xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwin betonred bizbet
Bugun...


Ahir Zaman Vaadedileni Konusunda Mezheplerin İttifakı - 2
Tarih: 25-10-2024 15:43:04 Güncelleme: 25-10-2024 15:43:04 + -


Bismillahirrahmanirrahim

facebook-paylas
Tarih: 25-10-2024 15:43

Ahir Zaman Vaadedileni Konusunda Mezheplerin İttifakı - 2

 

4- Hammuyi Cüveyni Şafii, Abdullah bin Abbas'tan şöyle dediğini naklediyor:

سمعت رسول الله صلى الله عليه وآله وسلم يقول انا وعلى والحسن والحسين وتسعة من ولد الحسين مطهرون معصومون

Allah'ın Resulü'nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim: "Ben, Ali, Hasan, Hüseyin ve Hüseyin'in soyundan gelen dokuz kişi, Allah tarafından arındırılmış ve masumuz." [1]

 

Aynı hadisi Asbağ bin Nübate'den, o da Abdullah bin Abbas'tan nakletmiştir. [2] Ayrıca 'Yenabiu'l-Mevedde'de [3] 'Meveddetü'l-Kurba' kitabından (Onuncu Sevgi) ve 'Feraidu's-Simtayn'den [4] nakledilmiştir.

 

Bu hadisten de anlaşılıyor ki, "Vadedilen Mehdi (a.f)", İmam Hüseyin'in (a.s) dokuzuncu çocuğudur. Eğer 'İmam Hüseyin'in çocuğu olmasının ama daha sonra ahir zamanda doğmasının ne sakıncası var?' derlerse, diyoruz ki, 'Geçmiş ve gelecek rivayetler ışığında, peş peşe gelen dokuz kişi kastedilmektedir. Yani on ikinci imam, İmam Hüseyin'in (a.s) dokuzuncu çocuğudur'.

 

5- Şibravi Şafii Mısri (ö. 1172 hk) 'el-İthaf bi-Hubbi'l-Eşraf' kitabında [5] ve İbn Sabbağ Maliki 'Fusulu'l-Mühimme'de [6] şöyle naklediyorlar:

Di'bil bin Ali Huzai şöyle diyor: İmam Rıza'nın (a.s) huzuruna vardığımda, kasidemde şu iki beyti okudum:

خروج امام لا محالة خارج يقوم على اسم الله والبركات يميز فينا كل حق وباطل ويجزى على النعماء النقمات

'Mutlaka çıkacak olan bir imamın çıkışı,

Allah'ın adı ve bereketleriyle ayağa kalkacak,

Aramızda her hak ve batılı ayıracak,

Ve nimetlere karşılık cezaları verecek.'

İmam Rıza (a.s) ağlayarak başını kaldırdı ve buyurdu: "Ey Di'bil! Bu iki beyitte Cebrail senin dilinle konuştu. O kıyam edecek imamın kim olduğunu biliyor musun?" Ben 'Bilmiyorum, sadece siz Ehl-i Beyt'ten bir imamın kıyam edeceğini ve yeryüzünü adaletle dolduracağını duydum' dedim.

 

Bunun üzerine İmam (a.s) şöyle buyurdu:

يا دعبل الامام بعدى محمد ابنى وبعده على ابنه وبعده ابنه الحسن وبعد الحسن ابنه الحجة القائم المنتظر فى غيبة المطاع فى ظهوره ولو لم يبق من الدنيا الايوم واحد لطول الله ذلك اليوم حتى يخرج فيملاء الارض عدلا كما ملئت جورا.

"Ey Di'bil! Benden sonraki imam, oğlum Muhammed'dir. Ondan sonra oğlu Ali, ondan sonra oğlu Hasan, Hasan'dan sonra ise, oğlu Hüccet el-Kaim el-Muntazar'dır. Gaybette itaat edilecek, zuhurunda ise, dünyadan sadece bir gün kalsa bile, Allah o günü uzatacak ta ki çıkıp yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle doldursun.'"

"Belirtmek gerekir ki, bu hadisi Şeyhü'l-İslam Hammuyi 'Feraidu's-Simtayn'de Ebu's-Salt Abdüsselam Herevi'den [7] ve Hafız Kunduzî Hanefî, Hammuyi Şafii'nin [8] 'Fevaid'inden nakletmiştir.

 

6- Şeyhü'l-İslam Hammuyi Cüveyni Şafii, 'Feraidu's-Simtayn'de [9] Hüseyin bin Halid'den nakletmiştir ki, (İmam) Ali bin Musa er-Rıza (a.s) şöyle buyurdu: "Vera'sı (dini hassasiyeti) olmayanın dini yoktur ve takiyyesi olmayanın imanı yoktur. Ve

ان اكرمكم عندالله اتقاكم

 'Allah katında en değerliniz, en takvalı olanınızdır'. Yani takiyyeye en çok uyan kişidir." Kendisine 'Ey Resulullah'ın oğlu! Ne zamana kadar takiyye yapacağız?' diye soruldu. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Belirlenmiş vaktin gününe kadar ve o gün bizim Kaim'imizin çıkış (zuhur) günüdür. Kim Kaim'in zuhurundan önce takiyyeyi terk ederse, bizden değildir."

Kendisine 'Ey Resulullah'ın oğlu! Siz Ehl-i Beyt'inizden Kaim kimdir?' diye soruldu. İmam (a.s) şöyle buyurdu:

الرابع من ولدى ابن سيدة الاماء يطهر الله به الارض من كل جور و يقدسها من كل ظلم وهوالذى يشك الناس فى ولادته وهو صاحب الغيبة قبل خروجه فاذا خرج اشرقت الارض بنوره

"Benim dördüncü çocuğum, cariyelerin hanımefendisinin oğlu. Allah onunla yeryüzünü her türlü zulümden temizleyecek ve her türlü haksızlıktan arındıracak. O, insanların doğumunda şüphe edeceği kişidir ve zuhurundan önce gaybette olacak olandır. Zuhur ettiği zaman yeryüzü onun nuruyla aydınlanacaktır.

O, yeryüzünün kendisi için dürüleceği ve gölgesi olmayacak olandır. O, hakkında gökten bir münadi nida edecek olandır. Allah, o nidayı yeryüzündeki herkesin kulağına ulaştıracak. Münadi şöyle diyecek: 'Bilin ki, Allah'ın hücceti Kâbe'nin yanında zuhur etmiştir, ona tabi olun. Çünkü hak ondadır ve onunladır.' Bu, Allah Azze ve Celle'nin şu sözüdür:

ان نشا ننزل عليهم من السماء آية فظلت اعناقهم لها خاضعين

'Dilersek onlara gökten bir ayet indiririz de boyunları ona eğilir kalır'. [10] Bu hadis, önceki hadis gibi belirli bir Mehdi'ye işaret etmektedir.

Hafız Kunduzî aynı hadisi 'Feraidu's-Simtayn'den nakletmiş ve şöyle demiştir: "Şeyh, muhaddis ve fakih Muhammed bin İbrahim el-Cüveyni el-Hammuyi eş-Şafii, 'Feraidu's-Simtayn' adlı kitabında Di'bil el-Huzai'den nakletmiştir...' [11]

 

7- İbn Sabbağ Maliki, 'el-Fusulu'l-Mühimme' [12] adlı eserinde (ki onu imamları tanıtmak için yazmıştır) şöyle diyor: 'İbnü'l-Haşşab, 'Mevalid-i Ehli Beyt' adlı kitabında, senedini Ali bin Musa er-Rıza'ya (a.s) ulaştırarak onun şöyle buyurduğnu rivayet etmiştir: “Salih halef (Vadedilen Mehdi), Ebu Muhammed Hasan bin Ali'nin çocuklarındandır ve o, Sahibü'z-Zaman, Kaim ve Mehdi'dir."

 

8- Şeyhü'l-İslam Hammuyi Şafii 'Feraidu's-Simtayn'de [13] ve Muvaffak bin Ahmed Harezmî Hanefî 'Maktelü'l-Hüseyin' (a.s) [14] kitabında, Hz. Resulullah'ın (s.a.a) devecisi olan Ebu Selma'dan [15] şöyle dediğini naklediyorlar: Hz. Resulullah'tan (s.a.a) işittim ki şöyle buyuruyordu: Miraç gecesinde Yüce Allah'tan şöyle bir hitap geldi:

آمن الرسول بما انزل اليه من ربه

"Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti." [16] 'Ve müminler de' dedim. Hitap geldi: 'Doğru söyledin, ey Muhammed! Ümmetinin arasında kimi bıraktın?' 'En iyilerini' dedim. Hitap geldi: 'Ali bin Ebi Talib'i mi?' 'Evet, ya Rabbi!' dedim. Hitap geldi: 'Ey Muhammed! Ben yeryüzüne tam bir teveccühle yöneldim ve seni yeryüzü ehlinden seçtim. Kendi isimlerimden birini senin için türettim. Ben anılmam, ancak seninle birlikte anılırım. Ben Mahmud'um, sen Muhammed'sin.

Sonra ikinci kez yeryüzüne baktım ve ondan Ali'yi seçtim. Kendi isimlerimden birini onun için türettim. Ben A'la'yım, o Ali'dir. Ey Muhammed! Ben seni, Ali'yi, Fatıma'yı, Hasan'ı, Hüseyin'i ve Hüseyin'in soyundan gelen imamları nur suretiyle yarattım'. [17]

Sizin velayetinizi gök ve yer ehline arz ettim. Kim kabul ettiyse, benim katımda müminlerdendir. Kim inkâr ettiyse, benim katımda kafirlerdendir. Ey Muhammed! Eğer kullarımdan biri bana ibadet etse, yorgun düşene kadar veya kuru bir tuluma dönüşene kadar, sonra sizin velayetinizi inkâr ederek bana gelse, sizin velayetinizi kabul edinceye kadar onu bağışlamam.

Ey Muhammed! Vasilerini görmek ister misin?' 'Evet, ya Rabbi!' dedim. Hitap geldi: 'Arş'ın sağ tarafına bak.'

'Ben sağ tarafa baktığımda birden Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin, Ali bin Hüseyin, Muhammed bin Ali, Cafer bin Muhammed, Musa bin Cafer, Ali bin Musa, Muhammed bin Ali, Ali bin Muhammed, Hasan bin Ali ve Mehdi'yi nur deryasında ayakta namaz kılarken gördüm. Mehdi onların ortasında parlak bir yıldız gibiydi. Allah buyurdu: Ey Muhammed! Bunlar hüccetlerdir ve Mehdi senin soyundan gelenlerin intikamını alacak olandır. İzzetime ve celalime yemin olsun ki, o hüccettir ve velayeti dostlarım için farzdır. O düşmanlarımdan intikam alacak olandır.'

 

Hafız Hanefî Kunduzî, bu hadisi şerifi 'Yenabiu'l-Mevedde'de [18] Harezmî'den naklederek şöyle demiştir: "Hammuyi de Feraid'de bunu nakletmiştir. Yenabi'de 'vel-Mehdi' yerine 'Muhammed el-Mehdi bin el-Hasan' ifadesi geçmektedir. Bu hadis, belirli bir Mehdi'ye işaret etmesinin yanı sıra, tüm İmamların (a.s) mübarek isimlerini içermektedir."

 

9- Muvaffak bin Ahmed Harezmî 'Maktelü'l-Hüseyin'de [19] ve Şeyhü'l-İslam Hammuyi Şafii 'Feraidu's-Simtayn'de [20] Said bin Beşir'den, o da Ali bin Ebi Talib'den (a.s) Hz. Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:

قال رسول الله صلى الله عليه وآله وسلم انا واردكم على الحوض وانت يا على الساقى والحسن الرائد والحسين الامر وعلى بن الحسين الفارط ومحمد بن على الناشر وجعفر بن محمد السائق وموسى بن جعفر محصى المحبين والمبغضين وقامع المنافقين وعلى بن موسى معين المؤمنين ومحمد بن على منزل اهل الجنة فى درجاتهم وعلى بن محمد خطيب شيعته ومزوجهم الحور العين والحسن بن على سراج اهل الجنة يستضئون به والمهدى شفيعهم يوم القيامه حيث لاياذن الله الا لمن يشاء ويرضى.

'Ben sizin Havz'a (Kevser Havuzu'na) ilk varacak olanınızım. [21] Sen, ey Ali! Saki (su dağıtan) olacaksın. Hasan yönlendirici, [22] Hüseyin emir verici, Ali bin Hüseyin öncü, Muhammed bin Ali yayıcı, Cafer bin Muhammed sevk edici, Musa bin Cafer sevenleri ve nefret edenleri sayan ve münafıkları bastıran, Ali bin Musa müminlerin yardımcısı, Muhammed bin Ali cennet ehlini derecelerine yerleştiren, Ali bin Muhammed Şia'sının hatibi ve onları Hurilere eş yapan, Hasan bin Ali cennet ehlinin kandili olup onunla aydınlanırlar, ve Mehdi kıyamet gününde, Allah'ın izin verdiği ve razı olduğu kimseler dışında kimseye izin vermeyeceği yerde onların şefaatçisi olacaktır.'

Bu mübarek hadis de, Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin kabul ederek naklettiği, on iki imamın pak isimlerini içermektedir.

 

10- Hafız Süleyman Kunduzî, Cabir bin Yezid el-Cu'fi'nin şöyle dediğini nakletmiştir: Cabir bin Abdullah el-Ensari'nin şöyle dediğini işittim: Hz. Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdu:

يا جابر! ان اوصيايى وائمة المسلمين من بعدى اولهم على، ثم الحسن، ثم الحسين، ثم على بن الحسين، ثم محمد بن على المعروف بالباقر ستدركه يا جابر فاذالقيتة فاقرئه منى السلام، ثم جعفربن محمد، ثم موسى بن جعفر، ثم على بن موسى، ثم محمد بن على، ثم على بن محمد، ثم الحسن بن على،ثم القائم، اسمه اسمى وكنيه كنيتى ابن الحسن بن على ذاك الذى يفتح الله على يديه مشارق الارض ومغاربها ذاك الذى يغيب عن اوليائه غيبة لا يثبت على القول بامامته الا من امتحن الله قلبه للايمان

'Ey Cabir! Benden sonraki vasilerim ve Müslümanların imamları şunlardır: İlki Ali'dir, sonra Hasan, sonra Hüseyin, sonra Ali bin Hüseyin, sonra Muhammed bin Ali ki Bakır olarak bilinir -ey Cabir! Sen onu göreceksin, onu gördüğünde benden ona selam söyle- sonra Cafer bin Muhammed, sonra Musa bin Cafer, sonra Ali bin Musa, sonra Muhammed bin Ali, sonra Ali bin Muhammed, sonra Hasan bin Ali, sonra el-Kaim ki ismi benim ismim, künyesi benim künyemdir, Hasan bin Ali'nin oğludur. O, Allah'ın eliyle yeryüzünün doğusunu ve batısını fethedeceği kişidir. O, dostlarından öyle bir gaybet (gizlenme) ile gizlenecek ki, onun imametine inançta sadece Allah'ın kalbini iman için sınadığı kimseler sebat edecektir.' [23]

Cabir diyor ki: 'Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar onun gaybet döneminde ondan faydalanabilecekler mi?' Hazret 'Evet, beni hak ile gönderene yemin olsun ki, insanlar onun gaybet döneminde onun velayet nurundan aydınlanacaklar, tıpkı bulutların arkasında olsa da güneşten faydalandıkları gibi. Ey Cabir! Bu, Allah'ın sır hazinelerinden ve saklı ilmindendir. Onu sadece ehil olanlara açıkla' buyurdu.

 

 

------------

[1]- Feraidü's-Simtayn, c.2, s.132, Hadis: 430.

[2]- Feraidü's-Simtayn, c.2, s.313, Hadis: 563.

[3]- Yenabiu'l-Mevedde, s.258, Bölüm: 58.

[4]- Feraidü's-Simtayn, s.445, Bölüm: 77.

[5]- el-İthaf bi-Hubbi'l-Eşraf, Mısır Edebiyat Basımı, s.146, 165.

[6]- Fusulü'l-Mühimme, s.265, Fasıl: 8.

[7]- Feraidü's-Simtayn, c.2, s.337, Hadis: 591.

[8]- Yenabiu'l-Mevedde, s.454, Bölüm: 80.

[9]- Feraidü's-Simtayn, c.2, s.336, Hadis: 590.

[10]- Şuara, 4.

[11]- Yenabiu'l-Mevedde, s.454, Bölüm: 80 ve s.471, Bölüm: 86.

[12]- Fusulü'l-Mühimme, On İkinci Fasıl, s.309, 310.

[13]- Feraidü's-Simtayn, c.2, s.319, Hadis: 571.

[14]- Maktelü'l-Hüseyin, c.1, s.96, Yedinci Fasıl, "Hasan ve Hüseyin'in Faziletleri Hakkında".

[15]- İbnü'l-Esir, Üsdü'l-Gabe'de şöyle diyor: "Ebu Selma, Hz. Resulullah'ın (s.a.a) develerinin çobanıydı. Adının "Hureys" olduğu söylenir. İbn Hacer de 'el-İsabe'de' böyle demiştir. Belirtmek gerekir ki, yukarıdaki hadis Feraid'de Harizmî'den nakledilmiştir.

[16]- Bakara, 285.

[17]- Feraid nüshasında "Şebeh", Harizmî'nin Maktel nüshasında "Men seneha nurun min nuri" şeklindedir.

[18]- Yenabiu'l-Mevedde, s.487, Bölüm: 93.

[19]- Maktelü'l-Hüseyin, c.1, s.94, Yedinci Fasıl, “Hasan ve Hüseyin'in Faziletleri Hakkında”.

[20]- Feraidü's-Simtayn, c.2, s.321, Hadis: 572.

[21]- "Varid", kafileden önce bir yere varan kişidir, "fe-erselu varidehum fe-edla delveh" (Yusuf Suresi, 19. ayet) ayetinde olduğu gibi.

[22]- Maktelü'l-Hüseyin'in lafzında "ez-Zaid" "ze" harfiyle geçer. Yani havuzdan düşmanları uzaklaştıran anlamındadır.

[23]- Yenabiu'l-Mevedde, s.494, Bölüm: 94.




Bu haber 547 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MEHDEVİYET Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
YUKARI