Bugun...



İyiliği Emredip Kötülükten Sakındırmanın Yolları

Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 14-01-2023 10:51

İyiliği Emredip Kötülükten Sakındırmanın Yolları

Soru 1069: Mallarına farz olan humusu veya zekâtı vermeyen anne-babanın karşısında oğullarının veya kocasının karşısında eşinin vazifesi nedir? Acaba oğlun veya eşin humus ya da zekâtı verilmemiş olduğu için harama karışmış olan maldan yararlanması caiz midir? Oysaki bu tür mallardan yararlanmak ruhun kirlenmesine sebep olduğu için, bunları kullanmama hususu çok tekit edilmiştir.

Cevap: Anne-babasının veya kocasının iyiliği terk ettiklerini veya kötülüğü işlediklerini görürlerse, şartların mevcut olduğu takdirde oğul veya eşinin iyiliği emretmeleri ve kötülükten sakındırmaları farzdır. Ama onların mallarından yararlanmalarının sakıncası yoktur. Ancak istifade ettikleri malın humus veya zekâtının verilmediğini kesin olarak bilirlerse, bu durumda o miktar hususunda, humus ve zekât hakkında yetkili kimseden izin almaları farzdır.

Soru 1070: İtikatları kâmil olmadığı için dinî mükellefiyetlerini yerine getirmeyen anne ve babanın karşısında oğullarının izlemesi gereken metot nedir?

Cevap: Anne ve babanın saygılarını koruyarak onlara yumuşak dille iyiliği emretmesi ve kötülükten sakındırması farzdır.

Soru 1071: Kardeşim dinî ve ahlaki kuralları gözetmiyor ve şimdiye kadar da yapılan nasihatlerin bir etkisi olmuş değil. Bu gibi tutumlarını gördüğümde benim vazifem nedir?

Cevap: Dine aykırı olan bu işleri yaptığında ona karşı hoşnutsuzluğunuzu belirtmeniz ve yararlı gördüğünüz her türlü metotla onu kardeşçe uyarmanız farzdır. Ancak akrabalık bağlarını kesmeyin; çünkü akrabalık bağlarını kesmek caiz değildir.

Soru 1072: Geçmişte şarap içme gibi haram işler yapmış olan kimselerle ilişkilerimiz nasıl olmalıdır?

Cevap: Ölçü, kişinin şimdiki durumudur. Geçmişte yaptıkları işten tövbe etmişlerse, onlara karşı diğer müminlere davrandığınız gibi davranmalısınız. Ancak, hâlâ haram işleyen kimseleri kötülükten sakındırma yoluyla haramdan alıkoymak farzdır ve ilişkileri kesmek dışında haramdan sakınmazsa, bu durumda onunla ilişkiyi kesmek farzdır.

Soru 1073: İslâm ahlakına aykırı olan batı kültürünün saldırısına uğramamız ve bazı gayr-i İslâmî adetlerin yayılması neticesinde bazı erkekler boyunlarına altın haç takmakta veya bazı bayanlar dikkat çekici renkte elbiseler (manto) giymekteler. Bazı erkek ve kadınlar örfen çirkin olan özel bir takım gözlük, bilezik ve saat kullanmaktalar. Bazıları iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmadan sonra bile bu işlerinde direnmekteler. Bu gibi kişilere karşı nasıl davranmamız gerekir?

Cevap: Altını boyuna asmak veya takmak erkeklere kesinlikle haramdır. Dikilişi, rengi vs. açısından Müslüman olmayanların saldırgan kültürünü taklit etme ve yayma sayılan elbiseleri giymek de caiz değildir. Yine İslâm ve Müslümanların düşmanlarına ait saldırgan kültürü taklit etme sayılacak şekilde bilezik ve gözlük takmak caiz değildir. Bu tür tezahürleri dille kötülükten sakındırma yoluyla ortadan kaldırmak diğerlerine farzdır.

Soru 1074: Bazı durumlarda, kötülüğü işleyen üniversite öğrencisi veya görevlisi defalarca irşat ve nasihat edilmesine rağmen, o işi işlemekten çekinmiyor ve fakültede genel ortamın bozulmasına sebep olan kötü amellerini yapmaya ısrar ediyor. Bu durumda onlara karşı bu işlerinin dosyalarına işlenmesi gibi bazı idari cezalandırmalara başvurulması gerekir mi?

Cevap: İslâm esaslarına göre fakültede yürürlükte olan dâhili nizamı gözetmek kaydıyla bunun sakıncası yoktur. Aziz gençler, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma meselesini ciddiye almalı; onun şartlarını ve şer'î hükümlerini dikkatle öğrenmeli; bunu yaygınlaştırmalı; iyiliği yapmaya teşvik etmek ve kötülüğün yapılmasına engel olmak için etkili ahlaki metotlardan yararlanmalı ve bundan şahsi garazlar için istifade etmekten sakınmalıdırlar. Hayrın yayılması ve kötülüğün engellenmesinde bunun en etkili ve en üstün metot olduğunu bilmelidirler. Allah-u Teâlâ sizleri kendi rızası doğrultusunda muvaffak etsin!

Soru 1075: Bir kötülüğü işleyen kimseyi bu işinden sakındırmak için selâmını almamak caiz midir?

Cevap: Kötülükten sakındırma kastıyla selâmın cevabını almamaya, örfen “kötülükten men ve sakındırma” deniliyorsa, bu iş caizdir.

Soru 1076: Bazı yetkililer, emirleri altında çalışanlardan bazılarının namaz farizasını hafife aldıklarını (önemsemediklerini) veya terk ettiklerini kesin olarak bilseler, nasihat ve irşat etmenin de bir faydası olmazsa, bu kişilere karşı vazifeleri nedir?

Cevap: Buna rağmen, şartlarını gözeterek sürekli olarak yapılan iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmanın tesirinden gafil olmamalıdırlar. Onlara karşı iyiliği emretmenin etkili olmasından ümit kesilirse, bu durumda, o kişileri görevlerinin sağladığı imkân ve haklardan mahrum etmeyi öngören kanun varsa, haklarında bu kanun uygulanmalı ve onlara bu ilahi farizayı yerine getirmede gevşek davrandıklarından dolayı böyle bir uygulamanın yapıldığı da ayrıca hatırlatılmalıdır.




Bu haber 444 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER AHKAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI