Bugun...


Ali Kıran

facebook-paylas
TARİHE SORULAR
Tarih: 27-07-2022 16:07:00 Güncelleme: 27-07-2022 16:07:00


İslam tarihini özgür bir ruh ve özgür bir bakış açısıyla incelemedikçe birçok gerçek üstü örtülü devam edecek ve üstü örtülü gerçekler nedeniyle de sorunların çözümünde yetersiz kalınacaktır. Bu nedenle bu Muharrem ayı vesilesiyle Kerbela üzerinden tarihe birkaç soru soralım…

1- Kerbela hadisesi, Resulullah’ın (s.a.a) vefatından sadece 50 yıl sonra meydana geldi. Peki, bu 50 yılda ne oldu da, merhamet dini İslam, babasının kucağındaki 6 aylık yavruyu boğazından oklayacak duruma düşürüldü? Ki Hz. Hüseyin hakkında Hz. Resulullah’ın (s.a.a) buyruklarının tanıkları olan sahabelerin birçoğu hayatta idi. Hz. Resulullah (s.a.a), Hz. Hüseyin’i “Cennet gençlerini efendisi” olarak tanımlamış (1), Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim” (2) diyerek gelecekteki tutumunu teyit etmiş, “Hasan ile Hüseyin’i seven kesinlikle beni sevmiş olur. Onlara buğzeden ise bana buğzetmiş olur!”  (3) diyerek de Hak üzere olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştu.

(Kaynaklar, yazının sonunda ki dipnotlarda belirtilmiştir.)

2- Nasıl oldu da, orantısız, hem de çok orantısız bir güç ile (72 kişiye karşılık 30 bin kişi) İslam adına bu katliam yapıldı?

3- İnsanlara suyu yasaklamak, çoluk çocuk demeden susuz bırakmak İslam’ın hangi hükmüne sığar?

4- Bunları yapan, “zamanın halifesi” sıfatını nasıl taşır? Bu yapılanların, Hz. Peygamber’in getirdiği gerçek din ile bağdaşır bir yanı var mı?

5- Hz. Hüseyin’in talebi neydi? Neden Yezid’in halifeliğini tanımıyordu? Bunu nasıl açıklıyordu?

Mesela İmam Hüseyin’in şu sözleri nasıl değerlendirilmelidir?

“Allah'ım! Sen biliyorsun ki, bizim tarafımızdan gerçekleşen kıyam, saltanat için yarışmak ve değersiz dünya mallarından bir şeye ulaşmak için değildir. Senin dininin (öğretilerini) öğretmek, ıslahat yapmak, mazlum kullarına emniyet ve güvence kazandırmak, İslam'ın farzları ve Hz. Resulullah'ın (s.a.a) sünnetleri ve hükümleriyle amel olunmasını sağlamak içindir.

“Ben sizi Allah'ın kitabına ve Resulü'nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir. Ben azgınlık, makam, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine'den ayrılmadım. Ben ceddim'in ümmetini ıslah etmek, marufa emir, münkeri nehyetmek, ceddim Resulullah'ın (s.a.a) ve babam Ali'nin (a.s) çizgisinde hareket etmek için kıyam ettim”.

Benim gibi birisi, Yezid gibi birisine asla biat etmez. Eğer Yezid, İslam’ın başına geçerse İslam’ın Fatihasını okumak gerekir.”

6- Eğer Hz. Hüseyin’in amacı sadece Yezid’e karşı bir ordu düzenleyip savaşmak idiyse, çoluk çocuğunu neden oraya götürdü?

7- Hz. Hüseyin, bu kadar namüsait bir ortamda dahi, “zilletle yaşamaktansa, ölmeyi tercih ederim (Heyhat minnezzile) diyordu. Kendisinin ve kardeşlerinin, evlatlarının, yanındaki az sayıda ashabının öldürüleceğini, ehl-i iyalinin esir edileceğini, karşısındakilerin acımasız katiller olduğunu gördüğü halde neden teslim olmadı, biat etmedi ve şehadeti tercih etti?

8- Yezid nasıl halife ilan edildi? Seçimle mi? Toplumun “ehl-i hal ve’l akd” diye tabir edilen ileri gelenleri tarafından mı seçildi? Yoksa Muaviye tarafından zorla biat alınarak, ölümünden sonra “halife” olarak atanması mı kararlaştırıldı?

9- Yezid’in “halife" seçilme biçimi sorunlu değil midir? “Hz. Resulullah (s.a.a), kendinden sonra halife atamamış, bunu halka bırakmıştır” diyenler, acaba Yezid’in halifeliğine neden itiraz etmediler? Yezid’in “halifeliği” meşru mudur? Değilse, ondan sonra gelenler- ta halifelik kaldırılıncaya kadar devam eden “halifeler”in tamamı- nasıl halife olarak kabul edilebiliyor?

10- Yezid, sadece 3 yıl iktidarda kaldı ve bu üç yıla üç büyük facia sığdırdı. 

a- Kerbela hadisesi, Yezid’in iktidarının ilk altı ayında vuku bulmuştur.

b- Harre faciası, Medine’de üç gün içinde bir çok sahabenin de bulunduğu halk kılıçtan geçirilmiş, kadınların kızların ırzına geçilmiş ve büyük katliam yapılmıştı. Öyle ki, daha sonraları, bir kızla evlenilmek istendiğinde, “bu kız Harre faciasını yaşamıştır” denilirse bu, tecavüze uğradığı anlamına gelmekteydi.

c- 3- Ka’be’nin mancınıkla yıkılıp, yakılması… Yezid’e biat etmeyen ve Ka’be’ye sığınan Abdullah bin Zübeyr’e karşı bunlar yapılmış, bu saldırıda Ka’be büyük zarar görmüştür.

Hal böyle iken, hala İslam dünyası ve Müslümanlar tarafından Yezid, öncesi ve sonrası sağlıklı bir şekilde analiz edilmiştir denilebilir mi?

…………………

(1) (Tirmizî, Menâkıb, 30/3781; Ahmed, V, 391-392)

(2) (bk. Tirmizî, Menakıb, 31; Mecmau’z-Zevaid, 9/181). Tirmizi bu hadisin hasen olduğunu bildirmiştir.

(3) (İbn-i Mâce, Mukaddime, 11/143)



Bu yazı 3146 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI