Bugun...



Sermaye

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 25-06-2022 12:45

Sermaye

Soru 942: 1989 yılında eğitim dairesinde çalışanlar için kooperatif şirketi kuruldu. Şirketin ilk sermayesini eğitim dairesinde çalışanların yüz tümenlik hisseleri oluşturmaktadır. Ortaklığın başlangıcında ana sermaye çok azdı. Ama şimdi üyelerin sayılarının artmasıyla, ortak sermaye on sekiz milyona yükseldi; ayrıca şirket bir takım araçlara da sahiptir. Şirketin getirdiği kazanç, ortakların hissesi oranında paylaşılıyor ve ortaklardan her birisi isterse kendi payını çekerek ayrılabiliyor. Şimdiye kadar sermaye ve kazancın humusu verilmemiştir. Kurumun sorumlu yöneticisi olarak, sermaye ve kazanca lazım gelen humusu hesaplayarak ödemem caiz midir? Bu hususta ortaklardan izin almam gerekir mi?

Cevap: Şirketin ana sermayesi ve kazancının humusunu vermek, hisseleri oranında ortakların kendilerine farzdır. Fakat şirket yöneticisinin bunu üstlenmesi üyelerin iznine veya vekâlet vermelerine bağlıdır.

Soru 943: Bir grup, kendi aralarında ihtiyaç zamanlarında birbirlerine borç vermek için “karz-ı hasen” kurumu kurmuşlar. Bütün üyeler kurum kurulurken ödedikleri para dışında, ana sermayeyi artırmak için her ay ödenmek üzere belirli bir aidat vermekle yükümlüdürler. Kurumda toplanan sermaye, sürekli borç olarak üyelerin yanında bulunduğundan, bu paranın humusunun nasıl ödenmesi gerektiğini, açıklamanızı istirham ederiz.

Cevap: Ortaklık hissesini, humus yılı geçtikten sonra kazancından vermek istiyorsa, ilk önce onun humusunu vermesi farzdır. Ama ortaklık hissesini yıllık kazancı esnasında vermişse ve onu geri alması mümkünse sene sonunda humusunu vermesi farzdır; sene sonunda alamıyorsa geri alabilinceye kadar humusunu vermesi farz değildir.

Soru 944: Acaba "karz-ı hasen" kurumu için tüzel kişilik var mıdır? Eğer varsa, o tüzel kişiliğin kazancına humus gelir mi? O tüzel kişiliğe sahip değilse, onun humus mükellefiyetinin durumu nedir?

Cevap: Kurumun ana sermayesi ortaklık sebebiyle üyelerin olursa; elde edilen kazanç üyelerin her birinin şahsî malı sayılır ve mallarının humusunu vermeleri herkesin kendi üzerine farz olur. Fakat kurumun ana sermayesi, şahıs veya şahısların değil de, umumî vakıftan veya benzeri mallardan olursa, ondan elde edilen kazançta humus yoktur.

Soru 945: Müminlerden on iki kişilik bir grup anlaşıp, her ay örneğin; yirmişer dinar ödeyerek her ay toplanan para kendi şahsî masraflarında kullanması için bir şahsa veriliyor. Son sırada yer alan şahıs -bu parayı- on iki ay sonra alıyor. Sonuncu şahıs gerçekte bu müddet içerisinde her ay ödediği miktarın toplamı olan iki yüz kırk dinarını geri alıyor. Acaba bu para onun ihtiyacından sayılır mı, yoksa ona humus lazım gelir mi? Eğer bu şahsın humus yılının belirli bir zamanı olursa ve aldığı paradan bir kısmı senenin sonuna kadar yanında kalırsa, alınan bu miktar paranın humusundan kurtulmak için müstakil bir süre tayin edebilir mi?

Cevap: Verdiği miktar senelik gelirinden olursa ve ondan aldığı parayı aynı senenin geçiminde sarf ederse onda humus yoktur. Eğer, verdiği para, önceki senenin gelirinden olursa, aldığı miktarın humusunu vermelidir. Eğer, iki senenin gelirinden olursa; her sene kendi hükmüne tabidir. Senenin gelirinden aldığı miktar, aynı senenin ihtiyacından fazla olursa humusunu vermemek için özel bir humus vakti tayin etmeye hakkı yoktur. Yıllık gelirinin hepsi için bir humus senesi tayin etmesi ve bu senenin gelirlerinden ihtiyaçtan fazla kalan miktarın humusunu vermesi farzdır.

Soru 946: Depozitle bir ev kiraladım. Acaba depozit olarak verilen paranın üzerinden bir sene geçtikten sonra bu paranın humusunu vermem farz olur mu?

Cevap: Kazancınızdan olursa, o paranın humusu vardır.

Soru 947: Birtakım bayındırlık işleri için çok miktarda paraya ihtiyacımız vardır. Bu parayı birden vermemiz zor olduğu için bu işe ait ortaklaşa bir sandık kurduk, her ay bu sandığa bir miktar para yatırarak biriktiriyoruz. Gerekli sermayeyi topladıktan sonra işe başlayacağız; acaba, sandıkta biriktirdiğimiz bu parada humus var mıdır?

Cevap: Herkesin yatırdığı para, inşaatta kullanıncaya kadar kendi mülkiyetinde kalır ve humus yılı yetiştiğinde onu sandıktan alabiliyorsa herkese kendi malının humusunu vermesi farz olur.

Soru 948: Birkaç yıl önce malımı hesapladım ve kendim için humus yılı belirledim. O zaman benim humusu verilmiş 98 koyunum, bir miktar nakit param ve bir de motosikletim vardı. Birkaç yıl önce koyunlarımdan bir kısmını sattım ve bu vesileyle nakit param arttı. Şimdi 60 koyunum ve bir miktar da nakit param var; bu durumda, malımın tümüne mi humus lazım gelir, yoksa sadece artan miktarına mı?

Cevap: Şimdiki koyunlarınızın değeriyle mevcut paranız, o zamanki humusunu verdiğiniz 98 koyununuzun değeriyle nakit paranızdan fazla olursa, sadece artan miktarda humus farz olur.

Soru 949: Humusunu vermesi gereken malı (arsası veya evi) olan kimse o malın humusunu yıllık gelirinden verebilir mi, yoksa o malının humusunu gelirinden vermek için önce yıllık gelirinin humusunu vermesi mi gerekiyor?

Cevap: Üzerine farz olan malın humusunu yıllık gelirinden vermek isterse, yıllık gelirinin de humusunu vermelidir.

Soru 950: Bazı şehitlerin malik oldukları ziraat yeri, sanat vb. şeylerde olan gelirlerini veya Şehit Kurumu'nun şehit çocukları için verdiği aylıkları biriktiriyoruz. Bazen bunların bir bölümü onların zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için harcanıyor. Bu biriktirilmiş paralarda ve aylıklarda humus var mıdır, yoksa humusun verilmesi onlar büyüyünceye kadar geciktirilmesi mi gerekiyor?

Cevap: Aziz şehit evlâtlarına babalarından miras olarak geçen veya şehit kurumundan verilen mallarda humus yoktur. Ama miras aldıkları veya şehit kurumunun hediye olarak verdiği malın kârına gelince; eğer şer'î bulûğ çağına erişinceye kadar o mal onların malı olarak kalırsa mükellefiyete ulaştıklarında onlardan her birine kârının humusunu vermesi ihtiyaten farzdır.

Soru 951: Ticaret amacıyla kullanılan mallarda humus var mıdır?

Cevap: Sermaye yıllık gelirden olursa humusu farzdır. Ancak kâr etmek için sermayeden harcanan ambar, nakliye, kantar, tellal parası vb. gibi şeyler ticaretin kârından istisna edilir ve onlarda humus yoktur.

Soru 952: Sermaye ve ondan elde edilen kârda humus var mıdır?

Cevap: Eğer sermayenin humusu verildiği takdirde geriye kalan kısmın geliri geçim için yeterli olmazsa veya şanına layık olan gelirden daha düşük olursa, o sermayeye humus vermek gerekmez.

Soru 953: Nisap haddine ulaşmış sikkesi olan kimse, zekâtına ilaveten onun humusunu da vermesi farz mıdır?

Cevap: Yıllık gelirden sayılırsa humusun farz olmasında diğer gelirlerin hükmündedir.

Soru 954: Ben ve eşim eğitim bakanlığı görevlilerindeniz. Eşim aylığını bana hediye ediyor. Benim meslek arkadaşlarımla üyesi olduğum ziraat şirketinde hissem var. Ancak, şirkete verdiğim paranın benim mi, eşimin mi aylığından olduğunu bilmiyorum; ancak, humus yılına kadar eşimin aylığından biriktirdiğim para, yıllık aldığı paradan azdır; acaba bu parada humus farz mıdır?

Cevap: Biriktirilen paranın sizin aylığınızdan olan miktarında humus farzdır. Ancak, eşiniz tarafından size hediye edilen ve yine sizin aylığınızdan mı, yoksa eşinizin size verdiği hediyeden mi olduğunda şüphe ettiğiniz paranın humusunu vermeniz farz değildir; ancak, onun da humusunu vermeniz veya humusunu bir miktar parayla musalaha etmeniz ihtiyaten müstehaptır.

Soru 955: İki yıl karz-ı hasen olarak bankada kalan parada humus farz mıdır?

Cevap: Yıllık gelirden biriktirilen miktarın bir defa humusu verilmelidir ve karz-ı hasen olarak bankada biriktirilmesi humusun kalkmasını gerektirmez; ancak borçlulardan alınmadığı sürece humusunu vermek farz değildir.

Soru 956: Bir miktar para biriktirmek için kendi harcamalarında veya tekeffülünde olan ailesi için yaptığı harcamalarda tasarruf ederek para biriktiren veya bir sorununu çözmek için borç alan kimsenin biriktirdiği veya borç aldığı para humus yılına kadar kalırsa onun humusunu vermesi farz olur mu?

Cevap: Biriktirdiği mal humus yılına kadar kalırsa onda humus farz olur. Elbette o parayı iki üç ay içerisinde harcayacaksa ve humusunu verdiği takdirde zaruri ihtiyaçlarını karşılayamayacaksa, o paranın humusunu vermesi gerekmez (elbette daha önce harcaması mümkün değilse böyledir). Ancak, borç aldığı paranın humusunu vermesi farz değildir; ancak aldığı borcun taksitlerini yıllık gelirinden verirse ve humus yılı ulaştığında borç aldığı para harcanmadan kalırsa humusunu vermesi farzdır.

Soru 957: İki yıl önce inşaat yaptırmak için bir arsa aldım. Orada bir ev yaptırmak amacıyla günlük harcamalarımdan bir miktarını tasarruf ederek biriktirirsem şu an kirada oturduğum dikkate alınarak yılsonunda biriktirdiğim bu paranın humusunu vermek farz olur mu?

Cevap: Eğer humus yılınız gelmeden önce onunla inşaat için gerekli olan malzemeleri alırsanız veya humus yılınızdan kısa bir süre sonra inşaat için harcarsanız, onda humus farz olmaz.

Soru 958: Evlenmek için biraz para elde etmek amacıyla sermayemin bir bölümünü ticaret için birine verdim; şimdi benim paraya ihtiyacım var; üniversite öğrencisi olmam dikkate alınarak humus meselesi hususunda musalaha etmem mümkün müdür?

Cevap: Bu para yıllık gelirinizden olur ve humus yılınıza kadar da kalırsa, humusunu vermeniz üzerinize farz olur ve humusu verilmesi belli olan şey üzerinde musalaha yapılmaz.

Soru 959: Geçen yıl Hac Kurumu benden hac kafileleri için gerekli olan bir takım şeyler satın aldı ve bu yaz mevsiminde sattığım eşyaların bedelini aldım (213 bin tümen) ve geçen sene de 80 bin tümen almıştım; kendime humus yılı belirlemişim ve her yıl giderlerimden artan miktarın humusunu veriyorum. Şu anda satmış olduğum o eşyalara kendi ihtiyacım olduğu dikkate alınırsa o paranın humusunu vermem farz mıdır? Şunu da hatırlatayım ki sattığım malların değeri şimdiye kadar çok değişmiş bulunmaktadır.

Cevap: Söz konusu eşyaları humusu verilmiş maldan almışsanız onları satarak elde ettiğiniz parada humus yoktur; aksi durumda humusunu vermek zorundasınız.

Soru 960: Benim bir dükkânım var; her yıl elimdeki nakit parayı ve mevcut malları hesaplamaktayım. Mallardan bazıları humus yılı ulaşıncaya kadar satılmıyor; yılsonunda o malların humusunu satılmadan mı vermem gerekiyor, yoksa satıldıktan sonra mı? O malların humuslarını verdikten sonra satarsam gelecek yıl nasıl hesaplamam gerekiyor ve eğer satılmaz da değer kazanırsa bu durumda hükmü ne olur?

Cevap: Satmadığınız mallara yılsonuna kadar müşteri çıkmazsa, şimdilik artan fiyatının humusunu vermeniz farz değildir, onu satarak elde ettiğiniz kârı gelen yılın kârıyla hesaplayarak humusunu vermelisiniz; değeri artan ve yıl esnasında müşteri çıkmasına rağmen değeri artması için yılsonuna kadar satmadığınız mallara gelince, yılsonunda o malların artan değerinin humusunu vermelisiniz. Gelecek yılda o mala yeniden humus vermeniz gerekmez.

Soru 961: Üç kardeş üç katlı bir ev satın alıyorlar ve bir katında kendileri oturarak iki katını da kiraya veriyorlar. Acaba kiraya verilen katların humusları var mıdır? Acaba onlar ihtiyaç sayılırlar mı?

Cevap: Eğer daireler yıllık gelirden elde edilen parayla ihtiyaçtan dolayı satın alınmışlarsa, ancak bazı mali sıkıntılardan dolayı kiraya verilmişlerse, o dairelerde humus yoktur. Ancak dairelerin bazıları kiraya verilmek üzere satın alınmışlarsa, o daireler sermaye hükmündedirler ve humuslarının verilmesi gerekir.

Soru 962: Bir miktar humusu verilmiş buğdayı olan kimse yeni mahsul elde edinceye kadar o buğdaydan yararlanıyor. Daha sonra onun yerine yeni mahsulden bırakıyor ve birkaç yıl böyle devam ediyor. Acaba yenilen buğdayın yerine bırakılan bu yeni buğdaya humus lazım gelir mi? Eğer humus lazım gelirse acaba hepsine mi lazım gelir?

Cevap: Humusu verilmiş buğdayı kullandığında, kullanılan kısmın karşılığını yeni buğdaydan bırakması, yeni buğdaya humusun farz olmasını önlemez. Buna göre; yerine konulmuş yeni buğdaydan senenin geçimi için sarf ettiği miktarda humus yoktur ve senenin sonunda fazla kalan buğdayda ise humus farzdır.

Soru 963: Ben, Allah'ın yardımıyla her sene malımın humusunu veriyorum. Ama malımın humusunu hesapladığım senelerde hesabımda şüphem vardı. Bu şüphemin hükmü nedir? Acaba; bu sene mevcut mallarımın tümünün humus hesabını (yeniden) yapmam farz mıdır? Yahut bu konudaki şüphe geçerli sayılmaz mı?

Cevap: Geçmiş senelere ait kazancınızın humus hesabının doğru oluşunda şüpheniz olursa, bu şüphe geçersizdir ve ikinci defa onların humusunu vermeniz farz değildir. Ama belirli bir kârın, humusu verilmiş olan geçmiş senelerin kazancından mı veya humusu verilmemiş olan bu senenin kazancından mı olduğunda şüpheniz olursa; bu durumda onun humusunu vermeniz üzerinize farz olur. Ancak; önceden humusu verildiğine kanaat getirirseniz onda da humus yoktur.

Soru 964: Humusu verilmiş on bin tümen parayla bir halı aldım. Bir müddet sonra onu on beş bin tümene sattım. Acaba; humusu verilmiş maldan fazla olan beş bin tümen kazançtan sayılır mı? Ve ona humus lazım gelir mi?

Cevap: Satış kastıyla almış iseniz, alış bedelinden fazlası kazançtan sayılır. Ve yıllık giderden fazla kalan miktarında humus farz olur.

Soru 965: Kazançlardan her birisi için bir humus vakti tayin eden kimse, süresi dolan kazancının humusunu süresi dolmamış kazançlarından vermesi caiz midir? Bu kazançların yılsonuna kadar kalacağını ve bunları geçimi için kullanmayacağını bildiği halde hüküm nedir?

Cevap: Kazançlarından her biri için müstakil bir humus vakti tayin etmesi caiz olduğu yerlerde humusunu (humusu verilmemiş) başka bir kazançtan vermesi caiz değildir. Ancak diğer kazancının humusunu vermiş ise, bu müstesna. Geçim için kullanılmayacak olan kazançlarının humusunu, kazandığı an veya humus vakti geldiğinde vermekte serbesttir.

Soru 966: İki katlı bir binası olan ve kendisi de o binanın üst katında oturmakta olan bir kimse, binanın alt katını kira almadan bir şahısa vererek ondan borç para almıştır. Acaba aldığı borç paraya humus lazım gelir mi?

Cevap: Aldığı borç karşılığında evi ücretsiz vermesinin şer'î bir yönü yoktur. Her halükârda borç olarak alınan parada humus yoktur.

Soru 967: Vakıflar dairesine ait bir binayı yetkililerden muayenehane olarak aylık belli bir ücretle kiraladım. Benim talebimi kabul ettikleri için benden kiradan başka bir miktar para da önceden aldılar. Söz konusu para şimdi benim tasarrufumdan çıkmış ve hiçbir zaman da elime geçmeyecektir. Acaba bu parada humus var mıdır?

Cevap: Bu meblağ kazançtan olur ve verilmesi hava parası anlamını taşırsa humusunu vermek farzdır.

Soru 968: Yıllık humus hesaplaması olmayan bir kimse bir milyondan fazla para harcayarak bir artezyen kuyusu kazdırmıştır; o, bu yolla kurak bir araziyi bayındırlaştırmak ve meyve ağacı dikerek onlardan istifade etmek istiyor. Bu ağaçların meyve vermesi, büyük bir masrafla beraber uzun bir zamanın geçmesini de gerektirmektedir. Şimdi bu şahıs kendisine taalluk eden humusu vermek için mallarının hesabını yapmak istiyor. Öte yandan enflasyon nedeniyle kuyu, yer ve bahçenin fiyatları sarf ettiği miktarın kaç katı artmıştır. Mallarının günlük değerinin humusunu vermeye gücü yetmez. Bahçe ve bahçenin içindekilerin humusunu para olarak değil de, arazinin kendisinden vermeye mükellef edilirse çok zor duruma düşecek. Çünkü bu yolla ailesinin geçimini temin etmeği ve refaha kavuşmayı arzulamaktadır. Bu şahsın humus mükellefiyeti nedir? Humus vermekte zorluğa düşmemesi için humusunu nasıl hesaplamalıdır?

Cevap: Meyve ağaçları dikmek ve bahçe yapmak amacıyla ihya edilen kurak arazinin bayındırlaştırılması için yapılan masraflar çıkıldıktan sonra hiç şüphesiz onda humus vardır. Yerin humusunu, yerden veya günlük kıymetinden vermekte tercih sahibidir. Ama kuyu, su boruları, su tulumbası, ağaçlar ve bunlardan başka şeylere sarf ettiği masrafları, borçla veya bunları veresiye satın almakla elde etmiş ve borcunu humusu verilmeyen paradan ödemiş ise; sadece bu borca sarf ettiği paranın humusunu vermesi farzdır. Fakat bunları humusu verilmemiş parayla almış ise, bu malların şimdiki normal (adilane) kıymetini hesaplayarak humusunu vermesi farzdır. Elbette bu bağa geçimini sağlamak için ihtiyaç duyar ve humusunu verdiği takdirde geçimini sağlayamazsa, bu bağın humusu yoktur.

Soru 969: Evlendiği günden bu güne kadar borçlu olan ve yıllık humus hesaplaması olmayan bir şahıs şimdi humusunu vermek istiyor. Humus hesabına nasıl başlamalı?

Cevap: Şu ana kadar giderlerinden artan bir kazancı yoksa geçmişlerinden dolayı onun humus mükellefiyeti yoktur.

Soru 970: Vakfedilen arazi ve eşyanın mahsul ve gelirlerinin humus ve zekât hükümleri nedir?

Cevap: Özel vakıf olsalar dahi vakfedilmiş malların kendisinde humus ve zekât yoktur. Bunların mahsullerinde de ister özel vakıf olsun, ister genel vakıf, humus yoktur. Genel vakıf olarak vakfedilen malların mahsulleri vakfedilen kimseler tarafından alınmadıkça zekâtı da yoktur. Ancak söz konusu mahsuller, vakfedilen kimseler tarafından alındıktan sonra zekâtı farz eden şartları taşırsa onlarda zekât vardır. Özel vakfın mahsulünde ise kendilerine vakfedilmiş kimselerin her birinin hissesi, nisap miktarına ulaşırsa onda zekât farzdır.

Soru 971: Küçük çocukların kazançlarına (örneğin bir vekil tarafından çocuk adına kazanılan paraya) humus düşer mi?

Cevap: Çocuklar için elde edilen kazançlar, onların bulûğ çağına ulaşıncaya kadar mülkiyetlerinde kalırsa ihtiyaten farz olarak humusunu vermeleri farzdır.

Soru 972: Meslek araçlarında humus var mıdır?

Cevap: Meslek aletlerinin hükmü aynen sermayenin hükmü gibidir ve humusu verilmesi farzdır.

Soru 973: Son zamanlarda Milli Bank’ın Hac ve Ziyaretler Kurumu ile vardığı anlaşmaya göre, temettü haccı başvurusu yapmak isteyenlerin bankaya müracaatla, kendi adlarına açılacak ve mudarebe unvanı taşıyacak bir milyon Tümen yatıracaklar. Bu para hacca gidene kadar hesap açanın adına olacak ve kişisel hesabında görünecektir. Yapılan anlaşmaya göre de her yılın sonunda mudarebe geliri olarak yüzde on yedilik bir karşılık hesabına dökülecektir. Hac ve Ziyaretler Kurumu bunu sadece erken başvuranlar için yaptı ve yaklaşık üç yılın ardından şahısların sırasını ilan ederek istedikleri takdirde hacca gidebileceklerini duyurdu. Yolculuk zamanı geldiğinde şahıs, bankadaki mudarebe hesabındaki parayı çekip diğer geri kalan miktarla birlikte Hac ve Ziyaretler Kurumu’nun hesabına aktarıyor ve hacca gidiyor. Yapılan anlaşmanın yazılı olduğu ve sözlü olarak banka ile para sahibi arasında bir diyalog olmadığı göz önünde bulundurarak, para sahibinin mudarebe kazancı olarak elde ettiği yüzdelik miktarın hükmünü bize açıklar mısınız?

Cevap: Yukarıdaki örnekte olduğu gibi yazılı olarak bankalarla yapılan anlaşmaların bir sakıncası yoktur. Yatırım sonucu mudarebe ile elde ettiği kazanç helaldir. Eğer asıl paranın humsu verilmemişse humsunun verilmesi gerekir. Elde edilen kazanç da eğer hacca gitmeden eline geçmezse bir sonraki yılın geliri olarak hesaplanır. O yıl içinde hac için harcanırsa da humsu yoktur.

Soru 974: Humuslarını hesaplama yılının dönümü 12. ayın sonu olarak belirleyen memurlar, normalde gelecek aybaşına kadar kullanmak üzere son maaşlarını yeni yıl girmeden 5 gün önce alıyorlar. Acaba bu son maaşta humus var mıdır?

Cevap: Sene bitmeden (yani 5 gün içinde) yıllık giderlerinde kullanmadıkları miktarda humus farz olur. Elbette tasarruf adı altında bir miktar paraya sahip olmak onun ihtiyacı sayılırsa, o parada humus yoktur.

Soru 975: Üniversite öğrencilerinden bazıları, tasarruf ederek eğitim bakanlığı tarafından verilen bursun bir kısmını daha sonraki yıllardaki ihtiyaçları için biriktiriyorlar. Acaba, bu paraya humus lazım gelir mi?

Cevap: Hibe ve burs olarak verilen mallarda humus yoktur.




Bu haber 402 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER AHKAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI