Bismillahirrahmanirrahim

Ramazan ayı öyle bir aydır ki insan, kulluğu pratik etme ve uygulamayla, nefsini ıslah etmekle yaşamına ilahi renk ve koku bağışlar. Kulluk ve maneviyat mübarek Ramazan ayında doruk noktasına ulaşmaktadır. Öyle ki Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen tek aydır ve bütün ilahi kitapların nazil olma ayı açısından önemi çok özeldir.

Ramazan ayı, birbirine iyilik etme pratiği, töhmet etmekten, yalan konuşmaktan, uygun olmayan sözleri ağıza almaktan, kalp kırmaktan sakınmak ve tek kelimeyle nefsin ıslah edilmesidir. Ramazan ayı, Allah’a misafir olma ayıdır. Elbette bu misafirlik, insan oğlunun misafirliklerinden farklıdır. Allah’a olan misafirlikte maneviyat ve kulluk ruhu cari olduğundan, orada kullar ilahi bağışlanma ile ağırlanırlar.

Mübarek Ramazan ayı, kulluğun pratik edilmesi ve uygulanması için bir fırsattır. Eğer bir kimse bu ayda Allah’ın kulu olmak için uygulama yapar ve başkaları karşısında yüce Allah’tan başkasını yüceltmezse, en iyi yol azığına ulaşmıştır. Ramazan ayında Allah-u Teâlâ’ya doğru bir şekilde tapar ve ibadet ederse, artık kendisini yalnız hissetmez. Öyle ki her şeyin O’nun elinde olduğu bir akıma bağlanmıştır ve Ramazan ayında kendine güveni ibadetle elde eden insan, yaratıcıdır.

Mübarek Ramazan ayı, fazlaca toplumsal ve kültürel boyutlara sahiptir. Öyle ki Ramazan ayında sıla-i rahim etme, zayıf ve düşkünlerin elinden tutma ve yetimlere yardım etmenin sevabı kat kat artar.

Ramazan ayında suçların azalması

Ramazan ayının önemli özelliklerinden biri suçların, bozgunculukların, aile ve toplumda davranış hatalarının azalmasıdır. Ama bu mübarek olayın ve sonucun temeli birkaç noktadadır:

Birincisi, bu ayda Allah kullarına şamil olan Allah’ın özel rahmetidir ve bu ilahi rahmet, onları değerler tarafına doğru yönlendirerek kötülüklerden uzaklaştırır.         

İkincisi, o kimseler ki mübarek Ramazan ayında oruç tutuyorlar, orucun kendisi manevi haletin elde edilmesi, iyi işlere yönelme ve hatalı işlere meyletmeme sebebidir. Bu ayda oruç tutmayan kimseler de ise, müminlerin oruçlu halleri ve ortamın şartları onların da bu hatalardan sakınmalarına sebep olmaktadır.  

Üçüncüsü, günah ortamının azalmasıdır. Diğer aylarda her hâlükârda günah ortamı değişik şekillerde bulunmaktadır ve insanı kendisine cezb eden değişik cazibelerin olması mümkündür. Ramazan ayında bu ortamlar şiddetli bir şekilde sınırlanır ve ortamın azalmasının kendisi de suçların azalmasına fazlaca yardım edecektir. Ramazan ayında suçların azalmasına sebep olan başka bir nokta da hürmetin gözetilme ruhudur ki hata ve günahkâr kimselerin fıtratları bile onları bu hürmetin korunmasına davet etmektedir.

Bütün bu sebepler el ele vererek suçların oranını, hırsızlıkların oranını, ihanetlerin oranını ve hatta ailede boşanma ve ayrılıkların oranını şiddetli bir şekilde aşağı düşürür. Ramazan ayında eşsiz olan bu değerlerin korunması için birkaç adımın atılması gerekir:

1- Bilinçlenme ve farkındalık,

2- Tövbeye yönelenleri teşvik etme.

İmam Ali (a.s), Nehcu’l Belağa’nın 31. mektubunda “Ruhunu vaaz, öğüt ve nasihatlerle canlandır” buyuruyor. Ama bu öğüt ve nasihatler, resmi ve gelenek halinde olan meclisler ve mimberler şeklinde olmamalıdır. Gerçi onların da önemli rolü bir vardır ama değişik şekillerde olmalıdır. Güzel klipler, etkileyici şiirler, uyandırıcı makaleler, etkili olabilir.