Bugun...


Fahrettin Güngör

facebook-paylas
Hz. Zu’l-kifl (a.s)
Tarih: 07-08-2023 15:07:00 Güncelleme: 07-08-2023 15:07:00


 

Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Zu’l-kifl (a.s) hakkında iki sûrede çok kısa bilgi verilmiş ve iki âyette de ismen zikredilmiştir. [1]

Lügatte sahip, mâlik anlamındaki  [2] ile nasip, kısmet; eş, benzer; kefâlet gibi anlamlara gelen kifl kelimesinden oluşan zu’l-kifl kavramı, nasip, kısmet veya kefalet sahibi demektir. [3]

Kur’ân’da, k-f-l kökünden kelimeler on yerde zikredilmiş ve beş anlamda kullanılmıştır. Bunlar; yekfulu fiilinden korumak, üstlenmek manası [4], ekfil emri hâzırından vermek anlamına, yani onun sorumluluğunu bana ver, onunla ben ilgileneyim şeklinde sorumluluk manasına [5], kifleyn kelimesinden iki pay/iki hisse manasına [6], kefîl kelimesinden şâhit, kefil manasına [7] ve el-kifl kelimesi zû/zâ takısıyla birlikte bir peygamberin adı olarak kendini yüce Allah’a bağlayan kişi anlamında Hz. Zu’l-kifl (a.s) için kullanılmıştır. [8]

Kur’ân-ı Kerîm’de sabreden (mine’s-sâbirîn) ve iyi kimeselerden (mine’l-ahyâr) olduğu bildirilen ve de Hz. İsmâîl (a.s), Hz. İdrîs (a.s) ve Hz. el-Yesâ gibi peygamberlerle birlikte anılan Hz. Zu’l-kifl (a.s) hakkında şöyle bilgi verilmektedir:

(Ve yine) İsmâîl, İdrîs ve Zu’l-kifl’i de (yâdet ki), bunların hepsi sabredenlerdendi.” [9]

“İsmâîl'i, el-Yesâ'ı ve Zu’l-kifl’i hatırla! Hepsi de hayırlı kimselerdendi.” [10]  

Kur’ân-ı Kerîm’de hakkında bu iki âyette başka bilgi bulunmayan Hz. Zu’l-kifl’in (a.s) belli bir kişinin adı veya sıfat mı olduğu, şahıs adı ise bu şahsın kimliği, nebî mi yoksa velî mi olduğu hususu tartışmalıdır. Ancak ilgili âyetlerin bağlamından Zu’l-kifl kelimesinin bir sıfat olmadığı anlaşılıyorsa da bunun bir kişinin adı mı yoksa lakabı mı olduğu hususu yine tartışmalıdır. Bununla birlikte bu iki âyet Hz. Zu’l-kifl’in (a.s) bir sıfat veya lakap olmayıp, bir peygamber ve dolayısıyla tarihî bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır.

 

 

-------------

[1]- 21/Enbiyâ: 85; 38/Sâd: 48.

[2]- Esmâ’u’l-hamse denen ve tamlama kalıbında kullanıldığında değişikliğe uğrayan zû/zâ/zî kelimesinin bazı özellikleri:  

1. Zû lafzı, mutekellim yâ’sı dışındaki zamirle birleştiği takdirde vâv ile merfû, elif ile mansûb ve yâ harfi ile mecrûr olur.

2. Zû kelimesi, genelde sıfat olarak gelir.

3. Zû kelimesinin bulunduğu yerlerde hep muzâf olarak bulunur ve yanına bir muzafun ileyh alır.

4. Zû kelimesi, sıfatın (nâ’t) özelliği mevsufun (men’ût) yani o sıfatla sıfatlanan varlığın bütün özelliklerini taşımaktır.

5. Zû kelimesi, ma’rife bir isme sıfat olursa, onun muzafun ileyhi ma’rife olmak zorundadır. Eğer Zû kelimesi, nekire bir isme sıfat olacaksa da, ona ait muzafun ileyhin nekire olması gerekir.

[3]- Lisânu’l-Arab, k-f-l md.

[4]- 3/Âl-i İmrân: 44.

[5]- 38/Sâd: 23.

[6]- 57/Hadîd: 28.

[7]- 16/Nahl: 91.

[8]- 21/Enbiyâ: 85; 38/Sâd: 48.

[9]- 21/Enbiyâ: 85.

[10]- 38/Sâd: 48.



Bu yazı 1743 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI