Bismillahirrahmanirrahim

Sabah namazım biter bitmez Televizyonun Teleteksinden günün haberlerini gözden geçiriyorum.

* Enerjide dışa bağımlılık azalıyor. GABAR'da yeni Petrol Yatakları keşfedildi.

-Dün Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı hanımefendi Ülkedeki Maden Yataklarının neredeyse tamamına yakının Yabancı Firmalara peşkeş çekildiğini bildirdi. Shell, Total hâla Gabar'a el atmadıysa oralarda pekte önemsenecek bir Petrol zenginliği bulunmadığı sonucuna ulaşabilir miyiz acaba?

*Sanayi ve Enerji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı ile bir araya geldi.

-BAE, KATAR, MISIR, ARABİSTAN maşallah iyi gidiyoruz. Ama keşke bu ticari ilişkiler yoluyla kazandığımız MENFAATLERin en azından ZEKAT'ını GAZZE'de SOYKIRIM tehdidi altındaki, Kutsal AKSA DAVASININ MUHAFIZLARI olan mazlum FİLİSTİN Halkına ulaştırabilsek. Ya da hiç olmazsa Kan içici İSRAİL'i NASİP'lendirmesek! (Biliyorum, çok hayalciyim!)

*İSRAİL'in GAZZE'ye uyguladığı Barbarca SOYKIRIM ve insanlık dışı AMBARGO'ya tepki gösteren YEMEN'deki ENSARULLAH Yönetimi Mendeb Boğazını İsrail'e gidecek Gemilere kapatınca İsrail'in imdadına yeni bir KARAYOLU Ulaşım Hattı sağlayan SUUDİ ARABİSTAN ve ÜRDÜN yetişti.

-Eğer İSRAİL Hükümeti Başbakanı NETENYAHU, yaklaşık 100 sene önce VAHHABİ Zihniyetindeki ARAP KABİLELERİNİ tespit edip Kutsal Hicaz Topraklarında kendilerine 5-6 Devlet hediye eden İngiliz Ajanı LAVRANS'ın Heykelini Ağlama Duvarı yakınlarına dikip Ziyarete açarsa hiç şaşırmayın.

*Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Türkiye'ye geliyor. İlk resmi dış ülke ziyaretini ülkemize gerçekleştirecek.

-Eğer Almanya'daki Konferansa katılarak buluştuğu İsrail Cumhurbaşkanı ile Azerbaycan'da kazandığı Seçim zaferini beraberce nasıl keyifle kutladıklarını görmezden gelmemiz şartıyla tabii ki!

*RUS Muhalif Aleksey Navalny'nin hapishanede ölümü nedeniyle birçok ülkede Kınama ve Protesto gösterileri düzenleniyor.

-RUS Faşisti NAVALNY, bir konuşmasında Müslümanları HAMAMBÖCEĞİ olarak nitelendirmiş ve hakaret etmiş! Düşmanı olarak hedef gösterdiği ve mücadeleye giriştiği RUSYA Devlet Başkanı PUTİN ise Avrupa'da İSLAM'ın değerlerine hakaretler yağdırılırken, Peygamberi hakkında iğrenç Romanlar bastırılıp-Karikatürler yayınlanırken ve hatta Kutsal kitapları KUR'AN'ların yakılmasına serbestlik-özgürlük tanınırken "Bütün bunlar benim ülkemde Kanunen SUÇ sayılır ve teşebbüs etmeye yeltenenlere kesinlikle müsamaha gösterilmeyecektir!" açıklamasıyla NAVALNY severlere anlayacakları dilden bir Ültimatom vermişti.

Şahsi kanaatim Batı'da 1990-2000'li yıllarda yürürlüğe konan İSLAMOFOBİ Akımına 2010'lu yıllarda DİKTATÖR PUTİN Fobisinin de eklendiği ve UKRAYNA Krizi ile de Zirve yaptığını söyleyebilirim.

Avrupa'daki İSLAMOFOBİ'nin İslam Ülkelerinin Yöneticilerindeki Temayülünün "İRANFOBİ" olduğu artık ayan beyan ortada. Bu ülkelerdeki iktidarların borazanları olan birçok Siyasetçi, Gazeteci, Din Adamı türünden AYDIN'ların (?) Avrupa'daki bu İSLAMOFOBİ'yi Müslüman Halklara "Bölgemizde müthiş bir Şİİ HİLALİ Tehlikesi!" vasfıyla zihinlere yerleştirebilmek için nasıl Hummalı bir telkin-ikna faaliyetlerine giriştiklerine tanık olduk.

Avrupa'da İslamofobi ve Putin Düşmanlığıyla mücadele etmeye çalışan ben, Bu akımların Müslüman Halklar nazarındaki İzdüşümü olarak yaratılan dalganın izlerini ülkemdeki bütün Toplumsal-Siyasi hareketlerde çok rahat ve net görebilmekteyim.

Bu beyinleri ESİR alan dalgayı içinde bulunduğumuz Ümmetin bereketli RAMAZAN AYI'nın habercisi olan mübarek ŞABAN AYI isminden anlatmaya çalışayım.

Eskiden büyüklerimizde İslami Hicri Kameri Aylar sıkıca takip edilir ve özellikle mübarek kabul edilen Ramazan, Recep, Şaban ve Muharrem gibi Kameri Ayların isimlerini O aylarda doğan çocuklarına vermekte sanki genel kabul gören bir Adet haline gelmişti.

Ama özellikle Kemal Sunal'ın İ_N_K ŞABAN" filmleri sonrasında çocuğuna ŞABAN ismi koyabilecek bir "Babayiğit" bulabilmek neredeyse imkânsız hale oldu. Bilmem anlatabildim mi?

Vefat Yıldönümü de Yaklaşmakta olan ve Türkiye'mizin En takdire Şâyan (Devrik) Başbakanı merhum NECMETTİN ERBAKAN hocamızı da koltuğundan eden meselenin ülkemizde ekilecek İRANFOBİ (Şİİ HİLALİ) dalgasının (safsatasının) önündeki en büyük ENGEL görüldüğü kanaatinde olmuşumdur hep. Bu hususta Onlarca delil sıralayabilecek olsam da anlayana SAZ olacağını düşünerek sadece aşağıdakiyle yetineceğim.

Kendisinin ABD elçisinin açık tehditvari uyarısına rağmen Ümmeti Kurtarma D-8 Projesini anlatacağı gezilerine çok büyük bir RİZİKO barındırmasına rağmen neden öbür 6 Ülkeyi es geçerek (ilk Yurtdışı) İRAN GEZİSİYLE başladığını ülkemizde estirilen çok güçlü İRAN-Şİİ Düşmanlığının etkisiyle anlayıp açıklayabilecek ne tek bir Siyasetçi, ne tek bir Din Adamı, ne de tek bir AYDIN veya GAZATECİ dahi bulanabileceğini zannetmiyorum. NAVALNY meselesiyle Sayın PUTİN'e, Suriye Devlet Başkanı ESED'e, YEMEN-IRAK-LÜBNAN DİRENİŞÇİLERİNE ödettirilen ağır bedellerin altında hep bu safsata fobilerin derin izleri mevcuttur.

Bu gerçeğin beni üzdüğü kadar 40 Yıllık DAVASININ heder edildiği 28 Şubat Post modern Darbesi tehlikesini dahi hiçe sayarak İLK D-8 Gezisine İRAN'dan başlayan merhum Hocamı en derin Takdir ve Muhabbetlerimle Yad ederken takipçisi olduğu DİRENİŞ NESLİ ÂSIM'ın tanıtıcısı Kahraman İstiklâl Şâiri Mehmet Âkif Ersoy'u da anmadan, hatırlamadan edemiyorum. Ruhları Şâd olsun inşallah.

Aydınlık ve Ferah içerisinde Barış ve Huzur dolu günlerin de bu mübarek ŞABAN Ayı'ndaki BERAAT KANDİLİ ve bu GECENİN SAHİBİ hürmetine tüm Ümmete ama öncelikle Mukaddes MESCİDİ AKSA'mızın muhafızı mazlum GAZZE-FİLİSTİN Halkına nasip olmasını CENÂBI ALLAH'tan niyaz ederim.

En derin Sevgi ve Saygılarımla

Ali OLUZ