Bugun...



Mehdilik ve Küreselleşme - 1

Mehdilik doktrininde, Mehdilik konusu bütün yönleriyle ele alınıp incelenmeli ve çeşitli alanlarıyla ilgili çok dikkatli araştırmalar yapılmalıdır.

facebook-paylas
Tarih: 26-11-2021 16:08

Mehdilik ve Küreselleşme - 1

Gündeme taşınması gereken önemli konulardan biri, “toplumsal dinamikleri yapılandırma” veya “toplumsal kurumları oluşturma” meselesidir. Bu alan Mehdilik konusunda gerektiği gibi ele alınmamış ve diğer alanlarda olduğu gibi, kendi kaderine terk edilmiştir. Halbuki bu konu Mehdilik doktrininin mihverini, eksenini oluşturmaktadır.

İnsanoğlunun bilimsel dallarda ilerleme kaydetmesi, teknoloji ve iletişimde bunu zirveye ulaştırması dünyayı küçülterek, bir şehir belki de ileride bir köy halini almasını sağlayacaktır.

“Küreselleşme” diye adlandırılan bu süreçü, düşünürlerin araştırma yaptıkları en önemli konulardan biridir.

Küreselleşen bir dünyada inancın ekseni konumundaki Mehdilik doktrininin bireysel inanç yönünden ziyade, toplumsal ve evrensel yönü beyan edilmeli, insanlığa armağan edilen bu ilahi idare sisteminin itikadi ve inanç kaynaklarının yanı sıra, bilimsel ve günümüz şartlarına göre İslam medeniyeti diliyle açıklanmalıdır.

Küreselleşme, zatında olumlu bir gelişme ve kaçınılmaz bir gerçektir. Globalizm veya küreselleşmeye sadece bir teori olarak bakmak yanlıştır.

İlim ve teknolojinin gelişmesi, topluma sunduğu imkanlar ve insanoğlunun akli yeteneklerini kullanma yönünden tekamüle ermesi, küreselleşmeyi zorunlu hale getiriyor. Küreselleşmeyi insanlık adına ileriye yönelik ümit verici bir adım olarak algılamak gerekir.

Mehdilik doktrini küreselleşmiş bir dünyada gerçekleşebilir ancak. Evrensel bir adalet devleti kurma hedefine sahip Mehdilik doktrini, bu adalet sistemini bütün bir yeryüzüne hakim kılma hedefini gütmektedir; belli bir ülkeye veya sadece İslam ülkelerine değil. Öyleyse küreselleşmenin, “Mehdilik doktrininin ön şartı ve mukaddimesi olarak gerçekleşmesi gerekiyor” denilebilir. Globalleşmeye bu açıdan bakıldığında olumlu bir gelişme, gerçekleşmesi gereken bir aşama olduğu söylenebilir.

Batı dünyası küreselleşmeyi gündeme getirirken, bazı Müslüman düşünürler buna karşı çıkmakta ve bunun savunulmaması gerektiğini dile getirmekte, küreselleşmeyle dünyanın tek kutuplu olacağı ve Batı dünyasının sultasını kabullenmek anlamına gelebileceği vehmine kapılmakta ve küreselleşme karşıtı düşünceleri yaymaktadırlar. Böyle bir endişenin oluşmasında Batı’nın mevcut askeri, ekonomik ve medya dalındaki üstünlüğünün etkili olduğu söylenebilir.

Ancak Müslüman düşünürlerin yaptıkları hata, küreselleşme ile neyin küreselleşeceği konusudur. Maalesef küreselleşmeyi Batı kültürünün dünyaya hakim olması olarak algılamaktadırlar.

Küreselleşme eşittir (=) Batı kültürü olarak değerlendiriyorlar. Halbuki dikkatli incelenirse, küreselleşmenin ortaya çıkması engellenemez ve kaçınılmaz bir gerçek olduğu anlaşılacak ve küreselleşme alanında çaba sarf edilmesi gerektiği görülecektir. Birinci aşamada küreselleşmenin ne olduğu ve kaçınılmazlığı incelenmeli ve ikinci aşamada ise, neyin küreselleştirilmesi gerektiği ele alınmalıdır. Birinci aşama çok açık, gerekli ve kaçınılmaz olduğundan, ona değinmeye gerek görmüyoruz. Çünkü İslam’ın asıl hedefi din medeniyetini, dinin evrensel hüküm ve söylemlerini dünyaya hakim kılmak ve küresel bir sistem kurmaktır. Böyle bir sistemin gerçekleşeceğine inanmayan veya bunu bir ütopya olarak gören Müslüman düşünürler, kendi acizliklerini örtbas etmek için küreselleşmeyi Batı kültürünün hakimiyetiyle eş değerde görmekte ve küreselleşmeye karşı çıkmaktadırlar.




Bu haber 328 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MEHDEVİYET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI