Tweet |
Bismillahirrahmanirrahim
İlahi Peygamberlerin Kerbela Musibetleri İçin Ağlaması
Ehl-i Beyt'ten (a.s) gelen rivayetlerde, Cebrail Emin, Hz. Âdem (a.s) zamanından itibaren Allah tarafından görevlendirildi ki, Seyyidü'ş-Şüheda İmam Hüseyin'i (a.s) Hz. Âdem'e (a.s) ve tüm ilahi peygamberlere tanıtsın ve Kerbela olayını kısaca onlara anlatsın. Cebrail Emin de tüm peygamberleri bu olaydan haberdar etmiş ve onların hepsi bu mazlum İmam’ın (a.s) çektiği acılar için ağlamıştır.
Yerin ve Göğün İmam Hüseyin (a.s) İçin Ağlaması
Elbette sadece ilahi peygamberler Kerbela'nın yürek yakan acıları için ağlamamış, aynı zamanda Ehl-i Beyt (a.s) de İmam Hüseyin'in (a.s) doğumu sırasında gözyaşı dökmüş ve üzüntülü olmuştur. O hazret için ağlamak hiçbir zaman renk tonunu kaybetmemiş ve solmamıştır; âşık ve mümin kalpler her zaman onun yasını tutmuş ve ağlamıştır. Kerbela olayları ile bu İmam’ın (a.s) ve yarenlerinin şehadeti o kadar zor, üzücü ve can yakıcı olmuştur ki, İmam Zeynelabidin'in (a.s) buyurduğu gibi, “Aşura olayından sonra tüm yeryüzü ve gökyüzü varlıkları o hazret için ağlamıştır”.
Buradan da açıkça anlaşılmaktadır ki, o İmam (a.s) için ve Kerbela'nın yürek yakan olayları için ağlamak, önemli ve kesin bir konudur. Bu nedenle İmam Rıza (a.s) ve bazı imamların (a.s) buyruklarından anlaşılabilir ki, o hazret için ağlamak müstehap değil, farzdır.
Bu konuda çok önemli rivayetler aktarılmıştır ki, en güvenilir Şii ve Şii olmayan kitaplarımızda nakledilmiştir.
İmamların (a.s) Kerbela'yı Ziyaret Etme Tavsiyesi
O hazretin çektiği acılar için ağladıktan sonra önemli ve öncelikli olan şey, Hz. Hüseyin'i (a.s) ziyaret etmektir. Masum İmamlar (a.s), “İmam Hüseyin'i (a.s) ve yarenlerini ziyaret etme” konusunda kesin emirler vermişler ve Ehl-i Beyt mektebinin müminlerine ve âşıklarına tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bu tavsiyelerde şöyle denilmiştir: “O hazreti ziyaret etme imkânı olanlar, yeryüzünün hangi noktasında yaşadıkları fark etmez. Hatta eğer hayatlarında bir kez bile olsa, bu şehit imamı ziyaret etsinler. Eğer onlar için mümkünse, yılda birkaç kez gidip o hazreti ziyaret etsinler.”
Ayrıca bu rivayetlerde, mükellefiyetlere göre İmam Hüseyin'in (a.s) ve yarenlerinin kabrini ziyaret etmenin büyük sevabına değinilmiştir. Bazı rivayetlerde şöyle belirtilmiştir: “İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret eden kişinin evinden Ebu Abdullah'ın (a.s) türbesine kadar attığı her adımın sevabı, ev ile türbe arasındaki mesafe ne kadar olursa olsun, kabul edilmiş bir hac ve umre sevabına eşittir”. Bazı rivayetlerde ise, doksan kabul edilmiş hac ve umre veya bin kabul edilmiş hac ve umre sevabı olduğu belirtilmiştir. Bu rivayetlerin farklılığı ziyaretçinin marifeti ve kapasitesine bağlıdır. Bazen o hazretin türbesini ziyaret eden kişi, masum imamlardan (a.s) biri, bazen yüksek marifet derecesine sahip bir mümin ve bazen de daha düşük iman derecesine sahip bir mümindir. Ancak önemli ve dikkat çekici nokta, “Kerbela'ya seyahat etme ve onun kabrini ziyaret etme” konusundaki tavsiye ve vurgudur, imamı (a.s) evimizde ve onun ziyaretnamesini okuyarak ziyaret etmek değil. Aslında imamların (a.s) amacı, bu yürek yakan ve acı verici olayı dünya çapında canlı tutacak bir ziyarettir.
Bu tavsiye sadece yeryüzündekilere yapılmış ve insanlara emredilmiş değildir. 'Kamilü'z-Ziyarat' kitabında şöyle geçmektedir: Her gece güneş battığında, Yüce Allah'ın emriyle yetmiş bin melek o hazretin türbesini ziyaret etmek için gelirler ve şafak vaktinde arşa geri dönerler. İlahi arşın meleklerinin sayısı o kadar çoktur ki, kıyamet gününe kadar sadece bir kez Ebu Abdullah'ın (a.s) türbesini ziyaret etme şansına sahip olurlar.
