Bugun...


Gayri İslami Ortamlarda Çocuklarımızın Maneviyatı
Tarih: 09-05-2024 14:14:45 Güncelleme: 09-05-2024 14:18:45 + -


Ebeveynlerin en önemli görevlerinden biri, çocukların eğitimi ve yetiştirilmesidir.

facebook-paylas
Tarih: 09-05-2024 14:14

Gayri İslami Ortamlarda Çocuklarımızın Maneviyatı

Bismillahirrahmanirrahim

 

Çocukların eğitimi ve yetiştirilmesi, ebeveynlerin en önemli görevlerinden biridir. Ancak maalesef toplumumuzda, eğitim kurumları ve kitle iletişim araçları güvenilir kurumlar olarak algılandığı için, bazı ebeveynler bu ağır sorumluluğu unutmuş gibi görünüyorlar. Başka bir deyişle, ne çocukları yetiştirmek için fırsatlar var, ne bunun bilgisi ve ne de ebeveynleri, çocuklarının zihinsel ve manevi gelişimi konusunda daha fazla düşünmeye zorlayacak bir önemin olduğu.

 

Çocuklar, arkadaşlarıyla, sokaklarda, televizyon ve monitörler karşısında, manevi bir rehber olmadan buluğa eriyorlar. Ebeveynler de çocuklarının davranışlarının kendilerinden çok farklı olduğunu görünce şaşırıyorlar. Onlar henüz sorunun ne olduğunu bile anlamış değiller. Bu sorun, unutulmuş ve en temel ebeveynlik görevi olan çocukların manevi eğitimidir. Çocukların şahsiyet ve karakterlerini geliştirmek, onları mümkün olan her türlü kusurdan ve eksiklikten kontrol etmek ve arındırmak, ebeveynlerin omuzlarına yüklenmiş en ağır sorumluluktur.

 

Biliyoruz ki tüm insanlar, İslami yaşamın bu temele dayandığı temiz bir fıtrat ve tabiatla dünyaya gelirler. Sonradan ebeveynlerin etkisiyle biri Hristiyan, biri Yahudi veya Zerdüşt olur. İslami eğitim ve terbiyesi, babanın ciddi sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, bu konuya derinlemesine dikkat eder. Öyle ki İslam inancına göre, eğer ailede baba, çocukların yetiştirilmesinde yetersiz davranır ve ihmalkârlık ederse, günahkâr olacaktır.

 

Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sevdiği kişileri kaybetme günahı, günahkâr kimse için yeterlidir”.

Bu rivayet esasıyla Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah, her çobanı sürüsü hakkında sorguya çekecek ve ‘onlara iyi bakıp bakmadıkları’ veya ‘onları kendi haline bırakıp bırakmadıkları’ konusunda soracaktır. Allah, babalardan da ‘aile üyeleriyle irtibat’ hakkında soracaktır."

Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Çocuklarınızı değerli tutun ve onları yetiştirmek için büyük gayret gösterin". Bunlar, şeriat ve ilahi hukukun, çocukların eğitimine daha fazla önem verdiğini gösteren örneklerdir.

 

İslam hukuku, babalara, çocuklarının maneviyatına daha fazla önem vermelerini, onların yaşam ihtiyaçlarını sağlamalarını ve böylece çocuklarının dengeli bir gelişim göstermelerini emreder. Baba, çocukların fıtrat bahçelerinin gül verip, gölge salmaları için, onlara Allah'ın kitabını ve Yüce Peygamber'in (s.a.a) hayat tarzını öğretmelidir. Ebeveynler, çocuklarının sorumluluğunu ihmal ederek, onların olumsuz davranışlarını toplumun etkisine bağlama bahanesini kullanmaktadırlar.

 

Kur'an-ı Kerim'de örnekler, hükümler, öğütler ve bilahare ışık saçan bir meşaleler bulunmaktadır. Yüce Allah, kutsal kitabında şöyle buyurmuştur:

يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ.

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun”. [1] Yani onları bu ateşten korunmak için nelerin gerektiğini öğretin.

 

Şeyh Ebu Hamid Gazali, bu ayeti şu şekilde yorumlamıştır: "Baba, çocuklarını bu dünyanın ateşinden nasıl koruyorsa, onun çocuklarını ahiret ateşinden kurtarmadaki gayreti öncelikli olmalıdır." Bu koruma, çocukların en iyi şekilde eğitim ve öğretimiyle gerçekleşmeli ve yine kötü arkadaşlardan uzak tutulmalarında daha olmalıdır.

 

Gayri İslami ülkelerde yaşayan Müslüman çocukların, daha çok eğitim ve kültürel ortama ihtiyaçları vardır. Çocukların dini eğitim, anlama ve kavrama temellerini Müslüman ülkelerden daha çok hazırlayan ve şiddetli bir şekilde ona bağlı kalan ortamlar olmalıdır.    

 

Sağlıklı bir ortam, çocuğun günlük yaşamını doğru İslami öğretilerle kapsamalıdır. Bu ideal ortam, bu ülkelerin mevcut ortamından farklıdır; çünkü bu toplumlar, çocuğa temelde yardımcı olmak yerine, çocuğun okullarda ve kitle iletişim araçları aracılığıyla öğrendiği şeyler yüzünden zararlı ve olumsuz etkiler almasını sağlar.

 

Bu konu özelinde şaşılacak şey şudur ki, bazı Müslüman ailelerin, çocuklarından gaflet ederek ihmalkâr davranmalarıdır. Onlar, kendi istedikleri şekilde eğitmeleri için, çocuklarını küfrün kirli akımlarına teslim ediyorlar. Çocukları büyüdüğünde ise, onlarla iletişim kurmak, onlara öğüt vermek ve onları dini değerlere yönlendirmek fevkalade zor olacaktır. Yine şaşılacak şey şudur ki, ebeveynler, çocuklarının çocukluk dönemlerindeki davranışlarına dikkat etmeyerek, gaflet ve göz ardı ederek, çocukların kötü yetişmesine toplumun sebep olduğu bahanesini getiriyorlar.  

 

Bu durumda aile, çocuğun davranışlarında olumsuz etki bırakan faktör ve sebeplerin kontrol edilmesinde çok ağır bir sorumluluk sahibidir.

 

Ayrıca ailenin, çocuklarının dini anlayışlarını garanti edecek bir rehbere yönlendirme görevi vardır. Bu şekilde bu durumları doğuran birçok sorunla başa çıkmak gereklidir. Kötü ve uygun olmayan davranışların önlenmesinin en önemli yolu, çocuğun duygusal, zihinsel ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılarken, onun evde korunmasıdır. Bu ihtiyaçların çocuğa verilmesi, çocuğun başkalarıyla iyi davranışlarda bulunmasına yardımcı olur; onu bazı kitle iletişim araçlarından ve onun olumsuz etkilerden etkilerinden uzak tutarak koruyacaktır.

 

------------

[1]- Tahrîm, 6.




Bu haber 572 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER MANEVİYAT Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI