Bugun...



Baki Mezarlığının Tahrip Edilmesi

“Baki” veya “Cennetu’l-Baki” (Arapça: ‎البقيع) Müslümanların Medine’deki ilk ve en eski mezarlığıdır.

facebook-paylas
Güncelleme: 17-04-2024 08:54:05 Tarih: 17-04-2024 08:53

Baki Mezarlığının Tahrip Edilmesi

Şii İmamlarından (a.s) dördünün yanı sıra, sahabe ve tabiinden çok sayıda kişi de burada toprağa verilmiştir. Bu mezarlıkta “Baki anıtları” olarak meşhur olan, Baki imamları (a.s) ve diğerlerinin kabri için anıt ve kubbeler inşa edilmiştir. Bu yapıtlar Vahhabilerin Baki’yi tahrip etmeleri sonucunda yok edilmiştir.

 

“Ba-Ka-A” kökünden türeyen "Baki" kelimesi, komşu olduğu topraklardan farklı olan ve aynı şekilde ağaç ve köklerinin dağınık bir şekilde büyüdüğü toprak manasına gelmektedir.[1] Bu maddenin asıl anlamı, renk veya her türlü görünen nitelikte farklı olmasıdır.[2] İslam kaynaklarında Medine’nin meşhur kabristanına "Baki" denmektedir. Burada "Garkad" adlı dikenli çalılıkların bulunması nedeniyle "Bakiu’l-Garkad" olarak da anılmıştır.[3] Burada Garkad çalılıklarının yanı sıra, kaynak sularının ve yemiş ağaçlarının da bulunduğu nakledilmiştir. Ayrıca bu bölgenin sivrisineklerinin, güneşin batma vaktinde kalın bir duman gibi görünecek kadar çok olduğunu da söylemişlerdir. [4]

 

Baki’nin Fazileti

Mescidi Nebevi’nin yakınlarında bulunan Cennetü’l-Baki, Hz. Fatıma’nın (s.a) toprağa verilmiş olabileceği birkaç yerden biridir. Bu mekan, özellikle Şialar olmak üzere bütün Müslümanların ziyaret ettiği kutsal mekanlardandır. Bu kabristanı ziyaret etmenin fazileti hususunda, Allah Resulü (s.a.a) ve İmamlardan (a.s) rivayetler nakledilmiştir.

 

Bir rivayete göre, Allah Resulü’nün (s.a.a) Baki kabristanında defnedilenlere bağışlanma dilemek için emrolunduğu belirtilmiştir.[5] Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) her Cuma gecesi (Perşembe akşamı) Baki’ye gider ve Baki’de defin olunanların bağışlanması için dua edermiş.[5] Hz. Fahri Kainat Efendimizden (s.a.a) nakledilen bir rivayette, Kıyamet günü güzel sıfatlarla 70 bin kişinin Baki’den haşredileceği zikredilmiştir.[7] Hz. Resulullah (s.a.a), Baki’de defnedilenlere şefaat edilecekleri müjdesini vermiştir.[8]

 

Birçok rapor, Hz. Resul'ün (s.a.a) İstiska namazı[9] ve Bayram namazı[10] sohbetleri[11] gibi, bazı vesilelerle Baki’de bulunduğunu göstermektedir. Bir rivayete göre de Allah Resulü (s.a.a) ömrünün son yılında sahabeden bir grup ile Baki kabristanına gitmiş ve orada ölülere hitap ederek, bir takım cümlelerle kendi vefatından haber vermiştir.[12] Hz. Resulullah’ın (s.a.a) hanedanı da Baki kabristanına ilgi göstermiş ve bu kabristanı ziyaret etmişlerdir.[13] Şia[14] ve Ehlisünnet[15] alimlerinin çoğu, Baki mezarlığını ziyaret etmenin müstehap olduğuna fetva vermiştir.

 

Tarihi rivayetler, Es’ad b. Zurare Hazreci’yi[16] ya da meşhur sahabe Osman b. Mez’un Kurşi’yi[17] Baki kabristanına defnedilen ilk kişiler olarak yad etmektedir. İbn-i Şebbe, Baki’ye defnedilen Es’ad’ı ilk Ensar ve Osman’ı da ilk muhacir olarak bilmektedir.[18]

 

Peygamberi Ekrem’in (s.a.a) Medine’de ölen ve Baki’de toprağa verilen en son sahabesinin ise, Sehl b. Sa’d Saidi (vefat: 88 veya 91 hk) olduğu bilinmektedir.[19] Baki kabristanında ölü defnetmek sadece bir gruba has değildi. Hatta Medine’deki kabilelerden her biri bu toprakların bir bölümünü kendi kabilesine tahsis etmişti. İleriki zamanlarda Şii imamlarına (a.s) ait bölüm daha çok Şialara ve mezarlığın diğer bölümleri ise, diğer İslam mezheplerine verilmiştir. Elbette günümüzde sahabe büyüklerinin ve Ehlibeyt imamlarının (a.s) toprağa verildiği yer olan mezarlığın asıl bölgesine, ölüler defnedilmemektedir.

 

Ehlibeyt imamlarından (a.s) dördü, yani İmam Hasan Müçteba (a.s), İmam Seccad (a.s), İmam Bakır (a.s) ve İmam Cafer Sadık (a.s) bu kabristanda toprağa verilmiştir. Her ne kadar defninin tam yeri belli olmasa da bazıları Hz. Fatıma’nın (s.a) da Baki’nin Beytu’l-Ahzan bölgesinde toprağa verilmiş olabileceği ihtimalini vermişlerdir.[38] Mes’udi, İmam Sadık’ın (a.s) vefat yıldönümünü anma sebebiyle, Hz. Fatıma’nın (s.a) ve dört imamın (a.s) adının yazılı olduğu bir mermere işaret etmektedir.[20]

 

Baki’nin Tahribi

Baki’nin tahribi, Medine’nin Baki mezarlığındaki tarihi ve mezhebi mezar, türbe ve yapıtların Vahhabiler tarafından hunharca yıkılması anlamına gelmektedir.

 

Vahhabiler, biri hicri 1220 yılında ve diğeri hicri 1344 yılında olmak üzere iki kez, kabirlere mezar yapılmasının ve ziyaret edilmesinin bidat olduğunu bahane ederek, Baki’deki mezarlık ve yapıtları yıkmıştır. Baki’nin yıkılması, başta İran İslam Cumhuriyeti olmak üzere, İslam ülkeleri tarafından şiddetle protesto edilmiştir. Bu nedenle Şiaların geneli Yevmu’l-Hedm (tahrip günü) olarak meşhur olan, Şevval ayının sekizinci günü matem meclisleri düzenler; mersiye ve ağıtlar yakarak, Baki’nin tahrip edilişini yad ederler.[21]

 

İslam alimlerinden bazıları, Vahhabilerin başta Baki’nin tahribi olmak üzere kabirlerin yıkılması hakkındaki iddialarının reddiyesinde, "Keşfu’l-İrtiyab" gibi kitaplar kaleme almışlardır.[22]

 

Günümüzde de Baki’deki kabirlerin üzerinde mezar taşı bulunmamakta ve kubbesizdir. Mezarların üzerine yazısız ve kitabesiz taşlar koymuşlardır. Şemsi 1305 yılında, yani Vahhabilerin Baki’ye ikinci saldırısından kısa bir süre sonra orayı ziyaret eden Router, Baki’yi depreme maruz kalan harabelere benzetmektedir.

 

Şemsi 1333 yılında din alimlerinin baskısı ve siyasi adımların atılması sonucunda, Suud b. Abdulaziz’in emriyle hacıların geliş gidişlerini kolaylaştırmak için, çimentodan geçitler yapılmıştır. Faysal b. Abdulaziz zamanında da büyük bir kapı yapılmış ve daha sonraki yıllarda da Baki’nin batı tarafına gölgelik inşa edilmiştir.

 

-------------

[1]- Ferahidi, c. 1, s. 184; Sahib b. İbad, c. 1, s. 195, “Bakaa”.

[2]- Mustafevi, el-Tahkik li Kelimati’l-Kur’an-i’l-Kerim, c. 1, s. 339.

[3]- Ferahidi, c. 1, s. 184; İbn-i Esir, c. 1, s. 146, “Bakaa”.

[4]- İbn-i Sa’d, el-Tabakat, c. 3, s. 303.

[5]- Mufid, c. 1, s. 181; Semhudi, c. 3, s. 77.

[6]- İbn-i Govluveyh, s. 529.

[7]- Tarihu’l-Medine, c. 1, s. 89 – 90; Vefau’l-Vefa, c. 3, s. 79.

[8]- Tarihu’l-Medine, c. 1, s. 97.

[9]- Muttaki Hindi, c. 8, s. 436.

[10]- Kuleyni, c. 3, s. 460; Tusi, c. 3, s. 129; Semhudi, c. 3, s. 6.

[11]- Fıratu’l-Kufi, s. 200.

[12]- Deylemi, c. 1, s. 33.

[13]- İbn-i Kesir, c. 8, s. 228.

[14]- İbn-i Berrac, c. 1, s. 283; Muhakkık-i Hilli, c. 1, s. 210.

[15]- Şerbini, c. 1, s. 513; Bahuti, c. 2, s. 601; İbnu’l-Hac, c. 1, s. 265.

[16]- Es-Sıkat, c. 1, s. 135 – 136; el-Müstedrek, c. 3, s. 186.

[17]- El-Musannef, İbn-i Ebi Şeybe, c. 7, s. 264; Mucemu’l-Buldan, c. 4, s. 471; Fethu’l-Bari, c. 9, s. 102.

[18]- Tarihu’l-Medine, c. 1, s. 96 - 102.

[37]- İbn-i Esir, Usdu’l-Gabe, c. 2, s. 320; İbn-i Kuteybe, s. 341; İbn-i Abdulbirr, el-İstiab, c. 2, s. 665.

[19]- Saduk, c. 2, s. 572.

[20]- Murucu’z-Zeheb, c. 3, s. 297.

[21]- http://phz.hajj.ir/422/7501 Kabirlerin Tahribi: Haremeyn’deki kabirlerin Vahhabilerce tahribi.

[22]- Mecelletu Turasuna, dördüncü baskı, Şevval 1409, sayı 17.




Bu haber 1183 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI