Tweet |
"Kadir" sözcüğü her şeyin ölçü ve haddi anlamına gelir. [1] Terimde varlık ve vücudun özelliği ve yaratılışının niteliği anlamında ve başka bir ifadeyle, her varlığın ölçü, sınırına denmektedir. [2]
Bu geceye neden "Kadir Gecesi" denildiğine dair açıklamalar da bulunulmuştur. Bu görüşlerden birine göre, bu gecede kulların mukadderatı ve yıl içinde yaşanacak olayların şekli ve ölçüsü belirlenmektedir. Duhan suresinin 4. ayetinde belirtildiği gibi o gecede tüm işler Allah’ın hikmetine göre ayarlanarak belirlenmektedir. Nakledilen çok sayıdaki hadise göre Kadir gecesinde insanların bir yıllık mukadderatı tayin edilmekte; rızıklar, ömürler ve başka işler bu gecede takdir edilmektedir.
Başka rivayetlere göre bu geceye "Kadir Gecesi" denilmesinin nedeni, bu gecenin şeref ve yüce bir değere sahip olduğundandır. Zira Kur’an, o gecede kendi kadir ve değeriyle kadir ve makam sahibi Hz. Cebrail aracılığı ile Hz. Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) kalbine nazil olmuştur. [3]
Bazı rivayetlerde Kadir Gecesinin, Şaban ayının 15. gecesi olduğu belirtilmiştir. Ehlisünnetin çoğunluğu Kadir Gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi olduğuna inanmaktadır.
Müminlerin Emiri Hz. İmam Ali’nin (a.s) Ramazan ayının 19. gecesinde yaralanması ve 21. gecesinde şehit olması, bu geceleri Şialar için daha da önemli kılmıştır. Nakledilen rivayetlere göre Kadir Gecesi, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanına özgü bir gece değildir. Her yıl Ramazan ayında düzenlenmekte ve Şialar, Allah’ın hüccet ve halifesinin Kıyamet Gününe kadar yeryüzünde varoluş zorunluluğu öğretisi gereğince, İmam Mehdi’nin (a.f) varlığını ispatlamaktadırlar. Zira meleklerin nazil olması bir nazil olunana ihtiyaç duymaktadır. Sonuçta, Hz. Peygamber Ekrem’in (s.a.a) ismet ve masumiyet gibi özelliklerine sahip bir vasi ve halifenin Kıyamet gününe kadar varlığını ortaya koymaktadır.
İslam kültüründe, Kadir Gecesi, kendisine has özellik ve kutsiyeti olan yılın gecelerinden bir gecedir. İslami rivayetlere göre, her yıl bu gecede insanın bir yıllık takdiri yazılmaktadır. Bu gecede Kur’an’ın bir defada yani def'i olarak Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kalbine nazil olması ve Hz. İmam Ali’nin (a.s) bu gecede yaralanıp şehit olması gibi nedenlerden dolayı bu gecenin önemi kaç kat daha artmaktadır. Bu gecenin zikredilen özelliklerine binaen bu gecede Kur’an tilavet etmek, dua etmek, müstahap namaz ve amellerle meşgul olmak çokça tavsiye edilmiştir.
Kur’an-ı Kerim müfessirleri, Kadir Suresinin zahirine dayanarak, Kadir Gecesinin her yıl tekrar edildiğine inanmaktadırlar. Buna ilaveten, tevatür sınırına varan çok sayıda hadis bunu teyit etmektedir. [4] Yine nakledilen rivayetlere göre Kadir Gecesi, İslam ümmetine ilahî hediyelerden biridir. Nitekim Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Allah-u Teâlâ, Kadir Gecesini benim ümmetime bağışladı. Hâlbuki önceki ümmetlerden hiç birisi bu hediyeye sahip değildi.” [5]
Kur’an-ı Kerim’de Kadir suresi ve Duhan suresinde Kadir Gecesine değinilmiştir.
Kadir Suresi:
"1. Biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik. 2. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bilirsin? 3. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. 4. O gecede Rablerinin izniyle melekler ve Ruh, her iş için (Peygamber ve masum İmam'ın huzuruna) inerler. 5. O (gece) esenliktir, ta fecrin doğuşuna kadar." [6]
Duhan Suresi:
"1. Hâ. Mîm. 2, 3. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. 4, 5, 6. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir." [7]
İmam Ali'den (a.s) nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.a) Ramazan ayının son on gününde yatağını toplardı ve itikâf için mescide giderdi. Mescid-i Nebevi'nin tavanı yoktu ve yağış olduğunda bile, mescidi terk etmezdi. Aynı şekilde Hz. Peygamber (s.a.a) bu geceleri uyanık geçirir, uykulu gördüğü kişilerin yüzüne su serperdi. Hz. Fatıma (s.a) ise, Kadir Gecelerini sabaha kadar ibadetle geçirirdi. Evlatlarını ve ev ahalisini geceyi uyanık ve ibadetle geçirmelerine mecbur ederdi. Uyku problemlerini az yiyerek ve gündüz uykusuyla hallederdi. Masumlar (a.s) Kadir Gecelerinde mescitte olmayı ve ibadetle sabahlamayı terk etmezlerdi. Bir rivayette İmam Sadık (a.s) Kadir Gecelerinden birisinde çok hastaydı. Buna rağmen etrafındakilerden onu ibadet için mescide götürmelerini istemiştir.
Şia hadis kaynaklarında, Kadir suresi ve Kadir Gecesiyle İmam Mehdi’nin (a.f) varlığı ve yaşadığı ispat edilmektedir. Bu hadislere göre, melekler kadir gecesinde, gelecek yılın takdirini iblağ etmek için Hz. Peygambere (s.a.a) nazil olmaktadır. Öte yandan Kadir Gecesi her yıl tekrar edildiğinden ve Hz. Peygamberin (s.a.a) zamanına özgü olmadığından (Kıyamet gününe kadar insanların var olacağı ve takdirlerinin belirlenmesi devam edeceğinden dolayı) Peygamber Efendimizden (s.a.a) sonra, melekler efendimizin vasisi olan Masum İmama nazil olmakta ve ona nazil etmektedirler. Kadir Gecesi her yıl olduğundan ve meleklerin Kadir Gecesinde nazil olması, nazil olunanın varlığını zorunlu kıldığından kıyamet gününe kadar İmam Mehdi’nin (a.f) varlığı kanıtlanmaktadır.
Bu konuda nakledilen rivayetlerden bazıları şunlardır: “İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: ‘Ey Şia topluluğu! Hasım ve muhaliflerinize karşı “inna enzelnahu” (Kadir suresi) ile istinat ediniz ki galip olursunuz. Allah’a andolsun ki bu sure Resulullah’tan sonra Allah-u Teâlâ’nın hücceti (halifesi) içindir. Bu sure, sizin dininizin kanıt ve efendisi, ilmimizin nihayetidir.” [8]
İbn-i Abbas İmam Ali’den (a.s) şöyle nakletmektedir: “Her yıl, bir yılın takdirinin belirlenerek nazil olduğu bir Kadir Gecesi vardır. O gece için Resulullah’tan (s.a.a) sonra veliler (imamlar) vardır.” İbn-i Abbas: “Onlar kimlerdir?” diye sorduğunda Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben ve benim soyumdan gelen ve hepsi de imam ve muhaddis olan on bir kişidir.” [9]
Hadislerin genelinden anlaşılan delillere göre şu sonuç elde edilir:
Kadir Gecesinde, bir yıllık mukadderat Hz. Peygamber'e (s.a.a) nazil edilmektedir.
Kadir Gecesi, Hz. Peygamber'in (s.a.a) zamanına özgü değildir. Bilakis Kıyamet gününe kadar devam edecektir.
Kadir Gecesinde meleklerin nazil olması ve ilahi mukadderat için ismet ve masumiyet gibi Hz. Peygamber'e (s.a.a) benzerliği olan bir iniş (kalbe) yerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu iniş yeri, hadislere göre, Masum Ehlibeyt İmamlarıdır.
Sonuç: Günümüzde de kaçınılmaz ve zorunlu olarak masum bir imamın olması gerekmektedir. Hadislere ve İslami öğretilere göre, o kişi Ehlibeyt imamlarının sonuncusu ve 12. imam, Hz. Mehdi (a.f)’dir.
-----------------
[1]- Ferahidi, Kitabu’l Ayn, c.5, s.113; Kureyşi, Kamus-u Kur’an, c.5, s.246, 247.
[2]- El-Mizan, c.12, s.144.
[3]- El-Murakabat, s.237, 252.
[4]- Tefsir-i Numune, c.27, s.190.
[5]- Tefsir-i Numune, c.27, s.190.
[6]- Kadir, 1-5.
[7]- Duhan, 1-6.
gaziantep escort,mersin escort,gaziantep escort,seks hikayeleri
yatırımsız deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2024