Bugun...



Ehl-i Sünnet’in Kitapları ve Mehdi’nin Özellikleri - 1

Ehl-i Sünnet’in Kitapları ve Mehdi’nin Özellikleri - 1

facebook-paylas
Tarih: 10-12-2021 10:56

Ehl-i Sünnet’in Kitapları ve Mehdi’nin Özellikleri - 1

Bazı sünni kardeşler şöyle demekteler: "Şii kitaplarında Mehdi’nin varlığı açık ve belli bir şekilde ifade edilmiştir. Ama Ehl-i Sünnet kitaplarında gizli ve kapalı bir şekilde açıklanmıştır. Örneğin çoğu hadislerinizde görülen ve İmam’ın kesin alametlerinden sayılan gaybet meselesi, bizim Ehl-i Sünnet hadislerinde zikredilmemiş ve gereğince önemsenmemiştir. Vaadedilmiş “Mehdi” sizin hadislerinizde "Kâim", "Sahib-ul Emr" vb. isimlerle de anılmıştır. Ama bizim hadislerde “Mehdi” dışında bir isim kullanılmamıştır. Özellikle de "Kâim" tabiri bizim hadislerimizde hiç kullanılmamıştır. Sizlere göre bu durum düşündürücü değil midir?

Bu kardeşlerimizin böyle düşünmelerinin sebebi muhtemelen Mehdi'lik konusunun Ümeyye ve Abbasoğulları zamanında bütünüyle siyasi bir renge bürünmüş olmasıdır.

Vadedilmiş “Mehdi”nin özellik ve alametleri ile bilhassa gaybet ve kıyamla ilgili hadisleri kaydetmek ve nakletmek serbest değildi. Zamanın halifeleri, hadislerin ve özellikle de Hz. Mehdi’nin gaybet ve kıyamıyla ilgili hadislerin toplatılmasına ve tedvinine özel bir duyarlılık gösteriyordu. Hatta gaybet “kıyam” ve “huruc” kelimelerine bile, oldukça hassas idiler.

Eğer sizler de tarihe müracaat eder, Emevi ve Abbasi döneminin siyasi olaylarını ve buhranlı dönemini incelerseniz, bunları mutlaka teyid edersiniz. Biz, o dönemin olaylarını incelemek istemiyoruz. Ama maksadımızı ispat etmek için iki konuya işaret etmek istiyoruz.

Birincisi: “Mehdilik” konusu, derin dini kökleri olan bir inançtı ve bizzat Hz. Peygamber (s.a.a) de küfür ve dinsizliğin yayıldığı, zulmün çoğaldığı bir zamanda Hz. Mehdi’nin dünyayı ıslah edeceğini bildirmişti.

Bu yüzden müslümanlar daima bu mevzuyu güçlü bir dayanak kılmış; teselli kaynağı ve önemli bir hadise olarak tanımıştı. Dolayısıyla da onun zuhurunu bekliyorlardı.

Bilhassa dört bir yandan ümitsizlikle kuşatıldıkları buhranlı ve zulüm dönemlerinde mezkur inanç daha da bir canlanmakta ve yaygınlaşmaktadır. Bundan dolayı ıslahat yanlıları ve bazen de çıkarcılar bundan istifade etmekteydiler.

Dini kökleri olan “Mehdilik” inancından yararlanmak isteyen kimselerden birisi, Ebu Müslim-i Horasani idi. Ebu Müslim, Horasan’da çok geniş bir hareket başlattı. Kerbela’da şehit edilen İmam Hüseyin (a.s) ve dostlarının, Hişam b. Abdulmelik zamanında feci bir şekilde öldürülen Zeyd b. Ali b. Hüseyin’in (r.a) ve Velid zamanında öldürülen Yahya b. Zeyd’in intikamını almak için, Emevilerin zalim düzenine karşı kıyam etti.

Halktan bir grup Ebu Müslim’i “vadedilmiş Mehdi” sanıyordu. Bazıları da siyah bayraklarla Horasan tarafından gelen ordu olarak kabul edip, Mehdi’nin zuhur alametlerinden biri sayıyorlardı. Bu genel savaşta Aleviler (Hz. Ali’nin soyundan gelenler), Abbasoğulları ve diğer müslümanlar hep bir safta yer almışlardı. Elele vererek Emevileri İslami hilafet makamından uzaklaştırdılar.

Bu köklü hareket gerçi Peygamber ailesinin gasbedilen hakkını almak ve Hz. Ali’nin (a.s) soyundan gelip te suçsuz yere öldürülenlerin intikamı için başlatılmıştı.

Bu hareketin liderleri arasında gerçekten hilafeti Hz. Ali’nin (a.s) soyundan gelenlere vermek isteyenlerde vardı. Ama Abbasoğulları bu ortamda büyük bir kurnazlıkla, hareketi gerçek yolundan saptırdılar ve Alevi hükümetini ele geçirdiler. Kendilerini Peygamber’in (s.a.a) Ehl-i Beyt’i (a.s) olarak göstererek, İslami hilafetin başına geçtiler.




Bu haber 295 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MEHDEVİYET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI