İmam Hüseyin (as):

"Senin öldürülmen pek ağır geldi bana..."

Kasım b. Hasan (a.s)

   İmam Hasan'ın (a.s) gencecik yaşında Kerbela'da şehit olan oğludur. Tasua gecesi amcası İmam Hüseyin'e (a.s) hitaben söylediği "Bana göre ölüm baldan daha tatlıdır" şeklindeki meşhur söz de ona aittir.

   Aşura günü henüz mükellefiyet yaşını doldurmamıştı. Meydana gitmek için İmam'dan (a.s) izin istediğinde İmam (a.s) çok sevdiği yeğenine hasretle baktı ve onu bağrına basarak ağlamaya başladı. Derken izin verdi ve meydana uğurladı. [1]

   Kasım güzel yüzlü biriydi. Atına binip meydana koştu. Okuduğu recezde kendini tanıtıyor ve İmam Hüseyin'in (a.s) mazlumiyetini beyan ediyordu:

Beni tanımıyorsanız, bilin ki Hasan'ın oğluyum,

Emin ve seçkin Peygamber'in torunu,

Esir alınmış rehine gibi aranıza aldığınız şu kimse ise,

(Amcam) Hüseyin'dir; (Allah) rahmet yağmurunu bu halktan esirgesin!

   Genç Kasım, yiğitçe çarpıştıktan sonra şehadete erdi. Yere düşmek üzereyken amcası İmam Hüseyin (a.s) başucuna koştu. Ancak yanına vardığında can vermek üzereydi. İmam (a.s), yeğeninin mübarek naaşını daha sonra Ehlibeyt (a.s) şehitleri arasına getirdi. [2]

   Hz. Mehdi'nin (a.f) diliyle nakledilen Ziyaret-i Nahiye-i Mukaddese'de, onun adının geldiği yerde şöyle buyrulmuştur:

"…Selam olsun bedeni darbelere maruz kalan ve savaş teçhizatı yağmalanan Kasım b. Hasan b. Ali'ye. O vakit amcası Hüseyin'e (a.s) seslendi. Amcası da tıpkı bir kartal gibi yanına vararak etrafına üşüşen insanları oradan uzaklaştırdı. Yanına geldiğinde (Kasım, sıcağın şiddetiyle) ayaklarını yere uzatıyordu. Hüseyin (a.s) ise ona şöyle sesleniyordu: Seni öldüren topluluk uzak (helâk) olsun. Kıyamet gününde onların hasmı, ceddin ve baban olacaktır.

Sonra şöyle dedi: Vallahi amcanı çağırdığın halde sana cevap verememesi veya cevap için yanına koştuğunda öldürülmüş olmandan, ellerinin ve ayaklarının kesilmiş olmasından dolayı bunun sana bir faydasının olmaması amcana pek ağır gelmektedir. Hem de öylesine bir günde ki zalimlerin sayısı artmış, yardımcıların sayısı azalmıştır!..” [3]

Kasım'ın aynı anneden olan diğer kardeşi Ebu Bekir b. Hasan da Kerbela'da şehit olmuştur.

Kasım'ın Evliliği

   Kasım b. Hasan (a.s) için Kerbela'da evlilik merasimi düzenlendiğine ve burada gelin evi süslemelerinin yapıldığına dair güvenilir herhangi bir senet yoktur ve gerçek dışıdır. Zayıf kaynaklardan avam tabakanın zihnine yerleşmiş, dilden dile dolaşarak yaygınlaşmış Aşura tahriflerinden biri olarak bilinmektedir.

   İmam Hasan'ın (a.s) Hz. Hüseyin'e (a.s) vasiyeti olan genç Kasım'ın mürüvvetini göremeden, üstelik feci bir şekilde katledilerek ölmesi insanları derinden etkilemiş, ciğerlerini yakmış, gözyaşlarının sel olmasına neden olmuş ve bu yüzden matem günlerinde düzenlenen taziye merasimlerinde Hz. Kasım (a.s) için hayalî bir "gelin evi" (otak) yaparak "bu murada eremeyişi" yâd etmek istemişlerdir. Ancak tamamen gerçek dışı olan bu olay, sadece bir temenniden ibarettir ve Kerbela'ya ait bir hadise değildir. Bunlar, Aşura'nın tahriflerindendir.

   Bazı kaynaklarda birkaç rivayet geçmişse de bunlar, evlilik veya zifafı değil, sade bir nişanlılığı ihtiva etmektedir.

----------

[1]- Mukarrem, Maktelu'l-Hüseyin, s.331.

[2]- Biharu'l-Envar, c.45, s.34.

[3]- Biharu’l-Envar, c.45 s.67.