Bugun...



Ehlibeyt İmamlarının (a.s) Fazilet ve Üstünlükleri - 2

Ehlibeyt İmamlarının (a.s) Fazilet ve Üstünlükleri - 2

facebook-paylas
Tarih: 27-04-2021 11:51

Ehlibeyt İmamlarının (a.s) Fazilet ve Üstünlükleri - 2

Ehlibeyt (a.s) hakkında nazil olan diğer bir ayet ise, “Meveddet” ayetidir. Allah’u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

Deki ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.” [1]

Hz. Peygamber (s.a.a) kendi buyruklarında açık bir şekilde bu ayetin maksadının kimler olduğunu belirtmişlerdir. İtaatleri ve sevgileri farz olan akrabalarının kimler olduğunu söylemiştir.

Tefsirciler, hadisçiler ve tarihçiler bu ayette geçen Hz. Peygamber’in (s.a.a) yakınlarının Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma (s.a), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s) olduğuna dair rivayetler nakletmişlerdir.

Zemahşeri “El- Keşşaf” adlı tefsirinde şöyle diyor: “Müşrikler bir araya toplanarak bir birlerine şöyle diyorlardı: Acaba Muhammed’in memuriyeti için bir ücret isteyeceğini düşünüyor musunuz? Bu esnada “Söyle sizden bir ücret istemiyorum...” ayeti nazil oldu.” Zamehşeri, daha sonra şöyle diyor: Rivayete göre bu ayet nazil olduğunda, dediler ki: Ya Muhammed (s.a.a)! Muhabbet ve sevgileri bizlere farz olan akrabaların kimlerdir? O Hazret şöyle cevap buyurdu: Ali, Fatıma ve onların iki oğlu[2] (Hasan-Hüseyin).

Muhabbet ve sevgi insandan bir şeyler ister ve muhabbetin şartları da vardır. Muhabbet ve sevginin insandan istediği en önemli şey, itaattir. Zira Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: “(Resulüm) deki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah’ta sizi sevsin”. [3]

İşte bu itaat, muhabbet ve sevginin yanında olmadı mı, o sevgi boş ve yapmacık bir sevgi olur. Acaba Hz. Peygamber’den (s.a.a) günümüze kadar Hz. Peygamber’in (s.a.a) yakınları olan Ehlibeyt’i (a.s) hem sevip ve hem de itaat eden kimler olmuştur! Ve kimler Ehlibeyt’i (a.s) sevdiklerini iddia ettikleri gibi, onların yolundan gitmemiş ve Ehlibeyt’e (a.s) itaat edenlere de farklı gözlerle bakmışlardır? Ehlibeyt (a.s) hakkında nazil olan ayetlerden bir diğeri de “Mubahale” ayetidir. Allah’u Teâlâ, bu ayette şöyle buyuruyor:

Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda tartışanlara deki: gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, nefislerimizi (kendimizi) nefislerinizi (kendilerinizi) çağıralım, ondan sonra da dua edelim, Allah’ın lanetini yalancılara havale edelim.” [4]

Tarihçiler ve tefsircilerin naklettiklerine göre Ehlibeyt’in (a.s) makam, menzilet ve üstünlüğünü bildiren kalıcı ve tarihi bir hadise vuku bulmuştur. Bu tarihi hadisenin adı “Mübahale” olayıdır.

Necran’lı bir grup Nesrani, Hz. Peygamber (s.a.a) ile munazara ve muzakere etmek için o hazretin yanına geldiler. Allah-u Teâlâ, bu ayeti Resulüne nazil buyurarak, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’i çağırıp, onları yanına almasını ve bunlarla beraber belirlenen noktaya gitmesini, Nasranilerin de kendi çocuklarını, kadınlarını alarak gelmelerini ve Allah’ın lanet ve azabını yalancılara istemelerini emretmiştir.

 

 

-----------------

[1]- Şura, 23

[2]- Muhubbid-Din Tabari, Zehairu’l Ukba, s. 25; İhyau’l Meyyit bi Fezail-i Ehlilbeyt, s. 8; Dürru’l Mensur, c. 6, s. 7

[3]- Al-i İmran, 31.

[4]- Al-i İmran, 61




Bu haber 779 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EHLİBEYT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
İLAN PANOSU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI