Tweet |
Bu inanç, ne yazık ki bir çok yerde salgın bir hastalık gibi yayılıvermiştir. Bu tür zahiri güzel, içi boş ve anlamsız şeylere de genelde eski ve yeni ilimlerde araştırması olmayan insanlar kapılmışlar ve bazı basın organları da bunlara alet veya destek olmuşlardır.
“Mehdilik” konusunda Ehli sünnet alimleri arasında batının rengine bürünen Ahmed Emin ve Abdul Hüseyn Taha Hamide gibileri, son zamanlarında kendilerini aydın, İslam’ın, Kur’an’ın tek temsilcisi ve sözcüsü zannederek, Şia bu inançta tekmiş gibi Şialığa saldırmış ve bu inanca dair Kur’an’da, Sünnette, sahabe ve tabiinin sözlerinde bir sened, medrek ve dayanak yokmuş gibi örümcek ağı gibi gevşek ve boş itirazlarda bulunmuş ve bu köklü “Mehdilik inancının” inkarına kalkışmışlardır.
“İlk defa Mehdilik hadislerini taz’if etmeye kalkışan ve bunu da başaramayan ilk şahıs İbn-i Haldun’dur” diyebiliriz. İbn-i Haldun, Emevi düşünceleri ve Ehlibeyt buğzu dairesi içerisinde İslami konuları ele almıştır.
Mahmud İkad’ın sözüne göre, Emevilerin Endülüs devleti İslam’ın doğu yakası için tarihte öyle yüz karası şeyleri yaptılar ki, onların tarihçileri bunları yazmadılar ve yazanları da olduğu gibi konuyu ele almadılar.
Endülüs muhiti öyle tarihçiler yetiştirdi ki, Emevilerin görüşlerini tenkit ve reddetme gücüne sahip değildiler. İbn-i Haldun da siyasilerin düşünce ve hedeflerinin etkisinde kalan bu alimlerden biri olduğu için, bu tür konularda gerçeği görmekten mahrum kalmıştır.
O, Ehlibeyt İmamlarının (a.s) faziletlerini inkar veya onları bir yolla taz’if etme ve Ben-i Ümeyye’yi savunma, onların lekelerini unutturma girişimi içindeydi. Hata Muaviye’yi sahip olmadığı sıfatlarla anlatmıştır. O, Risalet ailesinin en büyük iftiharlarından ve Hz. Fatıma’nın (s.a) evlatlarından olan İmam Mehdi’nin (a.f) de zuhurunu Ehlibeyte olan düşmanlık ve buğz ruhiyesi ile konu etmiş ve buna dair hadisleri tahric etmesine ragmen, onları tenkit ve taz’if edemediği için bu inancın uzak bir görüş olduğunu savunmuştur.
Ehli Sünnet’in bazı araştırmacı büyük alimleri İbn-i Haldun ve benzerlerine keskin cevaplar vermiş, kendilerini aydın zannedip böyle tanıtmak isteyen insanların plan veya hatalarını su üstüne çıkarmışlardır. Mısır’ın önde gelen alimlerinden Üstat Ahmed Muhammed Şakir “Mekalidu’l Künuz” adlı kitabında şöyle diyor: İbn-i Haldun bilmediği şeylere itaat edip, kendisini helakete atmıştır.
gaziantep escort,gaziantep rus escort,gaziantep escort,seks hikayeleri