gerektirdiğini vurguladı.

Ehlader Başkanı Akaras, haklı olma ve haklı kalma anlayışının toplumsal düzen üzerindeki etkisine de değindi: “İnsanlar haklı olmaya ve haklı kalmaya gayret ederse bu, takvalı, birlik ve beraberlik içinde bir toplumun temellerini oluşturur. Ancak herkes kendi çıkarına uygun olanı hak olarak görürse, toplum hak ve batılın birbirine karıştığı bir yapı haline gelir. Bugün ümmetin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri budur.”

Akaras, bireylerin ve toplulukların görevlerini hatırlatarak, haklı kalma iradesinin korunmasının hem bireysel ve hem de toplumsal sorumluluk olduğunu vurguladı.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, hak ve takva anlayışını detaylı biçimde ele alarak, Müslümanların şahıslar etrafında değil, hakkın etrafında birleşmesi gerektiğini vurguladı. Akaras, “Şahıslar kendi çıkarlarını gözetir. Bu yüzden İmam Ali (a.s) için ‘O nereye giderse, oraya git’ denilmiştir. Bu, hakkın ölçüsüdür” dedi.

Hutbesinde, Yüce Allah’ın peygamberlerini makamı olmayan, yetim ve sıradan insanlardan seçtiğini hatırlatan Akaras, bunun sebebini şu şekilde açıkladı: “Bunlar, makam, para ve aldatıcı şeylerden sakınmak için seçilmiştir. Hadisler bunu açıkça bildiriyor.”

Ehlader Başkanı Akaras, hak yolunda yürürken sayının az olmasının bir engel olmadığını vurguladı: “Kur’an, kimsenin kınamasından korkmamayı öğütler. Bugünkü İslam dünyasıysa takvayı yanlış yerde arıyor. Çok namaz kılmakta, uzun sakalda, uzun sarık ve cübbede takvayı arıyor. Eğer takvayı bunlarda ararsan sonuç hüsran olur. İmam Ali’ye (a.s) karşı kılıç çeken hariciler bile ibadet ederdi ama içleri boştu, manasızdı.”

Hutbenin temel mesajını özetleyen Akaras, haklı olmanın tek başına yeterli olmadığını belirterek, “Aklını kullanmak, haklı olmanın gereğidir. Bugünkü İslam dünyası, haklı olmanın ve hak dini seçmenin yanında, haklı kalmanın gereğini de yerine getirmek zorundadır” dedi.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, Gazze ve Lübnan’daki son gelişmeleri değerlendirerek, Müslümanların hak ve vazife bilincini önceliklendirmesi gerektiğini vurguladı. Hutbesinde, bölgede başlayan ateşkes sürecine rağmen, Siyonist rejim ve destekçilerinin anlaşmalara bağlı kalmadığına dikkat çekti. Gazze’deki saldırı yoğunluğunun bir miktar azaldığı, ancak bu durumun Lübnan’da sivillere ve direniş gruplarına yönelik yeni saldırılarla dengelendiği ifade etti.

Ehlader Başkanı Akaras, tarihsel örnekleri hatırlatarak haklı olmanın tek başına yeterli olmadığını, haklı kalmanın ve vazifeye bağlı kalmanın esas olduğunu söyledi. Hz. Peygamber (s.a.a) ve sahabelerin de davasında haklı olmasına rağmen, tüm zorluklara rağmen haklı kalmanın önemini ortaya koyduğunu belirtti. Filistin halkının bugün direnişte sonucu değil, vazifesini yerine getirmeyi önceliklendirdiğini ifade eden Akaras, “Müslümanların görevi hak yolunda çalışmaktır; sonucu Allah tayin eder” dedi.

Medya ve siyaset çevrelerinin olayları magazinle sunma eğilimine de tepki gösteren Ehlader başkanı, “Diplomatik oturumlar, kıyafetler veya mesajların öne çıkarıldığı sunumlar haklı olanın işleviyle ilgilenmez. Biz vazifemize odaklanmalıyız. Allah, doğru yolda olanlara rehberlik eder” ifadelerini kullandı.

Hutbesinde ayrıca şahıslar yerine hakkın etrafında birleşmenin önemine dikkat çekti. Takva arayışının biçimsel göstergelerde değil, kalpteki niyet, akıl ve haklı kalma bilincinde olduğunu belirten Akaras, bireylerin ve toplulukların bu anlayışla hareket etmesinin toplumsal birlik ve adaletin temeli olduğunu vurguladı.

Ehlader Başkanı Kadir Akaras, hutbesinde medya manipülasyonları ve uluslararası müdahalelere karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Hutbede, özellikle Siyonistlerin çıkarına hizmet eden ve dini kılıf altında toplumu yanıltmaya çalışan sözde hocalara dikkat çekildi.

Ehlader Başkanı, milletlerin uyanışını ise umut verici bir gelişme olarak nitelendirerek, halkın duyarlılığı ve direnişinin bu coğrafyada en büyük güç olduğunu belirtti.

Hutbesinde NATO’nun bölgeye yönelik raporlarına da tepki gösterdi. NATO’nun Müslüman ülkelerin yönetimine müdahale çağrısında bulunduğu bir rapor yayımladığı hatırlatarak, “Bu ülke bağımsızdır. Bayrağımız varken NATO’nun raporuna imza atmama hakkımız olmalı. Bölgemize NATO’nun çağrılması bağımsızlığımıza yönelik bir tehdit oluşturur. Buna karşı uyanık olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Ehlader Başkanı, halkın uyanışının bu tür dış müdahalelere karşı en etkili savunma olduğunu belirterek, “Tufan gibi krizler insanların uyanışına vesile oluyorsa, bu süreç amacına ulaşmıştır. Halkımızın direnişi ve duyarlılığı her geçen gün umutlarımızı artırıyor” dedi. Hutbesinde, bağımsızlık ve özgürlük bilincinin korunması için milletin her zaman tetikte olması gerektiğini vurguladı.