Rivayetlerde Erbain Ziyareti
Hz. Peygamber (s.a.a) ve masum imamların (a.s) tekrar tekrar ve ısrarla tavsiye ettikleri ziyaret, İmam Hüseyin'in (a.s) ve sadık yarenlerinin şehadetinin kırkıncı gününde yapılan ziyarettir. Yıllardır insanların Erbain'de büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleştirdikleri ziyarettir. Doğrusu bugünde olan bu ziyaret coşkusu ve insanların geniş kitlesi, Yüce Rabb'in isteği ve rehberliği ile gerçekleşmiştir. Böyle bir toplanma, insan tarihinde ve yeryüzünde eşi görülmemiştir. Manevi ve ilahi bir amaçla gerçekleşen özel ve benzersiz bir topluluk ki, dünyanın hiçbir yerinde benzeri bulunamaz.
Bu milyonluk kalabalık her yıl dünyanın dört bir yanından Kerbela'da bir araya geliyor. Bu toprakların insanları ne kadar misafirperverdir ve İmam Hüseyin'in (a.s) ziyaretçilerini ne güzel ağırlıyorlar. Öyle ki hiçbir ziyaretçi ağırlanmadan geri kalmayacak ve bu konuda bir endişe duymayacaktır. Bu kutsal toprakların sakinlerinin çoğu kendileri fazla mali imkâna sahip değiller ve kendi hayatlarında sorunlarla karşı karşıyalar. Bu insanlar, yıl boyunca paralarının bir kısmını Erbain ziyaretçileri için biriktiriyor ve bu günlerde Ebu Abdullah'ın (a.s) özel misafirlerini ağırlıyorlar.
Hüseyni Erbain Ziyaretçileri, İlahi Dinin Tebliğcileri
Gerçekten de bu şekilde Erbain yürüyüşüne gidenler ve bu gruplara hizmet edenler, Ebu Abdullah'ın (a.s) varlığının ışığında ilahi dini tebliğ ediyorlar. Erbain ziyaretinde insanların coşku ve heyecanı öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, birkaç yıldır Hristiyanlar, Zerdüştler ve hatta Ehl-i Sünnet'ten bir grup gibi çeşitli dinler de buna cezbolmuş ve her yıl “Hüseyni Erbain” gününde kendilerini Kerbela'ya ulaştırıyorlar. Kesinlikle bunlar İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret etmenin sevabından mahrum kalmayacaklardır. Belki de bu gelişler, Allah'ın gerçek diniyle tanışmalarına vesile olacaktır. Ümit edilir ki, bir gün Hüseyni Erbain'de hazır olmalarının ışığında Ehl-i Beyt (a.s) mektebinin takipçileri arasında yer alırlar.
İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadet Yeri, Melekût Ehlinin Miraç Yeri
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
سُبْحانَ الَّذی أَسْری بِعَبْدِهِ لَیْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرامِ إِلَی الْمَسْجِدِ الْأَقْصَی الَّذی بارَکْنا حَوْلَهُ لِنُرِیَهُ مِنْ آیاتِنا إِنَّهُ هُوَ السَّمیعُ الْبَصیرُ
"Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." [1]
Bu ayete ve ayrıca Necm Suresine göre, gerçekten de yüce âlemlerin miracı, yeryüzünde yaşayan kâmil insan ve en büyük Allah halifesi için gerçekleşmiştir. Geçmiş 1200 yılın en güvenilir kitaplarından biri olan "Kamilü'z-Ziyarat" kitabında İmam Sadık'tan (a.s) bir rivayet nakledilmiştir ki, İmam (a.s) bu rivayette şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz bizim Hüseyin'imiz kendi şehadet yerini melekût ehli için bir miraç yerine dönüştürdü. Yeryüzü ehlinden sadece bir kişi miraca çıktı ki, o İslam'ın değerli Resulü (s.a.a) idi. Ancak binlerce melek ve Allah'ın mukarreb (yakın) meleği melekût âleminden miraç için Ebu Abdullah'ın (a.s) türbesini ziyarete gelirler”.
O halde siz, ey Hazreti İmam Hüseyin'in (a.s) Erbain ziyaretçileri! Bilin ki, sizin tarafınızdan ne büyük bir iş gerçekleştiriliyor. Şunu da bilin ki, Erbain ziyaretçilerinden oluşan milyonluk bir topluluk oluşturarak, kendinizden ne kadar bereketli eserler bırakıyorsunuz. Şüphesiz bu, yolun başlangıcıdır ve gelecekte dünya, Seyyidü'ş-Şüheda (a.s) ve o hazretin ziyaretçilerinin tavrı ve misyonu etkisi altında kalacaktır. Çok yakında yalancı dinler ve ilahi olmayan ekollerin ışığı, Ebu Abdullah'a (a.s) olan iman fırtınasıyla sönmeye yüz tutacaktır. Belki de bu Erbain'de dünya, Asrın İmam'ının (a.f) zuhuruna, dünya çapında adaletin kurulmasına ve Hüseyni mektebin kabulüne hazır hale gelecektir. İnşallah.
---------
[1]- İsra, 1.
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri