Bismillahirrahmanirrahim

Rivayetlerden anlaşıldığına göre, bu savaş Kudüs savaşından çok daha büyük olacaktır. Hz. Resulullah'tan (s.a.a) şöyle buyurduğu naklediliyor: "Sizler ve Rum arasında dört tane barış antlaşması gerçekleşecektir. Dördüncüsü Hırakl hanedanından bir kişi eliyle gerçekleşecek ve yıllarca (veya iki yıl) sürecektir." Abdu'l-Kays kabilesinden “Mustevrid b. Gaylân” isminde biri sordu: "O zaman insanların İmam'ı (ve lideri) kimdir?" Hz. Resulullah (s.a.a) buyurdu: "Benim evlatlarımdan Mehdi'dir." [1]

Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: Sizinle Benî Esfer (Sarışınlar/Rumlar veya Avrupalılar) arasında bir barış antlaşması gerçekleşecektir. Ancak onlar bir kadının hamileliği zarfında (dokuz ayda) size hıyanet edecekler ve seksen orduyla, karadan ve denizden size saldıracaklardır. Her ordu on iki bin askerden oluşacaktır. Onlar Yâfâ ve Akkâ arasında toplanacaklardır. Hükümdarları gemilerini ateşe verecek ve yârenlerine "Vatanınızı savunun!" diyecektir. Bu sırada savaş ve katliam her iki tarafta başlayacaktır. Hatta Yemen'in Hadramut bölgesinde yaşayanlar bile sizin yardımınıza geleceklerdir.

Bu sırada Allah, kendi mızrak, kılıç ve okuyla onlara saldıracak ve bundan dolayı en büyük katliam onlar arasında gerçekleşecektir. [2]

"Bu sırada Allah, kendi mızrak, kılıç ve okuyla onlara saldıracak…" cümlesi, "Allah, melekleriyle ve gaybî yardımlarıyla, düşmanlarına karşı Müslümanlara yardım edecektir" manasına gelmektedir.

İbn Hammâd'ın kitabının 142. sayfasında şöyle gelmiştir: Rumlar Sûr'dan Akkâ arasına kadar demir atacaklardır. Fitnelerin başlayacağı an bu zamandır.

Aynı kitabın 115. sayfasında şöyle geçmektedir: Allah, Hristiyanlar arasında iki tane savaş takdir etmiştir. Onlardan biri gerçekleşmiş ve diğeri henüz vuku bulmamıştır.

Ayrıca aynı kitapta şöyle gelmiştir: O zaman Allah, rüzgâr ve kuşları Rumlara musallat edecektir. Gözleri yerinden çıkana kadar kuşlar kanatlarını onların yüzüne vuracak ve yer onları kendi içine çekecektir.

Sonra yıldırıma çarpılacak, depreme duçar olacak ve yer ayaklarının altında çukurlaşacaktır. Allah, Muhammed'in (s.a.a) yârenlerine hayırlı ödüller verdiği, gönülleri ve kalplerini yiğitlik ve cesaretle doldurduğu gibi, sabredenlere yardım etsin ve onları hayırla ödüllendirsin. [3]

Yukardaki iki rivayette geçtiği üzere, anlaşılan o ki Batılıların Yâfâ ve Akkâ veya Sûr ve Akkâ arasına askerî güç indirmelerinin sebebi, Filistin'i Yahudilere döndürmek ve Kudüs'ü askerî bir hedef olarak belirleyip hücumlarını oraya yönlendirmektir.

Sonraki rivayette ise onların, güçlerini Mısır'daki Arîş'ten Türkiye'deki Antakya'ya kadar yerleştireceğini okumaktayız.

Huzeyfe b. Yemân'ın şöyle dediği nakledilmiştir: Resulullah'a (s.a.a) öyle bir zafer ve fetih nasip olacaktır ki, bunun gibisi peygamberliğe seçildiği günden beri gerçekleşmemiştir. Arz ettim: "Ya Resulallah (s.a.a)! Bu fetih ve zafer size mübarek olsun. Acaba savaş sona erecek mi?" Buyurdu: "Asla, asla! Ey Huzeyfe! Canın elinde olana andolsun ki, ondan önce altı olay meydana gelecektir…" Hz. Resulullah (s.a.a) o olayların sonuncusunu “Roma fitnesi” olarak yâd etmiştir. Onlar (Rumlar) Müslümanlara hıyanet edecek ve seksen orduyla Antakya ve Arîş arasına yerleşeceklerdir. [4]

Hz. İsa'nın (a.s) yeryüzüne inişiyle ilgili rivayetlere göre savaş bu sırada sona erecek ve bunun teyidi ise, günümüzdeki Müslümanlarla Rumlar (Batılılar) arasındaki savaşların son bulmamasıdır.

Bu savaşlar İmam Mehdi'nin (a.f) zuhuru, Hz. İsa'nın (a.s) yeryüzüne inişi ve Allah'ın bizleri onlara küresel azgınlıkları merhalesinde zafere ulaştırana kadar devam edecektir.

Rivayette şöyle gelmiştir: Filistin'de Rumlarla iki çatışma gerçekleşecektir. Onlardan biri "Gül Toplama" ve diğeri "Biçme" diye adlandırılacaktır. [5] Yani ikinci savaş birinci savaştan daha yok edici olacaktır.

Sonraki rivayet ise, İmam Mehdi'yle (a.f) Batılıların savaşının eşit olmadığını, görünüşte Batılıların daha güçlü olduğunu aktarmaktadır. Bundan dolayı bazı korkak Araplar, Batılılara katılacaklar ve geriye kalanlar da tarafsız kalacaktır.

İbn Hammâd, "Siz yakında güçlü bir kavme karşı savaşmaya çağrılacaksınız…"[6] ayetinin tefsirinde Safvân'dan şöyle naklediyor: "Maksat Rumlardır. Onlarla büyük bir savaş gerçekleşecektir."

Sonra devamında şöyle diyor: “Allah, Arapları İslam'ın ilk zamanlarında kâfirlerle savaşa çağırdı. Onlar dedi ki: "Mal, kadın ve evlatlar bizi oyalayıp meşgul etmiştir." Allah buyurdu: "Siz yakında güçlü bir kavme karşı savaşmaya çağrılacaksınız." Onlar İslam'ın ilk zamanlarında dediklerinin aynısını Batılılar karşısında da diyecekler. Bunun üzerine ayetin sonundaki "Allah sizi acı bir azaba uğratır." tehdidi, onların hakkında gerçekleşecektir.” [7]

Safvân şöyle diyor: Üstatlarımızın naklettiğine göre, o gün Araplardan bir grup dinden dönecek ve mürtet olacaktır. Bazıları da şüpheye düşecek ve İslam'a yardım etmekten yüz çevireceklerdir. Dinden dönenler, Rumları himaye edenler ve İslam'a yardım etmeyenler de tarafsız kalanlardır. Bunlar, İmam Mehdi (a.f) eliyle, Rumları yenilgiye uğrattıktan sonra şiddetle cezalandırılacaklardır.

İbn Hammâd'ın naklettiği bir rivayet, bu savaşta şehit olanların sevabını, Bedir Savaşı'nda Hz. Resulullah'la (s.a.a) beraber savaşanlarla aynı bilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor: Yaratılıştan bu yana gök kubbenin altındaki en üstün şehitler şunlardır: Melun Kabil'in eliyle zalimane öldürülen Habil, "Bizim Rabbimiz Allah'tır" diyerek insanları O'na davet eden ve kendi ümmetleri tarafından öldürülen peygamberler, Firavun ailesinden imanını gizleyen bir mümin, Sahib-i Yâsîn, Hamza b. Abdülmuttalip, Bedir Savaş'ında ölenler, Uhut Savaş'ında ölenler, Hüdeybiye'de öldürülenler, Ahzap Savaş'ında öldürülenler, Hüneyn'de öldürülenler, benden sonra azgın ve aşağılık Haricîler eliyle öldürülenler, bunlardan sonra Allah yolundaki mücahitler… Sonrasında büyük Roma savaşı meydana gelecektir ki, burada ölenler Bedir şehitleri gibi olacaklardır. [8]

Rivayette geçen "Hüdeybiye'de öldürülenler" ibaresi, hata veya fazlalık olabilir. Çünkü tarih kaynakları Hüdeybiye'de bir savaşın gerçekleştiğini veya herhangi birinin öldüğünü kaydetmemiştir. Şia kaynaklarında Ehlibeyt'ten naklen, şehitlerin en üstünlerinin İmam Hüseyin (a.s) yârenleri ve İmam Mehdi (a.f) cephesindeki şehitler olacağı kaydedilmiştir. Avrupalıların İslami topraklara ne zaman saldıracağı hususunda şunu söylemek gerekir ki, rivayetlere göre Batılılarla yapılacak barış antlaşması yedi yıllıktır. Ancak onlar iki veya bazı rivayetlerde geçtiği üzere üç yıl sonra hıyanet edecek ve barışı bozacaklardır.

Nitekim İbn Hammâd, Ertât'tan şöyle naklediyor: Süfyanî'nin öldürülmesi ve Kelb kabilesi mallarının ganimet alınmasının ardından, İmam Mehdi'yle (a.f) Romalı azgın, haddini aşmış yöneticiler arasında bir barış antlaşması yapılacaktır. Bunun sonucunda sizin ve onların tüccarları birbirlerinin ülkelerine gidip geleceklerdir. Onlar üç yıl kendi gemilerini yapmakla uğraşacaklardır. (Kendi deniz güçlerini donatacaklardır.) Sonunda Rumların gemileri Sûr'dan Akkâ arasındaki sahillere demir atacak ve burası savaş alanına dönecektir. [9]

Ancak farklı bir rivayette geçtiği üzere Batılıların ihaneti ve antlaşmalarını bozmalarına dair, bir kadının hamilelik süresi kadar, yani dokuz ay kaydedilmiştir. Allah doğrusunu daha iyi bilir.

Batılıların İslam'a Yönelişi

Batılıların, Filistin ve Şam'da, İmam Mehdi (a.f) karşısında uğrayacakları açık yenilgi, Batı milletlerinde ve onların gelecekleri üzerinde çok önemli etkiler bırakacaktır. Şüphesiz Hz. İsa (a.s) ve İmam Mehdi'nin (a.f) kelamlarının Batılılar üzerindeki etki ve nüfuzu bir taraftan, Avrupa halklarının bu iki yüce şahsiyeti fikirsel dalgalar hâlindeki desteklemeleri de diğer taraftan gözlemlenecektir. Bu destek dalgaları, kâfir hükümetlerin yıkılmasına ve İmam Mehdi (a.f) devletine bağlılıklarını sunan yönetimlere dönüşecektir.

Şia ve Ehlisünnet kaynaklı rivayetlere göre İmam Mehdi (a.f) Batı'ya doğru hareket edecek ve yârenleriyle beraber büyük Roma şehrini veya Roma şehirlerini fethedecektir. Bu rivayetlerin bazılarında şöyle deniyor: O, yârenleriyle beraber tekbir getirerek oraları fethedecektir.

Bir rivayet şöyle diyor: O, Kostantiniyye, Roma ve Çin topraklarını fethedecektir. [10]

Ayrı bir rivayet şöyledir: O, Roma topraklarına doğru gidecek ve yârenleriyle beraber büyük Roma şehrini özgürleştirecektir. [11]

Ayrıca şöyle rivayet edilmiştir: İmam Mehdi'nin (a.f) Rum'da fethedeceği şehir, Roma topraklarının merkezidir. [12]

İmam Cafer-i Sadık'ın (a.s) şöyle buyurduğu naklediliyor: O zaman Rumlar, İmam Mehdi (a.f) eliyle Müslüman olacaklar ve İmam (a.f) onlara bir mescit inşa edip, yârenlerinden birini halefi ve vekili tayin ederek geri dönecektir. [13]

İkrime ve Said b. Cubeyr, "Onlara dünyada zillet vardır." ayetinin tefsirinde şöyle diyorlar: Maksat, Rum'daki özgürleştirilip fethedilecek şehirdir. [14]

Farklı bir rivayette de şöyle gelmiştir: Roma'nın şehrini yetmiş bin kişinin tekbirleriyle fethedecektir. [15]

---------

[1]- Bihâru'l-Envâr, c. 51, s. 80.

[2]- İbn Hammâd Nüshası, s. 141.

[3]- İbn Hammâd Nüshası, s. 124.

[4]- İbn Hammâd Nüshası, s. 118.

[5]- İbn Hammâd Nüshası, s. 136.

[6]- Fetih, 16.

[7]- İbn Hammâd Nüshası, s. 12.

[8]- İbn Hammâd Nüshası, s. 131.

[9]- İbn Hammâd Nüshası, s. 142.

[10]- Beşâretu'l-İslam, s. 258, Gaybet-i Tûsî'den naklen.

[11]- İlzâmu'n-Nâsib, c. 2, s. 225.

[12]- Melâhim ve Fiten, s. 64.

[13]- Beşâretu'l-İslam, s. 251, Bihâr'dan naklen.

[14]- İbn Hammâd Nüshası, s. 136.

[15]- Beşâretu'l-Mustafa, s. 297, İbn Arabî'nin Futûhât-i Mekkiyye'sinden naklen.