Bugun...



Nehcü'l-Belağa'da Oruç Tutma

Mübarek Ramazan ayı, yıl boyunca en değerli zaman dilimidir ki Allah Müslümanlara oruç tutmayı farz kılmıştır.

facebook-paylas
Tarih: 17-03-2025 16:00

Nehcü'l-Belağa'da Oruç Tutma

Bismillahirrahmanirrahim

 

Mübarek Ramazan ayı, nebevi hadislere göre bu ayda yapılan ibadetin diğer aylara göre yedi yüz kat sevabı vardır. Bu büyüklüğün zirvesini Kadir Gecesi'nde görebiliriz ki Kur'an onu bin aydan daha üstün ve daha hayırlı saymıştır. Bu yüzden ruhsal hazırlık için bu ayın önemini ve değerini bilmek çok gereklidir.

 

İmam Ali'nin (a.s) Bakışıyla Oruç

İmam Ali (a.s) züht ve takvanın örneğidir. O büyük zat hakkında ne söylenirse söylensin, onun sonsuz varlık denizinden bir damla bile aktarılamaz. Birçok rivayette geldiği gibi, o hazret yıl boyunca birçok gün oruç tutardı. Geceleri kalbini Mabud'a teslim ederek aşkla O'nunla raz-ı niyaz ederdi.

 

İmam Ali (a.s) orucun felsefesiyle ilgili hutbesinin bir bölümünde şöyle buyurmaktadır: "Allah'tan korkun, dünyadaki kötülüğün cezasından, ahiretteki zulmün zararından... Allah, mümin kullarını namazlar ve zekatlar aracılığıyla korur.”

Sonra orucun faydalarını ve hikmetlerinin bir kısmını beyan eder.

“Ve farz günlerde oruç tutmada gayret göstermek, onların el ve ayaklarını ve diğer organlarını (günahtan ve itaatsizlikten) sakin tutmak içindir, gözlerini indirmeleri ve canlarının alçakgönüllülüğü, kalplerinin zayıflığı, kibirlerini ve kendini beğenmişliklerini çıkarmak içindir, namazdadır. Alçakgönüllülük için güzel yüzleri sürmek, (secde ederken) şerefli organları (yedi yeri) yere yapıştırmak, küçüklük ve zilletini O'nun azametli huzurunda göstermek içindir."

فِی بَعْضِ الْأَعْیَادِ : إِنَّمَا هُوَ عِیدٌ لِمَنْ قَبِلَ اللَّهُ صِیَامَهُ وَ شَکَرَ قِیَامَهُ ، وَ کُلُّ یَوْمٍ لَا یُعْصَی اللَّهُ فِیهِ فَهُوَ عِیدٌ

İmam (a.s) bazı bayram günlerinde şöyle buyururdu: “Bayram ancak Allah'ın orucunu kabul ettiği ve kıyamını (namazını) övdüğü kimse içindir. Ve Allah'a isyan edilmeyen her gün bayramdır." [1]

 

Oruç, insanın şeytanın aldatmasından korunmasıdır. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

حَرَسَ اللَّهُ عِبَادَهُ الْمُؤْمِنِینَ بِالصَّلَوَاتِ وَ الزَّکَوَاتِ وَ مُجَاهَدَةِ الصِّیَامِ فِی الْأَیَّامِ الْمَفْرُوضَاتِ تَسْکِیناً لِأَطْرَافِهِمْ وَ تَخْشِیعاً لِأَبْصَارِهِمْ وَ تَذْلِیلًا لِنُفُوسِهِمْ

"Allah, mümin kullarını namazlar, zekatlar ve farz günlerde (mübarek Ramazan) oruç tutmanın meşakkatine katlanmak suretiyle muhafaza etmiştir, onların uzuvlarında huzur oluşturmak, gözlerini mütevazı kılmak ve nefislerini terbiye etmek için. [2]

 

Hazret başka bir yerde şöyle buyuruyor:

صَوْمُ النَّفْسِ إِمْسَاکُ الْحَوَاسِّ الْخَمْسِ عَنْ سَائِرِ الْمَآثِمِ وَ خُلُوُّ الْقَلْبِ عَنْ جَمِیعِ أَسْبَابِ الشَّرِّ

"Nefsin orucu, beş duyunun tüm günahlardan uzak durması ve kalbin bütün kötülük sebeplerinden arınmasıdır."

Eğer insanın "nefsi" oruçlu olursa, beş duyu daima uyanık olacak ve kötülüklere yönelmeyecektir.

 

İmam Ali'nin (a.s) sözlerinde oruç tutmanın diğer hikmetlerinden biri, kulların ihlas ve samimiyetinin sınanmasıdır.

İmam (a.s) şöyle buyuruyor:

فَرَضَ اللهُ ... الصِّیامَ ابْتِلاءً لاخلاصِ الْخَلْقِ

"Allah orucu, kullarının ihlas ve samimiyetini sınamak için farz kıldı." [3]

 

O hazret bedenin zekâtı hakkında şöyle buyuruyor:

لِکُلِّ شَیْءٍ زَکَاةٌ ،وَزَکَاةُ الْبَدَن الصّیام

"Her şeyin bir zekâtı vardır ve bedenin zekâtı oruç tutmaktır." [4]

 

Orucu sadece zahirde değil, batında ve manada da gözetmek gerekir; ruhumuz da oruçlu olmalıdır. Hazret bu konuda şöyle buyuruyor:

کَمْ مِنْ صَائِمٍ لَیْسَ لَهُ مِنْ صِیَامِهِ إِلَّا الْجُوعُ وَ الظَّمَأُ، وَ کَمْ مِنْ قَائِمٍ لَیْسَ لَهُ مِنْ قِیَامِهِ إِلَّا السَّهَرُ وَ الْعَنَاءُ، حَبَّذَا نَوْمُ الْأَکْیَاسِ وَ إِفْطَارُهُمْ

"Nice oruç tutan vardır ki orucundan sadece açlık ve susuzluk nasip olur ve nice gece ibadet eden vardır ki gece ibadetinden sadece uykusuzluk ve yorgunluk pay alır. Ne güzeldir ariflerin uykusu ve iftar etmeleri." [5]

 

Ramazan ayı orucu, azaba karşı bir kalkandır. Öyle oruç tutmalıyız ki o Hazretin ifadesiyle oruç bizim için azaba karşı bir kalkan olsun. Hazret şöyle buyuruyor:

صوم شَهر رَمضان فَاِنه جنه مِنَ العِقاب

"Ramazan ayının orucu azaba karşı bir kalkandır." [6] Allah'a olan dikkat o kadar önemlidir ki, Hazret birçok yerde şöyle buyurmuştur: “Eğer oruçlu kişi gücü yetiyorsa, akşam ezanı vaktinde önce namaz kılsın. Aksi takdirde önce iftar etsin ki namazın ortasında bedeni zayıflamasın ve düşüncesi midesinde olmasın. Dikkati Allah'a yönelsin.”

 

Akşam namazını oruçlunun iftar ettiği zamanda kılın. Hazret, Arafat ve hac sırasında iftar vakti hakkında şöyle buyurdular:

وَ صَلُّوا بِهِمُ الْمَغْرِبَ حِینَ یُفْطِرُ الصَّائِمُ

"Akşam namazını oruçlunun iftar ettiği zamanda kılın." [7] Elbette bütün bu meselelerden daha önemlisi, Allah'ın amelimizi kabul etmesidir ki, hangi gün amelimiz Yüce Allah tarafından kabul edilirse, o gün Hazretin ifadesiyle bayramdır.

 

Oruç Tutmak; Allah'ın Özel Dostlarının Özelliği

Emirü'l-Müminin Ali (a.s), Nehcü'l-Belağa'da ve Leyletu'l-Herir'den sonra irat ettikleri bir hutbede özel dostlarından bahsetmişlerdir. Öyle dostlar ki, onların ayrılığında yanmak ve görüşmeye susamak, ayrılıklarında hasretle parmağını dişlemek yerindedir. O hazret bu kişilerin özelliklerinden birinin sürekli olarak “oruç tutmak” olduğunu beyan ederek şöyle buyuruyor:

"Nerede o insanlar ki İslam'a davet edildiler ve kabul ettiler, Kur'an okudular ve ayetlerin anlamlarını tanıdılar, cihada teşvik edildiklerinde tıpkı yavrusuna yönelen deve gibi cihada tutkun oldular, kılıçları kınından çıkardılar ve yeryüzünün etrafını gruplar ve saflar halinde kuşattılar; bazıları şehit oldu, bazıları kurtuldu. Hiçbir zaman savaş meydanında birinin hayatta kalmasından sevinmediler ve şehitlerin ölümü için teselliye ihtiyaç duymadılar. Allah korkusundan uzun ağlamalarla gözleri rahatsız olmuş, çok oruç tutmaktan karınları zayıflamış ve sırtlarına yapışmıştı. Dudakları çok dua etmekten kurumuş, yüzlerinin rengi gece ibadetlerinden sararmıştı ve yüzlerine huşu ve tevazu tozu oturmuştu. Onlar benim giden kardeşlerimdir ve bize düşen onları görmeye susamak, onların üzüntüsünden ve ayrılığından hasret parmağını dişlemektir."

 

İmam Ali (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor:

حبّب الىّ من دنیاکم ثلاثهٌ: اکرام الضّیف، والصّوم فى الصّیف، و الضّرب فى سبیل اللّه بالسّیف

"Dünyanızdan üç şey bana sevdirilmiştir: Misafire ikram etmek, yaz mevsiminde oruç tutmak ve Allah yolunda kılıç vurmak." [8]

 

O Hazretin İftar Vaktindeki Duası

“Allah'ım! Senin için oruç tuttuk ve senin rızkınla iftar ediyoruz. Öyleyse bu orucu bizden kabul et; çünkü sen işiten ve bilensin.

Allah'ım! Ey büyük aydınlığın Rabbi ve ey yüce makamın Rabbi! Sen göklerde ve yerde olanların ilahısın; onların arasında senden başka ilah yoktur. Sen göklerde ve yerde olanların üzerinde kahir ve musallatsın.

Senden işimde kolaylık ve genişlik takdir etmeni, beni Muhammed ve Muhammed'in hanedanının dini üzere, Muhammed ve Muhammed'in hanedanının sünneti üzere (ona ve onlara selam olsun) sabit ve kararlı kılmanı, amelimi ve davranışlarımı kabul edilen makamın zirvesine yerleştirmeni istiyorum.

Çünkü ben sana iman ediyorum, sana tevekkül ediyorum ve senin dergahına yakarıyorum.

Dönüşümün sana olduğunu biliyorum. Ne kadar hayır ve iyilik varsa hepsini benim, anne babam, ailem ve çocuklarım için toplamanı; ne kadar kötülük varsa hepsini bizden uzaklaştırmanı senden istiyorum.

Ey Allah'ım! Sen şefkat sahibi ve nimet verensin, gökleri ve yeri yaratansın, hayır ve iyiliği dilediğine bağışlar ve dilediğinden çevirirsin. Öyleyse kendi rahmet ve merhametinle bana lütufta bulun, ey merhametlilerin en merhametlisi". [9]

 

Son Söz:

Oruç, İslam dininin zorunluluklarından biridir ki içinde pek çok sır ve gizem saklıdır. Şimdiye kadar insanoğlu orucun bazı sırlarını keşfedebilmiştir ki bunların arasında "oruç tedavisi" vardır. Fiziksel, ruhsal hastalıkların tedavisi ve bilinçaltı üzerindeki önemli etkileri, orucun sırlarından bazılarıdır. İnşallah, bu ayın hakkı hürmetine, genel olarak insanlık ve özel olarak Şiiler bu ayın büyüklüğünü anlayabilir ve ona yönelerek "nefis orucu" makamına erişebilirler.

 

-----------

[1]- Nehcü'l-Belağa, Hikmetli Sözler: 428.

[2]- Nehcü'l-Belağa, Hutbe: 192.

[3]- Nehcü'l-Belağa, Hikmetli Sözler: 252.

[4]- Nehcü'l-Belağa, Hikmetli Sözler: 136.

[5]- Nehcü'l-Belağa, Hikmetli Sözler: 145.

[6]- Nehcü'l-Belağa, Hutbe: 110.

[7]- Nehcü'l-Belağa, Mektup: 52.

[8]- Müstedreki Nehci'l-Belağa, s.187.

[9]- Mefatihü'l-Cinan.




Bu haber 494 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER NURANİ SÖZLER Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI