Bugun...



Fıkıh Açısından Salavat-3

“Tezkiretu’l Fukaha” kitabında şöyle geçer: –Ayette geçen– emir farz olduğuna delalet eder ve namaz dışında da farz olmadığına dair icma vardır. Dolayısıyla namazda farzdır.

facebook-paylas
Güncelleme: 05-06-2021 09:32:06 Tarih: 23-07-2020 14:56

Fıkıh Açısından Salavat-3

Aişe de şöyle der: Allah Resulünün (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum: “Namaz, taharetsiz (abdestsiz) ve bana salavat getirilmeksizin kabul olmaz.”‌

İmam Cafer Sadık (a.s) da şöyle buyurmuştur: “Her kim namaz kılar da Allah Resulüne (s.a.a) salavat getirmez ve kasıtlı olarak salavatı terk ederse, namazı kabul olmaz.”‌[1]

Konunun Özeti

Buraya kadar söylediklerimizden anlaşılan şudur: Her zaman Peygamber efendimize salavat getirmek güzel ve beğenilir bir ameldir. Namazın teşehhüdünde ise, salavat farzdır. Dolayısıyla, Allah Resulüne (s.a.a) salavat getirilmemesi durumunda namazın batıl olacağı anlaşılmaktadır.

Yine, Peygamber efendimize salavattan maksat ise, onunla birlikte Ehl–i Beyt’inin de zikredilmesidir. Dolayısıyla, Ehl–i Beyt’in zikredilmediği bir namaz, Peygamber efendimizin (s.a.a) ifadesiyle “sonu kesik”‌ salattır ve efendimiz şahsen insanları bundan sakındırmıştır.

Sonuç olarak; Peygamber efendimizin Ehl–i Beyt’inin anılmadığı farz bir namaz batıldır. Nitekim İmam Şafiî bu konuda şöyle diyor:

يا آل بيت رسول الله حبُّكم  فرض من الله في القرآن أنزله

كفاكم من عظيم الشأن أنَّكم من لم يصل عليكم لا صلاة له

Ey Resulün Ehl–i Beyti! Sizin sevginiz

Farz kılınmış Allah'ın indirdiği Kur'an'da.

Şanınızın yüceliği için size yeter şu da:

Size salavat getirmeyenin boştur namazı.[2]

Ancak, namazda Allah Resulü (s.a.a) ile birlikte Ehl–i Beyt’i dışındaki kişileri zikretmeye gelince; bunun bir delili olmadığı da açıktır.

Fahr–i Razî de şöyle demiştir: Allah Resulü (s.a.a) ile birlikte onun Ehl–i Beyt’ine de salavat getirmek, Ehl–i Beyt’e has olan yüce bir makamdır ve diğer insanlar bu makama sahip değillerdir.

Ayrıca Peygamber efendimize salavat getirirken Ehl–i Beyt’in ismini zikretmemek ve onun yerine “aleyhi’s–salat–u ve ve’s–selam”‌ demek veya “Sallallahu aleyhi ve selem”‌ demek efendimiz için getirilen bir salavat sayılmaz. Çünkü bu Peygamber efendimizin (s.a.a) sakındırdığı sonu kesik salavattır ve bu şekilde selam göndermenin hiçbir delili yoktur.[3]

 

--------------------

[1]– Tezkiretu’l Fukaha, c.3, s.232.

[2]– es–Savaiku’l Muhrika, İbn-i Hacer, s.228 ve “Allah ve melekleri, Peygambere salât etmektedir…”‌ ayetinin tefsirinde. İmam Şafii’nin bu iki beytinin tefsirinde diyor ki: “Size salavat getirmeyenin namazı boştur”‌ sözünden, Peygamber efendimizle birlikte onun Ehl–i Beyt’ine de salavat getirmenin farz olduğunu kastetmiş olabilir. Bu durumda Şafiî’nin, “Namazda Allah Resulü (s.a.a) ile birlikte onun Ehl–i Beyt’ine de salavat getirmek farzdır”‌ şeklindeki görüşüyle uyum içerisinde olacaktır. Yine, böyle bir namazın kâmil bir namaz olmayacağını da kastetmiş olabilir. Bu da onun bu konudaki genel görüşüyle uyumludur.

[3]– Daha fazla açıklama için bk. El–Fikhu’l İslami, Yusuf Garavi, say. 15, “ve selimu teslimen inkiyaden ev tekrimen”‌ makalesi.




Bu haber 691 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER AHKAM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI