Bugun...



Ramazan Bayramı Gecesi ve Gündüzünün Amelleri

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Güncelleme: 10-04-2024 09:30:21 Tarih: 09-04-2024 15:46

Ramazan Bayramı Gecesi ve Gündüzünün Amelleri

Ramazan Bayramı Gecesinin Amelleri

Çok değerli ve faziletli gecelerden birisi de, ramazan bayramı gecesidir. Bu gecenin ibadet ve ihyası konusunda birçok hadis zikredilmiştir. Hatta bazı hadislerde bu gecenin faziletinin Kadir gecesinden az olmadığı vurgulanmıştır. Bu gece için şu ameller rivayet edilmiştir:

1- Güneş battığı sırada gusletmek.

2- Geceyi sabaha kadar ihya edip, namaz, dua istiğfar ile meşgul olmak ve (mümkün) mertebe geceyi camide geçirmek.

3- Akşam namazı, yatsı namazı, sabah namazı ve bayram namazının ardından şu zikrin okunması:

اللهُ اكَبَرُ اللهُ اكَبَرُ لا اِلٰهَ إلاّ للهُ وَللهُ اكَبَرُ، الله اكَبَرُ وَﻟﻠﻪِ الحَمْدُ، الحَمْدُ ﻟﻠﻪِ عَلى ما هَدانا وَلَهُ الشُّكْرُ على ما اَوْلانا.

"Allah en büyüktür; Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilâh yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en büyüktür ve bütün hamd ve övgüler Allah'a mahsustur. Bizi hidayet ettiği için Allah'a hamdolsun ve bize verdiği (nimet ve lütuflarından) dolayı O'na şükürler olsun."

4- Akşam namazı ve sünnetini kıldıktan sonra elleri göğe kaldırarak şu zikri söylemek:

یا ذَا الْمَنِّ وَالطَّوْلِ یا ذَا الجْوُدِ، یا مُصْطَفِيَ مُحَمَّد وَ ناصِرَهُ، صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَآل مُحَمَّدٍ ، وَاغْفِرْ لي كُلَّ ذَنْبٍ اَحْصَيْتَه اوَ هُوَ عِنْدَكَ في كِتابٍ مُبينٍ.

"(Allah'ım!) Ey nimet ve ihsan sahibi; ey cömertlik sahibi; ey Muhammedi seçen ve ona yardımda bulunan, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et; benden saydığın ve indinde açık bir kitapta kaydedilen bütün günahlarımı bağışla."

Sonra da secdeye kapanıp yüz defa "Etûbu ilallah" (Allah'a tövbe ediyorum) söyler ve ardından da hacetlerini Hak Teâlâ'dan isterse, inşallah kabul olur.

Merhum Şeyh Tusî, bu ameli biraz değişiklikle şöyle rivayet etmiştir: Akşam namazından sonra secdeye gidilirken şu zikir söylenir:

یا ذَا الْحَولِ یا ذَا الطَّوْلِ، یا مُصْطَفِيَ مُحَمَّد وَ ناصِرَهُ، صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَآل مُحَمَّدٍ ، وَاغْفِرْلي كُلَّ ذَنْبٍ اَذنَبتُهُ ونَسَیتُهُ انا وهُوَ عِنْدَكَ في كِتابٍ مُبينٍ.

"(Allah'ım!) Ey hareket/güç sahibi; ey ihsan sahibi; ey Muhammed'i seçen ve ona yardımda bulunan, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et; yaptığım ve unuttuğum, fakat indinde açık bir kitapta kaydedilmiş olan bütün günahlarımı bağışla."

Ardından yüz defa "Etûbu ilallah" söylenir.

5- Bu gecede İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret etmenin çok fazileti vardır.

6- On defa Cuma gününün amellerinde geçen şu zikri söylemek:

یا دَائِمَ الْفَضْل عَلى الْبَريَّةِ، یا ﺑَﺎسِطَ الْيَدَيْن ﺑِﺎلْعَطِيَّةِ، یا صَاحِبَ الْمَوَاهِبِ السَّنِيَّةِ، صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِهِ خَيْرِ الرْوَى سَجِيَّة، وَاغْفِرْ لَنَا یا ذَا الْعُلى في هذِهِ الْعَشِيَّةِ .

"Ey yaratıklarına sürekli fazl u keremde bulunan; ey (kullarına) lütuf ve bağış ellerini açan; ey büyük bağışların sahibi! (Güzel) vasıflarda varlıkların en üstünü olan Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et ve bizi bu gece bağışla; ey yücelik sahibi (Rabbim)!"

7- Ramazan’ın son gecesinin amellerinde zikrettiğimiz, on rekâtlık namazı bu gecede de kılmak.

8- İki rekât namaz kılmak. Bu namazın kılınış şekli şöyledir: Birinci rekâtta Fâtiha'dan sonra bin defa, ikinci rekâtta ise bir defa İhlâs Suresi okunur. Selâm verdikten sonra da secdeye kapanarak yüz defa "Etûbu ilallah" (Allah'a tövbe ediyorum) söylenir, ardından da şu dua okunur:

یا ذَا الْمَنِّ وَالطَّوْلِ، یا مُصْطَفِيَ مُحَمَّدٍ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ، صَلِّ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِهِ وَافْعَلْ بي كَذا وَكَذا.

“Ey nimet ve cömertlik sahibi; ey nimet ve ihsan sahibi; ey Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve alih) seçen, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et ve benim şu, şu hacetlerimi yerine getir.”

Uyarı: "Keza ve keza (şu ve şu)" kelimeleri yerine hacetler istenir.

Bir rivayette de şöyle nakledilmiştir:

Hz. Emirü'l-Müminin Ali (a.s) bu namazı bu şekilde kıldıktan sonra başını secdeden kaldırıp şöyle buyurdu: "Canımı yedi kudretinde tutan Allah'a and olsun ki, kim bu namazı kılarsa, Allah her hacetini yerine getirir ve günahlarını bağışlar."

Merhum Şeyh ve Merhum Seyyid, bu namazdan sonra şu duanın da okunmasını rivayet etmişlerdir:

یا اَﻟﻠﻪُ، یا اَﻟﻠﻪُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رَحمْنُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رَحيمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَلِكُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا قُدُّوسُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا سَلامُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مؤْمِنُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُهَيْمِنُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا عَزيزُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا جَبّارُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا متَكَبرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا خالِقُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ﺑﺎرِئُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُصَوِّرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا عالِم یا اَﻟﻠﻪُ، یا عَظيمُ یا اَﻟﻠﻪُ،، یا عَليمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا كَريمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا حَليمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا حَكيمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا سمَيعُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا بَصيرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا قَريبُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُجيبُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا جَوادُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ماجِدُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مِليُّ یا اَﻟﻠﻪُ، یا وَفِيُّ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَوْلى یا اَﻟﻠﻪُ، یا قاضي یا اَﻟﻠﻪُ، یا سَريعُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا شَديدُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رَؤوفُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رَقيبُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَجيدُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا حَفيظُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُحيطُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا سَيِّدَ السّاداتِ یا اَﻟﻠﻪُ، یا اَوَّلُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا اخِرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ظاهِرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ﺑﺎطِنُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا فاخِرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا قاهِرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا وَدُودُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا نُورُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رافِعُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مانِعُ یا اَﻟﻠﻪُ،، یا دافِعُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا فاتِحُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا نَفّاحُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا جَليلُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا جمَيلُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا شَهيدُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا شاهِدُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُغيثُ یا اَﻟﻠﻪ، یا حَبيبُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا فاطِرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُطَهِّرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَلِكُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُقْتَدِرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا قابِضُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ﺑﺎسِطُ یا اَﻟﻠﻪُ.

یا مِحيي یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُميتُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ﺑﺎعِثُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا وارِثُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُعطي یا اَﻟﻠﻪ، یا مُفْضِلُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُنْعِمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا حَقُّ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُبينُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا طَيِّبُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُحْسِنُ یا اَﻟﻠﻪُ،، یا مُجْمِلُ یا اَﻟﻠﻪُ،، یا مُبْدِئُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُعيدُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ﺑﺎرِئُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا بَديعُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا هادي یا اَﻟﻠﻪُ، یا كافي یا اَﻟﻠﻪُ، یا شافي یا اَﻟﻠﻪ، یا عَليُّ یا اَﻟﻠﻪُ، یا عَظیمُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا حَنّانُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَنّانُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ذَا الْطَّوْلِ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُتَعالي یا اَﻟﻠﻪُ، یا عَدْلُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ذَا الْمَعارِجِ یا اَﻟﻠﻪُ، یا صادِقُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا صَدُوقُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا دَیّانُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ﺑﺎقي یا اَﻟﻠﻪُ، یا واقي یا اَﻟﻠﻪُ، یا ذَا الجَلالِ یا اَﻟﻠﻪُ، یا ذَا الاِكْرامِ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَحْمُودُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مَعْبُودُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا صانِعُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُعينُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا مُكَوِّنُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا فَعّالُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا لَطيفُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا غَفُورُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا شَكُورُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا نُورُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا قَديرُ یا اَﻟﻠﻪُ، یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ یا اَﻟﻠﻪُ یا رَﺑﺎّهُ اَسْأَلُكَ اَنْ تُصَليَ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ، وَتَمُنَّ عَلَيَّ بِرِضاكَ، وَتَعْفُوَ عَنّي بِحِلْمِكَ، وَتُوَسِّعَ عَلَيَّ مِنْ رِزْقِكَ الحَلالِ الطَّيِّبِ، وَمِنْ حَيْثُ اَحْتَسِبُ وَمِنْ حَيْثُ لا اَحْتَسِبُ، فَاِنيّ عَبْدُكَ لَيْسَ لي اَحَدٌ سِواكَ، وَلا اَحَدٌ اَسْأَلُهُ غَيْركُ یا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ، ما شاءَ للهُ لا قُوَّةَ إلاّ ﺑِﺎﻟﻠﻪِ الْعَلِيِّ الْعَظيمِ

“Ya Allah! ya Allah! ya Allah! Ey Rahman, ya Allah! Ey Rahim, ya Allah! Ey (kâinatın) padişahı, ya Allah! Ey çok mukaddes, ya Allah! Ey esenlik veren, ya Allah! Ey eman ve güven veren, ya Allah! Ey koruyup gözeten, ya Allah! Ey izzet sahibi, ya Allah! Ey Cebbâr, ya Allah! Ey Mütekebbir, ya Allah! Ey yaratan, ya Allah! Ey var eden, ya Allah! Ey (varlıkları) şekillendiren, ya Allah! Ey (her şeyi) bilen, ya Allah! Ey azamet sahibi, ya Allah! Ey (her şeyden) bilen, ya Allah! Ey azamet sahibi, ya Allah! Ey (her şeyden) haberdar, ya Allah! Ey kerem sahibi, Ya Allah! Ey hilim sahibi, ya Allah! Ey hikmet sahibi, ya Allah! Ey (her şeyi) duyan, ya Allah! Ey (her şeyi) gören, ya Allah! Ey yakın, ya Allah! Ey (duaları) kabul eden, ya Allah! Ey asalet ve şeref sahibi, ya Allah! Ey dost, ya Allah! Ey (ahdine) vefa eden, ya Allah! Ey Mevla, ya Allah! Ey (hacetleri) veren, ya Allah! Ey (istediğini) hemen yapabilen, ya Allah! Ey şiddet sahibi, ya Allah! Ey şefkat sahibi, ya Allah! Ey gözetleyen, ya Allah! Ey (her şeyi) kuşatan, ya Allah! Ey efendiler efendisi, ya Allah! Ey (her şeyden) evvel (var olan), ya Allah! Ey (her şeyden) sonra (bâki kalan), ya Allah! Ey zâhir, ya Allah! Ey bâtın, ya Allah! Ey iftihar eden, ya Allah! Ey (her şeye) galip gelen, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey çok sevençok sevilen, ya Allah! Ey Nur, ya Allah! Ey yücelten, ya Allah! Ey mani olan, ya Allah! Ey defeden, ya Allah! Ey açan, ya Allah! Ey menfaat veren, ya Allah! Ey celal sahibi, ya Allah! Ey cemal sahibi, ya Allah! Ey tanık olan, ya Allah! Ey tanıklık yapan, ya Allah! Ey icat eden, ya Allah! Ey temizleyen, ya Allah! Ey (kâinatın) hâkimi/padişahı, ya Allah! Ey iktidar sahibi, ya Allah! Ey tutan/toplayan, ya Allah! Ey açıp dağıtan, ya Allah!

Ey dirilten, ya Allah! Ey öldüren, ya Allah! Ey (kabirlerden ölüleri) ayağa kaldıran, ya Allah! Ey (varlıklardan sonra onlara) vâris olan, ya Allah! Ey Hak, ya Allah! Ey aşikâr, ya Allah! Ey tertemiz, ya Allah! Ey(yaratılışı) başlatan, ya Allah! Ey (varlıkları) tekrar (kendisine) geri döndüren, ya Allah! Ey (yoktan) var eden, ya Allah! Ey örneksiz yepyeni yaratan, ya Allah! Ey hidayet eden, ya Allah! Ey yeten, ya Allah! Ey şifa veren, ya Allah! Ey ulu, ya Allah! Ey büyük, ya Allah! Ey şefkatli, ya Allah! Ey ihsan eden, ya Allah! Ey nimet sahibi, ya Allah! Ey yüceler yücesi, ya Allah! Ey adaletin özü, ya Allah! Ey yücelikler sahibi, ya Allah! Ey Sâdık, ya Allah! Ey doğru söyleyen, ya Allah! Ey karşılık veren, ya Allah! Ey celal sahibi, ya Allah! Ey kerem sahibi, ya Allah! Ey beğenilen, ya Allah! Ey yardımcı, ya Allah! Ey (yaratışı) oluşturan, ya Allah! Ey fa'âl, ya Allah! Ey Latif, ya Allah! Ey bağışlayan, ya Allah! Ey (amelleri) karşılıksız bırakmayan, ya Allah! Ey Nur, ya Allah! Ey (her şeye) gücü yeten, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Ey Rabbim, ya Allah! Senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, hoşnutluğunla bana minnette bulunmanı, hilminle beni bağışlamanı, umduğum ve ummadığım yollardan bana helâl ve temiz rızkını çoğaltmanı diliyorum. Çünkü ben, senin kulunum; senden başka kimsem yoktur; senden başka el açacağım birisini tanımıyorum; ey merhametlilerin en merhametlisi. Allah'ın dilediği olur. Yüce ve ulu Allah'a dayanmayan hiçbir güç ve kuvvet yoktur."

Sonra secdeye kapanarak şöyle devam edilir:

یا اَﻟﻠﻪُ یا اَﻟﻠﻪُ یا اَﻟﻠﻪُ،، یا رَبُّ رَبُّ رَبُّ یا مُنْزِلَ الْبَرَكاتِ بِكَ تنُزَلُ كُلُّ حاجَةٍ، اَسْأَلُكَ بِكُلِ اسْمٍ في مَخْزُونِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ، وَالأسمْاءِ الْمَشْهُورةِ عِنْدَكَ، الْمَكْتُوبَةِ عَلى سُرادِقِ عَرْشِكَ، اَنْ تُصَلّيَ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّد، وَاَن تَقْبَلَ مِنيّ شَهْررَمَضانَ، وَتَكْتُبَني مِنَ الْوافِدينَ اِلى بَيْتِكَ الحَرامِ، وَتَصْفَحَ لي عَنِ الذُّنُوبِ الْعِظامِ، وَتَستَخرِجَ لی یا رَبِّ كُنُوزَكَ یا رَحمْنُ.

"Ya Allah, ya Allah, ya Allah! Ya Rabbi, ya Rabbi, ya Rabbi! Ey bereketleri indiren! Her hacet seninle iner; indinde gayb hazinesinde bulunan bütün isimler, indinde meşhur olan ve Arş'ının perdesine yazılan isimlerin hakkına senden, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, ramazan ayını benden kabul buyurmanı, beni Beytü'l-Harâm'ına giden ziyaretçilerden yazmanı, büyük günahlarıma göz yummanı ve hazinelerini benim için meydana çıkarmanı diliyorum; ey Rabbim, ey Rahman!"

9- On dört rekât namaz. Her rekâtta bir Fâtiha, bir Âyete'l-Kürsî ve üç İhlâs Suresi okunur. Kim bu namazları kılarsa, kırk yıl ibadetin sevabını ve ramazan ayında oruç tutanların sevabını almış olur, inşallah.

10- Merhum Şeyh, "Misbah" adlı eserinde gecenin sonlarına doğru gusledip ibadet mihrabında oturmanın sünnet olduğunu da rivayet etmiştir.

 

Ramazan Bayramı Gündüzünün Amelleri

Bugün için de şu ameller rivayet edilmiştir:

1- Bayram gecesinde farizalardan sonra okunan tekbirleri sabah namazı ve bayram namazından sonra da okumak.

2- Sabah namazından sonra Seyyid İbn Tavus'un rivayet ettiği şu duayı okumak:

اَللّهُمَّ اِنيّ تَوَجَّهْتُ اِلَيْكَ بِمُحَمَّدٍ اَمامي...

Şeyh Tusî bu duayı bayram namazından sonra zikretmiştir.

3- Fitre zekâtını bayram namazından önce ayırmak gerekir. Adam başına 3 kilogram yiyecek ve gıda sayılan (buğday, arpa, hurma, pirinç, ekmek, un, vb.) şeylerin kendisini veya fiyatını öğleye kadar (mümkün olduğu takdirde) fakire ulaştırması gerekir. Bu konuda detaylı bilgi edinmek isteyenler, ilmihâl kitaplarına müracaat etmelidirler. Evet, fitre zekâtı müekket bir farizadır ve ramazan orucunun kabul olması için gerekli bir şarttır. Gelecek yıla kadar insanın belâlardan korunmasına da vesile olur. Ve Allah Teâlâ, "Doğrusu, mutluluğa ermiştir zekât veren; Rabbinin adını anıp namaz kılan" (A'la, 14-15) ayetlerinde zekâtı namazdan öne geçirmiş -ve böylece bunun önemini bildirmiştir-.

4- Gusletmek. (Bu guslün mümkün olduğu takdirde nehir suyunda yapılması daha iyidir.) Guslün vakti ise sabah ezanından başlayıp Bayram Namazı öncesine kadar devam eder. Bir rivayette ise şöyle geçmektedir: Guslü çatılı bir yerde yap ve gusletmek istediğin vakit ise şu duayı oku:

اَللّهُمَّ اِيماناً بِكَ وَتَصْديقاً بِكِتابِكَ، وَاتّباعَ سُنَّةِ نَبيِّكَ مُحَمَّدٍ صَلّى للهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ.

"Allah'ım! Sana iman, kitabını tasdik ve Peygamber'in Muhammed'in (Allah'ın rahmeti onun ve Ehlibeyt'inin üzerine olsun) sünnetine uymak üzere (gusül yapıyorum)."

Sonra da "Bismillah" deyip guslet ve gusülden sonra da şöyle dua et:

اَللّهُمَّ اجْعَلْهُ كَفّارَةً لِذُنُوبي وَطَهِّرْ ديني، اَللّهُمَّ اَذْهِبْ عَنِّي الدَّنَسَ .

"Allah'ım! Bu guslü günahlarımın kefareti kıl; dinimi tertemiz kıl ve her türlü pisliği benden uzaklaştır."

5- Güzel elbise giymek, güzel koku sürmek ve açık bir alanda namaz kılabilmek için çöl ve sahraya gitmek.

6- Günün başında namaz kılmadan önce iftar etmek. Bu, hurma veya tatlı bir şeyle olursa, daha iyi olur. Merhum Şeyh Müfid, çok az bir miktarda, Hz. Hüseyin'in (a.s) mübarek türbetinden şifa maksadıyla yemenin müstehap olduğunu söylemiştir.

7- Namaza güneş doğduktan sonra çıkmak ve dışarı çıkmadan önce Seyyid İbn Tavus'un "İkbal" adlı kitabında naklettiği duaları okumak. Bunlardan biri Seyyid'in, Ebu Hamza Sumalî kanalıyla İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s) rivayet ettiği duadır; İmam buyurmuştur ki: Ramazan ve Kurban Bayramı’nda ve de Cuma günü namaz için hazırlandıktan sonra dışarı çıkmadan önce şu duayı oku:

اَللّهُمَّ مَنْ ﺗَﻬَيَّأَ في هذَا الْيَوْمِ اَوْ تَعَبَّأَ اَوْ اَعَدَّ وَاسْتَعَدَّ لِوِفادَة اِلى مَخْلُوقٍ رجَاءَ رفِدْهِ وَنوَافِلِهِ وَفَواضِلِهِ وَعَطایاهُ، فَاِنَّ اِلَيْكَ یا سَيّدي ﺗَﻬْيِئَتي وَتَعْبِئَتي وَاِعْدادي وَاسْتِعْدادي رَجاءَ رِفْدِكَ وَجَوائِزِكَ وَنَوافِلِكَ وَفَواضِلِكَ وَفَضائِلِكَ وَعَطایا كَ، وَقَدْ غَدَوْتُ اِلى عيدٍ مِنْ اَعْيادِ اُمَّةِ نَبيِّكَ مُحَمَّدٍ صَلَواتُ للهِ عَلَيْهِ وَعَلى آلِهِ، وَلَمْ اَفِدْ اِلَيْكَ الْيَوْمَ بِعَمَلٍ صالِحٍ اَثِقُ بِهِ قَدَّمْتُهُ، وَلا تَوَجَّهْتُ بِمَخْلُوقٍ امَّلتُهُ، وَلكِنْ اَتَيْتُكَ خاضِعاً مُقِرّاً بِذُنُوبي وَاِساءَتي اِلى نَفْسي، فَيا عَظيمُ یا عَظيمُ یا عَظيمُ اِغْفِرْ لِيَ الْعَظيمَ مِنْ ذُنُوبي، فَاِنَّهُ لا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ الْعِظامَ إلاّ اَنْتَ یا لا اِلٰهَ إلاّ اَنْتَ، یا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ.

"Allah'ım! Kim bugünde senin yarattığın birinin ihsan ve bağışını umarak, bahşiş ve ihsanını arzulayarak ona gitmeye hazırlanırsa hazırlansın, ey efendim ben senin ihsanını, ödüllerini, fazl u keremini, fazilet ve bağışını umarak sana gelmeye hazırlandım. Bu sabah Peygamber'in Muhammed'in (ona ve Ehlibeyt'ine Allah'ın selâmı ve rahmeti olsun) ümmetinin bir bayramına girmiş bulunuyorum. Ben daha önce yapmış olduğum iyi bir amele güvenerek veya yarattığın herhangi bir kula güvenerek sana gelmedim; ey yüce, ey yüce, ey yüce (Rabbim)! Büyük günahlarımı bağışla; çünkü kuşkusuz büyük günahları ancak sen bağışlarsın; ey kendisinden başka bir ilâh olmayan; ey merhametlilerin en merhametlisi!"

8- Bayram namazı kılmak. İki rekât olan bu namaz şöyle kılınır: Birinci rekâtta Fâtiha Suresi'nden sonra A'lâ Suresi okunur ve beş tekbir alınır ve her tekbirden sonra kunut tutarak şu dua okunur:

 اللّهُمَّ اَهْلَ الْكِبْرِیاءِ وَالْعَظَمَةِ

 وَاَهْلَ الجْوُدِ وَالجَبَرُوتِ وَاَهْلَ الْعَفْوِ وَالرَّحمَةِ وَاَهْلَ التَّقْوى وَالْمَغْفِرَةِ

اسْأَلُكَ بحَقِّ هذَا الْيَومِ الَّذي جَعَلْتَهُ لِلْمُسْلِمينَ عيداً وَلِمحَمَّدٍ صَلَّى للهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ ذُخْراً وَشَرَفاً وَمَزيْداً

اَنْ تُصَلّيَ عَلى مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ وَاَنْ تُدْخِلَني في كُلِ خَيْرٍ اَدْخَلْتَ فيهِ مُحَمَّداً وَآلَ مُحَمَّدٍ

وَانَ تُخرْجِنَي منِ كُلّ سُوء اَخْرَجْتَ مِنْهُ مُحَمَّداً وَآلَ مُحَمَّدٍ صَلَواتُكَ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمْ

اَللّهُمَّ اِنيّ اَسْأَلُكَ خَيْرَ ما سَأَلَكَ مِنْهُ عِبادُكَ الصّالحِوُنَ وَاَعُوذُ بِكَ مِمَّا اسْتعاذَ مِنْهُ عِبادُكَ الْصّالحِوُنَ.

"Allah'ım! Ey ululuk ve azamet sahibi; ey cömertlik ve ceberût sahibi; ey af ve rahmet sahibi; ey takva ve mağfiret sahibi! Müslümanlar için bayram ve Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlih) için birikim, şeref ve artış vesilesi kıldığın bugün hakkına senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, Muhammed ve Ehlibeyt'ini soktuğun her hayıra beni de sokmanı ve Muhammed ve Ehlibeyt'ini (Allah'ın selâm ve rahmeti ona ve onların hepsine olsun) çıkardığın her kötülükten beni de çıkarmanı diliyorum. Allah'ım! Senden, salih kullarının istediği şeylerin en iyisini istiyorum ve salih kullarının sana sığındığı şeylerden ben de sana sığınıyorum."

Sonra altıncı tekbir de söylenip rükûa gidilir. Rükû ve secdeden sonra ikinci rekâta kalkılır. İkinci rekâtta Fâtiha suresinden sonra "Şems Suresi" okunur; sonra da dört tekbir getirilir ve her tekbirin arasında kunut tutularak, birinci rekâtta okunan dua okunur; bitirdikten sonra beşinci tekbir alınıp rükûa gidilir ve namaz bittikten sonra, Hz. Fatıma (s.a) tesbihi söylenir.

Bayram namazının ardından okunması için birçok dua rivayet edilmiştir. Belki de bu duaların en mükemmeli Sahife-i Seccâdiye'nin 46. duasıdır. Bayram namazının çatısız bir alanda, herhangi bir sergi olmaksızın yer üzerinde kılınması ve dönüşte gidilen yoldan değil, başka bir yoldan dönülmesi ve mümin kardeşlerin amellerinin kabulü için dua edilmesi müstahaptır.

9- İmam Hüseyin'i (a.s) ziyaret etmek.

10- Meşhur "Nüdbe" duasının okunması. Merhum Seyyid'in rivayetine göre bu duadan sonra secdeye gidilerek şöyle söylenir:

اَعُوذُ بِكَ مِنْ نارٍ حَرُّها لا يَطْفى، وَجَديدُها لا يَبْلى، وَعَطْشاُنُها لا يُروى.

"(Allah'ım!) Ateşi sönmeyen, yenisi eskimeyen ve susamışının susuzluğu (hiçbir zaman) giderilmeyen (cehennem) ateşinden sana sığınırım."

Sonra sağ yüz toprağa koyularak şöyle söylenir:

اِلهي لا تُقلِّبْ وَجْهي في النّارِ بَعْدَ سُجُودي وَتَعْفيري لَكَ بِغَيْرِ مَنٍّ مِنّي عَلَيْكَ بَلْ لَكَ الْمَنُّ عَلَيَّ .

"Ey mabudum! Sana secde edip yüzümü toprağa sürdükten sonra, yüzümü ateşte çalıp çevirme; sana hiçbir minnet hakkım yoktur benim; aksine, sen, benim üzerimde minnet hakkına sahipsin."

Ardından sol yüz toprağa koyularak şu dua söylenir:

اِرْحَمْ مَنْ اَساءَ وَاقْتَرَفَ وَاسْتَكانَ وَاعْتَرَفَ .

"(Allah'ım!) Kötülük yapıp günaha düşen; ardından kendini zelil görüp itiraf eden (bu kuluna) merhamet eyle."

Sonra tekrar secde haline dönüp şu cümlelerle Allah'a yalvarılır:

ان كُنْتُ بِئْسَ الْعَبْدُ فَاَنْتَ نِعْمَ الرَّبُّ، عَظُمَ الذَّنْبُ مِنْ عَبْدِكَ فَلْيَحْسُن الْعَفْوُ مِنْ عِنْدِكَ َیا كَريم .

"(Allah'ım!) Ben kötü kulun olsam da sen çok iyi bir Rabsin. Kulunun günahı büyüdü; şu hâlde senin affın güzel olsun, ey cömert (Allah)!"

Ardından yüz defa "el-af" (af diliyorum ya Rabbi) diye Hak Teâlâ'ya yalvarılır.

Merhum Seyyid İbn Tâvûs bayram amellerinin sonunda şu cümleleri de kaydeder:

"Ey Müslüman! Bu gününü, Lehv-u la'b ve boş şeylerle geçirmekten kaçın; zira sen Hak'kın huzurunda kabul veya reddedildiğini nerden biliyorsun; eğer kabul olmuş isen buna güzel bir şükür ile karşılık vermen lâzım. Eğer reddedilmiş isen o halde de çok büyük imkân ve fırsatları kaçırdığın için uzun uzun üzülmen lâzım."




Bu haber 1564 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI